Tarihler 2 aralık 2001’i gösteriyordu. Mersin’de 2 gündür aralıksız yağan yağmur 2 aralık akşamüstü şiddetini iyiden iyiye arttırmış, şehrin birçok noktasında su birikintileri oluşmuştu. Yağmuru pencereden izlemeyi sevdiğim için o gün de pencerenin önünde havayı takip ediyordum. O gün havanın bir farklı olduğunu, yağmurun hiç dinmeyecekçesine yağdığını söyleyebilirim.
O günlerde Ramazan ayındaydık ve bir alt kattaki komşumuza iftara davetliydik. Pencerenin önünden ayrılmak durumunda kaldım ama aklım hep yağmurdaydı. Acaba şehir genelinde vaziyet neydi?
İftara doğru şiddetlenen yağmur, iftardan sonra gök gürültüleri eşliğinde daha da şiddetini arttırdı ve yerel basında sel haberleri gelmeye başladı. Sun Tv’de çıkan haberlere göre durum bir hayli kötüydü. Müftü deresi taşma aşamasına gelmiş, bu yüzden 1 köprüde çatlaklar oluşmuştu. Çok geçmeden okulların Mersin’de 3 gün tatil edildiği haberi Valilik aracılığı ile duyuruldu.
Eve geldikten sonra Sun Tv’nin kentin birçok noktasından yayınladığı içerikleri hayal meyal hatırlıyorum. Bu arada yağmur şiddetini biraz azaltmış olsa da devam ediyordu.
Pazartesi ve Salı günleri de aralıksız devam eden yağmur eşliğinde Sun Tv’den gelişmeleri takip ettik. Genel yayın yönetmeni öyle zannediyorum ki Mirza Turgut’tu ve şehirde olan biteni başarılı bir şekilde halka yansıtmıştı.
Çarşamba günü güneş açtı. Yaklaşık 5 günlük aralıksız ve çoğunlukla şiddetli yağan yağmur bitmişti.
Mersin, güneşli günlere “Merhaba” mı demişti? Yoksa bulutlar “Yine geleceğim” mi demişti? Onu da bir sonraki mesajımda anlatacağım.
Son düzenleme: