Marmara bölgesinin güneyinde yer alan Karacabey, 40. kuzey paralelin 25 km. kuzeyinde ve 28. doğu meridyenin 20 km. doğusunda yer alır. İlçenin yüz ölçümü 1.247 kilometrekaredir.
Karacabey, Marmara Bölgesinin güney Marmara bölümünde, Bursa iline bağlı bir ilçedir. Doğudan Mudanya ve Bursa, güneyden Mustafakemalpaşa ve Susurluk, güneybatıdan Manyas, Batıdan Balıkesir’ in ilçesi Bandırma ve kuzeyden Marmara denizi ile çevrilidir.
Bursa-Çanakkale, Bursa-Balıkesir ve İzmir karayollarının kavşak noktasında yer alması ilçenin önemini arttırır.
Yöredeki yerleşimin M.Ö. XII. yüzyılda bölgeye göç eden Misiler’e dayandığı ve o dönemde Karacabey sınırları içinde Miletepolis adında bir şehir olduğu biliniyor. Karacabey ve civarına ilk yerleşenler, günümüzden 4000 yıl kadar önce Orta Asya’dan geldikleri öne sürülen Etiler’dir.
Karacabey, Etilerden sonra; Misyalılar, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Romalılar dönemlerini sırasıyla yaşamıştır. Bu bilgilere göre Karacabey, o sıralarda Mihaliç adıyla anılmaktadır.
Osmanlıların Lipodyum (Uluabat) Kalesini 1336 yılında aldığını gören Kalemastarya (Kirmastı-M. K. Paşa) ve Mihaliç (Karacabey) Tekfurları armağanlarla gelerek, Orhan Gazi’ye bağlılıklarını bildirirler ve böylece Karacabey Osmanlı Beyliği sınırları içine katılır.
6 asır kadar Osmanlı egemenliğinde sükûnet içerisinde yaşayan Karacabey, 1. Dünya Savaşından sonra 6 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 14 Eylül 1922’de ordumuzun şehre girmesiyle işgalden kurtarılmıştır.
Kentin belli başlı tarihi eserleri Sultan I. Murat’ın yaptırdığı Ulu Cami, 1457 yılında Karaca Bey tarafından yaptırılan Karacabey Cami (İmaret Cami) ile Karacabey-Bursa yolu üzerinde ve Uluabat kıyısındaki Osmanlı dönemi yapısı Issız Han’dır.
Karacabey ovası: IV. Jeolojik zamanda meydana gelen çökmeler esnasında oluşmuştur. Bu çöküntü oluğunun daha derin olduğu Doğu va Batıdaki çukurluklara göller yerleşmiştir. Bu göller Doğuda Uluabat, batıda Manyas (Kuş Gölüdür). Karacabey şehrinin olduğu alan eski bir dolgu deposudur. Ortalama yükseltisi (rakım) 24 metredir. Kıyı şekillerine baktığımızda; Karadağ’ın hemen denizden itibaren yükseldiğini, falezli kıyılar oluşturduğunu ve bilhassa Malkara, Kurşunlu arasında hilal şekilli küçük koyların bulunduğunu görmekteyiz. Yeniköy’ün doğusunda Kocadere nehrinin denize döküldüğü yer alüvyonlardan oluşmuş küçük bir delta ovası vardır. Bu delta ovası üzerinde akarsuyun her iki yanında iki “Lagün” gölü yer alır. Bu göllerin adları Arap Çiftliği Gölü ve Dalyan Gölüdür.
Karadağ: En yüksek yeri 764 metre ile Sarnıç Tepe’dir. Karadağ kütlesi, Susurluk nehrinin yardığı bir boğazla Mudanya tepelerinden ayrılır. Mudanya tepeleri veya sırtları genelde plato özelliği gösteren hafif engebeli düzlüklere sahiptir. Bunlarda genellikle kıyıdan itibaren yükselirler.
Karacabey Ovası: Bursa Ovası’ndan Görükle sırtları ile ayrılır. Mustafa kemal Paşa Ovası’ndan çok hafif yükseltiye sahip olan Hara sırtları ile ayrılır. Fakat genelde Mustafakemalpaşa Ovası, Karacabey Ovası’nın devamı gibidir. Batıda ise Susurluk ve Manyas ovaları ile birleşir.
Susurluk: Simav Çayı adıyla Şaphane Dağları’ndan doğar. Simav gölüne girer ve çıkar. Susurluk ovasına indiğinde adı Susurluk nehri olur. Karacabey ovasını geçtikten sonra doğudan Nilüfer Çayını, batıdan Karadere’yi alır. Kendi yardığı boğazdan geçerken adı Kocadere olur. Bir delta ovası oluşturarak Marmara Denizine dökülür. Uzunluğu 321 km.dır.
Nilüfer: Uludağ’dan inen birçok derelerle beslenir. Missi köyü yakınında, üzerine Bursa’nın içme suyunu karşılayan Doğancı Barajı kurulmuştur. Bursa ovasını geçtikten sonra batıya döner. Mudanya tepelerine paralel bir şekilde Susurluk nehrine karışır.
Karadere: Yine Şaphane Dağlarına yakın bir alandan doğar. Manyas Gölü’ne girer çıkar. Karacabey ovasından menderes çizerek akar. Çalı mahalle yakınlarında Susurluk nehri’ne karışır. Uzunluğu 160 km. dir. Kemal paşa deresi ve Orhaneli çayı, Uluabat Gölü’ne dökülür. Uluabat Gölü’nden bir ayak Uluabat Deresi adıyla Susurluk Nehrine karışır.
Uluabat (Apolyont) Gölü: Yüz ölçümü 134 kilometrekare, derinliği büyük bölümünde 1–2 metreyi geçmez. Uzunluğu 25 km., genişliği 14 km.dır. Uluabat Gölü günden güne çevreden ortaya doğru sığlaşmaktadır. Su rengi kirli beyaz renktedir. Dibi çamurlu bir yapıya sahiptir. Bilhassa rüzgârlı havalarda daha bulanık bir hal alır. Kuzeybatı kıyıları sazlık bir yapıya sahiptir. Suları tatlıdır. Yakın zamana kadar yoğun kerevit bulunan bir göldü. Aşırı avlanma ve gölün kirlenmesi sebebiyle kerevitin nesli kuruduğu gibi, balık türleri de azalmış ve tükenmek üzeredir. Yazın suları çekilir. Gölün alanı daralır. Suların çekildiği yerler tarım arazisi olarak kullanılır.
Son yıllarda tarımda suya duyulan ihtiyaç nedeniyle Keşlik, Dağkadı, Bayramdere ve İnkaya Göletleri yapılmıştır.
Karacabey iklimi, Akdeniz ikliminin az da olsa Karadeniz iklimine geçiş özelliği gösteren şeklidir. Yazlar Akdeniz kadar kurak ve sıcak olmaz. Kışlar ılık ve yağışlıdır. Akdeniz’e göre kış sıcaklıkları daha düşüktür. Yöremizde yazlar genellikle kurak geçmektedir. Bu kuraklık çoğu zaman Sonbahara uzanır. Sonbahar yağışlarının geciktiği yıllarda tarımda büyük bir karamsarlık yaşanır. Yöremizde kış mevsimi ılıman bir yapıya sahiptir. Yağışlar çoğunlukla yağmur şeklinde görülmektedir. 5 yıllık rasatlara göre yıllık sıcaklık ortalamasının 14 C° olduğu, en yüksek sıcaklığın Ağustos ayında 38,5 C° olarak tespit edildiği, en düşük sıcaklığın ise. Şubat’ ta - 9,7 C olduğu meteorolojik verilerden anlaşılmaktadır. Karacabey’in yıllık yağış miktarı; 29 yıllık rasatlara göre ortalama 562 mm.’dır.
Karacabey’in topraklarını örten bitki varlığı, Marmara Bölgesinin genel özelliklerini vermekle birlikte, denize yakın yöreleriyle, kırsal alanları farklılıklar göstermektedir. İlçenin kuzeyindeki denize yakın kısımlarda Akdeniz bitkileri, ılımlı kışlara dayanan nemi seven ormanlar yetişmiştir. Ormanlarımızda meşeye sıkça ve bolca rastlanır. Yöre arazisi zeytin yetişmesine de oldukça elverişlidir. Yine denize yakın olan yerlerde narenciye türü bitkilerinin de yetiştiği gözlenmektedir. Bunun yanında yüksek yerlerde Karadağ da sert geçen kışlara dayanan koru orman alanları da vardır. Bu kesimlerde bol miktarda ıhlamur ve kayın bulunur. Akdeniz iklimine uymuş bitki topluluğu içinde bulunan davulga, defne, süpürge çalısı, kocayemiş, taş meşesi gibi bikri türlerine yörede sıkça rastlanır. “Pistikoz bayırları” olarak bilinen kırsal kesim yükseltilerin de sadece karaçalı denilen bitki türüne rastlanılmaktadır.
İlçenin nüfusu 2019 nüfus sayımında 83.923’dür.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.