Kahramanmaraş - Elbistan

Kahramanmaraş İlinin kuzeydoğusun da yer alan Elbistan; Doğu Anadolu Bölgesinin batı ucunda, Akdeniz Bölgesinin doğu sınırı yakınında, yüksek dağlarla kuşatılmış, Ceyhan nehrinin başlıca kollarının birleştiği aynı adı taşıyan ovanın güney kenarında, Şardağı’nın (2300) kuzeydoğu eteklerinde kurulmuştur. Deniz seviyesine ortalama yüksekliği (1115 metre) olan Elbistan Ovası, çok verimli arazi yapısına sahiptir. Bu nedenle tarihin ilk çağlarından beri birçok kavimlerin yerleşme merkezi olmuş; aynı zamanda da orduların sık sık karşılaştığı savaş alanı özelliğini korumuştur. Bu yüzden birçok uygarlıklara sahne olmasına rağmen, yeni uygarlıklar, eskinin izlerini silerek varlıklarını sürdürdüklerinden, bölgede günümüze ulaşan tarihi eserlerin sayısı çok azdır.

Türk Tarih Kurumu tarafından bölgede 1948 yılında yapılan kazılarda çıkan tarihi değerler göstermiştir ki, Elbistan’ın tarihi M.Ö.4000’lere kadar uzanmaktadır. Bölge sırasıyla Hititler, Akadlar, Sümerler, Asuriler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Memluklular, Moğullar, Dulkadırlılar(Dulkadiroğulları), Osmanlılar hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Ayrıca Elbistan ovasının Orta ve Batı Anadolu’nun geçiş alanı olması sebebiyle birçok orduların güzergâhı haline gelmiştir. Bu durum bölgenin yıkımının fazlalaşmasına sebep olmuştur. Bu yüzden günümüze ulaşan tarihi yapıtların sayısı bir elin parmakları kadar azdır.

Hititler, Elbistan Ovasında kurduğu muhteşem şehirlerin harabelerine Hüyükler (Höyük), Timilüsler ve Menhirler(mezarlar) olarak şahit olmaktayız. Bu yerlerde yapılan kazı çalışmaları Elbistan ve çevresinin Hitit tarihinde önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. M.Ö. dönemlere ait en büyük eser bırakanların başında Makedonyalılar ve Romalılar gelmektedir. Daha sonra Doğu Roma (Bizans) dediğimiz devletin hegemonyası sürmüştür. Yine bu dönemlerde bugünkü Elbistan’ın kuzeyinde eski Karaelbistan ile Hasankendi köyleri arasındaki düzlükte kurulu olan Elbistan, M.S. 587 ve 27 Kasım 1114 yıllarında birbirinden şiddetli depremlerle tamamen yıkılmıştır. Bunun sonucu halk yeni yerleşme alanı olarak bugünkü Şardağı eteklerini seçmiştir.

İslam Uygarlıkları döneminde de, Elbistan Arapların çok sayıda istilalarına maruz kalmıştır. Elbistan’ın etrafı 3000 metreye varan yüksek dağlarla çevrili olması ve her taraftan geçilmezi gayet zor olan derin, uzun geçitler ve boğazlarla kapalı bulunması, burayı doğal bir kale özelliği oluşmasına sebep verdiğinden, aynı zamanda da birçok isyanların merkezi haline gelmiştir.
Daha sonra Orta Asya’dan ve Orta Doğudan gelen Türkmenlerin akınlarına maruz kalmıştır. (1018-1029) Elbistan, Bizanslılar ile Türkler arasında birçok büyük savaşlara sahne olmuştur. 1085 Yılında bu yöreye gelen Emir Buldacı komutasında ki Türk ve Müslüman birlikler, bölgeyi ele geçirmişlerdir. Birinci Haçlı seferi sırasında 1097 yılında Elbistan’a gelen Pierre D’aulps (Piyer Dalpus) isimli şövalyenin komutasındaki Haçlı ordusunun eline geçmiştir. Bu nedenledir ki Haçlı kuvvetleri karşısında Anadolu Selçuklu, ve Danişmendlilerin ittifakı coğrafyada kendini gösterir. Elbistan bu üç kuvvet arasında sık sık el değiştirir. Haçlıların bölgeden gitmesinden sonra Danişmendli Yağıbasan ve Selçuklu II. Kılıç Arslan arasında defalarca el değiştirmiştir.
1201 'de Anadolu Selçuklu Devletinin Hükümdarı Süleyman Şah, kardeşi Mugiseddin Tuğrul Şah’ın elinden alarak doğrudan doğruya merkeze bağlı vilayet yapmıştır. Elbistan uzun süre Konya’dan gönderilen valiler tarafından yönetilmiştir. Bölgede cereyan eden en önemli olaylardan bir tanesi de Memluk Sultanı Malik al Zahir Baybars ile Moğullar arasında 15 Nisan 1277 yılında Kalfa çayırında yapılan savaştır. Moğullar Anadolu’da ilk kez ciddi bir yenilgi almışlardır. Bunun üzerine Moğollar başta Elbistan olmak üzere çok sayıda Müslüman Türkmeni kılıçtan geçirmişlerdir.

1337 yılında Haşan Dulkadır Bey’in oğlu Zeyneddin Ahmet Karaca Bey tarafından Dulkadır Beyliği kuruldu. Bu devlet 185 yıl hüküm sürdü. Elbistan bu devlete 130 yıl başkentlik yaptı. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim döneminde Turnadağ Muharebesi (1515) ile Osmanlı İmparatorluğuna katıldı. 1522 yılında Maraş bölgesi, özel yönetiminden ayrılır, sancak haline gelir ve Elbistan da Maraş’ın kazası haline gelir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde bölge hakkında bilgiler verir: “Bu dağlar ve beldelerde hep Türkmenler otururlar. Lisanları (kendileri gibi) Buhara illerinden gelmedir. Bütün Türkler on iki çeşit lisan üzere konuşurlar.”
1864 tarihinde, (Abdülaziz döneminde) Halep Vilayeti kurulunca, Maraş kazaya dönüşürken, Elbistan ve köy çevresi eski önemini kaybetmiştir. 1871 yılında da Elbistan’da ilk kez belediye teşkilatı kurulmuştu. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın Halep’i kaybetmesiyle, Halep Vilayeti’ne bağlılık sona ermişti.

Günümüzde de Türkiye’nin dördüncü büyük ovasının üstünde olan Elbistan, ekonomik ve coğrafi bakımdan İlin en büyük İlçesi olma özelliğini korumaktadır.

6 Şubat 2023 depremlerinde ilçe ve köyleri ağır hasar almıştır.
1-5
1-15
1-16

6 Beğeni



(İ: Alperen Fatih)

4 Beğeni

Meşhur Elbistan lahanamız
64482-2
lahana-iha-1933376-2
(Via:Elbistanınsesi,İHA)

4 Beğeni


2022, Pınarbaşı’dan kamera :camera: Selçuk Kuşçu

3 Beğeni

Elbistan dron görünümü




:camera: @sskaraduman

5 Beğeni

Pınarbaşı (deprem öncesi)

alıntı

4 Beğeni

Elbistan, Karaelbistan deprem konutları



4 Beğeni

2021, Elbistan Kış





Alıntıdır

4 Beğeni

6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Şehir ve Ticaret Merkezlerimizin yoğun olduğu Rezerv Alanın içinde bulunan 3. Grup 1. Etap 716 Konut ve 140 Adet Dükkan inşaatının yapımına başlanacaktır.

3 Beğeni


elbistan-a-90-donum-yeni-park

elb4
Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası

2 Beğeni