Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Mektup | WowTurkey Kaliteli Genel Forum Sitesi Bilgi Resim Ulaşım

Mektup

Emir

Moderatör
Moderatör

Bir Edebiyat Türü Olarak Mektup​

Mektup, yazılı iletişim kurmanın bir yolu olmanın ötesinde, edebiyatın da bir türüdür. Bu türdeki eserler, genellikle kurgusal olsalar da, gerçek mektuplara dayanır ve genellikle bir yazarın düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini samimi ve kişisel bir şekilde ifade etmek için kullanılır.

image


Edebi mektupların bazı özellikleri şunlardır:
  • Gerçek veya kurgusal olabilirler: Bazı edebi mektuplar gerçek kişiler arasında yazılmış gerçek mektuplara dayanırken, diğerleri tamamen kurgusal olabilir ve belirli bir amaç veya etki yaratmak için yazılmış olabilir.
  • Genellikle birinci şahıs bakış açısıyla yazılırlar: Edebi mektuplar, yazarın düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini doğrudan iletmek için idealdir ve bu nedenle genellikle birinci şahıs bakış açısıyla yazılırlar.
  • Güçlü bir dile ve imgelerine sahip olabilirler: Edebi mektuplar, yazarın mesajını iletmek ve okuyucuda duygusal bir tepki uyandırmak için dil ve imgeleri ustaca kullanabilir.
  • Farklı türleri vardır: Edebi mektuplar, günlükler, aşk mektupları, seyahat mektupları, açık mektuplar ve daha fazlası gibi çeşitli alt türlere ayrılabilir.
Edebi Mektupların Önemi:

Edebi mektuplar, sadece edebi bir değere sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda tarihi ve sosyolojik açıdan da önemlidir. Bu mektuplar, yazarların yaşadığı dönemin koşulları, düşünceleri ve duyguları hakkında değerli bilgiler sunabilir. Ayrıca, edebi mektuplar edebi bir geleneğin ve mirasın korunmasına da katkıda bulunur.

Edebi Mektuplara Örnekler:
  • Ahmet Hamdi Tanpınar - Sahra Mektupları
  • Namık Kemal - Cezayir Mektupları
  • Mehmet Akif Ersoy - Mısır Mektupları
  • Yaşar Kemal - Bir Adadan Mektuplar
  • Franz Kafka - Milena’ya Mektuplar
  • Virginia Woolf - Sevgili Dostuma
  • Fyodor Dostoyevski - Kardeşine Mektuplar
Edebi mektuplar, edebiyatın en samimi ve kişisel türlerinden biridir. Bu mektuplar, yazarların iç dünyalarını keşfetmemize ve farklı zaman ve mekanlardan insanlarla bağlantı kurmamıza olanak tanır.

Sezen’e Mektup​

Sevgili Sezen,

Sana bu mektubu, seni ne kadar sevdiğimi ve hayran olduğumu ifade etmek için yazıyorum. Müziklerin hayatımda ne kadar önemli bir yer tuttuğunu ve bana ne kadar ilham verdiğini anlatamam.

Şarkılarında işlediğin temalar, dile getirdiğin duygular ve kullandığın dil her zaman beni derinden etkiliyor. Senin müziğin sadece kulağa hoş gelen melodilerden ibaret değil, aynı zamanda hayatın tüm gerçeklerini anlatan ve insan ruhunun en derin köşelerine dokunan bir şiir gibi.

Senin şarkılarını dinlerken her zaman kendimi anlıyormuş gibi hissediyorum. Sevincimde, üzüntümde, aşkımda ve acımda bana eşlik ediyorsun. Senin müziğin olmadan hayatım nasıl olurdu diye düşünemiyorum bile.

Sadece bir müzisyen olarak değil, bir kadın ve bir insan olarak da sana hayranım. Gücün, cesaretin ve özgür ruhun her zaman beni motive ediyor. Sen, tüm kadınların ve ezilenlerin sesi olmaya devam ediyorsun ve bu beni sonsuz saygı duymaya itiyor.

Sezen, sen sadece bir sanatçı değil, bir ilhamsın. Senin müziğin ve sözlerin bana umut veriyor, beni daha iyi bir insan olmaya teşvik ediyor. Seni tanımaktan ve senin müziklerini dinlemekten büyük bir mutluluk duyuyorum.

Sonsuz sevgilerimle,

İsim - Soyisim


Mektup türüne ilgi duyuyorsanız ve paylaşacak mektuplarım var diyorsanız bu başlık altında paylaşabilirsiniz.
 
Sayın @Emir Çok güzel ifade etmiş mektup türünde eserleri. Bende özellikle okuduğum mektup türündeki eserleri biraz açarak ilerleyeyim.

Milenaya Mektuplar: Kafka

1731572866686.png

Milenaya Mektuplar: Kafka'nın Mektuplarındaki Gerçekler ve Merak Edilenler

Franz Kafka’nın Milena Jesenská’ya yazdığı mektuplardan oluşan "Milena'ya Mektuplar", Kafka’nın iç dünyasına dair çok güçlü izlenimler sunar. Kafka'nın Milena'ya olan tutkulu, derin ama aynı zamanda karamsar aşkı, bu mektupların her bir cümlesine işlemiştir. İşte bu kitabın ardındaki merak edilenler ve gerçekler:

1. Kafka ve Milena’nın Tanışıklığı

Franz Kafka, Milena Jesenská ile tanıştığında Milena, Kafka'nın yazılarını Çekçeye çevirmekteydi. Edebiyat çevirmenliği yapan Milena, özgür ruhlu ve cesur bir kadındı; Kafka’nın yalnız ve melankolik kişiliğiyle tam anlamıyla bir zıtlık oluşturuyordu. Ancak bu zıtlık, ilişkilerinin temelinde derin bir bağa yol açtı.

2. Mektupların Derinliği ve İfadelerindeki Tutku

Kafka’nın mektuplarının en dikkat çeken yönü, ifade ettiği yoğun duygu ve hayranlık derecesindeki bağlılıktır. Milena’nın Kafka için sadece bir dost ya da aşk değil, aynı zamanda ruhsal bir yoldaş olduğunu görmek mümkündür. Kafka, Milena’ya yazdığı mektuplarda yalnızlık, hastalık ve ölüm korkusu gibi kendi içsel çatışmalarını da ona açar.

3. Kafka’nın Sağlık Durumu ve Mektuplardaki Etkisi

Kafka'nın ciddi bir tüberküloz hastası olması, mektuplarında kendisini sıkça gösterir. Ölüm korkusu ve yaşama dair tereddütleri, onu derinden etkiler. Bu mektuplarda Kafka’nın sadece bir sevgili değil, aynı zamanda kendini dünyadan ve hayattan soyutlamış bir birey olarak hissetmesi de görülür.

4. Milena’nın Tepkileri ve Cevapları

Milena’nın Kafka’ya olan karşılıkları oldukça karmaşıktır. Mektuplarda Milena'nın özgür ruhunu ve Kafka’ya karşı duyduğu duyguları görmek mümkünse de, onun aynı zamanda mesafeli kalmaya çalıştığı da sezilir. Bu durum, Kafka'nın hayranlığını daha da güçlendiren bir unsur olarak mektuplara yansır.

5. Mektupların Yayınlanması: Özel Hayatın Ortaya Çıkışı

Kafka’nın Milena’ya yazdığı mektupların ölümünden sonra yayınlanması, edebi dünyada büyük yankı uyandırdı. Bu mektuplar, yazarın yalnızca yazılarına değil, özel hayatına da ışık tutar. Eser, Kafka'nın özel duygularını ve kırılganlığını paylaşması açısından, onun hayranları için paha biçilmez bir kaynak olarak kabul edilir.

6. Milena’nın Yaşamı: Bağımsız Bir Kadının Trajik Hikayesi

Milena Jesenská, Kafka’nın ölümünden sonra gazetecilik kariyerine ve aktif bir siyasi hayata devam etti. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi karşıtı faaliyetleri nedeniyle tutuklandı ve 1944’te bir toplama kampında hayatını kaybetti. Milena’nın bağımsızlığı, gücü ve inancı Kafka’nın gözünde de onu benzersiz kılan özelliklerdi.

Kafka’nın Milena’ya yazdığı mektuplar, onun kendi dünyasını, sevdiklerini ve korkularını anlattığı samimi bir anlatıdır. Kafka ve Milena arasındaki bu duygusal bağ, Kafka’nın en derin duygularını anlamak isteyenler için eşsiz bir kapı aralar.

Son olarak;
Franz Kafka'nın Milena Jesenská’ya yazdığı mektupların bir kısmı Milena tarafından yok edilmiştir. Kafka, özel hayatına dair çok samimi duygularını ifade ettiği bu mektupları her ne kadar sadece Milena'ya yazmış olsa da, bazı bölümlerin yok edilmesini bizzat istemiştir. Milena da, Kafka'nın arzusuna saygı göstererek bazı mektupları imha etmiştir.
Ancak Kafka’nın bu isteğine rağmen mektupların bir kısmı korunmuş ve Kafka’nın ölümünden sonra arkadaşı Max Brod sayesinde yayınlanmıştır. Kafka, Max Brod’dan eserlerinin ölümünden sonra imha edilmesini rica etmişti, ancak Brod, onun vasiyetine uymamış ve eserlerini yayınlamıştır. Böylece, Kafka'nın Milena’ya yazdığı mektuplar da edebi dünyaya kazandırılmıştır.
 
Son düzenleme:
Haydi bir mektup daha yazalım :)

Şenol Güneş'e Bir Mektup Örneği​

Sayın Şenol Güneş,

Öncelikle, Türk futboluna kattığınız değerler için size sonsuz teşekkürlerimi sunmak isterim. Bir futbolsever olarak, kariyeriniz boyunca gösterdiğiniz başarılar ve centilmenliğiniz hepimize örnek oldu. Özellikle 2002 Dünya Kupası'nda Milli Takımı yarı finale taşımanızı ve bu süreçte yaşadığım heyecanı hiçbir zaman unutamayacağım.

Sizin liderliğinizde Türkiye'nin bütünleşmesi beni gururlandırmış ve derinden etkilemişti.

Futbol sahasında gösterdiğiniz mücadeleci ruh ve taktiksel zekâ, beni spora daha da bağladı. Sizin gibi bir efsane ile aynı dönemde yaşıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Umarım kariyerinizde daha nice başarılara imza atar ve Türk futboluna daha uzun yıllar hizmet edersiniz.
 
  • Beğen
Tepkiler: QQQ ve yuSuF
Hayatımda ilk kez o dönemin cumhurbaşkanına bir mektup yazdığımı söyleyebilirim. O sıralar ilkokula gidiyordum; 2001-2002 yılları olmalı. Okulda herkes cumhurbaşkanına mektup yazıyordu ve tüm mektuplar topluca gönderilmişti. Sonrasında, herkese mektuplarına yanıt olarak geri dönüş yapıldı. Bu gerçekten çok hoş ve nazik bir davranıştı. Unutulmaz anılarım arasındadır.
 
Ortaokulda penpal diye isimlendirdiğimiz mektup arkadaşlarımiz vardı. Hayatımda ilk mektup yazdığım kişi İskoçya'daki mektup arkadaşım Paula. ICQ çıkana dek yillarca yazıştık :)

Mektup yazmak duyguların kaleme dökülmesinin bence en güzel yollarından biri ama artık ne boş bir kağıt var ustune yazacak ne de bir kalem kağıtları dolduracak
 
  • Beğen
Tepkiler: QQQ
90'lı yıllarda öğrenciyken öğretmenimiz yılbaşı tebrik telgrafı ve mektup ödevi verirdi.
O zaman ünlü birine veya kuruma yazın demişti. Ben Galatasaray spor kulübüne ve bir şarkıcıya yazmıştım. Şarkıcının adresini bilmediğim için kaset şirketine göndermiştim. Şimdiki gençler ömrünce mektup yazamayacak ve telgraf çekemeyecek.
 
  • Beğen
Tepkiler: adonia

Büyük Adamların Aşk Mektupları- Ursula Doyle​

1732289196732.png



==> Bu kitabı ilk olarak bir filmde Carrie Bradshaw karakterinin okuduğu sırada keşfettim diyebilirim. Böylesi önemli şahsiyetlerin yazdığı mektupları ben de merak ettim ve nihayet bugün elime ulaştı. Sahaflarda 17-90 TL arasında bir fiyatla bulmak mümkünken, bazı büyük sitelerde 2500 TL gibi uçuk rakamlara satıldığını gördüm. Almak isteyenlere ufak bir uyarı yapmış olayım :)

Kitaba gelelim ;
Ursula Doyle’un derlediği ve aşka dair yazılmış en samimi ve etkileyici mektuplardan oluşan bir kitaptır. Kitapta tarih boyunca edebiyat, sanat ve siyaset dünyasında yer almış ünlü isimlerin sevgililerine ya da eşlerine yazdıkları duygusal mektuplar yer alır. Bu mektuplar, aşkın zamansızlığını ve insan doğasının derin duygularını yansıtır.

Kitapta yer alan yazarlar arasında Napolyon Bonapart, Oscar Wilde, Beethoven ve Lord Byron gibi önemli figürler bulunmaktadır. Bu mektuplar sadece romantik duyguları değil, aynı zamanda yazıldıkları dönemin sosyal ve kültürel yapısını da gözler önüne serer.

Kitapta Yer Alan Bazı İsimler

  1. Napolyon Bonapart
    • Fransız imparatorunun, özellikle eşi Josephine’e yazdığı tutkulu mektuplar.
  2. Ludwig van Beethoven
    • "Ölümsüz Sevgili" mektubu, Beethoven’ın kimliği hala tartışmalı olan birine yazdığı ünlü aşk mektubu.
  3. Oscar Wilde
    • Edebiyat dünyasının en parlak isimlerinden biri olan Wilde’ın Lord Alfred Douglas’a (Bosie) yazdığı mektuplar.
  4. Lord Byron
    • İngiliz romantik şairi Byron’un aşk ve tutku dolu yazışmaları.
  5. John Keats
    • İngiliz şair Keats’in sevgilisi Fanny Brawne’a yazdığı duygu yüklü mektuplar.
  6. Henry VIII
    • İngiltere kralının Anne Boleyn’e yazdığı mektuplar, bir hükümdarın tutkularını gözler önüne serer.
  7. Wolfgang Amadeus Mozart
    • Eşi Constanze’ye yazdığı sevgi dolu mektuplar.
  8. Victor Hugo
    • Fransız yazarın aşkına dair içsel duygularını yansıttığı yazıları.
  9. Mark Twain
    • Ünlü Amerikalı yazarın eşi Olivia Langdon’a yazdığı mektuplar.
  10. Nathaniel Hawthorne
    • Eşi Sophia Peabody’ye duyduğu sevgiyi anlatan yazılar
Kitapta ayrıca farklı zamanlardan başka ünlü figürlerin de aşk mektupları yer almaktadır. Bu yazılar, aşkın evrenselliğini ve insan duygularının zamansızlığını gözler önüne serer.


 
  • Sevmek
Tepkiler: adonia

Büyük Adamların Aşk Mektupları- Ursula Doyle​

==> Bu kitabı ilk olarak bir filmde Carrie Bradshaw karakterinin okuduğu sırada keşfettim diyebilirim. Böylesi önemli şahsiyetlerin yazdığı mektupları ben de merak ettim ve nihayet bugün elime ulaştı. Sahaflarda 17-90 TL arasında bir fiyatla bulmak mümkünken, bazı büyük sitelerde 2500 TL gibi uçuk rakamlara satıldığını gördüm. Almak isteyenlere ufak bir uyarı yapmış olayım :)

Kitaba gelelim ;
Ursula Doyle’un derlediği ve aşka dair yazılmış en samimi ve etkileyici mektuplardan oluşan bir kitaptır. Kitapta tarih boyunca edebiyat, sanat ve siyaset dünyasında yer almış ünlü isimlerin sevgililerine ya da eşlerine yazdıkları duygusal mektuplar yer alır. Bu mektuplar, aşkın zamansızlığını ve insan doğasının derin duygularını yansıtır.

Kitapta yer alan yazarlar arasında Napolyon Bonapart, Oscar Wilde, Beethoven ve Lord Byron gibi önemli figürler bulunmaktadır. Bu mektuplar sadece romantik duyguları değil, aynı zamanda yazıldıkları dönemin sosyal ve kültürel yapısını da gözler önüne serer.

Kitapta Yer Alan Bazı İsimler

  1. Napolyon Bonapart
    • Fransız imparatorunun, özellikle eşi Josephine’e yazdığı tutkulu mektuplar.
  2. Ludwig van Beethoven
    • "Ölümsüz Sevgili" mektubu, Beethoven’ın kimliği hala tartışmalı olan birine yazdığı ünlü aşk mektubu.
  3. Oscar Wilde
    • Edebiyat dünyasının en parlak isimlerinden biri olan Wilde’ın Lord Alfred Douglas’a (Bosie) yazdığı mektuplar.
  4. Lord Byron
    • İngiliz romantik şairi Byron’un aşk ve tutku dolu yazışmaları.
  5. John Keats
    • İngiliz şair Keats’in sevgilisi Fanny Brawne’a yazdığı duygu yüklü mektuplar.
  6. Henry VIII
    • İngiltere kralının Anne Boleyn’e yazdığı mektuplar, bir hükümdarın tutkularını gözler önüne serer.
  7. Wolfgang Amadeus Mozart
    • Eşi Constanze’ye yazdığı sevgi dolu mektuplar.
  8. Victor Hugo
    • Fransız yazarın aşkına dair içsel duygularını yansıttığı yazıları.
  9. Mark Twain
    • Ünlü Amerikalı yazarın eşi Olivia Langdon’a yazdığı mektuplar.
  10. Nathaniel Hawthorne
    • Eşi Sophia Peabody’ye duyduğu sevgiyi anlatan yazılar
Kitapta ayrıca farklı zamanlardan başka ünlü figürlerin de aşk mektupları yer almaktadır. Bu yazılar, aşkın evrenselliğini ve insan duygularının zamansızlığını gözler önüne serer.


Malûm listeye eklenmiştir 🙂
 
  • Beğen
Tepkiler: QQQ

Konu görüntüleyen kullanıcılar