Mersin - Silifke - Uzuncaburç Antik Kenti

Uzuncaburç (Diokaesareia) Mersin ilinde antik dönemden kalan bir kent örenidir.

Kent Silifke ilçesinin kuzeyindeki dağlık bölgede ve 36°35′K 33°56′D koordinatlarında yer alır. Silifke’ye uzaklığı 30 kilometre, Mersin’e uzaklığı ise 104 kilometredir. Mersin’i batıya bağlayan D.400 kara yolundan Susanoğlu beldesi batısında kuzeye ayrılan asfalt bir yolla ulaşılır. Günümüzde kalıntıların doğusunda aynı isimde bir de belde vardır.

Diokaesareia Kenti Seleukos İmparatorluğu döneminde bir tapınak merkezi ve Olba Tapınak Devletinin parçasıydı. Kent Roma İmparatorluğu eline geçtikten sonra, MS 72 yılında İmparator Vespasianus (69-79) kenti Olba devletinin 4 kilometre uzaklıktaki merkezinden ayırarak ayrı bir kent haline getirdi. Kentin kendi parasını basma hakkı vardı. Roma İmparatorluğunda Hristiyanlık kabul edildikten sonra ise kentteki Helenistik tapınakların bir bölümü kilise haline getirildi ve kent bir piskoposluk merkezi oldu. Kilikya bölgesinin Arapların eline geçmesinden sonra kent terk edildi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde örenlerin hemen doğusunda yeniden bir yerleşim yeri oluştu ve bu beldeye ören yerindeki Helenistik kuleden esinlenerek "Uzuncaburç" adı verildi. Günümüzde Uzuncaburç hem beldenin hem de ören yerinin adıdır.

Başlıca yapılar şunlardır:

Tiyatro: Sit alanının doğusunda yani bugünkü Uzuncaburç beldesi tarafındadır. Antik tiyatro Roman İmparatorluğu döneminde Marcus Aurelius (MS 161-180) ve Lucius Verus (MS 161-169) döneminde yaptırılmıştır.
Helenistik kule:Sit alanının kuzey doğusundadır. 16x13x23 ebatlarındadır. Savaş sırasında kent halkının sığınması için yapıldığı düşünülmektedir.
Tören kapısı: Sit alanının doğusundadır. 1 metre çapında ve 7 metre yüksekliğindeki 5 sütündan oluşmaktadır. Sütunlarda bulunan konsollar heykel koymak için yapılmış olmalıdır. MS 1. Yüzyıldan kalmadır.
Zeus tapınağı: 36 sütunla çevrili peripteros planlı büyük bir tapınaktır. MÖ 305-281 arasında hüküm süren Seleukos Nikator I tarafından yaptırılmış, ancak 5. yüzyılda kiliseye çevrilmiştir.
Şans (Tyche) tapınağı: Sit alanının batısındadır. Hâlen her biri 6 metre yüksekliğinde beş sutun tarafından taşınan arşitravda bu tapınağın kent soylularından Oppius ve Kyria çifti tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir.
Giriş kapısı: Sit alanı kuzey batısındadır. Surlar büyük ölçüde yıkılmış ıse de bir ana giriş ve iki yan girişten oluşan giriş kapısı ayaktadır.
Anıt mezar: Sit alanı dışında güney doğuda 15 metre yüksekliğinde 5.5x 5.5 m2 taban alana sahip bir mezardır. Bir krala ait olduğu düşünülmektedir.
Nekropol alanı: Sit alanı dışında kuzeydeki bir vadıde çok sayıda kaya mezarı bulunmaktadır.

Uzuncaburç Antik Kenti'nde 1600 Yıllık Terazi takımı ve ağırlıklar gün yüzüne çıkarıldı​

Mersin'in Silifke ilçesindeki Uzuncaburç Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda, Geç Antik Dönem’e ait terazi ve Antik Yunan harfleri şeklindeki 5 demir ağırlık bulundu. Keşif, dönemin ticari hayatına ışık tutacak önemli veriler sunuyor.​

Mersin'in Silifke ilçesine bağlı, yaklaşık 30 kilometre kuzeyde yer alan Uzuncaburç Antik Kenti'nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarında önemli bir bulguya ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında, Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu başkanlığında sürdürülen kazılarda, 1600 yıllık olduğu değerlendirilen bir terazi takımı ile Antik Yunan alfabesinden esinlenilerek şekillendirilmiş beş demir ağırlık gün yüzüne çıkarıldı.

Antik Yunan harfleriyle şekillendirilmiş ağırlıklar​

Kazılar, antik kentin ortasından geçen iki sütunlu cadde üzerinde yoğunlaşırken, çok sayıda dükkan ve ticari yapının da kalıntılarına ulaşıldı. Elde edilen terazi ve ağırlıkların Geç Antik Dönem'e (MS 4.–7. yüzyıl) ait olduğu değerlendirilirken, bu buluntular dönemin ticari hayatı hakkında değerli bilgiler sunuyor.

Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu, söz konusu terazinin takım halinde bulunduğunu ve bunun bir ilk olduğunu vurguladı. Ağırlıkların Antik Yunan alfabesinin harfleri şeklinde yapılmış olması, dönemin sembolik ve işlevsel kullanım anlayışına dair dikkat çekici ipuçları veriyor. “Litra” adı verilen birim sistemine göre yapılan bu ağırlıklar, yaklaşık 150 gramdan 1,5 kilograma kadar değişen ölçülerde.

Daha önce kazılarda benzerlerine rastlanmayan bu tam takım ölçüm sistemi, ticaretle ilgili tarihsel araştırmalara katkı sağlayacak nitelikte. Aydınoğlu, bazı dükkanların restorasyonu ve antik kentin ana iskeletinin tamamen ortaya çıkarılmasıyla Uzuncaburç’un Türkiye’nin tanınan arkeolojik köy modellerinden biri haline geleceğini ifade etti. Ayrıca çevre düzenlemeleri, bilgilendirici tabelalar ve yürüyüş yolları gibi çalışmaların da tamamlandığı bildirildi.