Kendi Yazdığınız Şiirler

Seneler önce yazdığım bir şiirim .O zamanlar arada bir yazardım şimdilerde ruh halimi şiirden daha çabuk düzelten bir eşim ve 2 yaşında güzel bir kızım var.

Gece yağıyor sağanak sağanak üzerimize
Karanlığın yuttuğu dar sokaklarda
Sessizliğin şiirle buluştuğu noktada
Nağralar atardık biz üç sefil
Uzaklardan gelen
Yarım kalmış bir şiir kokusu
Bitmesinden korktuğum
Gece hayallere gebeyken
Gündüz gerçekleri doğurur
Hava ısınırdı hayaller buz keser
Usul usul ağlardık biz üç sefil
Ben, keyfim ve kahyası…
- Sarfi -
 
Son düzenleme:
2017 yılında yazdığım bir şiir

Çay​

Doldur kahveci, çayımı tavşan kanı
Şekeri de bol at ve karıştır bir zahmet.
Ilısın ve görsün elli üç derecenin altını.
Aman dilim yanmasın olurum sonra aft

Küp şekerleri ıslatmışsın geçen gün
Bu kadar büyük mü benim dudak payım?
Merkezkaçı hesap edemedin mi yoksa
Çayları taşırken o metal tepside?

Bugün çok hünerli gördüm seni.
Çayın yanındaki kurabiyeler de ne öyle?
Yoksa ilham mı geldi bugün kahveye?
Bir şiirsellik seziyorum bugün sende.

Semaverde su yine fokur fokur.
Haydi doldur bir bardak daha.
Soğumasını bekleyecem ne de olsa.
Ben çayı sıcak içemiyorum.
 
Son düzenleme:

Kumarbaz​

Yeşil örtülü masada,
Kartlar kaderi yazar.
Kumarbazın gözlerinde,
Hırs ve umut parlar.

Bir varlık bir yokluk oyunu,
Her el bir maceradır.
Adrenalin damarlarda,
Kalp heyecanla atar.

Bazen kazanır bazen kaybeder,
Kumarbaz pes etmez asla.
Umut onu ayakta tutar,
Belki bir gün şansı yaver olur da.

Ama kumarbaz unutur,
Şans her zaman gülmez.
Kaybettikçe hırs artar,
Ve sonunda her şey biter.

Ailesi, arkadaşları,
Hepsi onu terk eder.
Yalnız kalır kumarbaz,
Bir umut ışığı bekler.
 

Ofsaytta Düştüm​

Hayat denen sahada koşuyorum,
Hayallerim peşinde,
Ama bir anlık dikkatsizlik,
Heyhat, ofsaytta düştüm.

Hedefime çok yakındım,
Ayağımı uzatsam atacaktım,
Ama hakemin düdüğü çaldı,
Hayallerim suya düştü.

Bana faul yaptılar,
Tekrar ayağa kalkacağım,
Omuz omuza mücadele sonunda,
Beklenen o şık golü atacağım.
 

Filozofun Sevgilisi​

Düşüncelerin dalgalı denizinde sırt üstü yüzerken,
Bir bakışla kayboldu filozofun kalbi.
Onun gözlerinde, evrenin gizemini gördü,
Semadan gelen o işaretle, aşk ve felsefe iç içe geçti.

Bilgeliğiyle tanınan ve parmakla gösterilen o filozof,
Aşkın dilinde kekeleyen tembel bir öğrenciye dönüştü.
Sevgilisinin tebessümü, en karmaşık teoremleri çözmekten daha zordu,
Ve onun sözleri, en derin felsefi tartışmalar kadar anlamlıydı.

Aşk ve felsefe, birbiriyle çelişen iki dünya
Filozof bu iki dünyayı bir araya getiren bir deha
Bilgelik ve tutku onun kalbinde dans ediyor
Filozofun sevgilisi filozofun ruhuna siniyor.
 
Şiirle ilgili yorumumu Blogger platformundaki sayfaya yazmıştım. Tabi burası da Wowturkey. Buranın da yoruma ihtiyacı olsa gerek.
Şiir çok güzeldi. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Başın ne zaman sıkışsa, karşılaştığın bir çift göze bakmak yeterli oluyor. Çok güzel bir anlatımdı doğrusu.
 

Ah Leyla​

Sana açık bono verdim
Sonra tepeme çıktın
Seni çok mu şımarttım?
Beni kandırdın mı sandın?

Ah Leyla, Ah leyla!
Beden dilin seni ele veriyor
Aşkta gönlümü açığa sattım
Aşkın kalbimde ne de güzel eriyor

Şimdi arkamdan hercai diyorlar
Hovarda, çapkın, ayrangönüllü…
Sıfatlarım günbegün artıyor
Ah Leyla, Ah Leyla!

Bir zamanlar aşık ama toydum
Gönül defterini artık rafa koydum
Senin yükselenin ne diye sordular
Alçalanım Leyladır dedim.
 
Son düzenleme:

Kebapçı İle Diyetisyen​

Diyet ve kebap arasında,
Aşırı zıt kutuplardayız.
Kebapçı ile diyetisyen,
Bir aşk çıkmazındayız.

Diyetisyen öyle der,
Kebapçı karşı çıkar.
İkimiz bir arada zor,
Aşk bu çelişkiyle nasıl sürer?

Kebabı bir buçuk yedim.
Bana sen kilo aldın dedi.
‘‘Yoksa nasıl doyardım’’ dedim
‘‘Diyet yap be adam’’ dedi.

Bana bir seçenek sundu:
Ya kebap ya ben!
Örtülü bir diyet teklifi bu,
Tercihim kebaptan yana oldu.

Şimdi kebapçıda mutluyum,
Mutluluğun anahtarı kebapçıda,
Diyetisyen hiç kebap yemez mi?
Bu aşk bir şansı daha hakketmez mi?
 

Koşar Adım​

Hızlı adımda bir tempoda,
Bir hedefe doğru koşarcasına,
Rüzgar ile yarışıyor gibiyim.
Hırsla doluyum bu yolda.

Köşeleri bir bir dönerken,
Sinsi plan kuranlar oldu.
Ayağıma çelme taktılar.
Yine de düşmedim.

Koşar adım koşar adım,
Durmadan durmadan,
Koşar adım koşar adım,
Bilindik bir sona doğru.

Zaman hızlı akan bir çağlayan,
Kalbimde bitmeyen bir cesaret,
Ve içimdeki esaret
Karşı karşıya geliyor.

Her gün yeni bir hayal kurarım.
Bu hayatın bir bitiş çizgisi var.
Koşar adım yaklaşırım.
Bilirsin zaman acımasız.
 
Son düzenleme:
Geliyor Gelmekte Olan

Bir fırtına yaklaşıyor…

Sessiz sessiz içimizden geçiyor.

Zararı ederi şuan kendine,

Geçerken sessizlik getiriyor.

Bilinmeyenin kaygısı doğuyor

Gözler hep arıyor hırsız gibi,

Karanlığa değince bir duruyor.

Korku henüz nam salmamış, bekliyor.

Güneşe Kadar…
 
Son düzenleme:

Sevda Yoksunu​

Kalbimde ateş var yanıyor sessizce
Gözlerimde hüzün var bakıyor derince
Gecenin karanlığı sarar inceliğimi
Sensiz sevdam boynu bükük sevilmez sevince

Gözyaşları akar sessizce
Rüzgar eser kalbim titrer içime
Hicran dolu anılarla
Hayalinle büyük aşk dolu kalbime

Sevda yoksunu yaşarım böylesine
Aşkın izleri soluk yüzümde
Bin bir gece masalı gibi sevdam
Bir o kadar kutsal bir o kadar da yalnız

Yollar uzun mecnun gibi yürürüm
Issız köşelerde derinlere dalarım
Sensiz geçen zaman zehir kadar acı
Ağlarım ben sensiz bu aşkı duyarım

Her şey senli her şey sensiz burada
Hasret sarar dört bir yanımı anla
Kalbim senden asla vazgeçmez
Sevdamsız kalbim ölür anla

Sevda yoksunu yaşarım böylesine
Aşkın izleri soluk yüzümde
Bin bir gece masalı gibi sevdam
Bir o kadar kutsal bir o kadar da yalnız
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar