Dünya her geçen yıl daha sıcak, daha kurak ve daha dengesiz bir iklime uyanıyor. Asya'da ölümcül sıcak dalgaları, Avrupa'da orman yangınları, Afrika'da kıtlık ve seller artık haber değil, rutin.
Ancak şimdi yeni bir gerçeklik daha var: İklim göçü.
BM verilerine göre 2050 yılına kadar 200 milyondan fazla insanın sırf iklim kaynaklı nedenlerle göç etmek zorunda kalacağı öngörülüyor.
Bangladeş'te deniz seviyesi yükseliyor, Pasifik adaları yavaş yavaş sulara karışıyor.
Afrika'da çölleşme kırsalı terk etmeye zorluyor.
ABD'de bile “iklim güvenli şehirler” konuşuluyor.
Peki bu nereye varacak?
Göç alan ülkeler yeni krizlere mi hazırlanıyor?
Sınırlar, vize rejimleri, şehir planlamaları bu yeni çağda ne kadar sürdürülebilir?
Türkiye bu göç dalgasında geçiş rotası mı, yeni bir durak mı?
Sizce dünya bu değişime hazır mı?
İklim krizine bağlı olarak yaşadığınız şehirde hissedilir değişimler var mı?
Ya bir gün sizin de taşınmanız gerekirse?
Yorumlarınızı ve gözlemlerinizi paylaşın. Belki de bu başlık, gelecekteki yaşam şeklimizin provasıdır.
Ancak şimdi yeni bir gerçeklik daha var: İklim göçü.
BM verilerine göre 2050 yılına kadar 200 milyondan fazla insanın sırf iklim kaynaklı nedenlerle göç etmek zorunda kalacağı öngörülüyor.




Göç alan ülkeler yeni krizlere mi hazırlanıyor?
Sınırlar, vize rejimleri, şehir planlamaları bu yeni çağda ne kadar sürdürülebilir?
Türkiye bu göç dalgasında geçiş rotası mı, yeni bir durak mı?



Yorumlarınızı ve gözlemlerinizi paylaşın. Belki de bu başlık, gelecekteki yaşam şeklimizin provasıdır.