Muğla - Seydikemer

Emir

Moderatör
Moderatör
Seydikemer, yurdumuzun güneybatı bölgesinde yer alan bir güzellikler diyarıdır. Önceleri Fethiye’ye bağlı bir belde olsa da genişliği, nüfusu ve zenginlikleriyle bir ilçe potansiyeline sahip olduğu bilinmekteydi. Nitekim bundan dolayı bugün bir ilçe olarak Türkiye idari birimleri arasında yerini almıştır. Seydikemer, çalışkan, sadık , örnek insan ve örnek vatandaşlar yurdudur. Allah bu insanlara çok güzel bir memleket bahşetmiş. Onlar da bu lütfu lâyıkıyla işleyerek hem kendileri hem de bütün insanlığın insanca yaşamasına katkıya dönüştürmüşlerdir.

Antik çağlardan beri Likyalılar, Persler, Mısırlılar ve Romalıların hüküm sürmesinden sonra 1282 yılında Menteşe Beyliğine, 1424 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’na dahil olan Seydikemer’de bir çok medeniyete ait kültürel varlıklar mevcuttur. İlçede ziyarete açık 3 Örenyeri, yanında çok sayıda arkeolojik - doğal - kentsel ve tarihi sit (Tlos, Letoon, Pınara, Sidyma) alanları ile sivil mimarlık örnekleri bulunmaktadır. Dünya mirası listesinde Letoon (Seydikemer) 1988 yılında dahil edilmiştir.

İlçe adını tarihi Kemer Köprüsü’nden almaktadır. Kemer Nahiyesi 1915 yılında Bucak Müdürlüğü Merkezi kurulmuş, 1946 yılında Seydiler’den ayrılarak köy olmuştur. Seydikemer, Fethiye İlçesinin Kemer Beldesi iken 6360 sayılı Kanun ile 02.09.2013 tarihinde Kaymakam Muammer KÖKEN’in göreve başlaması ile birlikte ilçe statüsüne girmiştir.

Doğa güzellikleri ve zenginlikleri ile olduğu kadar da tarihi ve turistik önemiyle dikkat çeken Seydikemer güneyde Eşen Çayının Akdeniz’e döküldüğü Çayağzı, Akdeniz ve Kaş ilçesi, Batıda Fethiye İlçesi, Doğuda Korkuteli ve Elmalı İlçeleri, Kuzeyinde Altınyayla ve Gölhisar İlçeleriye çevrili olarak, Akdeniz Bölgesi içinde kalan bir ilçedir.
Dört mevsim boyunca tarımsal ve hayvansal ürünleri ile tüketim değil üretim merkezi bir ilçedir. Yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanları Saklıkent Kanyonu, Eren Dağı Kayak Merkezi ilçe sınırları içerisindedir.

Önemli yaylaları Seki yaylası ile Girdev yaylasıdır. Önemli Akarsuyu Eşen Çayı, en yüksek dağı Akdağ’dır. Önemli ovası Eşen Ovasıdır. Karakteristik Akdeniz ikliminin görüldüğü bölgede; yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. İlçemizin 2/3 ü ormanlık ve makilerle kaplıdır.

SAKLIKENT MİLLİ PARKI

seydikemer_saklikent.jpg


Seydikemer ilçe merkezine 22 km güneyinde yer alır. Saklıkent, 14 kilometre içeriye giden devasa bir vadi ve kanyondur. İki dağ arasında inanılmayacak kadar dar ve yüksektir. Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay Deresi’nin aşındırması ile oluşmuştur. Kanyonun yukarı kesimine Tucak Boğazı adı verilir. Bu boğaz içinde eğim kırıklıkları ve dev kazanları oluşturarak, Kayadibi Mahallesi civarında Eşen Çayı vadi tabanına ulaşır. 1980’li yıllarda kanyon Çoban Ekrem tarafından “Saklıkent Kanyonu” olarak adlandırılır. Kanyonun Eşen Vadisi çıkışına yakın kesimlerde bol debili soğuk karstik kaynaklar dikkati çeker. Yaz mevsiminde güneş ışınlarını direk alamayan kanyon içeresinde serin bir mikro klima alanı gelenleri büyüler. Su kaynakları ve serin hava çok sayıda yerli ve yabancı turistin buraya gelmesine yol açmaktadır.

GİRDEV GÖLÜ

seydikemer_girdev.jpg


Fethiye - Antalya karayolunun 74. kilometresinde Seki Mahallesine ayrılan yola girildikten sonra elma heykelinin bulunduğu kavşaktan sağa doğru dönen yola girilince Temel Köyüne varılır. Temel Köyü içinden sola ayrılan yola girilerek Döğer Yaylasını takiben Kıncılar yaylasına ve en sonunda da Girdev Yaylasına ulaşılır. 1800 metreden dik ve taşlı bir inişle Girdev Gölüne varılır. Bahsi geçen göl oldukça sığ olup dört tarafı tepelerle çevrili bir çukur şeklindedir ve çevresinde geniş otlaklar bulunmaktadır. Gölde çevresi duvarlarla çevrilmiş hafif yüksek bir toprak parçası görülür. Duvarın iç kısmında ise çok sayıda ev duvarı ve temeli görülür. Gölün kuzey ve batısında antik taş blokları ve bazılarının kapakları aslanlı lahitler yer almaktadır. Çevre son derece yeşil ve güzel, rakımın yüksek olması dolayısı ile de havası oldukça temizdir.

TLOS ANTİK KENTİ

seydikemer_tlos.jpg


Seydikemer’in Yaka Mahallesi sınırları içerisinde yer alan tarihi Tlos antik kenti Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde olup, Likya Bölgesi olarak bilinen coğrafyanın en eski yerleşim alanlarından biridir. MÖ 14. yüzyıl Hitit belgelerinde Dlawa, Likya yazıtlarında ise Tlawa olarak kayda geçen antik kentin girişindeki akropol, doğaya hakim görüntüsü ile görenleri fazlasıyla etkiler. Yaklaşık 500 metre yüksekliğindeki dik yamaçları ile doğal açıdan korunaklı akropol tepesinin çevresi, yer yer sur duvarları ile tahkim edilmiştir. Tlos kalesine çıkarken yamaçtaki kayalara oyulmuş tapınak mezarlar dikkat çeker. Bu mezarların en görkemlisi kanatlı at Pegasus’un, üç başlı canavar Chimera ile savaşırken resmedildiği Bellerephontes’e ait mezar anıtıdır.

Tlos, tarihi süreçte arkeolojik, kültürel, dini ve ekonomik açıdan bölgenin parlayan yıldızı konumundadır. Neolitik dönemden Demir çağa kadar kesintisiz devam eden yerleşimin izlerini taşır. Hatta Hititlerin yazılı kaynaklarında, (Anal, Yıllık) Tlos’tan ülke diye bahsedilmektedir. Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir merkez olan Tlos, Likya’nın en önemli piskoposluk merkezlerinden biridir. Bu dinsel önemi 12. yüzyıla kadar devam etmiştir. Ayrıca Osmanlı Dönemi izlerini de taşımaktadır. 18. yüzyılda Tlos, bölgenin ticaret yollarının kesişme noktası konumundadır.

PINARA ANTİK KENTİ

seydikemer_pinara.jpg


Seydikemer’in Minare Mahallesi’nde bulunan Pınara antik kenti de Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde olup, kent ile ilgili tarihi ve epigrafik kayıtlar son derece az olsa da, kentin Xanthos’tan gelme kolonistler tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Pınara antik kenti hamam, tiyatro, agora, odeon, kaya mezarları ve iki akropolden oluşmaktadır. Antik kente yaklaşıldığında yukarı akropolün sarp yamacında kayaya oyulmuş yüzlerce kaya mezarı dikkat çeker. Ulaşımın daha kolay sağlandığı aşağı akropolde ise odeon, agora, tapınak gibi yapılar ile pilyeli mezarlar yer almaktadır. Kaya mezarlarının büyük çoğunluğunun konut biçiminde olması Likya Sivil Mimarisi hakkında fikirler vermektedir. Aşağı akropolün geçit vermeyen sarp yamacında, sur duvarı ile desteklenen seyir terası görülür. Surun güneyinde arkasını yamaca dayamış Odeon, önündeki düz alanda agora bulunur. Aşağı akropolün alt kısmındaki su kaynağı kente hayat vermiştir.

SİDYMA ANTİK KENTİ

seydikemer_sdyma.jpg


Seydikemer Dodurga mahallesi yolundan sapılarak 7 km kadar gidildiğinde, antik Sidyma kenti, şimdiki Dodurga mahallesinin bulunduğu yerde yer almaktadır. Kentin ne zaman kurulduğu hakkında bilgiler bugün elimizde yoktur. Ancak kentin Roma ve Bizans devirlerinde gelişme gösterdiği kalıntılardan anlaşılmaktadır. Kentin akropolünde birkaç sarnıç ve bina kalıntısı olmasına karşılık, akropolün kuzey eteği ve vadideki kalıntılar arasında mermerden yazıtlı bir mezar, bir tapınak, hamam ve birkaç basamağı ancak görülebilen bir tiyatro dikkati çeker.

GİRMELER MAĞARASI

seydikemer_girmeler.jpg


İlçe merkezinin güneyinde Girmeler Mahallesi’nde Girmeler Kaplıcası yer almaktadır. Kuzeydoğu-güneybatı fayın kuzeybatı bloğu alçalmış, güneydoğu bloğu çökmüştür. 66° kuzeydoğuya eğimli fay düzlemi boyunca sıcak su çıkışı gözlenir. Termal akışkanın sıcaklığı 38°C, kükürt oranının ise yüksekliği dikkat çeker. Bugüne kadar kaplıca olarak kullanıla gelmiştir.

KARADERE PLAJI
seydikemer_karadere.jpg


Türkiye’nin önemli plaj sahalarından birisi de Eşen Çayı’nın Akdeniz’e ulaştığı kesimde yer almaktadır. Kumluova Mahallesi’nden 4 km stabilize yol ile ulaşımı sağlanmaktadır. Plaj kalitesi bakımından dünyanın önde gelen plajlarından olmasına karşın henüz hak ettiği yeri alamamıştır. Ancak yerli halkın yaz mevsiminde serinlemek için faydalandığı bir kesimdir. Aynı zamanda plaj sahası Caretta Caretta kaplumbağalarının yaşam alanıdır. Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama ve üreme dönemi olan mayıs - eylül ayları arasında plaja araç ile girmek yasaktır.

KARANLIKİÇİ KANYONU

seydikemer_karalikici.jpg


Ören (Araxa) Mahallesindeki karanlık içi kanyonu saklı bir cennet olarak yerli ve yabancı turistlerin keşfettiği çok özel kanyon olarak büyük rağbet görmektedir. Karanlık içi kanyonuna gelen yerli ve yabancı turistler, Kanyon kahvaltıdan alabalığa, yörenin organik lezzetleri ile tanışıp saatlerce kanyon içerisinde macera yaşamaktadır. Antik Likya kenti olan Ören (Araxa)'de eşsiz bir doğaya sahip olan karanlık içi kanyonu yürüyüş, tırmanma, yüzme aktiviteleri müdavimlerinin yanı sıra doğa fotoğrafı çekmek isteyenlerin büyük rağbet gösterdiği kanyon olarak da dikkat çekmektedir.

LETOON ANTİK KENTİ
seydikemer_letoon.jpg


Eşen Çayı’nın batı kıyısında yer alır. Xanthos antik kentinden 4 km uzaklıktadır. Letoon, antik çağda Likya’nın dini merkezi konumundaydı. Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, manastır, çeşme ve Roma dönemine ait tiyatro bulunmaktadır. Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak, batıda bulunan ve peripteros tarzında yapılmış Leto Tapınağı’dır ve 30.25 m’ye 15.75 m büyüklüğündedir. Doğuda yer alan Dor tarzında yapılmış olan Apollo Tapınağı, Leto Tapınağı’ndan daha az korunmuş durumdadır ve 27.90 m’ye 15.07 m boyutları ile daha küçüktür. Her iki tapınağın ortasında yer alan ve en küçük tapınak olan Artemis Tapınağı 18.20 m’ye 8.70 m boyutlarındadır. Letoon, Xanthos ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.

LİKYA YOLU

seydikemer_likya.jpg


Likya Yolu Türkiye’de Fethiye’yi Seydikemer üzerinden Likya kıyısı boyunca doğuya doğru Antalya Hisarçandır köyüne bağlayan 509 km uzunluğunda yol işaretleri bulunan yürüyüş parkurudur. Likya Yolu, 2000’lerin başında, Türkiye’de yaşayan bir İngiliz olan Bayan Kate Clow, birkaç gönüllü ve Türk Kültür Bakanlığı desteği ile araştırılmış ve ardından yol işaretleri konulmuştur. Yol deniz seviyesinden, 1,800 m olan Tahtalı Dağı’nın zirvesine kadar köyleri, küçük dağ yerleşimlerini, Likya ve Roma kalıntılarını birbirine bağlar. Unutulmuş zamanlardan kalma tek bir yaya yolu olmaktan öte; antik patikalardan, katır ve karavan güzergahlarından, orman ve kırsal alan yollarından oluşur. Günümüzde pek çok noktaya ulaşım için en uygun yol olmanın yanı sıra, yolu yürüme zorluğunu göze alanları mutlu etmeye devam etmektedir.

SEYDİLER KİLİMİ

seydikemer_kilim.jpg


Geçmişi eskiye dayanan Seydiler Kilimi, yörede yaşanan yörüklerin, özgün renk ve motiflerle yaşam şekillerini aktararak dokudukları kilimdir. Yolluk, seccade, heybe ve benzeri amaçlarla kullanmak üzere dokunan bu kilimlerin en önemli ayırt edici özellikleri; genellikle doğal ve yörede yetişen bitkilerin de kullanılmasıyla elde edilen renkleri, özgün motifleri ve motifli yüzeye geçmeden önce dokunan; bordo-mavi renklerin yanı sıra çok ince çizgi halinde sarı rengin kullanıldığı 6-10 cm eninde etek örgüsüdür.

DONT TESTİSİ


Yayla Dont’a has kızıl topraktan özelliğini alan, maharetli ve fedakâr yöre kadınlarının ellerinde şekillenen, her aşaması sabır ve denge isteyen bu özel testiyi yapan usta sayısı bugün ne yazık ki 5’i geçmemektedir. Dolayısıyla Dost testisi yapımı da artık kaybolmaya yüz tutan el zanaatları arasındadır.

SEKİ GÜREŞLERİ

seydikemer_sekigures.jpg


32 yıldan bu yana düzenlenen ve dolayısıyla gelenekselleşen Seydikemer Seki Yağlı Pehlivan Güreşleri, güreş kültüründe önemli bir yere sahiptir.

Kaynak:
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular