Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Isparta - Sütçüler | WowTurkey Bilgi Resim Ulaşım Paylaşım Forum Sitesi

Isparta - Sütçüler

Emir

Moderatör
Moderatör
image


Alıntı:

Sütçüler ilçesi, Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Konya iline bağlı Beyşehir, Seydişehir ilçeleri, batısında ve kuzeyinde Eğirdir ilçesi, güneyinde Antalya iline bağlı Serik ve Manavgat ilçeleri, güneybatısında Burdur ilinin Bucak ilçesi ve kuzeydoğusunda Şarkikaraağaç ilçesi ile komşudur. İlçenin denizden yüksekliği 250 ila 3.500 metre arasında değişmektedir. İlçenin, Batı Torosların, Güneybatı-kuzeydoğu ve güneydoğu doğrultusunda sıkışarak birbiri içine girmesinden meydana gelen üçgen içinde yer alması, Sütçüler’e tamamen dağlık bir coğrafya yapısı kazandırmıştır. Bu nedenle Sütçülerde arazi çoğunlukla engebeli olup, düz arazi çok azdır, ilçede düzlükler genelde yayla görünümündedir. İlçe merkezi, çanak biçiminde dağlarla çevrili bir vadinin yamaç ve tabanında kurulmuştur. Bu yamaçlar bağ ve bahçelerle kaplıdır. İlçe sınırları içinden akan başlıca iki akarsu vardır. Bunlar, Köprüsü ve Aksu Deresi’dir.

İlçede iki havza mevcut olup, buna bağlı olarak da iki tür iklim vardır. Birinci havzada Akdeniz iklimi hüküm sürer ve Akdeniz bitki örtüsü hakimdir. Bu havza Çandır, Sığırlık, Şeyhler ve Melikler köylerini içine almaktadır. Bu havzada, yabani zeytinler ve meneviş ağaçları doğal bitki örtüsüdür. İkinci havza, Köprüsu havzasıdır. Bu havza dağlık bir araziye ve karasal bir iklime sahiptir. Bitki örtüsü iğne yapraklılardan oluşur, az miktarda meşe ormanları da bulunmaktadır.

Sütçüler ilçesinin kuruluşunun MÖ 200 yıllarına kadar dayandığı bilinmektedir. Bu gün Adada olarak adlandırılan antik kent, Pisidya bölgesinde; Pisidya ile Pamphilia bölgeleri arasında yer almaktadır. Bu eski yerleşim yeri Helenistik dönemde en parlak yıllarını yaşamış, bugün hala ayakta kalabilen tapınaklar, meclis binaları, anfi tiyatrolar yapılmıştır. Adada’dan Alanya’ya kadar uzanan Kral Yolu buradan geçmekte ve hala mevcut durmaktadır. Yöre Malazgirt savaşından sonra zaman zaman Türklerin eline geçmişse de, 1224 tarihinde Alaaddin Keykubat zamanında Türklerin eline geçtikten sonra devamlı Türk hakimiyeti altına girmiştir. 1330 yıllarında Hamitoğulları Beyliği Eğirdir’de kurulana kadar Sütçüler Selçukluların elinde kalmıştır. Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden sonra, Batı Akdeniz yöresini yurt edinen Türk boyları uzun süre göçer hayatı sürdürmüşlerdir. Horasan’dan gelen Kayı Boyu Türkmen aşiretlerinden biri de Alanya-Manavgat yöresini yurt edinmiş, Sütçüler ve havalisindeki geniş otlakları da yazlık olarak seçmişlerdir. Bunların bir kısmı beğendikleri bu yöreye yerleşmişlerdir.

Arkeoloji literatüründe Adada olarak geçen kentin adının Pavlu olabileceği de iddialar arasındadır. Yörenin Türklerin eline geçmesinden sonra Pavlu ismi uzun süre kullanılmıştır. Bunun yanı sıra İşba, Pavlikan adlarıyla da anılan yöre, zaman içinde Hamitoğlu Beyliği’nin bütün toprakları ile birlikte Osmanlıı egemenliğine girer. Osmanlılar zamanında bir süre Kara Bavlu olarak anılmıştır. Zamanla Bavulu şekline dönüşen isim, Cumhuriyet döneminde 1926 yılına kadar sürmüş, bu tarihte yerleşime dağ-dağlık anlamına gelen Cebel ismi verilmiştir. 1938 yılında belde halkının büyük şehirlerde sütçülük yapmaları üzerine ismi Sütçüler olarak değiştirilmiş ve Eğirdir’e bağlı bir nahiye iken ilçe statüsü verilmiştir.

İlçenin belli başlı kültür varlıkları arasında, ilçenin tarihi gelişimini simgeleyen kalıntılarından Adada Antik Kenti gelir. Antik kent ilçe merkezine 12, Sağrak köyüne 2 kilometre uzaklıktadır. Diğer kültürel varlıklar ise; Taşkapı Harabeleri, Zorzila Kalıntıları, Sefer Ağa Camii, Çandır Köprüsüdür.

2009 nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 12.459’dur. Bu nüfusun 2.371’i ilçe merkezinde, 10.088’i belde ve köylerde yaşamaktadır. İlçenin yüz ölçümü 1.288 km2’dir. Sütçüler ilçesi Isparta il merkezine 102 km uzaklıktadır.

İlçenin ekonomik durumu, coğrafi yapısına bağlı olarak oldukça zayıftır. Ekilebilir arazinin azlığı tarımsal gelişmeyi kısıtlamış, yöre halkını hayvancılığa yönlendirmiştir.

Kaynak:

 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular