turgutkuzan
Paylaşımcı Üye
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Dokuz kehanet
Yakın zamanda James Redfield tarafından yazılmış olan "Dokuz kehanet" isimli bir kitap okudum.
Kitap, dünyada meydana gelmekte olan RUHSAL GELİŞMELER konusundaki son olayları yorumlayan roman türü bir eser.
Kitabın arka kapağındaki tanıtımdan bir paragraf şu şekildedir:
DOKUZ KEHANET, hayatı tanımlayan 9 anahtar ile açılan, gizemli bilgilerden oluşuyor.
Peru ormanlarında bulunan el yazmalarında ortaya çıkan bu bilgilerden yola çıkarak hayatımızda hala meydana gelen olaylarla nasıl bağlantı kurabileceğimiz anlatılıyor...
ve bu kitapta önümüzdeki yıllarda neler olacağı da şimdiden gösteriliyor.
Kitabın temasını oluşturan el yazmalarının gerçekte var olup olmadığını kitaptan anlayamadım.
Bu konuyu araştırmadım.
Zaten kehanet olarak isimlendirilen hususlar başkaları tarafından da farklı cümlelerle açıklanmakta.
Bununla birlikte, başka kaynaklarda karşılaşmadığım fakat DOĞRU OLABİLECEĞİ izlenimi edindiğim bilgilerde mevcut.
Kehanet olduğu ileri sürülen hususları kitaptan cümleler alıntı yaparak bilgilerinize sunacağım.
Verilen bilgiler hakkında düşüncelerinizi yazarsanız memnun olurum.
1. Kehanet
Hayatımızda "rastlantı" olarak nitelendirdiğimiz olayları geçiştirmeyip, dikkate almamız durumunda bu "rastlantıların" sıklaşacağını ve hayatımızı İLERİYE doğru yönlendirmemize vesile olacağı anlatılmakta.
Diğer bir deyişle insanların "rastlantıları" ciddiye almaları gerektiği (alacakları kehanetinde bulunuyor.) ifade ediliyor.
Kitapta konu ile ilgili şu örnek mevcut :
- "Peru'da olduğum sırada ve rahip bana elyazmaları hakkında bilgi verirken, devamlı aklıma sen geldin."
- "Oh öyle mi?"
- "O zaman fazla ÜZERİNDE DURMADIM," diye konuşmaya devam etti.
"Fakat Virginia'ya döndükten sonra el yazmalarını HER DÜŞÜNDÜĞÜMDE, aklıma sen geldin.
Bir kaç kez sana telefon etmeye yeltendim ama her seferinde bir engel çıktı.
Sonra, Miami'de şimdi gitmekte olduğum göreve atandım.
Uçağa bindikten sonra, aktarma yaparken burada iki saat bekleyeceğimi keşfettim.
Uçaktan inince rehberde telefon numaranı buldum.
Telesekreterinden göle gittiğini ancak acil durumlarda aranabileceğini duyunca, seni aramamda bir sakınca olmadığını düşündüm."
Dikkat edilecek husus: Önce düşüncenin oluşması daha sonra RASTLANTI sonucu düşüncenin fiiliyata dönüşmesi...
Kitapta birinci ve ikinci bilgiler biraz karışık anlatılmış.
Konudaki ilk mesajımdaki 1. Kehanet olarak yazdıklarımı 2. Kehanet olarak düşünmek daha uygun oluyor.
İlk iki kehanet ile ilgili bir kaç cümle daha yazarak üçüncü kehanete geçeceğim.
***
Birinci bilgi bu gezegende bizi birey olarak saran, bize miras kalan ESRARIN tekrar gözden geçirilmesidir.
...
Birinci bilgi bireyin yaşamını değiştiren GİZEMLİ olayları ALGILAMASIDIR, başka bir oluşumun harekete geçmesini hissetmektir.
...
asıl sorumuzu unuttuk... Hala hayatta neden kaldığımızı unuttuk.
...
İkinci bilgi tarihi zamana ait bilincimizi genişletir.
...
Bu gezegendeki yaşamın arkasında ne var? Biz gerçekten neden buradayız?
3. Kehanet
Fiziksel dünyaya yeni bir anlayış getiriyor. Biz insanların daha önce görünmez halde olan enerjiyi ALGILAYACAĞIMIZI söylüyor.
...
İkinci bin yılın sonuna doğru, insanların, kendimizde dahil olmak üzere her şeyden dışarıya doğru yansıyan yeni bir enerji keşfedeceklerini yazıyordu.
...
Öyleyse daha fazla ilgiyle yetiştirilen bitkiler insan gücünden aldıkları desteği besin değeriyle geri mi veriyorlar?
Elyazmalarında sözü edilen enerji bu mu?
...
Vücudunun etrafındaki enerji alanı. Çoğumuz bunları GÖREBİLMEYİ ÖĞRENDİK, hiç olmazsa belirli bir ışıkta.
İnsan cinsel istek duyunca, insanın enerji alanında bir tür girdap meydana gelir ve ilgi duyulan insana doğru yuvarlanır.
******
10 - 15 yıl önce termal kameralar kullanılmaya başlanarak canlıların etrafındaki enerji alanı görülmeye başlandı.
Bu enerji alanı her ne kadar şimdilik sadece ısı enerjisi olarak tanımlanıyorsa da,
kızgınlık, korku, sevgi gibi güçlü duygular hissettiğimizde bu alanın genişlediğini/güçlendiğini hissedebiliyoruz.
Bilim adamları gözün yapısı itibarıyla bu enerji alanını çıplak gözle göremeyeceğimizi söylüyorlar, bizde inanıyoruz.
Halbuki göz bir penceredir, gören ruhtur. Ruhun kabiliyetleri ise geliştirilebilir.
Diğer bir deyişle, canlıların çevresindeki enerji alanını görebileceğimize inanıyorum.
Bu başlangıçta özel gözlük gibi araçlar kullanarak olabilir.
Bu konuda sizlerin görüşlerini öğrenebilir miyim?
4. Kehanet
Kitaptan alıntı cümleler :
Dördüncü bilgi insanların enerji ile nasıl boy ölçüştüklerinden söz eder.
...
Dördüncü bilgi, zamanla insanların evrenin dinamik bir enerjiden oluştuğunu anlayacaklarını ve bu enerjinin hem bizleri besleyeceğini, hem de beklentilerimize yanıt vereceğini açıklıyordu. Ne var ki, şimdilik bu büyük enerji kaynağı ile bağlantımız kopuk olduğu için kendimizi zayıf, güçsüz ve yoksun hissediyoruz.
Biz insanlar, bu eksiklik yüzünden, bireysel enerjimizi artırabilmek için bildiğimiz tek çareye başvurmuş;
psikolojikman başkalarının enerjisini çalmanın yollarını aramışızdır.
İşte bütün dünyadaki insanların uyuşmazlıklarının altında yatan bilinçdışı rekabet de budur.
...
Üçüncü bilgi evrenin tümüyle enerjiden oluştuğunu ve kendi enerjimizle sadece bitkileri değil, başka şeyleri de etkileyip kontrolümüz altına alabileceğimizi yazıyor.
...
Bir insanı kontrolümüzün altına aldığımız zaman onun enerjisine sahip oluyoruz. Bir başkasının enerjisi ile kendimizi yönlendiriyoruz.
Okur notu: Öğretmenler öğrencilerini kontrol altına tutamadıkları zaman büyük enerji harcarlar. (Kendilerini yorgun hissederler.)
Öğrencileri kontrol altında tutabildiklerinde güçlü bir enerjiye sahip olurlar. (Öğrencilerinden aldıkları enerji ile mutlu olurlar.)
...
Biz insanların, bilincinde olmadığımız halde diğerlerini kontrol altına alıp hükmetme eğiliminde olduğumuzu söyledi.
İnsanların arasında varolan enerjiyi ele geçirmek istediğimizi açıkladı.
...
İki kişinin arasındaki enerji akımına tanık oldun...
...
O insanın iyiliği veya çocuklarımızın iyiliği için onlara hükmetmeye çalıştığımızı,
onların iyilikleri için kontrolü elimizde tuttuğumuzu söylesek de, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Zarar meydana gelir.
...
Üçüncü bilgi fizik dünyanın gerçekte uçsuz bucaksız bir enerji sistemi olduğunu gösterdi.
Dördüncü bilgiyse bize insanların uzun zamandır bilinçsizce birbirleriyle rekabete girişip birbirlerinden yayılan enerjiye
sahip çıkmak istediğini belirtir.
İnsanların aile içindeki küçük çekişmelerden, iş yerindeki rekabetten, ülkeler arasındaki savaşlara kadar tüm düzeydeki çatışmalarının kökeninde bu enerjiye sahip çıkma isteği yatar.
Kişinin kendini güvensiz ve zayıf hissetmesinin sonucunda, kendini iyi hissetmek için bir başkasının enerjisini çalma gereksinimi vardır.
...
İnsan, dünyasını enerji ve güç arasında sonsuz bir rekabet gibi görüyor.
Bilgiye göre, eğer insanlar neden mücadele ettiklerini anlasalardı derhal bu mücadeleyi aşarlardı.
...
Çünkü sonunda kendi enerjimizi diğer kaynaktan sağlamayı başarırdık.
5. Kehanet
Nesnelerin güzelliklerinin eşşizliğini takdir edince ENERJİ ALIYORSUN, Hislerin sevgi düzeyine yükselince, gönüllü olarak enerjini geri veriyorsun.
...
Okur notu : İnsanlar sadece sevgi hissetikleri zaman gönüllü olarak verirler.
...
Sevginin rolü uzun süre yanlış anlaşıldı.
Sevgi iyilik yapmak veya bazı ahlaki soyut sorumluluklar yüklenip dünyayı daha güzel bir hale getirmeye çalışmak veya hedonizmden vazgeçmek değildir.
Heyecan, sonra sevinç ve sonra sevgiyi hissedince enerji ile bağlantı kurulabilir.
Sevgiyi aynı düzeyde tutarak yeterince enerji elde etmenin dünyaya büyük yararı dokunduğu kesin.
Ne var ki doğrudan doğruya bize daha çok yararı var.
Yapabileceğimiz en hedonistik davranış.
...
Okur notu:
Hazcılık veya Hedonizm, Kirene Okulu'nun, yani Sokrates'in öğrencisi Aristippos'un (M.Ö. 435-355) öğretisidir.
Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması
gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş.
...
Rastlantıları ciddiye aldığımız zaman Birinci Bilgi oluşuyor.
...
İkinci bilgi gerçeklerin farkındalığı üstüne kurulmuştur.
...
Üçüncü bilgi fizik evreni tek ve saf bir enerji olarak tanımlamakta ve bu enerjinin HER NASILSA DÜŞÜNCELERİMİZE YANIT VERDİĞİNİ SÖYLEMEKTEDİR.
Dördüncü bilgi ise, insanların diğer inzanları kontrolleri altına alıp,
düşüncelerine hükmederek enerjilerini çalmak EĞİLİMİNİ gösterdiklerini açıklar.
...
Tabii, bu enerji kısıntısı, daha yüksek bir kaynakta bağlantı kurduğumuz zaman tedavi edilebilir.
Hem biz ona karşı açılabilirsek, evren bütün gereksinmelerimizi sağlayabilir.
İşte BEŞİNCİ BİLGİ de bunu açıklar.
...
Dördüncü bilgi insanların enerji kıtlığı çektikleri için, birbirlerini kontrol altına alıp ARALARINDA AKAN enerjiyi ele geçirmeye çalıştıklarını açıklıyordu.
Beşinci bilgi ise bize alternatif enerji kaynaklarını gösteriyor, ancak özgün bir yöntem olmaksızın bu kaynaklarla bağlantı kuramayacağımızdan söz ediyordu.
6. Kehanet
Örneğin, şayet sizi birisi sözle veya fizik gücüyle tehdit edecek olursa başınıza kötü bir iş geleceği korkusuna kapılır, ona zorla ilgi gösterip enerjinizi verirsiniz. Sizi korkutan kişi tarafından saldırgan türden dramanın içine çekilirsiniz.
Altıncı bilgi buna korkutucu (intimidator) adını vermiştir.
...
Eğer babanın durumunda gördüğümüz gibi, senin dünyanı sarsıp enerjini ele geçirmek için saldırganlıklarını incelikle yürütüyorsa, sorgulayıcıdır (interrogator). Acındırmadan biraz daha pasif mesafeli (aloof) olma senin izlediğin dramandır.
Dramalar şöyle sıralanır:
- korkutucu
- sorgulayıcı
- mesafele
- acındırma.
Şimdi anladın mı?
Sanırım. Yani herkes bu kategorilerden birine mi girer?
Evet. Değişik durumlara göre bazı insanlar birden fazla şeklini kullanabilirler.
Fakat çoğumuz çocukluğumuzda aile bireyleri üstünde etkin olan dramayı tekrarlama eğilimi gösteririz ve yaşantımızda sadece bu drama egemen olur.
...
Bizi iki insan yarattı ve onların yaşamlarının bizlerin kimliklerini etkilemesi kaçınılmaz.
Gerçek kimliğimizi keşfetmemiz için, bizim gerçek kimliğimizin onların doğruları arasında yer aldığını kendi kedimize itiraf etmemiz gerekmektedir. Orada doğmuş olmamızın nedeni budur.
...
Bu iki insanın inançlarının sentezini yapıp, daha yükseklere erişerek doğru yolu keşfetmen gerekir.
...
Enerji ile her doluşumuzda, hayatımızı ileri götürecek bir rastlantı meydana geliyor ve bu düzeydeki enerjiyi içimizde kurumsallaştırıyoruz.
...
Aşk, Tanrı'nın enerjisi adını verdiğimiz, evrendeki enerji ile bağlantı kurduğumuz zaman geri planda varolan çoşkudur hiç kuşkusuz.
Okur notu : Bu bölümde önemli olan DRAMALARI anlamaktır. Daha sonraki mesajlarımda dramaların anlaşılması için örnekler vermeye çalışacağım.
7 ve 8. Kehanet
Yedinci bilgi kendini bilinçle geliştirme işlevinden, her karşılaşmaya karşı tetikte olmaktan ve evrenin sana sağladığı yanıtlardan sözeder.
...
Sekizinci bilgi ise, aradığımız yanıtları bize getirdiklerinde insanlara nasıl yardımcı olduğumuzdan söz eder.
Ayrıca insanların evrimini kolaylaştırmak için her birimizin birbirimize nasıl davranması gerektiğini gösteren yapyeni ahlak biliminden söz eder.
...
Yedinci bilgi bize ne kadar olumsuz olursa olsun, bütün olaylarda umut ışığını görmemizi öğretir.
Seni yakaladıkları zaman her şeyin berbat olduğunu düşünmüştün.
Ama şimdi buraya gelmem gerekliymiş diye düşünüyorsun.
...
Sekizinci bilgi insanları bir şeye karşı uyarır. diye seslendi.
"İnsanın gelişmesine karşı uyarıda bulunur... bir başka insana karşı duyulan AŞIRI alışkanlığın insanların gelişmesini durdurduğundan söz eder.
...
Ancak durum ne olursa olsun, eğer erişkinler onların gereksinim duydukları enerjiyi sağlayabilirlerse, çocuk tarafından yaratılan bu ustaca oyunlara gerek kalmaz. İşte bu nedenle ÇOCUKLAR BÜTÜN KONUŞMALARA DAHİL EDİLMELİ, ÖZELLİKLE ONLARIN KENDİ HAKLARINDAKİ KONUŞMALARA DAHİL EDİLMELİDİR.
Ayrıca ilgimizi verebileceğimizden fazla çocuğun sorumluluğunu asla yüklenmeyelim.
...
Elyazmalarında sözü edilen bağımlılığın, romantik ilişkilerde güç mücadelesinin neden başladığını açıklayabileceğini söyledi.
Aşık olduğumuz zaman duyduğumuz sevinç ve keyifin sona erip, birdenbire neden tartışmalara ve kavgaya döndüğünü hep merak etmişizdir,
ama artık nedenini biliyoruz. Bu ilişki içinde olan iki kişinin arasındaki enerji akışının sonucudur.
...
Evrenle olan bağlantını yitirdin. Onun yerine Marjorie'nin enerjisine bağımlı oldun.
Bütün bağımlılıklar aynıdır, birey birisine veya bir şeye tutulur ve evrenle bağlantısını koparır.
...
Üçüncü bilgide, insanların enerji dünyasında bir eşleri daha bulunmadığından ve enerjilerini BİLİNÇLE yansıtabileceklerinden söz ediyordu, anımsıyor musun?
Bunu nasıl yaptığımızı anımsıyor musun?
John'dan aldığım dersi anımsadım.
- Evet. İçimize enerji ve sevgi dolana kadar nesnenin güzelliğini takdir ediyorduk.
İçimiz sevgi ve enerji ile dolunca bu enerjiyi geriye yansıtabiliyorduk.
...
Diğerlerini daha çok sevip takdir ettikçe, içimize daha fazla enerji dolar.
İşte bu yüzden kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şey sevmek ve başkalarına enerji vermektir.
...
Sekizinci bilgi bize ne anlatmak istiyor?
Biraz düşündüm. İnsanlarla ilişkiyi konu alır. Çocuklarla ve erişkinlerle kurduğumuz ilişkiden söz eder.
Kontrol dramalarını tanımlar, bunlara isim verir ve bunlardan nasıl kurtulacağımızı gösterir.
Kendimizi diğer insanlara odaklayıp onlara enerji göndermemizden söz eder.
9. Kehanet
Dokuzuncu bilgi, bilinç evriminin sonunda, gelecek bin yıl içinde insanlık kültürünün nasıl değişeceğinden söz ediyor.
...
biz insanların gönüllü olarak nüfus artışını önleyip böylece dünyanın en güçlü ve en güzel yerlerinde yaşayacağımızı belirtiyor.
Ne gariptir ki, gelecekte bu güzel yerlerin sayıları artacak, çünkü artık ormanları kesip yok etmekten vazgeçeceğiz,
böylece ağaçlar gelişip büyüyecek ve ENERJİ ÜRETECEKLER.
Dokuzucu bilgiye göre, gelecek bin yılın ortalarında, insanlar beş yüz yıllık ağaçların ve özenle bakılmış bahçelerin içinde yaşayacaklar
ama teknolojinin olağanüstü akıl almaz gelişmesiyle kent merkezlerine kolayca ulaşabilecekler.
...
Sezilerin rehberliğinde, herkes ne yapacağını ve ne zaman yapacağını tam olarak bilecek ve başkalarının davranışlarıyla tam bir uyum içinde olacaktır.
...
Dokuzuncu bilgi, bir kez sürekli vermeye alıştık mı, vereceğimizden daha fazlasını alacağımızı belirtiyor.
...
Evet, Tanrı fikrini ortadan kaldıracak evrimlerin karşısındaydım. Tanrı'nın adı anılmadan evrenin açıklamasının yapılmasına karşıydım.
Oysa şimdi gerçeğin bilim ve dini görüşlerin sentezi olduğunu görüyorum.
Tanrı'nın yarattığı ve hala da yaratmaya devam ettiği evrim gerçektir.
Okur notu: Allah (c.c.) evrimle yaratmak zorunda mıdır? Evrimsiz yaratamaz mi?
...
Bilgi bize, bireylerin çoğunun bu titreşim düzeyine üçüncü bin yılda ulaşacaklarını, kalabalık gruplardan oluşan toplulukların kolayca bağlantı kurabileceklerini açıklıyor.
Ancak bilgi, tarihte bazı kültürlerin bu titreşimlere erişmiş olduklarını söylüyor.
Dokuzuncu bilgiye göre Mayalar topyekün öbür dünyaya geçtiler. 9. Kehanet
Dokuzuncu bilgi, bilinç evriminin sonunda, gelecek bin yıl içinde insanlık kültürünün nasıl değişeceğinden söz ediyor.
...
biz insanların gönüllü olarak nüfus artışını önleyip böylece dünyanın en güçlü ve en güzel yerlerinde yaşayacağımızı belirtiyor.
Ne gariptir ki, gelecekte bu güzel yerlerin sayıları artacak, çünkü artık ormanları kesip yok etmekten vazgeçeceğiz,
böylece ağaçlar gelişip büyüyecek ve ENERJİ ÜRETECEKLER.
Dokuzucu bilgiye göre, gelecek bin yılın ortalarında, insanlar beş yüz yıllık ağaçların ve özenle bakılmış bahçelerin içinde yaşayacaklar
ama teknolojinin olağanüstü akıl almaz gelişmesiyle kent merkezlerine kolayca ulaşabilecekler.
...
Sezilerin rehberliğinde, herkes ne yapacağını ve ne zaman yapacağını tam olarak bilecek ve başkalarının davranışlarıyla tam bir uyum içinde olacaktır.
...
Dokuzuncu bilgi, bir kez sürekli vermeye alıştık mı, vereceğimizden daha fazlasını alacağımızı belirtiyor.
...
Evet, Tanrı fikrini ortadan kaldıracak evrimlerin karşısındaydım. Tanrı'nın adı anılmadan evrenin açıklamasının yapılmasına karşıydım.
Oysa şimdi gerçeğin bilim ve dini görüşlerin sentezi olduğunu görüyorum.
Tanrı'nın yarattığı ve hala da yaratmaya devam ettiği evrim gerçektir.
Okur notu: Allah (c.c.) evrimle yaratmak zorunda mıdır? Evrimsiz yaratamaz mi?
...
Bilgi bize, bireylerin çoğunun bu titreşim düzeyine üçüncü bin yılda ulaşacaklarını, kalabalık gruplardan oluşan toplulukların kolayca bağlantı kurabileceklerini açıklıyor.
Ancak bilgi, tarihte bazı kültürlerin bu titreşimlere erişmiş olduklarını söylüyor.
Dokuzuncu bilgiye göre Mayalar topyekün öbür dünyaya geçtiler.
Toplu Bilgi
Elyazmalarındaki bilgilerin sonunda tek bir bilinç halinde aklıma yerleştiklerini biliyordum.
İlk bilginin açıkladığı gibi hayatımda gelişecek mistik olayları farketmeye hazırdım.
Tüm kültürün bu gizemi sezdiğini ve ikinci bilgide açıklandığı gibi yeni bir dünya görüşünün inşasının hazırlıklarına başlamıştık.
Üçüncü ve dördüncü bilgiler bana evrenin aslında sonsuz bir enerji sistemi olduğunu ve bu enerjinin kıtlığından insanların birbirine düşüp, birbirlerini yönlendirmeye çalıştıklarını öğretti.
Beşinci bilgi ise daha yüksek kaynaklardan enerji sağlayarak insanların arasındaki uyuşmazlığın kalkacağını öğretti.
Ve benim için bu yetenek adeta bir alışkanlık haline geldi.
Altıncısı eski tekrarlanan dramaları ortadan kaldırıp, kendi gerçek kişiliğimizi bulmamızı sağlıyordu.
Bu bilgiler asla aklımdan silinmeyecekti.
Yedincisi ne yapacağım sorusuna sezilerimizle yanıt vererek kişiliğimizin evrimini harekete geçirmeyi anlatır.
Bu büyülü akımın içinde kalabilmek gerçek mutluluktur.
Ve sekizincisi ise başkalarıyla ilişkilerde yepyeni bir yol öğretiyor.
Bu işin anahtarının onlardan alınacak yanıtlarla, içlerindeki en iyiyi dışa vurmalarını sağlamaktır.
Bütün bilgiler bilinçle birleşince insan yüceldiğini, heyecanla beklediğini ve çok canlı olduğunu hissediyor.
Geriye sadece Dokuzuncu bilgi kalmıştı. Bu da evrimimizin bizi nereye götüreceğinden söz ediyordu.
Dokuz kehanet
Yakın zamanda James Redfield tarafından yazılmış olan "Dokuz kehanet" isimli bir kitap okudum.
Kitap, dünyada meydana gelmekte olan RUHSAL GELİŞMELER konusundaki son olayları yorumlayan roman türü bir eser.
Kitabın arka kapağındaki tanıtımdan bir paragraf şu şekildedir:
DOKUZ KEHANET, hayatı tanımlayan 9 anahtar ile açılan, gizemli bilgilerden oluşuyor.
Peru ormanlarında bulunan el yazmalarında ortaya çıkan bu bilgilerden yola çıkarak hayatımızda hala meydana gelen olaylarla nasıl bağlantı kurabileceğimiz anlatılıyor...
ve bu kitapta önümüzdeki yıllarda neler olacağı da şimdiden gösteriliyor.
Kitabın temasını oluşturan el yazmalarının gerçekte var olup olmadığını kitaptan anlayamadım.
Bu konuyu araştırmadım.
Zaten kehanet olarak isimlendirilen hususlar başkaları tarafından da farklı cümlelerle açıklanmakta.
Bununla birlikte, başka kaynaklarda karşılaşmadığım fakat DOĞRU OLABİLECEĞİ izlenimi edindiğim bilgilerde mevcut.
Kehanet olduğu ileri sürülen hususları kitaptan cümleler alıntı yaparak bilgilerinize sunacağım.
Verilen bilgiler hakkında düşüncelerinizi yazarsanız memnun olurum.
1. Kehanet
Hayatımızda "rastlantı" olarak nitelendirdiğimiz olayları geçiştirmeyip, dikkate almamız durumunda bu "rastlantıların" sıklaşacağını ve hayatımızı İLERİYE doğru yönlendirmemize vesile olacağı anlatılmakta.
Diğer bir deyişle insanların "rastlantıları" ciddiye almaları gerektiği (alacakları kehanetinde bulunuyor.) ifade ediliyor.
Kitapta konu ile ilgili şu örnek mevcut :
- "Peru'da olduğum sırada ve rahip bana elyazmaları hakkında bilgi verirken, devamlı aklıma sen geldin."
- "Oh öyle mi?"
- "O zaman fazla ÜZERİNDE DURMADIM," diye konuşmaya devam etti.
"Fakat Virginia'ya döndükten sonra el yazmalarını HER DÜŞÜNDÜĞÜMDE, aklıma sen geldin.
Bir kaç kez sana telefon etmeye yeltendim ama her seferinde bir engel çıktı.
Sonra, Miami'de şimdi gitmekte olduğum göreve atandım.
Uçağa bindikten sonra, aktarma yaparken burada iki saat bekleyeceğimi keşfettim.
Uçaktan inince rehberde telefon numaranı buldum.
Telesekreterinden göle gittiğini ancak acil durumlarda aranabileceğini duyunca, seni aramamda bir sakınca olmadığını düşündüm."
Dikkat edilecek husus: Önce düşüncenin oluşması daha sonra RASTLANTI sonucu düşüncenin fiiliyata dönüşmesi...
Kitapta birinci ve ikinci bilgiler biraz karışık anlatılmış.
Konudaki ilk mesajımdaki 1. Kehanet olarak yazdıklarımı 2. Kehanet olarak düşünmek daha uygun oluyor.
İlk iki kehanet ile ilgili bir kaç cümle daha yazarak üçüncü kehanete geçeceğim.
***
Birinci bilgi bu gezegende bizi birey olarak saran, bize miras kalan ESRARIN tekrar gözden geçirilmesidir.
...
Birinci bilgi bireyin yaşamını değiştiren GİZEMLİ olayları ALGILAMASIDIR, başka bir oluşumun harekete geçmesini hissetmektir.
...
asıl sorumuzu unuttuk... Hala hayatta neden kaldığımızı unuttuk.
...
İkinci bilgi tarihi zamana ait bilincimizi genişletir.
...
Bu gezegendeki yaşamın arkasında ne var? Biz gerçekten neden buradayız?
3. Kehanet
Fiziksel dünyaya yeni bir anlayış getiriyor. Biz insanların daha önce görünmez halde olan enerjiyi ALGILAYACAĞIMIZI söylüyor.
...
İkinci bin yılın sonuna doğru, insanların, kendimizde dahil olmak üzere her şeyden dışarıya doğru yansıyan yeni bir enerji keşfedeceklerini yazıyordu.
...
Öyleyse daha fazla ilgiyle yetiştirilen bitkiler insan gücünden aldıkları desteği besin değeriyle geri mi veriyorlar?
Elyazmalarında sözü edilen enerji bu mu?
...
Vücudunun etrafındaki enerji alanı. Çoğumuz bunları GÖREBİLMEYİ ÖĞRENDİK, hiç olmazsa belirli bir ışıkta.
İnsan cinsel istek duyunca, insanın enerji alanında bir tür girdap meydana gelir ve ilgi duyulan insana doğru yuvarlanır.
******
10 - 15 yıl önce termal kameralar kullanılmaya başlanarak canlıların etrafındaki enerji alanı görülmeye başlandı.
Bu enerji alanı her ne kadar şimdilik sadece ısı enerjisi olarak tanımlanıyorsa da,
kızgınlık, korku, sevgi gibi güçlü duygular hissettiğimizde bu alanın genişlediğini/güçlendiğini hissedebiliyoruz.
Bilim adamları gözün yapısı itibarıyla bu enerji alanını çıplak gözle göremeyeceğimizi söylüyorlar, bizde inanıyoruz.
Halbuki göz bir penceredir, gören ruhtur. Ruhun kabiliyetleri ise geliştirilebilir.
Diğer bir deyişle, canlıların çevresindeki enerji alanını görebileceğimize inanıyorum.
Bu başlangıçta özel gözlük gibi araçlar kullanarak olabilir.
Bu konuda sizlerin görüşlerini öğrenebilir miyim?
4. Kehanet
Kitaptan alıntı cümleler :
Dördüncü bilgi insanların enerji ile nasıl boy ölçüştüklerinden söz eder.
...
Dördüncü bilgi, zamanla insanların evrenin dinamik bir enerjiden oluştuğunu anlayacaklarını ve bu enerjinin hem bizleri besleyeceğini, hem de beklentilerimize yanıt vereceğini açıklıyordu. Ne var ki, şimdilik bu büyük enerji kaynağı ile bağlantımız kopuk olduğu için kendimizi zayıf, güçsüz ve yoksun hissediyoruz.
Biz insanlar, bu eksiklik yüzünden, bireysel enerjimizi artırabilmek için bildiğimiz tek çareye başvurmuş;
psikolojikman başkalarının enerjisini çalmanın yollarını aramışızdır.
İşte bütün dünyadaki insanların uyuşmazlıklarının altında yatan bilinçdışı rekabet de budur.
...
Üçüncü bilgi evrenin tümüyle enerjiden oluştuğunu ve kendi enerjimizle sadece bitkileri değil, başka şeyleri de etkileyip kontrolümüz altına alabileceğimizi yazıyor.
...
Bir insanı kontrolümüzün altına aldığımız zaman onun enerjisine sahip oluyoruz. Bir başkasının enerjisi ile kendimizi yönlendiriyoruz.
Okur notu: Öğretmenler öğrencilerini kontrol altına tutamadıkları zaman büyük enerji harcarlar. (Kendilerini yorgun hissederler.)
Öğrencileri kontrol altında tutabildiklerinde güçlü bir enerjiye sahip olurlar. (Öğrencilerinden aldıkları enerji ile mutlu olurlar.)
...
Biz insanların, bilincinde olmadığımız halde diğerlerini kontrol altına alıp hükmetme eğiliminde olduğumuzu söyledi.
İnsanların arasında varolan enerjiyi ele geçirmek istediğimizi açıkladı.
...
İki kişinin arasındaki enerji akımına tanık oldun...
...
O insanın iyiliği veya çocuklarımızın iyiliği için onlara hükmetmeye çalıştığımızı,
onların iyilikleri için kontrolü elimizde tuttuğumuzu söylesek de, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Zarar meydana gelir.
...
Üçüncü bilgi fizik dünyanın gerçekte uçsuz bucaksız bir enerji sistemi olduğunu gösterdi.
Dördüncü bilgiyse bize insanların uzun zamandır bilinçsizce birbirleriyle rekabete girişip birbirlerinden yayılan enerjiye
sahip çıkmak istediğini belirtir.
İnsanların aile içindeki küçük çekişmelerden, iş yerindeki rekabetten, ülkeler arasındaki savaşlara kadar tüm düzeydeki çatışmalarının kökeninde bu enerjiye sahip çıkma isteği yatar.
Kişinin kendini güvensiz ve zayıf hissetmesinin sonucunda, kendini iyi hissetmek için bir başkasının enerjisini çalma gereksinimi vardır.
...
İnsan, dünyasını enerji ve güç arasında sonsuz bir rekabet gibi görüyor.
Bilgiye göre, eğer insanlar neden mücadele ettiklerini anlasalardı derhal bu mücadeleyi aşarlardı.
...
Çünkü sonunda kendi enerjimizi diğer kaynaktan sağlamayı başarırdık.
5. Kehanet
Nesnelerin güzelliklerinin eşşizliğini takdir edince ENERJİ ALIYORSUN, Hislerin sevgi düzeyine yükselince, gönüllü olarak enerjini geri veriyorsun.
...
Okur notu : İnsanlar sadece sevgi hissetikleri zaman gönüllü olarak verirler.
...
Sevginin rolü uzun süre yanlış anlaşıldı.
Sevgi iyilik yapmak veya bazı ahlaki soyut sorumluluklar yüklenip dünyayı daha güzel bir hale getirmeye çalışmak veya hedonizmden vazgeçmek değildir.
Heyecan, sonra sevinç ve sonra sevgiyi hissedince enerji ile bağlantı kurulabilir.
Sevgiyi aynı düzeyde tutarak yeterince enerji elde etmenin dünyaya büyük yararı dokunduğu kesin.
Ne var ki doğrudan doğruya bize daha çok yararı var.
Yapabileceğimiz en hedonistik davranış.
...
Okur notu:
Hazcılık veya Hedonizm, Kirene Okulu'nun, yani Sokrates'in öğrencisi Aristippos'un (M.Ö. 435-355) öğretisidir.
Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması
gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş.
...
Rastlantıları ciddiye aldığımız zaman Birinci Bilgi oluşuyor.
...
İkinci bilgi gerçeklerin farkındalığı üstüne kurulmuştur.
...
Üçüncü bilgi fizik evreni tek ve saf bir enerji olarak tanımlamakta ve bu enerjinin HER NASILSA DÜŞÜNCELERİMİZE YANIT VERDİĞİNİ SÖYLEMEKTEDİR.
Dördüncü bilgi ise, insanların diğer inzanları kontrolleri altına alıp,
düşüncelerine hükmederek enerjilerini çalmak EĞİLİMİNİ gösterdiklerini açıklar.
...
Tabii, bu enerji kısıntısı, daha yüksek bir kaynakta bağlantı kurduğumuz zaman tedavi edilebilir.
Hem biz ona karşı açılabilirsek, evren bütün gereksinmelerimizi sağlayabilir.
İşte BEŞİNCİ BİLGİ de bunu açıklar.
...
Dördüncü bilgi insanların enerji kıtlığı çektikleri için, birbirlerini kontrol altına alıp ARALARINDA AKAN enerjiyi ele geçirmeye çalıştıklarını açıklıyordu.
Beşinci bilgi ise bize alternatif enerji kaynaklarını gösteriyor, ancak özgün bir yöntem olmaksızın bu kaynaklarla bağlantı kuramayacağımızdan söz ediyordu.
6. Kehanet
Örneğin, şayet sizi birisi sözle veya fizik gücüyle tehdit edecek olursa başınıza kötü bir iş geleceği korkusuna kapılır, ona zorla ilgi gösterip enerjinizi verirsiniz. Sizi korkutan kişi tarafından saldırgan türden dramanın içine çekilirsiniz.
Altıncı bilgi buna korkutucu (intimidator) adını vermiştir.
...
Eğer babanın durumunda gördüğümüz gibi, senin dünyanı sarsıp enerjini ele geçirmek için saldırganlıklarını incelikle yürütüyorsa, sorgulayıcıdır (interrogator). Acındırmadan biraz daha pasif mesafeli (aloof) olma senin izlediğin dramandır.
Dramalar şöyle sıralanır:
- korkutucu
- sorgulayıcı
- mesafele
- acındırma.
Şimdi anladın mı?
Sanırım. Yani herkes bu kategorilerden birine mi girer?
Evet. Değişik durumlara göre bazı insanlar birden fazla şeklini kullanabilirler.
Fakat çoğumuz çocukluğumuzda aile bireyleri üstünde etkin olan dramayı tekrarlama eğilimi gösteririz ve yaşantımızda sadece bu drama egemen olur.
...
Bizi iki insan yarattı ve onların yaşamlarının bizlerin kimliklerini etkilemesi kaçınılmaz.
Gerçek kimliğimizi keşfetmemiz için, bizim gerçek kimliğimizin onların doğruları arasında yer aldığını kendi kedimize itiraf etmemiz gerekmektedir. Orada doğmuş olmamızın nedeni budur.
...
Bu iki insanın inançlarının sentezini yapıp, daha yükseklere erişerek doğru yolu keşfetmen gerekir.
...
Enerji ile her doluşumuzda, hayatımızı ileri götürecek bir rastlantı meydana geliyor ve bu düzeydeki enerjiyi içimizde kurumsallaştırıyoruz.
...
Aşk, Tanrı'nın enerjisi adını verdiğimiz, evrendeki enerji ile bağlantı kurduğumuz zaman geri planda varolan çoşkudur hiç kuşkusuz.
Okur notu : Bu bölümde önemli olan DRAMALARI anlamaktır. Daha sonraki mesajlarımda dramaların anlaşılması için örnekler vermeye çalışacağım.
7 ve 8. Kehanet
Yedinci bilgi kendini bilinçle geliştirme işlevinden, her karşılaşmaya karşı tetikte olmaktan ve evrenin sana sağladığı yanıtlardan sözeder.
...
Sekizinci bilgi ise, aradığımız yanıtları bize getirdiklerinde insanlara nasıl yardımcı olduğumuzdan söz eder.
Ayrıca insanların evrimini kolaylaştırmak için her birimizin birbirimize nasıl davranması gerektiğini gösteren yapyeni ahlak biliminden söz eder.
...
Yedinci bilgi bize ne kadar olumsuz olursa olsun, bütün olaylarda umut ışığını görmemizi öğretir.
Seni yakaladıkları zaman her şeyin berbat olduğunu düşünmüştün.
Ama şimdi buraya gelmem gerekliymiş diye düşünüyorsun.
...
Sekizinci bilgi insanları bir şeye karşı uyarır. diye seslendi.
"İnsanın gelişmesine karşı uyarıda bulunur... bir başka insana karşı duyulan AŞIRI alışkanlığın insanların gelişmesini durdurduğundan söz eder.
...
Ancak durum ne olursa olsun, eğer erişkinler onların gereksinim duydukları enerjiyi sağlayabilirlerse, çocuk tarafından yaratılan bu ustaca oyunlara gerek kalmaz. İşte bu nedenle ÇOCUKLAR BÜTÜN KONUŞMALARA DAHİL EDİLMELİ, ÖZELLİKLE ONLARIN KENDİ HAKLARINDAKİ KONUŞMALARA DAHİL EDİLMELİDİR.
Ayrıca ilgimizi verebileceğimizden fazla çocuğun sorumluluğunu asla yüklenmeyelim.
...
Elyazmalarında sözü edilen bağımlılığın, romantik ilişkilerde güç mücadelesinin neden başladığını açıklayabileceğini söyledi.
Aşık olduğumuz zaman duyduğumuz sevinç ve keyifin sona erip, birdenbire neden tartışmalara ve kavgaya döndüğünü hep merak etmişizdir,
ama artık nedenini biliyoruz. Bu ilişki içinde olan iki kişinin arasındaki enerji akışının sonucudur.
...
Evrenle olan bağlantını yitirdin. Onun yerine Marjorie'nin enerjisine bağımlı oldun.
Bütün bağımlılıklar aynıdır, birey birisine veya bir şeye tutulur ve evrenle bağlantısını koparır.
...
Üçüncü bilgide, insanların enerji dünyasında bir eşleri daha bulunmadığından ve enerjilerini BİLİNÇLE yansıtabileceklerinden söz ediyordu, anımsıyor musun?
Bunu nasıl yaptığımızı anımsıyor musun?
John'dan aldığım dersi anımsadım.
- Evet. İçimize enerji ve sevgi dolana kadar nesnenin güzelliğini takdir ediyorduk.
İçimiz sevgi ve enerji ile dolunca bu enerjiyi geriye yansıtabiliyorduk.
...
Diğerlerini daha çok sevip takdir ettikçe, içimize daha fazla enerji dolar.
İşte bu yüzden kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şey sevmek ve başkalarına enerji vermektir.
...
Sekizinci bilgi bize ne anlatmak istiyor?
Biraz düşündüm. İnsanlarla ilişkiyi konu alır. Çocuklarla ve erişkinlerle kurduğumuz ilişkiden söz eder.
Kontrol dramalarını tanımlar, bunlara isim verir ve bunlardan nasıl kurtulacağımızı gösterir.
Kendimizi diğer insanlara odaklayıp onlara enerji göndermemizden söz eder.
9. Kehanet
Dokuzuncu bilgi, bilinç evriminin sonunda, gelecek bin yıl içinde insanlık kültürünün nasıl değişeceğinden söz ediyor.
...
biz insanların gönüllü olarak nüfus artışını önleyip böylece dünyanın en güçlü ve en güzel yerlerinde yaşayacağımızı belirtiyor.
Ne gariptir ki, gelecekte bu güzel yerlerin sayıları artacak, çünkü artık ormanları kesip yok etmekten vazgeçeceğiz,
böylece ağaçlar gelişip büyüyecek ve ENERJİ ÜRETECEKLER.
Dokuzucu bilgiye göre, gelecek bin yılın ortalarında, insanlar beş yüz yıllık ağaçların ve özenle bakılmış bahçelerin içinde yaşayacaklar
ama teknolojinin olağanüstü akıl almaz gelişmesiyle kent merkezlerine kolayca ulaşabilecekler.
...
Sezilerin rehberliğinde, herkes ne yapacağını ve ne zaman yapacağını tam olarak bilecek ve başkalarının davranışlarıyla tam bir uyum içinde olacaktır.
...
Dokuzuncu bilgi, bir kez sürekli vermeye alıştık mı, vereceğimizden daha fazlasını alacağımızı belirtiyor.
...
Evet, Tanrı fikrini ortadan kaldıracak evrimlerin karşısındaydım. Tanrı'nın adı anılmadan evrenin açıklamasının yapılmasına karşıydım.
Oysa şimdi gerçeğin bilim ve dini görüşlerin sentezi olduğunu görüyorum.
Tanrı'nın yarattığı ve hala da yaratmaya devam ettiği evrim gerçektir.
Okur notu: Allah (c.c.) evrimle yaratmak zorunda mıdır? Evrimsiz yaratamaz mi?
...
Bilgi bize, bireylerin çoğunun bu titreşim düzeyine üçüncü bin yılda ulaşacaklarını, kalabalık gruplardan oluşan toplulukların kolayca bağlantı kurabileceklerini açıklıyor.
Ancak bilgi, tarihte bazı kültürlerin bu titreşimlere erişmiş olduklarını söylüyor.
Dokuzuncu bilgiye göre Mayalar topyekün öbür dünyaya geçtiler. 9. Kehanet
Dokuzuncu bilgi, bilinç evriminin sonunda, gelecek bin yıl içinde insanlık kültürünün nasıl değişeceğinden söz ediyor.
...
biz insanların gönüllü olarak nüfus artışını önleyip böylece dünyanın en güçlü ve en güzel yerlerinde yaşayacağımızı belirtiyor.
Ne gariptir ki, gelecekte bu güzel yerlerin sayıları artacak, çünkü artık ormanları kesip yok etmekten vazgeçeceğiz,
böylece ağaçlar gelişip büyüyecek ve ENERJİ ÜRETECEKLER.
Dokuzucu bilgiye göre, gelecek bin yılın ortalarında, insanlar beş yüz yıllık ağaçların ve özenle bakılmış bahçelerin içinde yaşayacaklar
ama teknolojinin olağanüstü akıl almaz gelişmesiyle kent merkezlerine kolayca ulaşabilecekler.
...
Sezilerin rehberliğinde, herkes ne yapacağını ve ne zaman yapacağını tam olarak bilecek ve başkalarının davranışlarıyla tam bir uyum içinde olacaktır.
...
Dokuzuncu bilgi, bir kez sürekli vermeye alıştık mı, vereceğimizden daha fazlasını alacağımızı belirtiyor.
...
Evet, Tanrı fikrini ortadan kaldıracak evrimlerin karşısındaydım. Tanrı'nın adı anılmadan evrenin açıklamasının yapılmasına karşıydım.
Oysa şimdi gerçeğin bilim ve dini görüşlerin sentezi olduğunu görüyorum.
Tanrı'nın yarattığı ve hala da yaratmaya devam ettiği evrim gerçektir.
Okur notu: Allah (c.c.) evrimle yaratmak zorunda mıdır? Evrimsiz yaratamaz mi?
...
Bilgi bize, bireylerin çoğunun bu titreşim düzeyine üçüncü bin yılda ulaşacaklarını, kalabalık gruplardan oluşan toplulukların kolayca bağlantı kurabileceklerini açıklıyor.
Ancak bilgi, tarihte bazı kültürlerin bu titreşimlere erişmiş olduklarını söylüyor.
Dokuzuncu bilgiye göre Mayalar topyekün öbür dünyaya geçtiler.
Toplu Bilgi
Elyazmalarındaki bilgilerin sonunda tek bir bilinç halinde aklıma yerleştiklerini biliyordum.
İlk bilginin açıkladığı gibi hayatımda gelişecek mistik olayları farketmeye hazırdım.
Tüm kültürün bu gizemi sezdiğini ve ikinci bilgide açıklandığı gibi yeni bir dünya görüşünün inşasının hazırlıklarına başlamıştık.
Üçüncü ve dördüncü bilgiler bana evrenin aslında sonsuz bir enerji sistemi olduğunu ve bu enerjinin kıtlığından insanların birbirine düşüp, birbirlerini yönlendirmeye çalıştıklarını öğretti.
Beşinci bilgi ise daha yüksek kaynaklardan enerji sağlayarak insanların arasındaki uyuşmazlığın kalkacağını öğretti.
Ve benim için bu yetenek adeta bir alışkanlık haline geldi.
Altıncısı eski tekrarlanan dramaları ortadan kaldırıp, kendi gerçek kişiliğimizi bulmamızı sağlıyordu.
Bu bilgiler asla aklımdan silinmeyecekti.
Yedincisi ne yapacağım sorusuna sezilerimizle yanıt vererek kişiliğimizin evrimini harekete geçirmeyi anlatır.
Bu büyülü akımın içinde kalabilmek gerçek mutluluktur.
Ve sekizincisi ise başkalarıyla ilişkilerde yepyeni bir yol öğretiyor.
Bu işin anahtarının onlardan alınacak yanıtlarla, içlerindeki en iyiyi dışa vurmalarını sağlamaktır.
Bütün bilgiler bilinçle birleşince insan yüceldiğini, heyecanla beklediğini ve çok canlı olduğunu hissediyor.
Geriye sadece Dokuzuncu bilgi kalmıştı. Bu da evrimimizin bizi nereye götüreceğinden söz ediyordu.