Denizli - Çivril

Emir

Moderatör
Moderatör
image


Alıntı:

Tarihçe

Ayrıntılı incelenmemekle birlikte M.Ö. 3000 yıllarına kadar tarihi uzanmaktadır. Çivril’in çeşitli yerlerinde bu yıllara ait olduğu belirlenen “Arzava Beyliklerinin” bir çok eseri bulunmuştur. Bu tarihten sonra “Frigler, Lidyalılar, Selevki Krallığı ve Romalılar” görülür. Daha sonra Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesiyle Çivril yöresinde Türk egemenliği oluşmuştur. Çivril de Belediye teşkilatı 1886 tarihinde kurulmuştur. Çivril 1910 yıllarında Afyon İline bağlı kaza iken 1925 yılında Denizli iline bağlı ilçe olmuştur. Tarihimizde önemli yeri olan Miryokefalon savaşı ilçemiz sınırlarında yapılmıştır. Çivril 1921 yılı Şubat ayının ilk haftası itibariyle yunanlıların işgaline uğramış olup, yunanlılar 9 gün Çivril’de kalmışlardır. Türk Alayının Çivril’e gelmesiyle yunanlılar Çivril’i boşaltmışlardır. 14 Nisan 1921’de Çivril ikinci kez yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Yunanlıların bu işgali 30 Ağustos 1922 tarihine kadar sürmüş ve bu tarihte yunanlıların Çivril’den kaçmasıyla 30 Ağustos İlçemizde hem kurtuluş günü hem de Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Coğrafik Yapısı

1499 Km² yüzölçümlü, 840 m rakımlı İlçemiz, etrafı küçük tepelerle çevrili Büyük Menderes Nehri’nin oluşturduğu Çivril Ovasında kurulmuştur. Denizli-Uşak karayolu üzerinde yer alan ilçemizin, doğusunda; Sandıklı ve Dinar; batısında Karahallı (Uşak), Bekilli, Çal ve Baklan (Denizli), kuzeyinde; Sivaslı (Uşak) ve Sandıklı (Afyon), güneyinde; Dazkırı, Evciler (Afyon) ve Baklan (Denizli) ilçeleri bulunmaktadır. İl merkezine 96 Km, Uşak İli’ne 57 km mesafededir.

İlçe iklimi ılıman Akdeniz iklimi ile İç Anadolu’nun karasal iklimi arasında bir geçit teşkil eder. İklime bağlı olarak bitki örtüsü yeknesaklık göstermekte olup, yazları kurak ve nemsiz oluşu yüksek yapılı bitki örtüsünün oluşmasını engeller. Ova çevresindeki alçak tepe ve sırtlar step (bozkır), dağ yamaçlarında önce maki sonra karışık orman ve yükseklere çıkıldıkça iğne yapraklılar göze çarpar.

Büyük Menderes nehrinin önemli kaynakları ve üzerinde sulama amaçlı Işıklı Barajı Gölü mevcut olup Akdağ (2 450 m.) en yüksek dağımızdır. İlçemizin güneydoğusunu kaplayan Akdağ, yaylası, ormanları, barındırdığı yabani hayvanları, mağarası ve kanyonuyla bir tabiat harikası olarak karşımıza çıkıyor. Zirvesi 2 500 metre yükseklikte olan Akdağ, Orman Bakanlığının 29.06.2000 tarihinde “Tabiat Parkı” olarak tescil edilmiştir. Akdağ’da bulunan Koca yayla, Kurtini mağarası, Tokalı Kanyonu ve yabani Yılkı atları, geyikleri, yaban domuzları, kurtları ve diğer canlı türleriyle beraber görülmeye ve gezilmeye değer yerlerdir. Akdağ sporu, heyecanı, macerayı ve doğayı sevenler için bulunması güç bir ortamdır.

Kaynak:
 
  • Beğen
Tepkiler: Rafet ve Meksika

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular