İstanbul - Eyüpsultan - Kaşgari Murteza Efendi Tekkesi

crypton

Paylaşımcı Üye

Eyüpsultan - Kaşgari Murteza Efendi Tekkesi​

görüntü


görüntü


Kaşgâri Tekkesi Camii de denir. Eyüpsultan’dan, Piyer Loti Kahvesi’ne giden İdris Köşkü Caddesi ile Hüsam Efendi Sokağı arasında olup her iki yola açılan avlu kapıları vardır. İdris Köşkü Caddesi tarafındaki kapı civarında, sol tarafta ve set üzerinde Türk Musikisinin ünlü üstadı Zekâi Dede Efendi ve ailesinin kabirleri vardır. Buradan biraz aşağıda ise büyük insan Mareşal Fevzi Çakmak ve aile-sinin haziresi bulunmaktadır.
Hadikat’ül Cevami’de şu bilgi vardır:

"Banisi kibar hacegândan ve Devlet-i Aliyye’den olup Tersane Emaneti ve sair hizmetlerde kullanılarak büyük Ruznamecilikten ayrıldıktan sonra vefat eden Yekçeşm el hac Murtaza Efendidir. Nakşibendiye tarikatinden Kaşgâri Şeyh Abdullah Efendi evvelce Eyüp’e gelip oturur iken La’li-Zâde Seyyid Abdül-Bâki Efendi bina ve ihya buyurdukları Kalenderhâne’ye şeyh yapmışlar idi. Kalenderhhane şeyhliği bekarlara meşruta olduğundan ve Şeyh Abdullah Efendi evlenmek istediğinden tekkenin şeyhliğini terk eylemiş iken Murteza Efendi rüyada memuren bu Camii şerifi ve etrafına latif hücreler yaptırıp ve Nakşibendiye’ye şart eyledikde Şeyh Abdullah Efendi ibtida bu tekkeye şeyh olmuştur.

212688_kasgari_murteza_efendi_tekkesi_eyup_fotogaleri_800x535_800x533.jpg


Tekkenin yapımına 1157 (1744) tarihinde başlanmış ve bir senede bitirilmiştir. Ve banisi Murteza Efendi 1166 (1747) de vefat etmiştir. Kabri, tekke haziresinde olup ka-fesi serpuşu vardır.

Camiin minberi ve avlusunda şadırvanı ve şeyhlere mahsus hanesi dahi vardır. Kapısındaki çeşmenin suyu yazın çok soğuk olur.

Vâkıf sahibi Murteza Efendi aslında nakşibendiye tarikatini Mekke-i Mükerreme’de Şeyh Ahmed Yekdest’den ahz eylemiştir. Ve adı geçen Şeyh Abdullah Kaşgari 1174 seferinin 7. günün (18 Eylül 1760) vefat edip, hattat İbrahim Tâhir Efendi Ekber Meşâyih lafzını tarih demiştir. 14 sene kadar bu zaviyede şeyh olmuştur ve 74 "sene ömür sürmüştür. Ulemâdan ve ermişlerden olup iyi bir zat idi. Bazı beğenilmiş şiirleri vardır. Özel türbesinde medfundur.

Kendinden sonra oğlu Übeydullah Efendi Hazretleri şeyh olup on sene sonra yani 1184 (1770) senesi 45 yaşında iken vefat edip türbe içinde medfundur. Sonra tekkede imam olan İsâ Efendi Hazretleri şeyh olup bunlar dahi 1206 seferinin 22. günü (21 Ekim 1791) 90 yaşında vefat etti. Vefatına birçok tarihler denmiş olup hepsinden biri şairlerden Pertev’in güzel tarihidir ki şudur:

Cenhab-ı Şeyh İsha Hacegân-ı Nakşibendiye’den

Zemânın Kutb-u aktâbi idi ol zât-ı bî hemtâ

Yetişmiş feyziyâb olmuşdı Abdullah Efendi’den

Nice canlar uyarmış ârif-i billah idi hakka

Cihânkim bi bekadır her konan bundan göçer elbet

Gider da’vet olundukda eğer pir eğer bernâ

Bu zât-ı bî mu’âdil dahi gitdi elden aldırdık

Mukaddes eyliye rûh-ı şerifin Hazret-i Mevlâ

Mücevher harfile levha kalem yazmış bu târihi

Ki böyle nâm vaki oldu Pertev eyledim ihsâ

Fedâ-yt mâ-melekle mâlik-i mülk-i visal oldu

Urûc-ı asman evc-i ülyâ kıldı Şeyh İsâ 1206

Kabri, avludaki türbesindedir.

Cennetmekân Sultan III. Selim Hân bu türbeyi yaptırmıştır.

Kasgari_Dergahi_Merdivenler_800x597.jpg


Bunlardan sonra Şeyh Abdullah Efendinin dâmâdı Çelebi Efendi denmekle maruf Übeydullah Efendi şeyh olup iki sene sonra 63 yaşında vefat eylemiştir. Fî 1208 (1793). Bunlar dahi tekke haricinde kapıya yakın defn olunmuştur. 6 Za. 1208 (5 Temmuz 1794)

Sonra elhac İsmail Efendi Pir’in kölesi ve kahvecilik hizmetinde iken şeyh olup dört sene sonra vefat etmiştir.

Fî 1212 (1797). Kabri, Kaşgari Tekkesi avlusuna girilen kapının sağ tarafındaki küçük hazirededir. Dolamalı sikkesi dört dilimlidir. Taşında “Post-pişed İsmail Efendi hem nâm-ı zebih” (Kurban edilecek olan) diye yazılıdır.

Şeyh İsmail Efendi ve dervişleri, 26 Receb 1210 (5 Şubat 1796) tarihinde Topkapı Sarayı’ndaki Ağalar Camiinde Nakşibendi Hatm-i Hacegân âyini yapmışlar ve padişaha dua etmişlerdi. Bunun üzerine Sultan III. Selim, İsmail Efendiye kürk giydirip, atiyye ve bohça ikram etmiş ve bu arada da dervişlere ayrı ayrı hediyeler verilmiştir.

Sonra Hz. Pir’in torunu Nidâyi es-Seyyid Abdullah Efendi 14 ay şeyh olup 22 yaşında vefat etmiştir. Fî 1213 (1798). Kabri hazirededir.

Bundan sonra İsâ Efendizâde Lutfullah Efendi şeyh olmuştur. Evvelce Eyüp Sultan türbedarlığına malik iken şeyh olduktan sonra o ciheti yine bu dergâhın dervişlerinden, Enderun’dan çıkma Celal Bey’e verip şeyhinden üç sene sonra kendi gelini ile ilişki kurduğundan şeyhlikten uzaklaştırılmıştır… 1220 senesi vefat etti. Kabri tekke civarındaki mezarlıktadır.

Sonra Nidâyi Efendinin kardeşi es-Seyyid Mehmed Eşref Efendi şeyh olup yaşı küçük olduğundan başlangıçta Hüdâverdi Efendi vekâlet etmiştir. Eşref Efendi 15 R. evvel 1257 (7 Mayıs 1841) tarihinde vefat etmiştir.

Bunun yerine Şeyh Eşref Efendinin oğlu olup 1248 (1832) doğumlu Mehmed Aşir Efendi şeyh olmuştur. Vefatı 20 Zilhicce 1318 (Nisan 1901) tarihindedir. Kabri, Eyüp’te Kalenderhane Cad. üzerindeki Abdülbâki Efendinin lahdinin yanındadır.

Şeyh şir Efendi zamanında tekkenin ikinci şeyhi kardeşi ve 1252 (1836) doğumlu Hafız Mehmed şerafeddin Efendi idi. Bu zatın oğlu Mehmed Bahaüddin Efendi ise 1282 (1865) tarihinde dünyaya gelmiştir. Âşir Efendi zamanında tekkede dervişanla beraber onbir kişi bulunuyordu ki büyük bir tekke olduğu anlaşılmaktadır.

Tekkenin son şeyhi Seyyid Abdülhakim Efendi idi. Ahravfzâde diye ünlüdür. 1337 (1918)de bu tekkenin meşihati, imameti ve hitabeti kendisine verildi. Abdülhakim Arvasi 1281 (1865) tarihinde Van Vilayeti’nin Başkale Kazası’nda doğdu. Babası Seyyid Mustafa Efendi’dir. İlk tahsilini orada yaptı. 1300 (1882) de zahiri ilimlerden, 1305 (1888)de de Nakşibendiyye’den icazet aldı. Hacca gitti. Rus ve Ermeni mezaliminden kaçarak evvela Musul’a ve sonra 1918 Nisanında İstanbula geldi. Eyüp Sultan’da Yazılı Medrese (Sokullu Medresesi)ye ailesi ile beraber yerleştirildi.

Kaşgari Tekkesi’ne şeyh olduktan sonra 5 Ağustos 1919’da Süleymaniye Medresesi’ne tasavvuf müderrisi (Prof.) olarak tayin edildi. Tekkelerin kapatılmasından sonra iftiraya uğrayarak Eylül 1943’te tutuklanarak İzmir’e ve oradan da Ankara’ya götürüldü. 27 Kasım 1943’te vefat etti. Kabri, Ankara civarında Bağluk Köyü mezarlığındadır.

Cami tamamen ahşaptan yapılmıştır. Kesme taş minaresi sağındadır. Mihrabı dışa taşmalıdır. Kitabesi yoktur. Önünde şimdi meşruta olan şeyh evi bulunmaktadır. Hüsam Efendi Sokağı tarafındaki avlu kapısının üzerinde bir mısralı ve nakşibendi sikke kabartmalı şu yazı vardır: “Tarikat-i aliyyei Nakşibendiyye’den Kaşgâri Dergâh-ı şeri-fi” Kapının sağ tarafında da kitabesiz büyük hazneli bir çeşme vardır. Kapıdan uzun bir koridora girilir. İki tarafında ahşap ve harapça evler vardır.

Avluda on yüzlü, kitabesiz bir şadırvan bulunmaktadır.

Altı mermer sütun üzerinde bulunan kubbeli saçağın bugün yalnız kaidesi kalmıştır. Mescid yanında mermer, çıkrıklı fakat kitabesiz bir kuyu mevcuttur.

Şadırvan yanındaki sarnıcın bileziği üzerindeki yazıdan, 13 Sefer 1290 (Nisan 1873) tarihinde Es-seyyid Hacı Ahmed Bican Paşa tarafından yapıldığını anlıyoruz. Buranın suyu, İdris Köşkü Caddesi üzerindeki çeşmeden akmaktadır. Çeşme hazire duvarı üzerindedir. Kitabesi yoktur.

Ahmet Bican Paşa’nın muhteşem lahdi, Şeyh İsa Geylâni Efendi Türbesi ile cami arasındadır. Sürre-i Hümâyun emini iken 12 Sad 1290 (11 Nisan 1873) tarihinde vefat etmiştir. Yanında, Ahmed Paşa’nın oğlu Hacı Hâlid Bey ile 1326 (1908) tarihinde vefat eden Osman Paşa’nın lahdi vardır. Hâlid Bey, 1313 (1895) tarihinde vefat etmiştir.

Avluda Şeyh Kaşgâri Abdullah Efendi ve İsâ Geylâni Efendilerin türbeleri bulunmaktadır. Bu türbeler bahsine bakınız.

Şadırvan arkasındaki bahçe duvarında şu kitabe vardır:

Beni kıl mağfiret ey Bir Yezdan

Çık arş-ı azama nün Kur’an

Gelüb kabrim ziyaret iden ihvan

Ruhuma bir fatiha îtsün ihsan

Bu kitabenin kime ait olduğu belli değildir.

Çarlık Rusyası’nı senelerce uğraştıran ünlü kahraman Şeyh şamil, İstanbula geldiği zaman bu tekkeyi ziyaret etmiş ve bir kaç gece kalmış ve Eyüp Sultan Türbesi’ne gi-derek duâ etmiştir.

La’li-Zâde Abdülbâki Efendi’nin yaptırdığı ilk Kalenderhâne, Kalenderhâne Caddesi üzerinde ve Abdülbâki Efendi sıbyan mektebi yanında idi. 1256 (1840) ve 1294 (1877) tarihli tekkeler listesinde “Nakşibendiyye’den Kalenderhâne der Eyüb” diye kayıtlı olup âyin günü cuma idi. Mec. Tekayaya göre ise âyin günü perşembedir.

1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde ise, “İdris Köşkü’nde Özbek Tekkesi” diye kayıtlıdır. Şeyhülislam Ömer Hulusi Efendi, Anadolu Kadıaskeri bulunduğu sırada ve 15 M. 1211 (21 Temmuz 1796) tarihinde bu tekkeye Hatm-i Haceğâni yapılması ve ayrıca dervişlerin yemek yiyebilmeleri için kendi vakfından günde altmışar akçe vakfetmiştir. Kendisinin Fatih Camii civarında bir tekkesi vardı.

Kaynak: T.C Eyüpsultan Kaymakamlığı
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular