İzmir Körfezi

Salih91

Paylaşımcı Üye
IMG20240217182212
 

Deniz Süpürgeleri İzmir Körfezi’ni Temizliyor​

İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri sadece şehrin sokaklarını değil deniz yüzeyini de süpürüyor. Özel donanımlı üç deniz süpürgesi her gün İzmir Körfezi’nin kıyılarına vuran atıkları topluyor. İZSU Genel Müdürlüğü ise derelere kurduğu yüzen bariyerler sayesinde bir yılda 1500 ton atığın denize ulaşmasını engelledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Körfezi’ni korumak amacıyla her gün aralıksız yüzey temizliği yapıyor. Yüzey temizliği amacıyla inşa edilmiş “Mavi Körfez” filosundaki gemilerle körfez yüzeyini temizleyen Büyükşehir Belediyesi ekipleri temizlik çalışmalarını eş zamanlı olarak karadan da yürütüyor. Çevre 1, Mavi Körfez 2 ve Mavi Körfez 3 gemileri ile her gün saat 07.00’den itibaren gün boyunca körfezde temizlik çalışmaları sürdürüyor. Ayrıca, Mavi Körfez 3 Süpürge gemisi, Körfez’de yaşanabilecek herhangi bir petrol sızıntısına ilk müdahaleyi yapabilecek donanıma da sahip. İZSU Genel Müdürlüğü ise derelerde kurduğu bariyerler sayesinde atık malzemelerin denize ulaşmasını engelliyor.

Denizden çıkan çöplerin çoğunluğu insanlara ait​

Her sabah çöp birikme alanlarını tespit ederek göreve başladıklarını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma Şube Müdürlüğü Su Ürünleri Mühendisi Murat Benligül, “Sabah 7’den akşam 19.00’a kadar Körfez’deki çalışmalarımızı gemilerimizle birlikte sürdürüyoruz. 20 kişiden oluşan müdahale ekibimiz de kıyıya yakın kısımlarda oluşan çöpleri topluyor. Sportif balıkçılık yapan balıkçılar ekmek atıyor. Ancak balıklar bunları yemiyor bize atık olarak geri dönüyor. Tahta parçaları ve evsel atıklar buluyoruz. Son 6 ayda 380 ton yüzer atık topladık. Son 10 yıla baktığımızda ise bu rakam 11 bin tonu buldu. Denizden çıkan çöplerin çoğunluğu insanlara ait. İzmirlileri bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Plastik su şişeleri, yoğurt kapları, sepetler, araba lastikleri, poşet torbalar, kaşıklar ve hatta eski sandalye ve koltukların bile çıktığı Körfez, İzmir’in en önemli değerlerinden biri. Lütfen sahip çıkalım, kirletmeyelim” şeklinde konuştu.

Dereden buzdolabı, üçlü kanepe aldığımız oluyor​

Yağışlarla birlikte dereler aracılığıyla taşınan malzemelerin İzmir Körfezi’ne ulaştığını ifade eden İZSU Genel Müdürlüğü Merkez Dereler Şube Müdürlüğü Teknikeri Sebahattin Kırkpınar, “İzmir Körfez’ini besleyen ana dereler Manda, Meles, Bornova Çayı, Büyük Çiğli Deresi ve Bostanlı Deresi’ne yüzen bariyerler çektik. Bu sayede suyla gelen tahta, dal, plastik gibi malzemeler tutuldu. İyi de sonuç aldık. Ancak kanal ve derelere atılan çöpler bazen bariyerleri aşıp körfeze ulaşabiliyor. 2023 yılında 1500 tona yakın malzeme aldık. Vatandaşlarımızdan bu konuda daha dikkatli ve bilinçli olmalarını diliyoruz. Dereye lütfen bir şey atmayın. Öyle görüntülere şahit oluyoruz ki inanın dereden buzdolabı, üçlü kanepe aldığımız oluyor. ‘Dereye atayım ne olursa olsun’ diye bir mantık yok. O attığınız şeyler Körfez’e gidiyor ve denizi kirletiyor” dedi.

Körfezin can simitleri​

Mavi Körfez 2 gemisi bir seferde ağırlık olarak 5 bin kilogram, hacimsel olarak ise 19 metreküp katı atık depolama kapasitesine sahip. 2 pervaneyle yüksek manevra yeteneğine sahip olan süpürge, yüzer çöpleri konveyör bant sistemiyle topluyor. Toplanan çöpler, çöp kamyonlarına el değmeden transfer ediliyor. Çift gövdeli katamaran tipindeki Mavi Körfez 3 gemisi, daha çok açık denizdeki katı atıkları toplayıp Halkapınar ve Gediz’deki çöp transfer istasyonlarına aktarıyor. Ayrıca gemi üzerinde; 100 metrelik kısmı gemi üzerindeki tambura sarılı halde kullanıma hazır toplam 300 metre bariyer, denizdeki petrolü deniz suyundan ayıracak 2 skimmer sistemi, toplanan sıvı atıkları depolamak için 5 metreküplük 6 yüzer atık depolama tankı, 4,5 metreküplük 2 atık depolama tankı bulunuyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin körfez temizleme filosunda 8’i teknik personel olmak üzere 28 personel görev yapıyor.
 

İzmir Körfezi’ndeki balık ölümleri: Bakanlık açıklama yaptı​

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Körfezi’nde meydana gelen balık ölümleriyle ilgili inceleme başlattı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, İzmir Körfezi’nde meydana gelen balık ölümlerine ilişkin inceleme başlattı. Balık ölümlerinin gerçekleştiği bölge ve Körfez açıklarından deniz suyu numuneleri alındı. Numuneler yetkili laboratuvar tarafından incelendi.

Yapılan ilk değerlendirmelere göre balık ölümlerinin, sudaki kirlilik nedeniyle oksijen seviyesinin yetersiz olmasından kaynaklandığı tespit edildi. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Daha ayrıntılı inceleme için bölgeye Deniz İzleme Gemimiz ve Mobil Su ve Atıksu Laboratuvarımız gönderilmiş, körfeze deşarj olan 7 dereyle atık su kaynaklarında denetimler yapılacaktır. Yaşanan kirlilikle mücadele için sorumlu yerel yönetimler bakanlığımızca uyarılmıştır. Gelişmeler yakından ve hassasiyetle takip edilmektedir” denildi.

Kaynak: İz Gazete
 
Son düzenleme:

Körfez’de detaylı denetim!​

Kötü koku ve balık ölümleriyle gündeme gelen İzmir Körfezi’nde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri detaylı inceleme başlattı.​

Kentte 20 Ağustos’ta Bayraklı ilçesi Turan mevkisi sahiline ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve kirliliğin önüne geçilmesi için çalışmalar sürüyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının körfezde daha ayrıntılı inceleme yapılacağı açıklamasının ardından bakanlık merkez teşkilatına bağlı uzman ekipler ile Mobil Su ve Atık Su Analiz Laboratuvarı, Bayraklı ilçesinden denize dökülen Manda Çayı’nda göreve başladı.

Ekipler, çaydan alınan su numunelerini bölgede hazır bulunan Mobil Su ve Atık Su Analiz Laboratuvarına yönlendirdi.

AA-20240825-35481027-35481022-BALIK_OLUMLERININ_GORULDUGU_IZMIR_KORFEZINDE_YOGUN_DENETIM


Ekiplerin körfeze akan Bostanlı, Bayraklı, Laka, Arap ve Balçova dereleri, Manda ve Meles çayları ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ile Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi arıtma tesislerinden de numuneler alacağı belirtildi.

Derelerin getirdiği kirlilik yükü
Çalışmalarla ilgili gazetecilere bilgi veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Daire Başkanı Barış Ecevit Akgün, balık ölümlerine ilişkin il müdürlüğünce yürütülen çalışmalara katkı sağlamak amacıyla bakanlığın merkez denetim ekipleriyle laboratuvarı bölgeye yönlendirdiklerini söyledi.

AA-20240825-35481027-35481020-BALIK_OLUMLERININ_GORULDUGU_IZMIR_KORFEZINDE_YOGUN_DENETIM


Balık ölümlerinin ardından denizde çeşitli derinlik ve açıklıklardan numuneler alındığını kaydeden Akgün, şunları kaydetti:

“Burada körfeze girişi bulunan 7 büyük derenin getirmiş olduğu kirlilik yükünün tespitine ilişkin bir çalışma yürüteceğiz. İl müdürlüğümüz tarafından zaten bölgedeki bütün kaynaklar düzenli olarak denetleniyor. Sürekli atık su izleme sistemleri vasıtasıyla debisi 5 bin metreküpün üzerinde olan 36 atık su arıtma tesisi verilerini online olarak izliyoruz. Ama mevzuat kapsamında bu izleme sistemlerini bulundurması gerekmeyen atık su kaynaklarını da mobil su ve atık su laboratuvarımızda numuneleri almak suretiyle denetleyeceğiz.”

AA-20240825-35481027-35481024-BALIK_OLUMLERININ_GORULDUGU_IZMIR_KORFEZINDE_YOGUN_DENETIM


Akgün, ilk tespitlere göre bölgede bulunan organizmalardaki ciddi artış sebebiyle çözünmüş oksijen miktarının düştüğünü, birikmiş kirliliğin balık ölümlerine neden olduğunun görüldüğünü ancak kapsamlı değerlendirmeyi analiz sonuçlarına göre yapabileceklerini ifade etti.

İZSU’ya ait Narlıdere ve Çiğli arıtma tesislerinden de önceki günlerde numuneler alındığını aktaran Akgün, analiz sonuçlarının henüz çıkmadığını, bu tesislerde de inceleme yapacaklarını sözlerine ekledi.

Bu arada ekiplerin numune aldığı Manda Çayı üzerinde ölü balıkların bulunduğu gözlendi.

Oksijen miktarının artırılması için pompa kuruldu
Balık ölümlerinin görüldüğü körfezde İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı süpürge teknesi temizlik çalışmalarını sürdürürken İZSU ekiplerinin de Bornova deresinin denize döküldüğü noktada dip çamurlarını iş makineleriyle temizledikleri görüldü.

İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri ise Bayraklı sahiline 4 hidrosoft pompa kurdu. Pompaların, çektikleri suyu filtreleyerek yeniden denize deşarj ettikleri, bu yolla su içindeki oksijen oranının da artırılmasının hedeflendiği belirtildi.

AA-20240825-35481074-35481069-BALIK_OLUMLERININ_GORULDUGU_IZMIR_KORFEZINDE_YOGUN_DENETIM


Kaynak: Egedesonsöz
 
Körfezdeki koku ve balık ölümlerinin hiç kuşkusuz yangınlarla ilişkisi var. İzmir kent merkezi ve deniz yüzeyi kül tabakalarından nasibini aldı ve bu da denizdeki yaşamı olumsuz etkiledi. Kısacası yangınlar balık ölümlerine sebep oldu diyebiliriz.

Yangınlardan sonra kuzeybatı yönünden esen rüzgar da körfezdeki balık ölümlerini tetikledi. Körfez daha da havasız kaldı.
 
Son düzenleme:

Araştırma gemisi Koca Piri Reis, balık ölümlerinin yaşandığı İzmir Körfezi’nde​

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsünden bilim insanları, araştırma gemisi Koca Piri Reis ile kötü koku ve balık ölümleriyle gündeme gelen İzmir Körfezi’nden numune alarak ayrıntılı inceleme başlattı.

thumbs_b_c_784cd845eb7dbcc88cbac3df088cc080

İzmir​

Kentte 20 Ağustos’ta Bayraklı ilçesi Turan mevkisi sahiline ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve önüne geçilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Bu kapsamda DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsünden 12 bilim insanı, deniz araştırmaları için inşa edilen ve 1978’den bu yana hizmet veren Koca Piri Reis gemisiyle körfeze açıldı.

Akademisyenler dün belirledikleri 11 noktadan numuneler alarak laboratuvarda incelemelere başladı.

Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nil Kula, AA muhabirine, uzun yıllardır İzmir Körfezi’nin belirli aralıklarla izlenmesi ve değerlendirilmesiyle ilgili proje yürüttüklerini belirtti.

Bunun yanı sıra deniz kimyası, deniz biyolojisi, deniz jeofiziği ve kıyı yapılarıyla ilgili ulusal ve uluslararası projeler sayesinde İzmir Körfezi’ni çok iyi bildiklerini aktaran Kula, son zamanlarda kamuoyuna yansıyan balık ölümleri ve alg patlamalarıyla ilgili de çalışma yapmaya karar verdiklerini anlattı.

Bu araştırmayı bir sosyal sorumluluk projesi olarak öz kaynaklarıyla gerçekleştirdiklerini, 12 kişilik gönüllü ekiple göreve başladıklarını anlatan Kula, su ve sediman örnekleri aldıklarını, laboratuvar ölçümlerinin ardından bilimsel verilere ulaşmayı öngördüklerini aktardı.

Bilgi kirliliğiyle de mücadele​

İzmir Körfezi’nde deniz kirliliğinin yanı sıra bilgi kirliliğiyle de mücadele ettiklerini dile getiren Kula, şöyle devam etti:

“Çünkü her anlamda alanında uzman hocalarımız, akademisyenler, değerli kamu kurum, kuruluş temsilcileri belirli bir nedeni işaret ediyorlar ve bunların hepsi de aslında bir etken olabilir. Ya da çok farklı bir etken karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla biz gerçekten bu balık ölümlerine ve alg patlamalarının nedeninin ne olduğunu tespit edebilmek amacıyla bilimsel verileri kullanmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Tahlil, ön inceleme sonuçlarımız muhtemelen birkaç hafta içerisinde çıkacak. Onu da her daim icrai motivasyona sahip olan kamu kurum ve kuruluşlarımızla paylaşmak istiyoruz ki bir şeyler yapabilelim İzmir Körfezi için.”

Oksijen değerleri kritik seviyede​

Projede yer alan Dr. Öğretim Üyesi Hakan Alyürük de dün İzmir Körfezi’nde fiziksel ve kimyasal ölçümler yaptıklarını, deniz suyu sıcaklığını 28 derece, iletkenliği ise binde 39 ve üstü olduğunu gördüklerini, bunların körfez içinde görülebilen değerler olduğunu kaydetti.

Oksijen değerlerini ise litrede 4-5 miligram ölçtüklerine işaret eden Alyürük, “Çok fazla alışık olmadığımız değerler. İzmir Körfezi’nde 2005 öncesi dönemde litrede 5 miligramın altı, bazı istasyonlarda, bazı durumlarda görülebiliyordu. Dünse 4 ve 5 miligram altını tüm istasyonlarda gözlemledik. Bu tabii olumsuz bir tablo gösteriyor. 2005-2015 arası yaz dönemlerinde litrede 6, 7, 8 miligram gibi değerleri gözlemliyorduk. Dolayısıyla oksijen konusunda olumsuz bir tablo var. Buna sebep olan süreçleri araştırıyoruz. Örneklerimizi aldık. Laboratuvarımızda da analizler gerçekleştireceğiz. Besin elementi analizleri yapıyoruz. Fitoplaktonun aşırı artışına sebep olabilecek diğer bazı ileri araştırmaları yapacağız.”

“Sirkülasyonun hızlanmasıyla dağılacağını düşünüyoruz”​

Öğretim Görevlisi Dr. Janset Kayaalp ise İzmir Körfezi’ndeki renk değişiminin alg patlamasından kaynaklandığını ifade etti.

Yıllardır körfezde küçük çaplı balık ölümü olayları, oksijen düşmesi, sıcaklığın artması gibi olaylar yaşandığını hatırlatan Kayaalp, şu bilgileri verdi:

“Bu sefer daha akut bir problemle karşı karşıyayız. Yazın tabii ki sirkülasyon zayıflıyor. Sirkülasyonun artışıyla beraber hızla elimine olacağını da düşünüyoruz. Fakat İzmir’in en iç kesimlerinde maalesef oksijen 1’in de altına düştüğü için bu koku problemini yaşıyoruz. Çünkü orada bakteriler çalışıyor ve o kokuyu yaratıyorlar şu anda. Hızlı bir esinti ve sirkülasyonun hızlanmasıyla beraber hızla dağılacağını düşünüyoruz. Ama biz bundan sonra şimdi topladığımız örneklerde neyin tetiklemiş olabileceğine dair kimyasal analizlerimizi gerçekleştireceğiz ve biyolojik analizlerimizle de daha derin bir analiz yapmaya çalışacağız.”

Projede Prof. Dr. Şengül Beşiktepe, Doç. Dr. Banu Bitlis Yiğit, Doç. Dr. Canan Eronat, Dr. Tarık İlhan, Dr. Öğretim Üyesi Nuran Özlem Yıldız, Dr. Burcu Omuzbüken, Dr. Mustafa Bilgin, öğrenciler Ahmetcan İmbatesen, Ceren Bozdağ ve Müjdat Aydın da yer alıyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı
 
Son düzenleme:

İzmir Körfezi için bilim kurulu kuruldu​

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği mercek altına almak amacıyla İzmir Körfezi Bilim Kurulu oluşturuldu.​

Izmir-Korfezi-icin-bilim-kurulu-kuruldu--341301_news_big


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının İzmir Körfezi’nde yaşanan toplu balık ölümleri ve yaygın kirliliği mercek altına aldığı, Bakan Kurum’un konuyla ilgili toplantı düzenleyerek bakanlık yetkililerinden İzmir Körfezi’ndeki incelemeleri içeren raporları dinlediği belirtildi.

Bakanlık yetkililerinin İzmir Körfezi’ndeki son incelemelerle ilgili raporların detaylı sunumunun ardından Kurum’un acil yapılması gerekenlerle ilgili yol haritası çıkarılması ve bilim insanları ile yetkililerle İzmir Körfezi Bilim Kurulu Heyeti’nin oluşturulması talimatını verdiği bildirilen açıklamada, “Alanında uzman bilim insanlarının katkı vereceği Bilim Kurulu ilk toplantısını bu hafta içinde İzmir’de yapacak. Toplantıya Bakan Kurum başkanlık edecek. Bakan Kurum ve Bilim Kurulu üyeleri balık ölümlerinin yaşandığı denizde de incelemelerde bulunacak.” ifadeleri kullanıldı.

Bu kapsamda, Bilim Kurulunun ilk toplantısını 5 Eylül’de Bakan Kurum başkanlığında İzmir’de yapacağı belirtilen açıklamada, toplantıya ilgili kuruluşlar ve yerel yönetim temsilcilerinin de davet edileceği kaydedildi.

Açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“Bu toplantıda İzmir Körfezine acil ‘nefes’ sağlamak için yapılması gereken işlemleri içeren 'Acil Eylem Planı’nın açıklanması bekleniyor. Bakan Kurum daha sonra Bilim Kurulu üyeleriyle İzmir Körfezi’nde de incelemelerde bulunacak. Kurum’un, Bakanlığın İzmir Körfezi’nde yaptığı araştırmaların raporlarında yer alan detayları da kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.”

Kaynak: Ege Postası
 
Son düzenleme:

Bakan Kurum: Acil eylem planı ortaya koyacağız​

İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız" dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir programı kapsamında ilk olarak, bilim insanları ile yaşanan toplu balık ölümleri sebebiyle TUBİTAK Marmara Gemisi’nde Körfez’i inceledi. Bakan Kurum, daha sonra beraberindeki heyet ile birlikte İzmir İktisat Kongresi’nde düzenlenen İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısına katıldı. Basına kapalı düzenlenen toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, bilim adamları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı bazı müdürlükler, odalar ve bazı ilçe belediye başkanları katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “Bugün İzmir Körfezi’yle ilgili sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ile 3 saati aşkın süren toplantı yaptık ve körfeze ilişkin projeleri, yapılması gerekenleri, hedefleri hep birlikte istişare ettik. İzmir Körfezimiz gelinen süreçte gerek karasal kaynaklı kirlilik, gerek deniz kaynaklı kirlilik, amonyak değerinin artması ve oksijen seviyesinin düşmesi sebebiyle maalesef artık canlı yaşamını tehdit eder hale gelmiştir. Burada balıkların ölümüyle hem İzmir gündemine hem de Türkiye gündemine İzmir Körfezi taşınmış. Bu bizim istemediğimiz bir durum. Alınması gereken tedbirlere, yapılması gereken işlere ilişkin kurulumuz ile istişare yapmış ve yapılacak işlere ilişkin yönetmeliği tarif ettiği şekliyle, belediyelerin sorumluluklarını belediyelere, varsa diğer kurumların, kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, OSB ve sanayi kuruluşlarının yapması gerekenleri de tarif edecek şekliyle eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız. Bu eylem planında ilgili kurumların sorumlulukları net bir şekilde tarif edilecek. Bu sorumluluklar çerçevesinde de yapılması gereken projeler inşallah hızlı bir şekilde hayata geçecektir” cümlelerini aktardı.

“BİLİM İNSANLARI EYLEM PLANINI AY SONUNA KADAR ÇALIŞACAK”

İzmir Körfezi’nin kaderine terk edilmesine müsaade etmeyecek ve ettirmeyeceklerinin altını çizen Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sorunlarla ilgili her türlü süreci anbean takip edeceğiz. Yapılması noktasındaki irademizi net bir şekilde ortaya koymaya devam edeceğiz. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantıya katılan tüm paydaşlarımızla birlikte öncelikle İzmir Körfezi’nin yeniden halihazırının alınması ki bugüne kadar yapılan projeler 2010’dan beri konuşulan ve hayata geçirilemeyen projeler. O gün için 50 milyon metreküp dip çamuru hesabının bile bugün farklı bir durumda olduğunu düşünüyoruz. Yeniden halihazır alınarak ilgili hocalarımızın kendi meslek dallarıyla, yetkinliğiyle alakalı gruplar oluşturularak, bu gruplar çerçevesinde bir taraftan İzmir Körfezi’nde akan derelerin ıslahı, burada alınması gereken tedbirler, burada yapılması gereken organik tarıma kadar, atık su ve yağmur suyunun ayrıştırılmasına ilişkin hızlı çözümlerin ortaya konulması, buradaki sirkülasyon kanalı veya navigasyon kanalına ilişkin tarama faaliyetlerinin bir an önce ilgili kurumlarca, büyükşehir belediyesince ve varsa Ulaştırma Bakanlığınca yapılması ve kara kaynaklı kirliliklerin önlenmesine ilişkin adımların atılmasına kadar birçok eylem planını ay sonuna kadar bilim insanlarımız çalışacaklar. Çalışılan bu projeler ve hedefler doğrultusunda da bu işlerin yapılmasını ortaya koymuş olacağız.”

“4. ETAP DIŞINDA YENİ ETAPLARIN YAPILMASINA YÖNELİK ADIMLARIN ATILMASI GEREKTİĞİNİ BİLDİRDİK”

İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin 605 bin metreküp yeni etabının tamamlanmasının hızlandırılmasını söylediklerini aktaran Bakan Kurum, “Burada 4. etap dışında yeni etapların yapılmasına yönelik adımların atılması gerektiği de bugünden yine ilgili belediyemize hatırlatılmış oldu. Çalışmalar yapılacak ve bilim insanlarımızın görüşleri ve fikirleri doğrultusunda o çalışmaları hep birlikte ortaya koyacak. Güzel İzmir’imizi bize emanet, bu güzellikleri ortaya koruyacak, gelecek nesillere aktaracak adımları atma noktasında takip ve sürecin yol göstereni olmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: Medya Ege
 

Bilimden körfezde inceleme: Oksijen düşük!​

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Suzer, İzmir Körfezi’ndeki kötü koku ve balık ölümlerinin kaynağını belirlemek için düzenledikleri ikinci deniz seferinde Karşıyaka bölgesinde yoğunlaştıklarını söyledi. Suzer, “Sedimente, suda örnekleme yapıldı. Partikül, organik karbon ölçümlerine yoğunlaştık. Ayrıca Bayraklı’daki dere ağızlarından örneklemeler yapmaya çalıştık. Bostanlı ve Karşıyaka’da yoğunlaştık. Oksijen düşüklüğü devam ediyor. Sudaki renklenmeler biraz farklılaştı” dedi.

Kentte 20 Ağustos’ta Bayraklı ilçesi Turan Sahili’ne ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve önüne geçilmesi için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Üniversitenin araştırma gemisi Koca Piri Reis ile körfeze açılarak 11 noktadan numune alan DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsünden bilim insanları, körfezde ikinci seferlerini gerçekleştirdi.

Çalışmada Karşıyaka, Bostanlı, Bayraklı ve liman çevresindeki istasyonların yanı sıra atık suyun deşarj edildiği, körfezin iç kısmında yer alan 5 farklı noktadan da numune alındı.

Çalışmalar kapsamında numune alınan nokta sayısı 16 oldu.

“Oksijen düşüklüğü devam ediyor”
Körfezdeki çalışmalara katılan Prof. Dr. Esin Suzer, AA muhabirine, İzmir Körfezi’nde yaşanan alg patlamasının, toksik maddeler üreterek oksijensiz bir ortam oluşturduğunu ifade etti.

Yoğunlaşarak su yüzeyini kaplayan alglerin ölümlerinin ardından parçalanan organik maddelerin, denizdeki oksijen seviyesini azalttığını dile getiren Suzer, bunun deniz suyundaki sıcaklık artışıyla birleştiğinde oksijenin daha da azalmasına ve balık ölümlerine neden olduğunu vurguladı.

Suzer, körfezde ikinci bir araştırma seferi yaptıklarını anlatarak şöyle konuştu:

“İkinci seferimizde belirlediğimiz noktalardan örnekler aldık. Önceki sefere benzer çalışmalar yürüttük. Besin elementleri, azot, fosfor ölçümleri, oksijen ve klorofil tayinleri hepsi aynen yapıldı. Sedimente, suda örnekleme yapıldı. Partikül, organik karbon ölçümlerine yoğunlaştık. Ayrıca Bayraklı’daki dere ağızlarından örneklemeler yapmaya çalıştık. Bostanlı ve Karşıyaka’da yoğunlaştık. Oksijen düşüklüğü devam ediyor. Sudaki renklenmeler biraz farklılaştı. Biraz daha beyazımsı, jelimsi bir yapıya dönüştü. Onların nedenini ve kaynağını bulmaya çalışıyoruz. Dün Bostanlı ve Karşıyaka’da balık ölümleri vardı, o yüzden oradaki istasyonlara yoğunlaştık. Eğer su tabakası yer değiştirirse Bostanlı ve Karşıyaka’yı da etkileyebilir demiştim, hakikaten de etkiledi.”

Çalışmalarının bu yönde devam edeceğini aktaran Prof. Dr. Esin Suzer, yarın da gemiyle örnekleme çalışmaları yapacaklarını sözlerine ekledi.

İzmir Körfezi’nin Bayraklı ilçesi Turan mevkisinde 20 Ağustos’ta sahile ölü balıklar vurmuş, ardından kötü koku sorunu baş göstermişti. Her iki duruma, Bayraklı’nın yanı sıra Karşıyaka sahilinde de rastlanmıştı.

İnceleme başlatan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, balık ölümlerinin gerçekleştiği bölgeden ve körfez açıklarından deniz suyu numuneleri almış, ilk değerlendirmelerin ardından balık ölümlerinin, sudaki kirlilik ve buna bağlı olarak oksijen seviyesinin yetersizliğinden kaynaklandığı açıklanmıştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca toplu balık ölümleri ve kirlilikle ilgili araştırma ile çözüm önerilerini sunmak için oluşturulan "İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu"nun ilk toplantısı, geçen hafta Bakan Murat Kurum’un başkanlığında gerçekleşmişti.

Kaynak: Egedesonsöz
 

Bakanlık devreye girdi… Körfezi kurtaracak hamle!​

Yakın zamanda balık ölümleri ve deniz kirliliği ile gündeme gelen İzmir Körfezi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kritik bir adım attı. İzmir Körfezi’nin yeniden yüzülebilir hale getirilmesini ve büyük gemilerin limana yanaşabilmesini sağlayacak ‘İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi’ kapsamında çalışmaların başlatılması için harekete geçen Bakanlık ilk olarak Yenikale açıklarında dip taraması çalışmaları yapacak.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 2011 yılında başlayan ve kamuoyunda “Büyük Körfez Projesi” olarak anılan “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi” ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

İzmir Alsancak Limanı’na yeni nesil gemilerin yanaşmasına ve limanın kapasitesinin artırılmasına imkân verecek projeye göre, TCDD tarafından şu an 150 metre genişlik ve ortalama eksi 11 metre derinlikte olan yaklaşma kanalının 250 metreye genişletilmesi ve eksi 17 metre derinleştirilmesi öngörülüyor iken öte yandan Körfez’in kuzeyinde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ise 13 metre uzunluğunda ve 8 metre derinliğindeki akıntı iyileştirme kanalını inşa edilmesi planlanıyor.

krkookra23213


2016’da ÇED izinleri alınan ancak sürekli ertelenmek zorunda kalınan 'İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kritik bir ÇED süreci başlattı.

Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan başvuruya göre liman yaklaşım kanalında yürütülecek dip tarama faaliyetlerinin başlatılabilmesi için öncelikli olarak yanaşma bakım taraması yapılacak.

Planlanan bakım taramasının gerçekleştirileceği alan, deniz araçlarının bekleme yapması ve bakım onarımları için deniz araçları park sahası olarak planlanıyor. 60 ay sürecek proje için 90 milyon TL bütçe ayrıldı. 840 bin metrekarelik alanda 16 metrelik bir derinlik sağlanması hedefleniyor.

afeb4274-f9ce-4053-8de2-18dff8dcb9ca


Proje tanıtım dosyasında şu ifadeler yer aldı:

İzmir İli, Konak İlçesi sınırları içerisinde yer alan Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Liman ve Feribot Yönetim Dairesi Başkanlığı İzmir Liman İşletme Müdürlüğü tarafından Liman Yaklaşım (Navigasyon) Kanalında yürütülecek dip tarama faaliyetlerinin başlatılabilmesi için öncelikle Yanaşma Kanalı Bakım Taramasının yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple Yanaşma Kanalı Bakım Taraması çalışmaları Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından planlanmaktadır.

İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu kapsamında 21.09.2016 tarih ve 4298 sayılı ÇED OLUMLU kararı bulunmaktadır. TCDD İzmir Liman İşletmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol gereğince İzmir Limanı’nın verimliliğinin/kapasitesinin arttırılması ve körfez içi su sirkülasyonunu iyileştirmek amacıyla Karara esas planlanan Liman Yaklaşım (Navigasyon) Kanalının tarama çalışmalarının yürütülecek olmasının sebebi İzmir Limanının verimliliğini ve kapasitesini arttırmak, İzmir Limanını Panamax ve Post-Panamax tipi gemilerin girişine uygun hale getirme ve halen kullanılmakta olan liman yaklaşım güzergahının Yenikale Geçidi’nden limana kadar olan kısmının derinleştirilmesini ve genişletilmesini sağlamaktır. İzmir Körfezi Navigasyon Kanalı yaklaşık 6 deniz mili uzunluğunda olup 250 metre genişliğinde planlanmıştır. İlk aşamada -14 metreye daha sonra – 16 metreye ve gerektiği takdirde -17 metreye kadar taranması planlanmıştır.

İzmir Limanı için tam boyu 290-300 metre olan 70.000 DWT’luk konteyner gemilerinin gelmesi planlanmaktadır. Bu gemilerin genişlikleri yaklaşık 40 metre draft değerleri ise 14 metredir. Navigasyon kanalında çift yönlü trafiğin kullanılabilmesi için genişliği 376 metre, tek yön trafiğin kullanımı için ise 168 metre civarında olmalı idi. Navigasyon Kanalının genişliğinin 250 metre olması sebebiyle tek yön kanal genişliği için uygundur. Planlanan bakım taramasının gerçekleştirileceği alan, deniz araçlarının bekleme yapması ve bakım onarımları için deniz araçları park sahası olarak da planlanmaktadır. Ayrıca bu alan deniz trafiği için bir bekleme noktası olarak da öngörülmektedir. Bakım taramasının yapılması durumunda deniz araçlarının trafik düzenlemelerinin yapılması amacıyla gemilere bekleme yapma olanağı sağlanacak ve dönem dönem kanal içerisinde tarama çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için bakım onarımlarının yapılması sağlanacaktır. Türkiye’nin üçüncü büyük megapolü olan İzmir, ticaret ve sanayi ile bütünleşmiş çağdaş bir liman kenti olup kent merkezi uzun ve dair bir körfezin başında yer almaktadır. İzmir Körfezinin ekonomik ve ekolojik değerini arttırmaya yönelik olan bu çalışmalar kamu yararını gözeterek ilişkilendirilmiştir.

Kaynak: Egedesonsöz
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular