Meksika
Paylaşımcı Üye
COĞRAFİ YAPI VE İKLİM
Kahramanmaraş ilinin kuzeyinde bulunan ve yaklaşık 1.942 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan ilçemizin il merkezine uzaklığı 65 km olup, rakımı 1350m’dir.
İlçenin kuzeyinde Kayseri’nin Sarız ilçesi, kuzeydoğuda Afşin, doğusunda Elbistan ve Ekinözü, güneyinde Andırın ve merkez ilçe, Batı Adana Saimbeyli, kuzeybatı Adana Tufanbeyli ilçesi yer almaktadır.
İlçenin en önemli akarsuları Ceyhan havzasında yer alan Terbüzek ve Kömür çaylarıdır.
1.350 rakımlı ilçemiz Akdeniz iklim kuşağında olmasına rağmen Torosların olumsuz etkisi ve yükseltiden dolayı ilçemizde deniz etkisi görülmez, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır.
İlçe de ormanlık alan %52 ile 822.428 dekardır.
Yıllık yağış miktarı ortalama 550-650 mm olarak tespit edilmiştir.
İlçe oldukça engebeli topraklar üzerine kurulu olup, en yüksek noktası 3.050 metre ile Berit Dağı’dır. (Göksun Kaymakamlığı)
TARİHÇE
1908’te ilçe olan Göksun, çok eski bir yerleşim merkezi olup, tarihinin Prehistorik (tarih öncesi) devirlere dayandığı yapılan kazı ve buluntulardan anlaşılmaktadır. Göksun adı bilinen en eski kaynaklara göre “Kokusus”, “Cocussus” tur. Göksun Türkİslam kaynaklarında “Köksün” veya “Göksün” şeklinde geçmektedir. Hâlen su deposu olarak kullanılan Göksun merkezindeki höyükte Bakır Çağı’nda, yani M.Ö. 2500 yıllarında yapıldığı anlaşılan çanak ve çömlekler bulunmuştur. Yine bu döneme ait “Göksun Yazıtı” İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Göksun’da bulunan çanak, çömlek ve tabletlerin Musul’da bulunanlarla aynı cinsten olduğu saptanmıştır. Musul’da ele geçen eserlerin, Mezopotamya medeniyetlerinden biri olan Asurlular’a ait olduğu bilgisinden hareketle Göksun’un Asurlular’a bağlı bir ticaret kolonisi veya bir konaklama merkezi olduğu söylenebilir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’yu fethe başlayan Türk boyları, 1076 da Kayseri’ye, oradan da Göksun’a gelerek yerleşmiş ve kısa sürede bölgenin Türkleşmesini sağlamışlardır.
Selçuklu idaresinin son bulmasıyla Göksun 1337’de kurulan Dulkadir Beyliğine bağlanmıştır. 1515’te bu beyliğe son veren Yavuz Sultan Selim bölgeyi Osmanlılara bağlanmıştır. Son Dulkadir Beyi Alaüddevle Osmanlı Ordusu ile Göksun bölgesinde yaptığı savaşta yenilip Andırın tarafına çekilmiş ve Turna Dağ’ında bir kez daha yenilerek öldürülmüştür. Yavuz bu savaşlar sırasında Göksun’a kadar gelip otağını burada kurmuştur. Osmanlı Döneminde Maraş Eyaletine bağlı olarak bazen Elbistan kazasına bazen de Kars-ı Zülkadirye (Kadirli) bağlanmıştır. 19. Yüzyılın sonlarında oluşturulan Andırın kazasına bağlanan Göksun 1908’de kaza haline getirilmiştir. (
(Oradan buradan resimler alıntıdır.)
Hançer Kanyonu
Adatepe Barajı
Kahramanmaraş ilinin kuzeyinde bulunan ve yaklaşık 1.942 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan ilçemizin il merkezine uzaklığı 65 km olup, rakımı 1350m’dir.
İlçenin kuzeyinde Kayseri’nin Sarız ilçesi, kuzeydoğuda Afşin, doğusunda Elbistan ve Ekinözü, güneyinde Andırın ve merkez ilçe, Batı Adana Saimbeyli, kuzeybatı Adana Tufanbeyli ilçesi yer almaktadır.
İlçenin en önemli akarsuları Ceyhan havzasında yer alan Terbüzek ve Kömür çaylarıdır.
1.350 rakımlı ilçemiz Akdeniz iklim kuşağında olmasına rağmen Torosların olumsuz etkisi ve yükseltiden dolayı ilçemizde deniz etkisi görülmez, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır.
İlçe de ormanlık alan %52 ile 822.428 dekardır.
Yıllık yağış miktarı ortalama 550-650 mm olarak tespit edilmiştir.
İlçe oldukça engebeli topraklar üzerine kurulu olup, en yüksek noktası 3.050 metre ile Berit Dağı’dır. (Göksun Kaymakamlığı)
TARİHÇE
1908’te ilçe olan Göksun, çok eski bir yerleşim merkezi olup, tarihinin Prehistorik (tarih öncesi) devirlere dayandığı yapılan kazı ve buluntulardan anlaşılmaktadır. Göksun adı bilinen en eski kaynaklara göre “Kokusus”, “Cocussus” tur. Göksun Türkİslam kaynaklarında “Köksün” veya “Göksün” şeklinde geçmektedir. Hâlen su deposu olarak kullanılan Göksun merkezindeki höyükte Bakır Çağı’nda, yani M.Ö. 2500 yıllarında yapıldığı anlaşılan çanak ve çömlekler bulunmuştur. Yine bu döneme ait “Göksun Yazıtı” İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Göksun’da bulunan çanak, çömlek ve tabletlerin Musul’da bulunanlarla aynı cinsten olduğu saptanmıştır. Musul’da ele geçen eserlerin, Mezopotamya medeniyetlerinden biri olan Asurlular’a ait olduğu bilgisinden hareketle Göksun’un Asurlular’a bağlı bir ticaret kolonisi veya bir konaklama merkezi olduğu söylenebilir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’yu fethe başlayan Türk boyları, 1076 da Kayseri’ye, oradan da Göksun’a gelerek yerleşmiş ve kısa sürede bölgenin Türkleşmesini sağlamışlardır.
Selçuklu idaresinin son bulmasıyla Göksun 1337’de kurulan Dulkadir Beyliğine bağlanmıştır. 1515’te bu beyliğe son veren Yavuz Sultan Selim bölgeyi Osmanlılara bağlanmıştır. Son Dulkadir Beyi Alaüddevle Osmanlı Ordusu ile Göksun bölgesinde yaptığı savaşta yenilip Andırın tarafına çekilmiş ve Turna Dağ’ında bir kez daha yenilerek öldürülmüştür. Yavuz bu savaşlar sırasında Göksun’a kadar gelip otağını burada kurmuştur. Osmanlı Döneminde Maraş Eyaletine bağlı olarak bazen Elbistan kazasına bazen de Kars-ı Zülkadirye (Kadirli) bağlanmıştır. 19. Yüzyılın sonlarında oluşturulan Andırın kazasına bağlanan Göksun 1908’de kaza haline getirilmiştir. (
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
)(Oradan buradan resimler alıntıdır.)
Hançer Kanyonu
Adatepe Barajı
Moderatör tarafında düzenlendi: