Küçük Asya’nın güneybatısında bu isimde iki antik kent bulunmaktadır. Diğer antik kentin Likya Birliği'nden üye olduğu ve günümüzde Fethiye ilçesinde olduğu tespit edilmiştir. Karia’daki Telmessos Antik Kenti ise, Halikarnassos’tan 11,3 km uzaklıkta son derece bereketli bir yerdir. Telmessos Antik Kenti günümüzde Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunmaktadır.
Burada, Apollon’un kehanetlerini yaptığı bir tapınağın olduğu ve tapınaktaki kahinlerin rahip soylu bir aileden geldiği söylenir. Hatta Mausolos’un halkı Halikarnassos’a taşınmasından sonra şehir, dini bir merkez olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Telmessoslu kahinler büyük bir üne sahipti; onlara çok başvurulduğu, hatta Sardes Kralı’nın bunu birden fazla yaptığı söylenir. Arrian bu konuya ilişkin olarak Phrygialı fakir çiftçi Goridos’un hikayesini anlatır.
Hikayeye göre bir gün Goridos’un sabanının üzerine bir kartal konmuş ve akşama kadar sabanın üstünde beklemiş. Çiftçi de bu alametin manasını öğrenmek için Telmessos’a gitmiş. Orada bir köyde, kuyudan su çeken bir kızla karşılaşmış ve bu tuhaf olayı ona anlatmış. Kız da tesadüfen rahip ailesinden gelmekteymiş ve ona Baş Tanrı Zeus’a kurban vermesini öğütlemiş. O da kızın dediğini yerine getirmiş ve sonra onunla evlenmiş.
Dünyaya gelen çocukları ise, ileride Phrygia Kralı olacak Midas'mış. Bodrum'un batısında yer alan Gürice Köyü'nün yukarısında bulunan bir tepede, Telmessos'la bağdaştırılan bir Leleg şehir-yerleşimi vardır. Bu yerleşim, karakteristik olan bir iç kale ve onu çevreleyen duvarla çevrili daha büyük bir alandan oluşmuştur. Antik kentin girişi güneydoğudadır.
Duvarlar, kuru duvar şeklinde inşa edilmiştir. Zirvede yaklaşık 3,35 m yüksekliğinde düzgün kesme taş bloklardan inşa edilmiş, kare planlı büyük bir kule vardır. Ayrıca üç lahit mezar bulunmuştur. Biri, etrafı çevrili bir alan içinde kayaya oyulmuş mezar odası şeklindedir.
Diğeri, bir kapıyla girilen kemerli mezar odası şeklindedir. Üçüncüsü ise, kuzeybatıda bir kayaya oyulmuş güzel bir grup mezarıdır. Biraz güneyde olan Müsgebi çevresindeki ova, verimli bir arazidir. Müsgebi (Misgibi), buranın eski ismi Episkopi'nin Türkçeleştirilmiş halidir. Diğer yandan, buradaki modern yerleşimin dini özelliğinin, sık sık olduğu gibi, antik dini merkez olan Telmessios Apollon Tapınağı'nın bir devamı olduğunu kabul etmek yerinde olur.
Müsgebi'den yaklaşık 800 m uzaklıkta, kalıntıları geçen yüzyıla kadar görülebilen bir Bizans Kilisesi yer almaktaydı.
Antik dönemdeki insanlar, ölümün bir son olmadığını düşünüyorlardı ve öldükten sonra bir yaşam olduğunu ve orada yaşamaya devam ettiklerine inanıyorlardı. Bu yüzden de ölülerine yemekler ve ihtiyaçlarını karşılaması için eşyalarını mezarlarla koyuyorlardı. Antik dönemde ölülere çok büyük bir saygı vardı. Çünkü ölüleri mutlu etmezlerse cezalandırılacaklarını düşünüyorlardı.
Tiyatronun yapısı ve inşasına baktığımızda, Helenistik döneme ait olduğunu görebiliyoruz. Tiyatro kalıntılarının tamamının Roma dönemine ait olduğunu tahmin etmekteyiz. Telmessos Tiyatrosu'nun yaklaşık 5000 kişilik olduğunu ve günümüze gelene kadar toprak altında muhafaza edildiğini biliyoruz. Tiyatro, günümüze pek korunaklı bir şekilde gelmediği için restore edilmiştir. Tiyatro, konum ve plan itibarıyla Roma Dönemi tiyatrolarını andırmaktadır.
Telmessos Antik Kenti günümüze gelene kadar pek çok depreme maruz kalmıştır. Bu depremler kenti oldukça fazla tahrip etmiş ve kentten günümüze kadar gelebilen sadece lahitler ve yamaçta bir grup kaya mezarı bulunmaktadır.
Antik kent içinde bulunan kaya mezarları günümüzde define avcıları yüzünden girişleri ve içindeki yapılar tahrip edilmiştir. Bununla da kalmayıp antik kente ziyaret için gelen insanlar sprey boyalarla yazılar yazarak yüzyıllar boyu gelen tarihe ve kültüre zarar vermeyi başarmışlardır.