Arjantin 🇦🇷

Ali_Adana

Paylaşımcı Üye

Ülke Tarihi

Arjantin topraklarındaki ilk insan izleri MÖ 10.000’li yıllara kadar uzanmakla birlikte, bilinen ilk yerleşim yerlerinin kuruluşu 9. yüzyılda gerçekleşmiştir. Güney Amerika kıtası 15. yüzyıldan itibaren Avrupalı sömürge güçleri tarafından işgal edilirken, Arjantin topraklarına yönelik ilk İspanyol saldırıları 1516’da Plate Nehri kıyılarını ve ardından 1536’da bugünkü başkent Buenos Aires’i hedef almıştır. Bu başarısız girişimlerden sonra 1580’de işgal edilen Buenos Aires ve bölge, 18. yüzyıl sonlarına kadar İspanya’nın buradaki sömürge yönetimi kapsamında Peru Genel Valiliği’ne bağlanmıştır. 1776 yılına gelindiğinde bölgede Rio de la Plata Genel Valiliği kurulmuş, Buenos Aires de bu yeni yönetimin merkezi olarak belirlenmiştir.
  1. yüzyılın başlarında, kıtadaki diğer bölgelerde olduğu gibi Arjantin’de de bağımsızlık hareketleri baş göstermiş ve bu mücadele sonunda, 9 Temmuz 1816’da, Buenos Aires’te “Rio de la Plata Birleşik Eyaletleri” adıyla kurulan yeni devletin bağımsızlığı ilan edilmiştir. Ancak bağımsızlığı takip eden ilk yarım yüzyıllık dönem yeni ulus devletin inşası şeklinde gelişmiş ve bu süreçte yeni devletin iktidarının kim tarafından temsil edileceği yönündeki mücadeleler devam etmiştir. Bu süreç aynı zamanda, kıtada bağımsızlığını kazanan diğer devletler Uruguay, Paraguay, Peru, Brezilya, Şili ve Venezuela arasında çeşitli ittifakların kurulduğu ve yeni devletlerin sınırlarının belirlenmeye çalışıldığı bir dönem olmuştur.
Buenos Aires 1852’deki kurucu meclise katılmayı reddetmesi üzerine konfederasyon dışında kalmıştır. 1853’te ilk anayasa kabul edilerek Parana ilk başkent olarak belirlenmiş, ancak 1862 yılında Arjantin Cumhuriyeti’nin ilk başkanı olarak Buenos Aires Valisi Bartolome Mitre seçilmiş ve başkent Buenos Aires’e taşınmıştır.

Avrupa’da yaşanan ekonomik daralma ve ham madde ihtiyacı, zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip, tarımsal faaliyetler açısından elverişli Arjantin’i 1870’li yıllardan itibaren yeni bir göç merkezi hâline getirmiştir. Göçler özellikle 1. Dünya Savaşı’ndan sonra da yoğun biçimde devam etmiş, yeni yatırımlarla 1930’lara gelindiğinde Arjantin dünyanın en zengin devletlerinden biri olmuştur.

Ordunun yönetime el koyduğu 1930’lardan sonra ülke ekonomik darboğaza girmiş ve ülke yönetimi dış siyasi müdahaleler, askerî darbeler ve krizlerle pek çok kez el değiştirmiş; yüzyılın ilk çeyreğindeki müreffeh dönemi yakalamak bir daha mümkün olamamıştır. Bu süreçte Arjantin siyasetindeki en etkili isim, 1946-1955 yılları arasında iktidarda kalan Juan Peron olmuştur. 1955’te gerçekleştirilen darbe ile ülkeyi terk etmek zorunda kalan Peron, geri döndüğü 1973 yılında yeniden devlet başkanı seçilmiştir. Peron’un bir yıl sonra ölümü üzerine devlet başkanlığına karısı İsabel Peron getirilmiş ancak o da 1976’da ordu tarafından görevinden uzaklaştırılmıştır.

1976-1982 yılları arasındaki dikta yönetimi, Arjantin tarihi açısından karanlık bir dönem olarak kayıtlara geçmiştir. Bu dönemde on binlerce insan tutuklanarak hapse atılmış, ayrıca 30.000 kişinin de rejim tarafından kaybedildiği belirtilmiştir. 1983 yılında yönetim yeniden sivil idareye bırakılmış, 1989-1999 yılları arasında iktidarda kalan Suriye kökenli ve “El Turco” lakaplı Carlos Menem dönemi Arjantin’in yeniden yapılandırıldığı ve kalkınma hamlelerinin gerçekleştirildiği bir dönem olmuştur. 2000’li yıllar Arjantin için ekonomik dalgalanma, dış borçlar ve siyasi krizlerle geçmektedir. Ülke 2015’te göreve gelen Mauricio Macri yönetiminde yeniden toparlanma sürecine girmiş bulunmaktadır.

Kaynak insamer
 
images (2)


images - 2024-08-03T193353.666
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular