Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Kronovizör: Gerçek Mi, Efsane Mi? | WowTurkey Kaliteli Genel Forum Sitesi Bilgi Resim Ulaşım

Kronovizör: Gerçek Mi, Efsane Mi?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Emir

Moderatör
Moderatör
Kronovizör Nedir?
Kronovizör
, geçmişi görmeye yarayan bir makine olarak iddia edilen ancak bilimsel olarak kanıtlanmamış bir kavramdır. Bu terim, genellikle geçmişe yolculuk ve zaman makinesi gibi konularla ilişkilendirilir.

Kronovizör Hakkında Ortaya Atılan İddialar

  • Vatikan'ın Gizli Projesi: En yaygın iddialardan biri, Kronovizör'ün Vatikan tarafından geliştirilmiş gizli bir proje olduğu yönündedir. Bu iddiaya göre, Vatikan, geçmişteki önemli olayları gözlemlemek için bu makineyi kullanmaktadır.
  • Geçmişe Bakış: Kronovizör'ün, tarihi olayları canlı olarak izleme imkanı sunduğu öne sürülür. İddiaların bazılarına göre, bu makine ile Hz. İsa'nın hayatı bile gözlemlenmiştir.
  • Bilimsel Temelleri: Bazı kaynaklar, Kronovizör'ün arkasında yer alan bilimsel teorilerden bahseder. Ancak bu teoriler, genel olarak bilim camiası tarafından kabul görmez ve spekülasyon olarak değerlendirilir.

Neden Bilimsel Olarak Kabul Görmüyor?

  • Zaman Yolculuğu Paradoxları: Zaman yolculuğunun kendisi bile fizikçiler arasında büyük tartışmalara neden olan bir konudur. Kronovizör gibi bir cihazın varlığı, zaman yolculuğunun yaratacağı paradoksları daha da karmaşık hale getirir.
  • Kanıt Eksikliği: Kronovizör'ün varlığına dair hiçbir somut bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Tüm iddialar, anekdotlara, söylentilere ve komplo teorilerine dayanmaktadır.
  • Fizik Yasalarıyla Çelişki: Kronovizör gibi bir cihazın çalışması için, bilinen fizik yasalarının birçoğunun yeniden yazılması gerekebilir. Şu anki bilimsel anlayışımız, bu tür bir cihazın mümkün olmadığını göstermektedir.

Kronovizör, daha çok bilim kurgu ve komplo teorilerinin konusu olmuş, gerçekliği bilimsel olarak kanıtlanmamış bir kavramdır. Zaman yolculuğu ve geçmişi görme gibi konular, insanlık için her zaman büyüleyici olmuştur. Ancak şu ana kadar bu konuda elde edilen hiçbir bulgu, Kronovizör gibi bir cihazın var olduğunu göstermemektedir.

Özetle, Kronovizör hakkında duyduğunuz her şeyi birer hikaye olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bilimsel gerçekler yerine, bu tür iddialara şüpheyle yaklaşmak önemlidir.
 
  • Beğen
Tepkiler: yuSuF
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Bilim hakkında yapılan şu tanımlamayı çok beğenirim.

Bilim, yanlışlığı ispatlanması mümkün olan bilgiler topluluğu.

Bilim, bize göz denilen ET PARÇASININ gördüğünü söyler.
Bilim, bize kulak denilen ET PARÇASININ duyduğunu söyler.
Bilim, bize beyin denilen ET PARÇASININ anladığını söyler.
vs.

Bu saçmalıklara inanırsanız, "geçmişi görmeye yarayan bir makine" olamayacağına inanırsınız.
"geçmişi görmeye yarayan bir makine" yapılmamış olabilir. Bu yapılamayacağı anlamına gelmez.
Ya da, geçmişi GÖREBİLMEK için bir makineye ihtiyaç olduğu anlamına gelmez.

İnsana verilen melekelerin sınırları çok geniştir.
Bu melekeleri geliştirdikçe (geliştirenler) geçmiş / gelecek diye isimlendirilen ŞİMDİKİ zaman dilimlerini görürler / görebilirler.
 
  • Haha
Tepkiler: Harun
Bu saçmalıklara inanırsanız, "geçmişi görmeye yarayan bir makine" olamayacağına inanırsınız.
"geçmişi görmeye yarayan bir makine" yapılmamış olabilir. Bu yapılamayacağı anlamına gelmez.
Ya da, geçmişi GÖREBİLMEK için bir makineye ihtiyaç olduğu anlamına gelmez.

İnsana verilen melekelerin sınırları çok geniştir.
Bu melekeleri geliştirdikçe (geliştirenler) geçmiş / gelecek diye isimlendirilen ŞİMDİKİ zaman dilimlerini görürler / görebilirler.
Birgün geçmişi görmemizi sağlayacak bir makine veya yöntem geliştirilecekse bu yine sizin anlamaya çapınızın yetmediği bilim disiplini sayesinde olacak, o biat ettiğiniz dinbazlarınız sayesinde değil.
 
biat ettiğiniz dinbazlarınız
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

ÖNYARGINIZIN farkına varabilmeniz için, ÖNYARGI İÇEREN şu ifadeyi kullanmayı gerekli görüyorum.

Dinbazlara değil de, SİZİN GİBİ BİLİMBAZLARA MI biat edilmesi gerekiyor?

Adi b. Hatem kavminin reisi bir zat olup, cahiliyet döneminde Hıristiyan olmuştu.
Kabile başkanı sıfatıyla Hz. Peygamber'in İslam'a daveti kendisine ulaşınca, mahiyetini bilmediği İslam'a girmemek için Şam'a gitti.
Adi'nin kız kardeşi ve kabilesinden bir topluluk İslam askerlerine esir düşünce Hz. peygamber (s.a.) onun babasının (cömertliği ile ünlü Hatemi Tai) hatırasına hürmeten, kız kardeşine ilgi gösterip ikramlarda bulundu. Serbest bırakıldığı için Şam'a giden bu kız kardeş, Adi b. Hatem'i Müslümanlığı kabule ve Hz. Peygamberle görüşmeye teşvik etti.
Adi b. Hatem de kalkıp Medine'ye geldi. Boynundaki gümüş haçla Hz. Peygamber'in huzuruna girdi.
Bu sırada Allah'ın Resulü, Tevbe suresinden şu ayeti okuyordu:
«Yahudiler ve Hıristiyanlar Allah'ı bırakarak hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu İsa'yı ilahlar (tanrılar) edindiler. Halbuki bunlar da ancak bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. Ondan başka bir tanrı yok. O, bunların (tabii ve kanuni hakimiyetine) eş tutageldikleri her şeyden münezzehtir.»
Adi b. Hatem diyor ki, Peygamber bu ayeti bitirince şöyle dedim:
- Hıristiyanlar ve Yahudiler papazlarını ve hahamlarını Rab; ilah edinmezler (onlara ibadet etmezler) di ki...
Bu söz üzerine Allah'ın Resulü şöyle buyurdu:
- Hayır, iş senin anladığın gibi değil, PAPAZLAR VE HAHAMLAR (bilim insanları, devlet yöneticileri vs.), ALLAH'IN HELAL KILDIKLARINI ONLARA HARAM KILDILAR, HARAM KILDIKLARINI DA HELAL KILDILAR. ONLAR DA PAPAZLARIN VE HAHAMLARIN KENDİ DÜŞÜNCELERİ VE ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA ORTAYA KOYDUKLARI VE ALLAH'IN EMİR VE YASAKLARI İLE ÇATIŞAN BUYRUKLARINI BENİMSEDİLER VE ONLARA TABİ OLDULAR.

İŞTE BU; ALLAH'I BIRAKIP ONLARA TABİ OLMAK, ONLARA İBADET ETMEKTİR.

Hz. peygamber (s.a.) sözlerine devamla şöyle buyurdu:
- Ya Adi! Sen Allah'tan daha büyük olup sana zarar verecek bir varlık biliyor musun? O halde «Allahu Ekber» denilmesi sana zarar verir mi, ne dersin? Elbette vermez. Ya Adi! Sen Allah'tan başka ilah biliyor musun?
O halde «Lailahe illallah» denmesi sana bir zarar verir mi?
...ve sonra Allah'ın Resulü Adi'yi İslam'ı kabule davet etti. O da Müslüman oldu.
Kaynak: İbni- Kesir Tefsirul-Kur'anil - Azim
Tevbe Suresi 31. ayet
 
Dinbazlara değil de, SİZİN GİBİ BİLİMBAZLARA MI biat edilmesi gerekiyor?
Biat etme kültürünün terk edilmesi gerekiyor. Biat etme kültürüne sahip biri ne bilimden anlar, ne de bilim yapabilir.

Yazdığınız diğer şeyler ne benim dünya görüşümü ne de çağımızın değerlerini lgilendirmiyor. Yani konuyla alakasız. Ben ,sizin kabul edilmesi gerektiğini varsaydığınız birtakım inançlara insanın ihtiyacı olmadığını savunan biriyim.

Tekrar söylüyorum; biat ettiğiniz tüm kişi ve doğmaların içi boş. Hiçbir bilimsel,tarihi ,akli temeli olmayan şeyler. Sizin inancınıza gore birtakım özel insanların doğaüstü güçleri olabilir, lakin bu gerçekliğe tamamen zıt, boş bir inanç olmaktan öte gidemez.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Konu görüntüleyen kullanıcılar