Turizm Sektöründe Bölgesel Tekelleşme
Turizm sektöründe gelen yabancı turist sayıları ve gelirleriyle doğal olarak övünüyoruz ama Turizmi ve Konaklama tesisleriyle ünlenmiş şehirlerimize, tatil beldelerine baktığımızda turizmin belirli bir alana sıkıştığını anlıyoruz. Turizm sektöründe Antalya, Muğla ve İstanbul’un geriye kalan 78 şehirden daha fazla yatak sayısına sahip olması sektördeki orantısızlığı gözler önüne seriyor. Bu tabi 90’lı yıllardan bugüne 30 yıllık bir süreç. Otel teşvikleri başta kıyı şehirlerine olmak üzere orantılı olarak verilseydi bugün turizm sektöründe yatırım yapılan yerler ve istihdam olanakları daha homojen olabilirdi.Bugün konaklama olanakları ne yazık ki belirli bir alana hapsolmuş. Güneye iniyorum denince akıllara hemen Antalya geliyor. Antalya’da yıllar içinde oluşan otelcilik lobilerinin başka şehirlerdeki turizm yatırımları karşısında öfkelendikleri duyumlarını alıyorum ne yazık ki. Hatta kapalı kapılar ardında yatırımları engellemeye çalıştıklarını da duymuşluğum var. Günahları boynuna. 2008 yılından beri yılan hikayesine dönen Kazanlı - Tarsus turizm bölgesi projesinde otel inşaatlarının bir türlü başlamaması, havalimanı inşaatının yavaş ilerlemesi lobicilik konusunda şüpheleri daha çok arttırıyor.
Kısacası bugün turizmin başkenti denince aklımızda birkaç şehrin belirmesi ve bu şehirlerinde farklı coğrafi bölgelerde olması gerekirdi. 3S turizmine, belirli bir bölgeye ve belli bir mevsime hapsolmak Türk turizmi açısından üzücü.
