Muğla - Ula

Emir

Moderatör
Moderatör
Ula’nın ne zaman kurulduğuna dair kesin bir bilgi olmamakla beraber M.Ö. 6. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. İlçe merkezine 3 km mesafedeki Kyllandos Antik kentindeki bulgular bunu göstermektedir.

Ayrıca M.Ö. 1440 yılında İyonyalılarla – Karyalılar arasında yapılan anlaşmada adı geçen şehirler arasında “OLA” bulunmaktadır. Evliya Çelebi’nin eserlerine göre, Menteşe beylerinden Ulama Bey bölgeyi fethettikten sonra ismi Ula olarak değiştirilmiştir. Ula yerleşik düzene erken geçen yerlerin başında gelmektedir. 1895 yılında Belediye teşkilatını kuran Ula 1954 yılında İlçe statüsüne kavuşmuştur.

Ula’nın M.Ö.’ye uzanan tarihinde, Ula şehir merkezi içinde 2 Antik Yerleşime ait kalıntılar bulunmaktadır:7 Delik ve Kyllandos. 7 Delik, erken dönem mezar kalıntıları olup mağarada 14 mezarı kapsayan çok katlı bir yapı mevcuttur. İlçe içinde Alicin Dağı eteklerindedir. Kyllandos Antik Kenti ise Ula’nın hemen 3 km güney batısında Okkataş Mevkii denilen yerdedir. Karyalıların önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu antik kentte muhteşem Kaya Mezarları, Tiyatro ve Agora bulunmaktadır. Buluntular buranın önemli yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.

AKYAKA HALK PLAJI

ula_akyakahalkplaji.jpg


Akyaka Halk Plajı, ince kumlu sahili ve sığ denizi ile özellikle aileler için ideal bir destinasyondur. Plajın çevresindeki doğal alanlar ve yeşil çam ormanları, ziyaretçilere gölgeli piknik alanları ve yürüyüş fırsatları sunar. Rüzgar sörfü ve deniz kenarında yürüyüş gibi aktiviteler için de popüler bir yerdir. Ayrıca plajda bulunan kafe ve restoranlar, lezzetli deniz ürünleri ve diğer yerel yemekleri tadabileceğiniz güzel mekanlardır. Akyaka Halk Plajı, sakin atmosferi, güzel doğal manzaraları ve temiz denizi ile tatilciler için dinlendirici bir kaçamak noktasıdır. Aynı zamanda çevresindeki tarihi ve doğal cazibe merkezleri ile de ünlüdür.

AKYAKA-KADIN AZMAĞI VE AMAZON AZMAK NEHRİ

ula_azmak.jpg


Azmak Nehri olarak da bilinen bu yer, Akyaka’nın iç kesimlerinden denize doğru akan bir nehir sisteminin bir parçasıdır. İsmi, nehrin kaynağından gelen soğuk suyun sıcak deniz suyuyla birleşmesi sırasında oluşan buharı andıran bir görünümü ifade eder.

Azmak Nehri’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, berrak ve serin sularıdır. Bu nehir, yürüyüş yolları, ahşap köprüler ve kuş gözlem noktaları gibi ziyaretçilere sunduğu çeşitli aktivitelerle ünlüdür. Sessiz bir tekne turu yapabilir, kuş gözlemi yapabilir veya nehir kıyısında yürüyüşler yapabilirsiniz.

Akyaka Kadın Azmağı’nın çevresi, doğal yaşamın ve bitki örtüsünün zengin olduğu bir alan olarak bilinir. Bu nedenle doğa severler ve fotoğrafçılar için harika bir mekan sunar. Akyaka Kadın Azmağı, Akyaka’nın doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için keyifli bir durak noktasıdır.

Azmak Çayı aynı zamanda kano ve sandal turları için de popüler bir destinasyondur. Bu turlar, nehrin huzurlu sularında doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için idealdir. Akçapınar Mahallesi ve Azmak Çayı, Akçapınar’ın doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için huzurlu bir ortam sunar.

THERA ANTİK KENTİ
ula_thera.jpg


Thera Antik Kenti, günümüzde Santorini olarak bilinen Yunan adasının tarihi ve arkeolojik öneme sahip bir bölgesidir. Bu antik kent, M.Ö. 16. yüzyıldan itibaren M.Ö. 17. yüzyıla kadar uzanan dönemde Minoan uygarlığına ev sahipliği yapmıştır. Thera Antik Kenti, Santorini’nin batısındaki kaldera içinde yer almaktadır ve bu bölge Minoan kültürünün izlerini taşır.

Thera Antik Kenti M.Ö. 17. yüzyılda yaşanan büyük bir volkanik patlamanın ardından kaldera içine yerleşmiş ve bu patlama, Santorini adasının bugünkü şeklinin oluşmasına neden olmuştur. Bu patlamanın, Minoan uygarlığının çöküşüne katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.

İDYMA ANTİK KENTİ
ula_idyma.jpg


Idyma’nın tarihi, antik dönemlere kadar uzanır ve özellikle Karya Krallığı döneminde etkili bir yerleşim olarak hizmet vermiştir. Kent, Helenistik ve Roma dönemlerinde de önemini sürdürmüş, bu dönemlere ait kalıntılar ve yapılar günümüze kadar gelmiştir. Antik kentte yapılan kazılar sonucunda tapınaklar, surlar, tiyatro gibi tarihi kalıntılar ve heykeller bulunmuştur. Idyma Antik Kenti, tarih ve arkeoloji meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır ve Akyaka bölgesindeki tarihi zenginliği keşfetmek isteyenler için ilgi çekici bir duraktır.

KEDRAİ ANTİK KENTİ-SEDİR ADASI

ula_kedrai.jpg


Sedir Adası, Türkiye’nin Muğla iline bağlı olan ve Ula’ya bağlı küçük bir adadır. Bu adanın antik dönemdeki ismi Kedrai’dir ve Kedrai Antik Kenti olarak bilinir. Antik dönemlerde Karya Bölgesi’nde önemli bir şehir olarak kabul edilmiştir. Kent, Helenistik ve Roma dönemlerinde etkili bir yerleşim yeri olarak kullanılmış ve bu dönemlere ait birçok kalıntı Sedir Adası’nda bulunmuştur. Sedir Adası, aynı zamanda Cleopatra Plajı olarak da bilinen beyaz kumlu plajıyla ünlüdür. Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra, bu plajın kumlarını kendisi için getirtmiştir. Bu plaj, turistlerin uğrak noktalarından biridir.

GÖKOVA YAZILITAŞ KAYA MEZARI

ula_yazilitas.jpg


Ula ilçesi Gökova Mahallesi Yazılıtaş Mevkii’ndeki eskiden mevcut olan ancak günümüzde tespit edilemeyen yazılı bir taştan bölge adını almaktadır. Yazılıtaş Mevkii’nde oldukça kayalık bir alanda bir kaya mezarı bulunmaktadır. Doğal kayanın ön yüzeyi düzleştirilerek orta alanına Karya bölgesine özgü bir kaya mezarı yapılmıştır. Yazılıtaş Mevkii’nde, İdyma Nekropolü’ndeki ile Ula’daki İn Önü ve İn Ardı kaya mezarlarında bazılarında görülen sade işçilik gösteren bir mezar tipi ile karşılaşılır.

İNİŞDİBİ KAYA MEZARLARI

ula_inisdibi.jpg


Akyaka Mahallesi ile Gökova Köyü arasında, İnişdibi olarak adlandırılan mevkide büyük ölçüde korunmuş olan dört kaya mezarına rastlanmaktadır. İnişdibi Caddesi’nin hemen kenarında bu mezarlar, yan yana düzensiz aralıklarla ana kayaya işlenmiştir. Mezarların boyutları birbirinden farklılık göstermektedir.

Varlıklı kimseler tarafından bir prestij sembolü olarak inşa ettirilen tapınak cepheli mezar geleneği, M.Ö. 4. yüzyılda başlamış Helenistik Dönem boyunca devam etmiştir. Ana kayaya oyulan tapınak cepheli kaya mezarı, Likya bölgesinin başta gelen mezar tiplerinden biridir. Karia’nın güney kesimlerinde de Lykia etkisiyle benzer mezarlar inşa edilmiştir.

AKYAKA-İNİŞDİBİ’NDEKİ KALE

ula_inisdibikale1.jpg


Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde Azmak Deresi’nin kenarında İnişdibi yolu üzerinde Bizans döneminden kaldığı düşünülen bir kaledir. Günümüzde harabe halinde olan kale, alçak bir tepe üzerinde yer almaktadır. Dikdörtgene yakın asimetrik bir plana sahip olan Ortaçağ’dan kalan bu kale, Azmak Deresi’nin ve denizin kıyısında olmasının yanı sıra hemen önünde verimli bir ovanın bulunması bakımında stratejik bir öneme sahiptir. Kalenin oturduğu tepenin kentin eski akropolü olduğu ve çevresinde küçük bir yerleşim alanı bulunduğu düşünülmektedir. Kalede ilkçağ duvarı ve Roma devri mozaiği olması bakımından kalenin varlığının daha eskiye dayandığı anlaşılmaktadır.

Kale, 12. yüzyılda Batı Anadolu’ya yönelik akınlar düzenleyen Türklere karşı yapılan kalelerden biri olmalıdır. Bizans döneminin ardından 13. yüzyılda bölge Türklerin eline geçmiştir. Akabinde Menteşe Beyliği’ne ve sonrasında 1420 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetine geçmiştir. Ancak 17. yüzyılda bölgeyi ziyaret eden Evliya Çelebi, kalenin harabe olduğundan söz etmektedir.

HAMZA HAYATİ BEY VE MELEK HANIM KONAĞI

ula_hamza.jpg


Atatürk Caddesi Numara 21’de yer alan konak, Hamza Hayati Bey ile Melek Hanım’a aitti. II. Meşrutiyet döneminde, Muğla Milletvekili seçilerek İstanbul’daki Meclis-i Mebusa’nın üyesi olmuştur. Cumhuriyet döneminde 1926 yılında ikinci defa milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmiştir. Ancak kısa zaman sonra görevinden ayrılarak Muğla’ya geri dönmüş, akabinde vefat etmiştir. Muğla’da yaşadığı dönemlerde kış aylarında Ula’da bu konakta eşi ile beraber ikamet etmiştir.

BEKİR AĞA KONAĞI
ula_bekir.jpg


Atatürk Caddesi’ndeki ilk T.B.M.M. milletvekillerinden Hamza Hayati Ağa’nın kardeşi olan Bekir Ağa’ya ait olan konak, Ula’daki en anıtsal sivil yapılardan biridir.

SARNIÇLAR
ula_sarnic.jpg


Ula ilçesi ve çevresi, tarih boyunca birçok eski yerleşime ev sahipliği yapmıştır. Yerleşim yerlerinin vazgeçilmez altyapısı niteliğinde olan içme suyu kaynakları, bölgenin yer altı suyu bakımından zengin olması ve yağış rejimi sebebiyle sarnıçlarla sağlanmıştır. Bölgede, farklı dönemlerdeki farklı yerleşimlere ait pek çok sarnıç yer almaktadır.

DOĞA VE TABİAT ALANLARI

ula_dogatabiat.jpg


Deniz, sahil, orman, dağ gibi doğa harikalarının tarihle iç içe geçtiği Ula, özellikle Gökova Körfezi ve çevresindeki doğal tabiat alanları ile doğa ve tabiat severlere adeta bir görsel şölen sunmaktadır.

SAHİLLER

ula_sahil.jpg


Gökova Körfezi boyunca arka arkaya dizilmiş olan Ula sahilleri, turkuaz renkli berrak suları ile tanınmaktadır. Tekne, dalış, yüzme, rüzgar sörfü, balıkçılık gibi çeşitli denizcilik faaliyet ve sporlarının yan yana yapılabildiği eşsiz imkanlar sunmaktadır.

KİTESURF

ula_kitesurf.jpg


Muğla’nın Ula İlçesi Akyaka Mahallesi’nde Gökova Körfezi’nde kitesurf en çok tercih edilen su sporlarının başında gelmektedir. Akyaka’da yılın belli zamanlarında şiddetli ama ılık bir rüzgâr hüküm sürmesi, kitesurf yapanlar için bu bölgeyi cazip hale getirmektedir.

KAMPÇILIK

ula_kamp.jpg


Akyaka, denize sıfır kamp alanlarından birine sahiptir. Ormanlık alan içerisinde ahşap evlerde kalınabildiği gibi şahsi çadırlarda kalma imkânını sunulduğu bir kamp yerlerinden biridir. Çok talep gördüğünden yaz sezonu için kamptaki evlerde kalmak için rezervasyonu önceden yaptırmak gereklidir. Çam ağaçları arasında temiz ve huzurlu bir ortamda kamp yapmayı tercih edenler için oldukça ideal bir seçim yeridir. Düzenli ve temiz doğayla iç içe kamp alanıdır.

BOĞA GÜREŞİ

ula_boga.jpg


Ula’da düzenlenen boğa güreşleri, yerel kültürün bir parçasıdır ve genellikle büyük bir izleyici kitlesi çeker. Bu etkinlikler, yerel geleneği canlı tutmanın yanı sıra insanların bir araya gelmesine ve eğlenmesine de olanak sağlar.

Kaynak:
 
  • Beğen
Tepkiler: Kocaelispor41

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular