İstanbul’un hızla değişen siluetinde bir zamanlar sokaklarda yankılanan çan sesleri, raylarda tıkırdayan tramvaylar ve Boğaz’ın serinliğinde salınan vapurlar hâlâ hafızalarımızda yaşıyor. Bugünün dijital taksi çağırma uygulamalarına inat, geçmişin buharlı otobüsleri, kırmızı-beyaz nostaljik tramvayları ve kömür kokulu trenleri bize bambaşka bir şehir deneyimi sunuyordu.
Taksim-Tünel Nostaljik Tramvayı, sadece bir ulaşım aracı değil; Galata’nın yokuşlarını arşınlayan bir zaman makinesidir adeta. Her “ding ding” sesi, geçmişten gelen bir selam gibidir.
Eski Ikarus Otobüsleri, devasa boyutları ve keskin mazot kokusuyla İstanbullunun belleğine kazınmıştır. Kapılar kapanırken yaşanan telaş, şoförle yapılan göz göze gelme anı, hepsi bir nostalji paketinde saklı.
Kadıköy Moda Tramvayı, Moda sahilinde gün batımına karşı ilerlerken, geçmişin nezaketini bugünün koşuşturmasına inat taşıyan bir başka hatıra.
Bu başlık altında;
Fotoğraflarınızı,
Anılarınızı,
Rota önerilerinizi ve
“Bugün olsa binmek ister miydiniz? sorusunun cevabını paylaşabilirsiniz.



Bu başlık altında;



