Erzin Tarihçesi
Erzin, 19.06.1987 tarihinde kabul edilerek, 04.07.1987 tarihli ve 19507 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3392 Sayılı Kanun ile İlçe Statüsüne kavuşmuştur.
Erzin´in Fatih Sultan Mehmet ile Uzun Hasan arasında 1473 Otlukbeli Savaşından sonra çoğunluğu Akkoyunlulardan oluşan Türkmen boylarının, İssos ovasının kuzeyindeki bol otlak ve sulak bir alan olan Karahüyük yöresine göçleri ve zamanla bazılarının şimdiki Yoncadüzü ve Gökdere arasındaki “Akdam”, bazılarının da Erzin in batısındaki “Şeyhin Ocağı” bölgelerine gelerek buraları yurt edinmeleri sonrasında kurulduğu ve adının da Orta Asya da bulunan Tannu (Tanrı) dağları civarındaki (Tannu Ola) Erzin şehrinin isminden geldiği ileri sürülmektedir. Yalnız Türkmenlerin, Karahüyükten 1695-1700 yıllarında buraya gelmeden önce Selçuklular ve Memluklular zamanında bazı Türk boylarının da (Özerler, Tebüklüler-Tıbıklar, Pındıklar) bölgeye geldikleri tahmin ediliyor.
1903 yılında Mutasarrıflık olan Erzin 1906 yılında Bucak haline dönüştürülmüş, İlk Belediye Başkanı Mülayim Osman Efendi (1906-1908) yıllarında görev yapmıştır.
11/07/1939 tarihinde de Adana dan ayrılarak Hatay iline bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşından sonra Erzin, Fransızlar ve Ermenilerin işgaline uğramış ve 4 yıl kadar bunların istilasına maruz kaldıktan sonra 8 Ocak 1922 de bağımsızlığına kavuşmuştur; Bu tarih İlçenin Kurtuluş Günü olarak kutlanmaktadır.
Blok alıntı
2 Beğeni
Erzin Kaplıca
Bölgenin “şifalı su kaynağı” olarak görülebilecek olan İçmeler Kaplıcası, Erzin’e son derece yakın bir bölgede bulunmaktadır. İlçe merkezinin yalnızda 3 kilometre doğusunda yer alan bu kaplıcaya gitmek için toplu taşımaları kullanabilir veya özel taksi ile kısa bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz.
İçmeler Kaplıcası’nın suları 24 derecedir ve sıcacıktır. Ayrıca bu su, içmek için de son derece uygundur. Sindirim sistemine, böbrek ve idrar yolları hastalıklarına ve metabolizma rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılan bu su, keyifli zamanlarınıza sağlık da katabilir.
İçmeler Kaplıcası, yılın her döneminde misafirlerini kabul etmektedir. Uğrak bir mekân olduğu için son dönemlerde gelişen konaklama seçenekleri ile birlikte çevrede konaklayabilmek ve tatil yapabilmek de mümkündür. Ayrıca çevresinde yemyeşil bitkilerin yer aldığı bu yer, nefes almak için de son derece ideal bir bölgedir.
2 Beğeni
Burnaz Plajı
Hatay’ın Akdeniz’e komşu olan ilçelerinden biri olan Erzin, Burnaz Plajı ile birlikte keyifli zamanlar geçirebilmenizi sağlamaktadır. İlçeye 22 kilometre mesafede bulunan bu yere gitmek için Burnaz Plajı’na giden tüm ulaşım seçeneklerini kullanabilirsiniz.
Burnaz Plajı, son derece büyük ve geniş bir plajdır. Uzunluğu 6 kilometre olan bu plajın genişliği ise 200 metreyi aşmaktadır. Yöre halkının sürekli olarak ziyaret ettiğini bu plaj, ilçeyi günübirlik veya uzun soluklu ziyaret edenlerin sıklıkla kullandığı bir plajdır. Temiz bir kumsala sahip olan bu plajda aynı zamanda kamp atabilmek de mümkündür. Çevre illerden kamp severlerin Burnaz Plajı’nda güzel zamanlar geçirdikleri bilinmektedir.
1 Beğeni
Karıncalı Yaylası
Erzin ilçesi içerisinde bulunan doğal güzelliklerden biri olan Karıncalı Yaylası, doğanın tadını çıkarmak adına ziyaret edilebilecek yerlerden biridir. Erzin ilçesi sınırında bulunan Nurdağı’nda yer alan bu yaylaya gitmek için toplu taşıma araçlarını tercih edebilir veya yaylaya giden yokuşu özel taksi tercihi ile çıkabilirsiniz.
Erzin ilçesinde yer alan Nurdağı’nın zirvesinde, yaklaşık olarak 2.000 metre rakımda yer alan Karıncalı Yaylası’nın diğer adı “Keldaz” olarak dikkat çekmektedir. Yaylaya bu ismin verilmesinin sebebi, otsu bitkilerle kaplı olmasına rağmen uzaktan bakıldığında çıplak gibi görünmesinden kaynaklanmaktadır. Çam ağaçları ile kaplı olan bu bölgede gürgen, sedir, ladin ve ardıç gibi pek çok farklı ağaç ve bitki seçeneğine rastlayabilmek mümkündür.
2 Beğeni
İssos Harabeleri
İssos, binlerce yıldan beri değişik söylencelere tanıklık etmiş olup, Akdenizin doğu kesiminde ve dolayısıyla Erzin sınırları içerisinde yer alır.
Mezopotamya’yı Yunan kültürüne, Anadoluyu İslam Ülkelerine bağlayan merkez konumundaki İssos ; Bizans, Geç Hitit, Selaukos, Pers ve Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bölgesel olarak çok önemli bir konuma sahip olmasına rağmen günümüzde sessizce işlevsiz günlerini yaşayarak ziyaretçilerini beklemektedir.
Oluşumu itibariyle mimari özelliği, kendinden sonraki zamanlara öncülük eden bir özelliğe sahip olan İssos kalıntılarının içinde 1-2 km. uzunluğunda, yüksekliği ise yer yer 7-8 m olan ve hala ayakta kalmayı başaran su kanalları Akdeniz’e Cenevizli gemicilere Amanosların eteklerinden su iletme projesinin ürünüdür.
1 Beğeni
