Muğla - Yatağan

Emir

Moderatör
Moderatör
İlçemizin ilk çağlardaki adı ‘Karya’ daha sonraları da ‘Menteşe’ olarak anılır. Bölgeye ilk yerleşenler LELEKLER ve KARLAR’dır.

Tarihçi Heredot, Karyalılar İ.Ö. 5. yüzyılda Anadolu’da yaşadıklarını söylemektedir. İç Karya’nın zengin maden yatakları, ormanları, verimli toprakları, sahil şeridinin liman kurmaya ve ulaşıma müsait olması, Karya üzerinden saldırıları yoğunlaştırır. Persler, Lidya kralını esir alırlar. İ:Ö. 387’deki ‘Kral Barışı’ ile tüm Anadolu tekrar Perslerin yönetimi altına girer. İ.Ö. 334 yılında Büyük İskender, önce Halikarnasosu, sonra Muğla’yı Perslerden geri alır. İlçemiz 200 yıl Karya toprakları olarak kalır. Büyük İskender’in bölgeden çekilmesiyle Karya’da karışık dönem başlar. Roma İmparatorluğu 395 yılında doğu ve batı Roma olmak üzere ikiye ayrılır. Karya, Doğu Roma sınırları içerisinde kalır. 800 yılına kadar süren Bizans egemenliği, Abbasi halifesi Harun-u Reşid’in gelmesiyle noktalanır. Yörede ilk İslami etkiler yayılmaya başlar.

Anadolu 1071 Malazgirt zaferinden sonra, hızlı bir Türkleşme sürecine girer. 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Bey İznik’i alarak Anadolu Selçuklu devletini kurar. 1231 yılında Moğol imparatoru Cengiz Han’ın Harzem ülkesini istilası üzerine, burada yaşayan Türk boyları ülkelerini terk ederek Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat’a sığınırlar. I. Alaaddin Keykubad, KURİ Beyin oymağını, denizden gelecek saldırılara karşı koymak üzere Selçuklu sahil ordu komutanlığı emrinde, Milas sahillerine yerleştirir. Bu oymak burada hayvancılık ve tarımla uğraşır. Selçuklular Karya ve çevresini uç beyleriyle yönetmeye çalışırlar. Uç beyi olan Menteşe Bey, Oğuz Türkmen boylarındandır. Anadolu Selçuklu Devleti, 1243 yılında Köse Dağ Savaşında Moğollara yenik düşünce, Kuri Beyin torunu Menteşe Bey bu karışıklıktan yararlanarak bağımsızlığını ilan eder. Menteşe Beyliğini kurar. Menteşe beyinin adına istinaden bölgeye bu ad verilir.Menteşe Bey, karadan ve denizden batı Anadolu’yu kuşatarak, Karya bölgesini fetheder. Burası Batı Anadolu’da Türklerin eline geçen ilk bölgedir. Menteşe beyliği 1389 yılına kadar bağımsızlığını sürdürür. Daha sonra Osmanlı devletine bağlanır.

1402 Ankara Savaşından sonra, Ankara yöresindeki ahiler Moğol baskısından kurtulmak üzere Anadolu’nun çeşitli yörelerine dağılırlar. Ahi Ebubekir ve kardeşi Ahi Sinan cemaatiyle Menteşe bölgesine gelirler. Burada çoğalarak Ahiköy’ü kurarlar. 30 Ekim 1918 Antlaşmasıyla Osmanlı toprakları paylaşılır. Yöremiz İtalyanların işgaline uğrar. İtalyanlar 5 Temmuz 1921’de geldikleri gibi giderler.

Muğla İline bağlı etrafı dağlarla çevrili verimli bir ovaya sahip olan Ahiköy, eteğinde Yatağan dağının ismini alarak 1944 yılında ilçe merkezi olmuştur.

ESKİHİSAR-STRATONIKEIA ANTİK KENTİ

yatagan_stratonikeia.jpg


Stratonikeia ilçenin 6–7 km. batısında, Yatağan-Milas karayolu çıkışında ve 1 kilometre mesafede yer alan Eskihisar Mahallesi ile iç içe bir antik kenttir. Kent, M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuştur. Bu tarihte Suriye kralı I. Seleukos eşi Stratonikeia’yı oğlu Antiokhos’a vermiş, Antiokhos da önce üvey annesi sonra eşi olan Stratonikeia adına Stratonikeia kentini kurmuştur. Kentte gösterişli bir giriş kapısı, 10000 kişilik bir tiyatro, Helenistik çağa ait bir Gymnasium, bir yönetim binası, agora ve tapınak bulunmaktadır.

Ölümsüz aşkların ve gladyatörlerin kenti olarak bilinen Stratonikeia Antik Kentinde çeşitli konser, tiyatro, … vb. sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlenmektedir.

TURGUT-LAGİNA

yatagan_turgutlagina.jpg


Karyalıların önemli dini merkezlerinden biri Lagina’dır. İlçenin 12 km kuzey doğusundaki Turgut Mahallesi sınırları içerisinde yer alır. Büyük mermer mimari blokların oluşturduğu Lagina’da Hekate Tapınağı çok önemli bir yapıdır. Bu tapınağın, zamanında bölge tapınağı özelliği taşıdığı belirtilmektedir. Lagina çevresindeki buluntular ve yazıtlar şehrin M.Ö. 7. yüzyıldan kaldığını göstermektedir. Stratonikeia ile Lagina’yı birbirine bağlayan kutsal bir yol bulunmaktadır.

BOZÜYÜK-PINARBAŞI

yatagan_bozuyuk1.jpg


Bozüyük Mahallesi Mandal tepe eteklerinden çıkan su kaynağının hemen üzerinde kurulmuş olan doğal dinlenme yeridir. Pınarın hemen çıkış noktasında bulunduğu için buraya Pınarbaşı denilir.

BOZÜYÜK-APLANGEÇ

yatagan_aplangec1.jpg


Pınarbaşı’ndan gelen suyun üzerine kurulu eski kemer köprünün mülkiyeti Bozüyük Tarımsal Sulama Kooperatifine ait olup, Yatağan Belediyesine tahsis edilen bu yerde gerekli müştemilat yapılarak kiraya verilen tesis bulunmaktadır.

OSMAN HAMDİ BEY EVİ

yatagan_osmanhamdi.jpg


Türkiye’nin ilk müzecisi, ressam Osman Hamdi Bey’in 1890 yılında Turgut Mahallesinde yaşadığı Konak Türkiye’de müzeciliğin öncüsü olan, ilk arkeolojik kazılarını ilçemize bağlı Turgut Mahallesinde Lagina antik şehrinde başlatan arkeolog ve ressam Osman Hamdi Bey’in evi, günümüzde müze haline getirilmiştir.

GÖKBEL VADİSİ

yatagan_gokbel.jpg


Muğla’nın Milas ve Yatağan ile Aydın’ın Çine ilçesi üçgeninde yer alan Gökbel Vadisi’nde bulunan kayalar, Yunanistan Meteora’daki kayalar ile büyük benzerlik taşıyor. En genci 15 milyon, en yaşlısı ise 1 milyar yaşında olduğu tahmin edilen ilginç kayalar, kırsal yerleşim birimleri ile iç içe girmiş durumda. Yatağan’ın Hacıveliler, Katrancı, Yava, Turgutlar, Milas’ın Türbe, Bafa Gölü kenarı, Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Seferler ve Akçaova mahallesi arasında geniş bir alana yayılan ilginç kayalar hakkında bugüne kadar bilimsel bir veri yok. İlginç kayaların nasıl oluştuğu konusunda iklim şartları en önemli faktör olarak gösterilirken, tonlarca ağırlığında birbirinden bağımsız kayaların üst üste yıllarca durması meraklı vatandaşların ilgisini bu alanlara çekmeye başladı.

KATRANCI EVLERİ
yatagan_katranci.jpg

Katrancı ilçenin en büyük mahallelerinden biri olup, adını çam ağaçlarından elde edilen katrandan almaktadır. Bundan dolayı buraya KATRANCI denilmiştir. Mahallenin gelir kaynakları arasında çam fıstığı (künar), zeytin ve tarım ürünleri bulunur. Osmanlı döneminin son döneminde yapılan ve birçoğu hala ayakta olan damları toprak, taş duvarlı, kapı ve pencereleri ahşap üzerine el işçiliği ile değişik motiflerin yapıldığı evlerin birçoğunda hala yaşam devam etmektedir. Atalardan kalma evlerde hem yaşlı hem genç nüfus halen ikamet etmektedir.
YAVA-İSA VE MERYEM HAVARİLERİ FRESKLERİ

yatagan_havariler.jpg


Yatağan’a bağlı Yava Mahallesi sınırları içerisindedir. Yatağan’dan Aydın’a doğru giderken Kafaca Kaplancık mahallesinde Kamış Deresi köprüsüne 200 metre kala derenin karşı yakasındaki tepenin arkasındadır. Yoldan üst kısmı görülebilmektedir. Buradaki 30–40 metre yüksekliğindeki ve takriben 50 metre enindeki kayanın düzgün yüzünde renkli boyalarla “İsa ve Meryem Havarileri”nin işlendiği freskler görülebilmektedir. Önünde yığın halinde bulunan ve kayada izi bulunan taş, moloz, duvar kalıntılarından kayaya saplanmış bir yapıt daha olduğu düşünülmektedir. Çeşitli haç işaretleri bulunmaktadır. Beyaz, mavi ve kahverengi renklerin egemen olduğu resimlerde İsa’nın yakalanması, çarmığa gerilmesi, Meryem ile Azizler, çocuk ve İsa konuları işlenmiştir. Bu freskler M.S. 5.-6. yüzyılda Roma’nın zulmünden kaçan ilk Hıristiyanların tapınmak amacıyla yaptığı eserlerdir.

YATAĞAN TERMİK SANTRALİ


Yatağan Termik Santrali Muğla ilinin 26 km kuzeyinde bulunan Yatağan ilçesine 3 km uzaklıkta, 1.163.000 m2 lik alan üzerinde kurulu Türkiye’nin on birinci büyük termik santralidir. Yatağan Termik Santrali, Muğla-Yatağan linyit havzasındaki düşük kalorili kömürün değerlendirilmesi ve ulusal enerji sisteminin ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulmuştur.

YATAĞAN MERMER OCAKLARI

yatagan_mermer.jpg


Muğla-Yatağan bölgesinde jeolojik olarak milyarlarca m3 mermer rezervi mevcuttur. Mermer sahalarından yılda 25 000 m3 blok mermer üretilir. Bu üretim toplam 96 adet maden ocağında yapılmaktadır.

YATAĞAN ZEYTİNİ VE ZEYTİNYAĞI

yatagan_zeytinyagi.jpg


Yatağan ilçesinde üretilen zeytinyağı, kalitesiyle dünya birinciliğini elde etmiştir.

VALİ HANIM ÇİLEĞİ
yatagan_cilek.jpg


Eski Muğla Valisi Sayın Esengül Civelek’in talimatıyla kırsal nüfusun refah seviyesinin arttırılması, yaşam standartlarının yükseltilmesi ve kırsal kalkınma için ürün çeşitliliğinin arttırılması amacıyla hayata geçirilen çilek projesi kapsamında, ilçenzin Bencik Mahallesinde çilek dikimi ve çilek hasadı gerçekleştirilerek projenin gelişmesine katkı sağlanmıştır. Proje sayesinde ilçeye hem bir gelir sağlanmış hem de bir ürün kazandırılmış oldu.

Kaynak:
 
  • Beğen
Tepkiler: Kocaelispor41

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular