turgutkuzan
Paylaşımcı Üye
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Kurallar ne için vardır?
Özellikle gençler tarafından kullanılan bir cümleyi hatırlatmak istiyorum.
- Kurallar çiğnenmek için vardır.
Bu anlayışı benimsemiş kişilere kuralların önemini anlatmak çok zordur.
1) Bu konuya değinmeden önce yıllar önce izlediğim bir filimden bahsetmek istiyorum.
Filimde askeri eğitim alan öğrenciler vardı.
Askeri eğitimde en dikkat çekici uygulama şuydu:
Eğitim alan kişiler bina içinde daima sağ taraftaki duvarı takip ederek ilerlemek zorundaydılar.
Bir koridordaki karşı odaya geçmek için, sağa dönüp koridorun sonuna kadar gitmeniz daha sonra dönüş yaparak karşı duvarı sağ tarafınıza alarak çıktığınız odanın karşısındaki odaya kadar yürümeniz gerekiyordu.
İki adımlık yol için en az yüz adım atmanız gerekiyordu.
Tembellik edip koridoru karşıdan karşıya geçenler şiddetle cezalandırılıyorlardı.
Burada amaç emirlere ne kadar saçma olursa olsun sorgulamadan itaat edilmesini sağlamaktı.
Eğitim sona erip, askerler bir çatışmanın ortasında kaldığında, iki adım ötelerindeki duvarın arkasına geçemediler ve öldüler.
Çünkü iki adım öteye geçmek için takip edecekleri bir duvar yoktu.
2) Halen yürürlükte olduğunu tahmin ettiğim bir kanun :
Kanun No. 671: Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun, 28 Teşrinisani (Kasım) 1341(1925):
Madde l - Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu ŞAPKAYI GİYMEK MECBURİYETİNDEDİRLER.
Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder.
3) Medeniyet yuları olarak tanımlanan kravat takılması zorunluluğu her zaman problem olmuştur.
Bir milletvekilimiz kuralda kravatın boyuna takılması yazılı olmadığını belirterek, kravatı beline takarak meclise girmiştir.
Liselerimizde kravatların bağ kısımlarının göbeğe yakın olarak takılması moda haline gelmiş bir uygulamadır.
Bugünlerde öğrencilere kravat takma zorunluluğunun kaldırılması çalışmasının başlatılmasının sebebi kuralın ömrünün tükenmiş olmasıdır.
4) Beşerin (insanoğlunun) koyduğu kurallar yaratıcının koyduğu kurallar gibi değildir.
Beşerin koyduğu kuralların bir ömürleri vardır ve ömürlerini tamamladıklarında kural olmaktan çıkarılmalıdır.
Beşer kuralları toplumlara göre farklılıklar gösterebilir. Bir toplum için doğru olan kural, bir başka toplumda yanlış olabilir.
Beşer kuralları her zaman SORGULANABİLİR ve gerektiğinde kaldırılabilir, değiştirilebilir.
5) Kurallara uyma eğitimi verilirken kuralların SORGULANABİLECEĞİ de öğretilmelidir.
Aşağıdaki yazıda Dünya Ticaret merkezi olan ikiz kulelere yapılan terörist saldırıda Türklerin davranışları hakkında bilgi verilmiştir.
Bilgilerin doğru olup olmaması pek önemli değildir.
Dikkat edilmesi gereken husus kurallara uymanın her zaman DOĞRU bir davranış olmadığıdır.
İkiz Kulelerdeki Türkler
Terörist saldırıda çöken ikiz kulelerde çalışanların büyük bir bölümü öldü.
Kulelerde çalışan Türklerin büyük bölümüyse hayatta...
Basına yansıyan hikâyelere göre Türklerin kurtuluş sırları şöyle :
# En kötüsünü düşündüler :
Bina sarsılınca Türklerin akıllarına iki olasılık geldi :
Ya uçak çarptı, ya deprem oldu. ABD’lilerse sistemlerde patlama oldu diye düşündü.
Türk “Nasıl kurtulurum?” u planlarken ABD’li masasında çalışıyordu.
# Anonsları dinlemediler :
Resmi emirleri ciddiye almayan Türkler, izdihamı engellemek için hoparlörden yayılan “Binayı terk etmeyin” uyarılarına aldırmayıp hemen merdivenlere yöneldi.
# Cepler hep açık :
Tam bu sırada en ciddi toplantıda bile kapamadıkları, tuvalette dahi yanlarında bulundurdukları cep telefonları çaldı, dostları çabuk kaç, binaya uçak çarptı diye uyardı.
# Emniyet şeridini ihlal :
Binadan kurtulan bir Türk’e kulak verelim: Amerikalılar merdivenin sağından tek sıra halinde iniyordu.
Polise “Neden solu kullandırmıyorsun?” dedim. "Yukarı çıkanlara ayırdık" dedi.
Gülüp tek başıma soldan jet gibi indim. 2 dakika sonra bina çöktü.
# İleriyi gördüler :
Kurtulan bir Türk kızı anlatıyor : Binadan çıkınca hemen uzaklaştım. Çünkü depremde binalar sallantıdan 15-20 dakika sonra çökmüştü.
ABD’lilerse binanın önünde telefonla “Kurtuldum” diye müjde veriyorlardı. Kuleler çökerken sanırım altında kaldılar.
Kurallar ne için vardır?
Özellikle gençler tarafından kullanılan bir cümleyi hatırlatmak istiyorum.
- Kurallar çiğnenmek için vardır.
Bu anlayışı benimsemiş kişilere kuralların önemini anlatmak çok zordur.
1) Bu konuya değinmeden önce yıllar önce izlediğim bir filimden bahsetmek istiyorum.
Filimde askeri eğitim alan öğrenciler vardı.
Askeri eğitimde en dikkat çekici uygulama şuydu:
Eğitim alan kişiler bina içinde daima sağ taraftaki duvarı takip ederek ilerlemek zorundaydılar.
Bir koridordaki karşı odaya geçmek için, sağa dönüp koridorun sonuna kadar gitmeniz daha sonra dönüş yaparak karşı duvarı sağ tarafınıza alarak çıktığınız odanın karşısındaki odaya kadar yürümeniz gerekiyordu.
İki adımlık yol için en az yüz adım atmanız gerekiyordu.
Tembellik edip koridoru karşıdan karşıya geçenler şiddetle cezalandırılıyorlardı.
Burada amaç emirlere ne kadar saçma olursa olsun sorgulamadan itaat edilmesini sağlamaktı.
Eğitim sona erip, askerler bir çatışmanın ortasında kaldığında, iki adım ötelerindeki duvarın arkasına geçemediler ve öldüler.
Çünkü iki adım öteye geçmek için takip edecekleri bir duvar yoktu.
2) Halen yürürlükte olduğunu tahmin ettiğim bir kanun :
Kanun No. 671: Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun, 28 Teşrinisani (Kasım) 1341(1925):
Madde l - Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu ŞAPKAYI GİYMEK MECBURİYETİNDEDİRLER.
Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder.
3) Medeniyet yuları olarak tanımlanan kravat takılması zorunluluğu her zaman problem olmuştur.
Bir milletvekilimiz kuralda kravatın boyuna takılması yazılı olmadığını belirterek, kravatı beline takarak meclise girmiştir.
Liselerimizde kravatların bağ kısımlarının göbeğe yakın olarak takılması moda haline gelmiş bir uygulamadır.
Bugünlerde öğrencilere kravat takma zorunluluğunun kaldırılması çalışmasının başlatılmasının sebebi kuralın ömrünün tükenmiş olmasıdır.
4) Beşerin (insanoğlunun) koyduğu kurallar yaratıcının koyduğu kurallar gibi değildir.
Beşerin koyduğu kuralların bir ömürleri vardır ve ömürlerini tamamladıklarında kural olmaktan çıkarılmalıdır.
Beşer kuralları toplumlara göre farklılıklar gösterebilir. Bir toplum için doğru olan kural, bir başka toplumda yanlış olabilir.
Beşer kuralları her zaman SORGULANABİLİR ve gerektiğinde kaldırılabilir, değiştirilebilir.
5) Kurallara uyma eğitimi verilirken kuralların SORGULANABİLECEĞİ de öğretilmelidir.
Aşağıdaki yazıda Dünya Ticaret merkezi olan ikiz kulelere yapılan terörist saldırıda Türklerin davranışları hakkında bilgi verilmiştir.
Bilgilerin doğru olup olmaması pek önemli değildir.
Dikkat edilmesi gereken husus kurallara uymanın her zaman DOĞRU bir davranış olmadığıdır.
İkiz Kulelerdeki Türkler
Terörist saldırıda çöken ikiz kulelerde çalışanların büyük bir bölümü öldü.
Kulelerde çalışan Türklerin büyük bölümüyse hayatta...
Basına yansıyan hikâyelere göre Türklerin kurtuluş sırları şöyle :
# En kötüsünü düşündüler :
Bina sarsılınca Türklerin akıllarına iki olasılık geldi :
Ya uçak çarptı, ya deprem oldu. ABD’lilerse sistemlerde patlama oldu diye düşündü.
Türk “Nasıl kurtulurum?” u planlarken ABD’li masasında çalışıyordu.
# Anonsları dinlemediler :
Resmi emirleri ciddiye almayan Türkler, izdihamı engellemek için hoparlörden yayılan “Binayı terk etmeyin” uyarılarına aldırmayıp hemen merdivenlere yöneldi.
# Cepler hep açık :
Tam bu sırada en ciddi toplantıda bile kapamadıkları, tuvalette dahi yanlarında bulundurdukları cep telefonları çaldı, dostları çabuk kaç, binaya uçak çarptı diye uyardı.
# Emniyet şeridini ihlal :
Binadan kurtulan bir Türk’e kulak verelim: Amerikalılar merdivenin sağından tek sıra halinde iniyordu.
Polise “Neden solu kullandırmıyorsun?” dedim. "Yukarı çıkanlara ayırdık" dedi.
Gülüp tek başıma soldan jet gibi indim. 2 dakika sonra bina çöktü.
# İleriyi gördüler :
Kurtulan bir Türk kızı anlatıyor : Binadan çıkınca hemen uzaklaştım. Çünkü depremde binalar sallantıdan 15-20 dakika sonra çökmüştü.
ABD’lilerse binanın önünde telefonla “Kurtuldum” diye müjde veriyorlardı. Kuleler çökerken sanırım altında kaldılar.