Günümüz ilişkilerinde sadakat neredeyse nostaljik bir kavrama dönüşmüş durumda. Hovardalık, yani sürekli partner değiştirme ya da duygusal bağlılık kurmaktan kaçınma hali, özellikle son yıllarda belirgin şekilde artış gösterdi. Peki neden?
2025’e geldiğimizde flört uygulamaları, Instagram hikâyeleri, DM kültürü ve “göz kırpan emojiler” ile kurulan ilişkiler, gerçek bağların yerini yüzeysel temaslara bırakıyor. Artık “ghosting” yapmak olağan, bağlanmak ise riskli görülüyor. Özellikle büyük şehirlerde, “duygusal yorgunluk” yaşayan bireyler için hovardalık, bir tür savunma mekanizmasına dönüşmüş durumda.
Peki bu bir özgürlük mü yoksa duygusal yalnızlığın cilalı hali mi?
Hovardalık bir tercih mi, yoksa zamanın ruhuna teslim olmuş bir savruluş mu?
Sosyal medya bu davranış biçimini nasıl besliyor?
Siz ne düşünüyorsunuz?
Gözlemlediğiniz hovardalık hikayelerini, yaşadığınız çelişkileri ya da bu kültürden çıkış yollarını bizimle paylaşın.
Belki de bu başlık, "ilişkilerde samimiyet" için küçük bir başlangıç olur.
2025’e geldiğimizde flört uygulamaları, Instagram hikâyeleri, DM kültürü ve “göz kırpan emojiler” ile kurulan ilişkiler, gerçek bağların yerini yüzeysel temaslara bırakıyor. Artık “ghosting” yapmak olağan, bağlanmak ise riskli görülüyor. Özellikle büyük şehirlerde, “duygusal yorgunluk” yaşayan bireyler için hovardalık, bir tür savunma mekanizmasına dönüşmüş durumda.



Siz ne düşünüyorsunuz?
Gözlemlediğiniz hovardalık hikayelerini, yaşadığınız çelişkileri ya da bu kültürden çıkış yollarını bizimle paylaşın.
Belki de bu başlık, "ilişkilerde samimiyet" için küçük bir başlangıç olur.