İstanbul - Avcılar - Bathonea Antik Liman Kenti

crypton

Paylaşımcı Üye

Avcılar - Bathonea Antik Liman Kenti​

görüntü


görüntü


görüntü



görüntü


görüntü


İstanbul’un Avrupa yakasında Küçükçekmece Gölü’nün batısında, Avcılar ilçesinin Firuzköy Mahallesi sınırları içerisinde yer alan, Alt Paleolitik Çağ’dan, Geç Osmanlı dönemine kadar insanlık izlerinin tespit edildiği ve bu dönemlerin büyük bir kısmında deniz ticaretinin varlığını ortaya koyan verilerin ortaya çıktığı bir liman yerleşimidir.
İstanbul Tarihöncesi Araştırmaları (İTA) Projesi kapsamında, 2007 yılında tespit edilmiştir. 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar neticesinde, Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şengül Aydıngün ve bilim ekibi tarafından Küçükçekmece Göl Havzası (Bathonea) Kazıları adıyla kazılar başlamış ve sürdürülmektedir. Kazıların ilerleyen süreçte tüm göl havzasında yapılması ve bölge için toplu bir değerlendirme imkanı sağlaması beklenmektedir. Yerleşimin yaklaşık yedi kilometre çapında bir alan içerisinde, kuzeyinde Avrupa’nın ve Türkiye’nin en eski insanlık yerleşimlerinden biri olan Yarımburgaz Mağarası (600,000 yıl), güneydoğusunda Rhegion, kuzeybatısında Spradon Antik Yerleşimleri vardır. Ayrıca 12 kilometre batısında Büyükçekmece Gölü’nün kıyısında yer alan Athrya yerleşimi, bulunan kültür varlıkları ile Bathonea buluntuları ile benzerlik göstermektedir. Daha geniş mesafe aralığında ise doğuda yaklaşık 22 kilometre mesafede Byzantion/Constantinapolis/İstanbul ve batıda ilk çağın önemli yerleşmeleri olan 40 kilometre mesafede Selymbria (Silivri) ve 70 kilometre mesafede Herakleia (Marmara Ereğlisi) yer almaktadır.

Yazarlarının belirttiğine göre, göle kuzeyden dökülen antik Bathynias (Sazlıdere) Akarsuyu’ndan dolayı bölgenin adının Bathynias/Bathonea olarak geçmekte ve Byzantion’a bağlı bir phyle olduğu sanılmaktadır. Bazı yazıtlarda da Bathonea/Bathys-Ryax adı geçmektedir. Bölgenin adının, İlk Çağ’dan sonra değiştiği ve Ortaçağ’da daha çok Rhegion içerisinde kaldığı düşünülmektedir.

Küçükçekmece Gölü içerisinde bir yarımada üzerinde yer alan kazı alanında, üç farklı bölgede (Büyük Liman Bölgesi, Küçük Liman Bölgesi ve Sur İçi Yapıları) kazılar eşzamanlı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu alanlarda yoğunluk olarak, Geç Antik Çağ’a ait yapı kalıntıları ortaya çıkarılmakla birlikte, Epipaleolitik, Çanak Çömleksiz ve Çömlekli Neolitik, Tunç Çağı, Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemlerine ait kalıntılar da ortaya çıkarılmıştır. İstanbul tarihinde, ilk kez MÖ iki binyıla tarihlenen, Hitit, Miken, Kıbrıs ve Balkan eserlerinin ele geçmesi ile dikkat çekmektedir. Kazılar halen sürdürüldüğü için henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, özellikle Saray-Manastır kompleksi olabilecek Bazilikal Planlı Apsisli bir yapı ve Martyrion yapısının varlığı bu alanın kutsal bir yerleşim olarak planlandığını göstermektedir. Kazılarda ele geçen tıp aletleri, binlerce adet pişmiş toprak ilaç şişeleri, ilaç yapımında kullanılan havan ve havanelleri, Geç Antik Çağ’da bölgede ilaç üretim merkezi olarak söz edilen Daphnision’u işaret etmektedir. Lagün Gölü’nün korunaklı yapısı sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu döneminde de donanmaya hizmet ettiği sanılmaktadır. Küçükçekmece Lagün Gölü’nün geçmişten günümüze kadar sürekli Marmara Denizi ile bağlantılı olmasından dolayı korunaklı bir iç liman olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kazıdan çıkarılan mimari ve küçük buluntu grupları, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde muhafaza edilmekle birlikte henüz sergilemeye alınmamıştır. Kazı alanının bulunduğu bölge birinci ve üçüncü derece sit alanı olarak korunan bir tarım arazisidir. Kazı başkanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından örenyeri düzenlemesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Kaynak: Türkiye Turizm Ansiklopedisi
 

Ekli dosyalar

  • 2ADBE708-35B1-4BAF-9F3D-B4C488C69A45.jpeg
    2ADBE708-35B1-4BAF-9F3D-B4C488C69A45.jpeg
    166.4 KB · Görüntüleme: 0
  • Beğen
Tepkiler: Emirhan ve Rafet

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular