Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Şiilik, Şia Ve İran Dış Politikası | WowTurkey Kaliteli Genel Forum Sitesi Bilgi Resim Ulaşım

Şiilik, Şia Ve İran Dış Politikası

turgutkuzan

Paylaşımcı Üye
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Sosyal medyada İran'ın mezhep eksenli dış politika izlediği, bu durumun Türkiye için bir dış tehdit olduğu hususunda görüşler paylaşılmaktadır.
Kişisel görüşüm, LİDER ÖZELLİKLİ (tek adam) yönetimlerin miadını doldurduğu yönündedir.
LİDER ÖZELLİKLİ yönetimlerin son temsilcileri Türkiye ve Rusya'dır.
Bu ülkelerde de kurumsallaşma yaygınlaştığı için, liderlerin yönetimdeki etkinliği azalmıştır.

Benzer bir durum İran içinde geçerlidir.
1979 yılında İran Devrimi'nden sonra ülkede büyük değişiklikler yaşandı.
Günümüzde devrime imkan veren şartlar ortadan kalkmış ve dolayısıyla devrimi yapan kadroların etkinliği de azalmıştır.
Artan nüfusa ve eğitime bağlı olarak, toplum içinde çok sayıda grubun yönetimdeki etkinliği artmıştır.


İsrail'de dahil olmak üzere halkın din eksenli yönetimlere desteği azalmıştır.
Bunun doğal sonucu olarak, devlet yöneticileri de din temelli devlet yönetiminden vaz geçip, jeopolitik çıkarlar, devlet çıkarları, bölgesel hegemonya gibi endişelerle hareket etmeye başlamışlardır.

İran'ın jeopolitik çıkarlar, devlet çıkarları, bölgesel hegemonya gibi endişelerle izlediği dış politika ÖNYARGILAR nedeniyle mezhep temelli dış politika olarak ALGILANMAKTADIR.

ÖNYARGILARIN farkına varılmasına vesile olması umuduyla, İran ve Şiilik hakkında OBJEKTİF veriler içeren bazı bilgileri paylaşmayı uygun görüyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rime
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

1. Şiilik ve Şia Nedir? Aralarında Fark Var mıdır?


  • Şia (Arapça: "şîʿa", kelime anlamı "taraftar, grup"), Hazreti Muhammed'in vefatından sonra, halifeliğin (yani İslam topluluğunun liderliğinin) Ali bin Ebu Talib ve onun soyundan gelenlere ait olması gerektiğini savunan Müslüman topluluğu ifade eder.
  • Şiilik, Şia'nın oluşturduğu dini mezheptir; yani Şia'ya mensup olmanın kurumsal, teolojik ve fıkhi (hukuki) sistemleşmiş hali.

Fark var mı?

  • Teknik olarak:
    • "Şia", taraftarları ve bu düşünceyi benimseyen topluluğu ifade eder.
    • "Şiilik", bu inanç sisteminin adı, mezhebin kendisidir.
  • Günlük kullanımda fark gözetilmez; birbirinin yerine kullanılır.

2. Sünnilik ile Şiilik Arasındaki Farklar


KonuSünnilikŞiilik
Halifelik GörüşüHalife seçimle olur. İlk dört halife (Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali) meşrudur.Halifelik (İmamet) Ali ve onun soyuna aittir; ilahi bir hak olarak görülür.
İmamet AnlayışıToplumun öncüsü olan lider seçilir.İmam masumdur, Allah tarafından tayin edilir.
İlk HalifelerHepsi saygı görür.Sadece Ali (dördüncü halife) meşru kabul edilir; ilk üçü eleştirilir.
İnançlar5 inanç esası vardır.5 inanç + İmamet inancı vardır.
AşuraHz. Hüseyin’in Kerbela'da şehit edilmesi anılır ama matem tutulmaz.Aşura günü büyük matem tutulur, anma törenleri yapılır.
Dini LiderlikUlema öne çıkar ama kutsallık yüklenmez.Ayetullah ve müçtehitler büyük dini otoriteler olarak görülür.
Fıkıh MezhepleriHanefi, Şafiî, Malikî, Hanbelî.Caferî fıkıh mezhebi esas alınır.
Hadis KaynaklarıSünni raviler esas alınır.Şii kaynaklardan hadis alınır; çoğu Sünni raviyi reddeder.

3. Şiiliğin Hakim Olduğu Ülkeler


ÜlkeŞii Nüfus OranıAçıklama
İran%90–95Şiilik resmî mezhep. Tüm sistem Şii ruhban sınıfına dayanır.
Irak%60–65Nüfusun çoğunluğu Şii Araplardır. Bağdat, Necef, Kerbela gibi şehirler önemlidir.
Azerbaycan%65–75Caferî mezhebi hâkimdir, laik sistemle birlikte yaşar.
Bahreyn%65–70Halkın çoğu Şii; yönetim Sünni. Bu durum siyasi gerilim yaratıyor.
Yemen (Husiler)%45–50Zeydi Şiilik mezhebi (İmam Zeyd'e bağlı) hâkimdir.
Lübnan%30–35Şii Hizbullah güçlüdür. İran desteklidir.
Suriye%10–15 civarıNusayrî-Şii grubu olan Aleviler iktidardadır (Esad yönetimi).

4. İran'ın Şiiliği Yayma Politikaları Var mıdır?


Evet. İran’ın, İslam Devrimi (1979) sonrası dış politika hedeflerinden biri, "Velayet-i Fakih" (Fakihin Velayeti) temelinde Şii düşünceyi yaymaktır. Bu yayılma hem ideolojik hem jeopolitiktir.
Yöntemleri:


  • Dini Eğitim: Necef ve Kum şehirlerinde yabancı Şii öğrenciler eğitiliyor.
  • Medya: Al-Alam gibi Arapça yayın yapan medya ile propaganda yapılıyor.
  • Silahlı Gruplar:
    • Hizbullah (Lübnan),
    • Husiler (Yemen),
    • Haşdi Şabi (Irak),
    • Zeynebiyun (Pakistanlı Şiiler) gibi milis yapılar destekleniyor.
  • Kültürel Yayılma: Şii türbeler restore edilip kutsallaştırılıyor (örnek: Kerbela, Necef, Şam’daki Zeynep Türbesi).
  • Diplomatik ve İstihbari Genişleme: Özellikle zayıf Sünni yönetimlerin olduğu yerlerde (Irak, Yemen, Lübnan) Şii nüfus destekleniyor.

Eleştiriler:

  • Bu yayılma politikası, "Şii Hilali" kavramıyla tanımlanır (İran’dan Lübnan’a kadar bir yay).
  • İran'ın bu yaklaşımı, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle gerilimlerin kaynağıdır.
  • Sünni-Şii çatışmasını körükleyici etkiler yaratmıştır (örneğin: Suriye iç savaşı, Yemen savaşı).
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Rime ve Rafet
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Günümüz Orta Doğu’sunda Şii-Sünni politik dengeler, mezhepsel bir ayrılıktan çok daha öteye geçmiş; jeopolitik çıkarlar, ideolojik rekabet, vekâlet savaşları ve küresel güçlerin müdahalesiyle karmaşık bir güvenlik ve siyaset ağına dönüşmüştür.

🔍 1. Temel Çatışma: İran vs. Suudi Arabistan


◾ İran (Şii eksenli güç):​


  • İdeolojik temel: Velayet-i Fakih, Şii teolojisi.
  • Amaç: Şii etkisini artırmak, Batı karşıtı eksende direniş hattı oluşturmak.
  • Strateji: Vekil milis güçleri, dini propaganda, Şii gruplara siyasi destek.
  • Etkili olduğu yerler: Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Bahreyn.

◾ Suudi Arabistan (Sünni eksenli güç):​


  • İdeolojik temel: Vahhabi/Selefi yorumu.
  • Amaç: Şii yayılmasını durdurmak, Arap dünyasında liderliği korumak.
  • Strateji: Körfez İşbirliği Konseyi (GCC), İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformlarla diplomatik bloklar kurmak, askeri müdahaleler (örnek: Yemen).
  • Desteklediği gruplar: Sünni direnişçileri (özellikle Yemen, Suriye'de), Lübnan’da Sünni politik gruplar.

🌍 2. Mezhep Ayrılığına Dayalı Sıcak Noktalar


🇸🇾 Suriye


  • Yönetim: Nusayrî Şii (Beşşar Esad).
  • İran, Hizbullah ve Rusya desteğiyle ayakta kaldı.
  • Sünni muhalefet grupları Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından desteklendi.
  • Bu ülke, İran için "Şii Hilali"nin can damarı.

🇾🇪 Yemen


  • Husiler: Zeydi-Şii kökenli grup.
  • 2015’te başkent Sana’yı ele geçirdiler.
  • İran destekliyor, Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon Husilere karşı savaşıyor.
  • Savaşta binlerce sivil öldü, ülke insani felakete sürüklendi.

🇮🇶 Irak


  • Saddam sonrası Şiiler iktidara geldi.
  • İran yanlısı milis gruplar (Haşdi Şabi) büyük etki sahibi.
  • Sünni Araplar sistem dışında kaldı; bu durum DAEŞ gibi örgütleri tetikledi.
  • Şii-Sünni gerilimi politik güç paylaşımı ve mezhepsel ayrımcılıkla kendini gösteriyor.

🇱🇧 Lübnan


  • Hizbullah: İran’ın doğrudan desteklediği silahlı Şii grup.
  • Devlet içinde “devlet gibi” hareket eder.
  • Sünni ve Dürzi gruplarla sürekli siyasi rekabet içinde.
  • Lübnan’da İran etkisine karşı Suudi destekli Sünni bloklar oluşmuştur.

🇧🇭 Bahreyn


  • Halkın çoğu Şii, yönetici elit Sünni.
  • 2011 Arap Baharı’nda Şii muhalefet gösterileri bastırıldı.
  • Suudi ordusu Bahreyn’e girerek monarşiyi destekledi.

🧠 3. Şii-Sünni Rekabetinin Kullanıldığı Stratejik Araçlar


AraçAçıklama
Vekâlet SavaşlarıHer iki taraf da doğrudan savaşmak yerine, kendi müttefiki gruplar üzerinden çatışıyor.
Medya PropagandasıAl-Mayadeen (Şii bakış açısı) vs. Al-Arabiya, Al-Jazeera (Sünni bakış). Mezhep temelli ajitasyon yaygın.
Dini Liderlik Rekabetiİran'daki Kum Havzası ile Suudi destekli El-Ezher (Mısır) veya Medine merkezli dini yapılar arasında nüfuz mücadelesi.
Ekonomik Yardım / Silah DesteğiHer iki blok, desteklediği gruplara finansman ve silah sağlıyor. (örneğin Hizbullah'a İran'dan silah yardımı, Suriyeli muhaliflere Körfez fonları)

🗺️ 4. “Şii Hilali” Kavramı


Bu kavram, İran’dan başlayarak Irak, Suriye, Lübnan’a kadar uzanan Şii etkisi altındaki kuşağı tanımlar. Bu yay:

  • İran’dan Irak’ın güneyine (Basra, Necef),
  • Oradan Suriye’ye (Şam),
  • Son olarak Hizbullah eliyle Lübnan’a (Beyrut) kadar uzanır.
Bu yapı:

  • İsrail’e karşı bir “direniş hattı” gibi sunulsa da,
  • Suudi Arabistan ve Batı için bir "mezhepsel yayılmacılık" tehdididir.

⚖️ 5. Türkiye’nin Tutumu ve Mezhepsel Denge Politikası


  • Türkiye, çoğunlukla Sünni-Hanefi bir nüfusa sahip olmasına rağmen, mezhepsel kutuplaşmadan uzak durmaya çalışır.
  • Suriye İç Savaşı'nda Sünni muhalifleri destekledi.
  • Irak ve Lübnan gibi yerlerde daha çok denge siyaseti güttü.
  • İran ile rekabetin yanı sıra ekonomik ve diplomatik işbirliğini de sürdürür.

📌 Sonuç: Mezhep Savaşı mı, Güç Savaşı mı?


Her ne kadar Şii-Sünni ayrılığı teolojik bir temele dayansa da:

  • Modern Orta Doğu’daki çatışmalar, mezhepten çok "devlet çıkarları, bölgesel hegemonya ve vekalet savaşları" ile ilgilidir.
  • Mezhep, bu savaşlara kimliksel ve ideolojik bir kılıf sağlar.
  • Batılı güçler (ABD, Rusya, İsrail) bu ayrılığı manipülasyon, dengeleme ve müdahale amacıyla zaman zaman kullanmaktadır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rime
Mezheplere inanılmaması gerektiği yönündeyim. Bence bir dini parçalara kendi kurallarına göre bölmek doğru değildir.

Rum Suresi 32. Ayet:
"Ve onlar, kendi dinlerinde ayrılığa düşenlerdir. Her bir grup, sadece kendi izlediklerini doğru kabul eder."

32: O ortak koşanlar ki, dini bir bütün hâlinde kabul edip uygulamaları gerekirken, onu parçalayıp bölük bölük olmuşlardır. Üstelik her grup, parçaladıkları dinden yanlarında kalan bilgi kırıntılarıyla böbürlenip durmaktadır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rime
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İran-Suudi Arabistan rekabeti, mezhepsel farklılıklardan (Şiilik vs. Sünnilik) çok daha fazlasını içerir: jeopolitik çıkar çatışması, ideolojik rekabet, enerji politikaları ve bölgesel nüfuz mücadelesi. Aşağıda bu rekabetin tarihçesini kronolojik olarak veriyorum:


🕰️ İran-Suudi Arabistan Rekabeti: Kronolojik Gelişim


⚔️ 1. 1932–1979: Düşük Profilli Rekabet Dönemi


  • 1932: Suudi Arabistan Krallığı kuruldu. İran ise Şah Rıza Pehlevi yönetimindeydi.
  • 1953: İran’da ABD destekli darbeyle Musaddık devrildi, Şah güç kazandı. Suudiler bu durumdan memnundu.
  • 1960’lar–1970’ler: Her iki ülke ABD’nin müttefikiydi; rekabet baskı altındaydı ama ideolojik yakınlık yoktu.
  • İran Şahı laik, Batı yanlısı bir çizgideydi, Suudiler ise muhafazakâr İslam anlayışını temsil ediyordu.


🔥 2. 1979: İran İslam Devrimi – Rekabetin Başlangıcı


  • 1979: Ayetullah Humeyni liderliğinde İran’da İslam Devrimi oldu.
  • İran, "İslam Cumhuriyeti"ni Şii-Velayet-i Fakih modeliyle kurdu.
  • Devrim ihracı amacıyla bölge ülkelerindeki halklara ayaklanma çağrısı yapıldı.
  • Suudi Arabistan rejimi bu çağrıları tehdit olarak gördü.
  • Humeyni, "Mekke şeyhlerinin gayrimeşru" olduğunu söyleyerek Suudi hanedanını doğrudan hedef aldı.


⚔️ 3. 1980–1988: İran-Irak Savaşı – Suud’un İran’a Karşı Irak’ı Desteklemesi


  • 1980–1988: İran-Irak Savaşı’nda Suudi Arabistan, İran’ın yayılmasını engellemek için Saddam Hüseyin’i destekledi.
  • Suudi fonlarıyla Irak’a milyarlarca dolar yardım yapıldı.
  • İran, bu desteği "Sünni rejimlerin Şii İran’a karşı birleşmesi" olarak değerlendirdi.


🕋 4. 1987: Mekke Olayları – Kriz Zirve Yapar


  • Hac sırasında İranlı hacıların gösteri yapması sonrası Suudi güvenliğiyle çatışma çıktı.
  • 402 hacı öldü (çoğu İranlı).
  • İran–Suudi ilişkileri tamamen kesildi.
  • İran’da Suudi büyükelçiliği basıldı.


🏗️ 5. 1990–2000: Sessiz Yakınlaşma ve Dengelenme


  • 1991 Körfez Savaşı sonrası Saddam zayıfladı.
  • İran ve Suudi Arabistan, bölgesel istikrar adına sınırlı bir diyaloğa yöneldi.
  • 1997: İran Cumhurbaşkanı Hatemi Riyad’ı ziyaret etti – olumlu bir gelişmeydi.
  • Bu dönemde İran, "medeniyetler diyaloğu" söylemiyle Batı ile yakınlaşma arayışındaydı.


💣 6. 2003: ABD’nin Irak’ı İşgali – Yeni Dönem Başlıyor


  • 2003’te ABD, Saddam Hüseyin’i devirdi.
  • İran’a yakın Şii partiler Irak’ta iktidara geldi.
  • İran, Irak’ta nüfuz kazandı; Suudi Arabistan dışlandı.
  • Bu durum, Suudilerin İran’ın "Şii Hilali" kurduğu kaygısını doğurdu.


⚰️ 7. 2005–2011: Lübnan, Filistin, Nükleer Gerilim


  • 2006: Hizbullah (İran destekli) ile İsrail arasında savaş çıktı. Suudiler, Hizbullah’ı açıkça eleştirdi.
  • 2006: İran’da Ahmedinejad dönemiyle nükleer program hızlandı. Suudi Arabistan tedirgin oldu.
  • Filistin’de Hamas (Sünni) ile İran yakınlaştı. Suudiler rakip El Fetih’i destekledi.


🧨 8. 2011: Arap Baharı – Mezhep Savaşlarının Fitili


  • Arap Baharı sonrası bölge kaosa sürüklendi.
  • Suriye İç Savaşı (2011– ):
    • İran, Esad rejimini destekledi.
    • Suudi Arabistan, Sünni muhalifleri ve İslamcı grupları destekledi.
  • Yemen (2015– ):
    • İran destekli Husiler başkenti ele geçirdi.
    • Suudi Arabistan liderliğinde Arap koalisyonu Yemen’e müdahale etti.


🔥 9. 2016: Suudi Arabistan-İran İlişkilerinin Kopması


  • Suudi Arabistan, Şii din adamı Nemr en-Nemr’i idam etti.
  • İran’da Suudi konsolosluğu ateşe verildi.
  • İki ülke resmi diplomatik ilişkilerini kesti.


🤝 10. 2023: Çin Arabuluculuğunda Normalleşme


  • Mart 2023’te Çin’in arabuluculuğuyla Suudi Arabistan ve İran ilişkileri normalleştirme kararı aldı.
  • Bu, ABD’nin bölgedeki etkisini zayıflattı.
  • İki ülke yeniden büyükelçilik açtı.
  • Ancak güven tam olarak sağlanmadı; vekil savaşlar (örneğin Yemen) tam olarak bitmiş değil.


📌 Özetle​


DönemAna Tema
1932–1979Zayıf rekabet (her ikisi de ABD müttefiki)
1979–1988İslam Devrimi sonrası açık düşmanlık
1989–2002Görece yumuşama ve dengelenme
2003–2010Irak ve Lübnan üzerinden rekabetin artışı
2011–2022Arap Baharı sonrası vekâlet savaşları dönemi
2023–günümüzDenge arayışı, Çin arabuluculuğu, kontrollü yumuşama
 
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İran-Suudi Arabistan rekabeti, mezhepsel farklılıklardan (Şiilik vs. Sünnilik) çok daha fazlasını içerir: jeopolitik çıkar çatışması, ideolojik rekabet, enerji politikaları ve bölgesel nüfuz mücadelesi. Aşağıda bu rekabetin tarihçesini kronolojik olarak veriyorum:

🕰️ İran-Suudi Arabistan Rekabeti: Kronolojik Gelişim

⚔️ 1. 1932–1979: Düşük Profilli Rekabet Dönemi


  • 1932: Suudi Arabistan Krallığı kuruldu. İran ise Şah Rıza Pehlevi yönetimindeydi.
  • 1953: İran’da ABD destekli darbeyle Musaddık devrildi, Şah güç kazandı. Suudiler bu durumdan memnundu.
  • 1960’lar–1970’ler: Her iki ülke ABD’nin müttefikiydi; rekabet baskı altındaydı ama ideolojik yakınlık yoktu.
  • İran Şahı laik, Batı yanlısı bir çizgideydi, Suudiler ise muhafazakâr İslam anlayışını temsil ediyordu.

🔥 2. 1979: İran İslam Devrimi – Rekabetin Başlangıcı

  • 1979: Ayetullah Humeyni liderliğinde İran’da İslam Devrimi oldu.
  • İran, "İslam Cumhuriyeti"ni Şii-Velayet-i Fakih modeliyle kurdu.
  • Devrim ihracı amacıyla bölge ülkelerindeki halklara ayaklanma çağrısı yapıldı.
  • Suudi Arabistan rejimi bu çağrıları tehdit olarak gördü.
  • Humeyni, "Mekke şeyhlerinin gayrimeşru" olduğunu söyleyerek Suudi hanedanını doğrudan hedef aldı.

⚔️ 3. 1980–1988: İran-Irak Savaşı – Suud’un İran’a Karşı Irak’ı Desteklemesi

  • 1980–1988: İran-Irak Savaşı’nda Suudi Arabistan, İran’ın yayılmasını engellemek için Saddam Hüseyin’i destekledi.
  • Suudi fonlarıyla Irak’a milyarlarca dolar yardım yapıldı.
  • İran, bu desteği "Sünni rejimlerin Şii İran’a karşı birleşmesi" olarak değerlendirdi.

🕋 4. 1987: Mekke Olayları – Kriz Zirve Yapar

  • Hac sırasında İranlı hacıların gösteri yapması sonrası Suudi güvenliğiyle çatışma çıktı.
  • 402 hacı öldü (çoğu İranlı).
  • İran–Suudi ilişkileri tamamen kesildi.
  • İran’da Suudi büyükelçiliği basıldı.

🏗️ 5. 1990–2000: Sessiz Yakınlaşma ve Dengelenme

  • 1991 Körfez Savaşı sonrası Saddam zayıfladı.
  • İran ve Suudi Arabistan, bölgesel istikrar adına sınırlı bir diyaloğa yöneldi.
  • 1997: İran Cumhurbaşkanı Hatemi Riyad’ı ziyaret etti – olumlu bir gelişmeydi.
  • Bu dönemde İran, "medeniyetler diyaloğu" söylemiyle Batı ile yakınlaşma arayışındaydı.

💣 6. 2003: ABD’nin Irak’ı İşgali – Yeni Dönem Başlıyor

  • 2003’te ABD, Saddam Hüseyin’i devirdi.
  • İran’a yakın Şii partiler Irak’ta iktidara geldi.
  • İran, Irak’ta nüfuz kazandı; Suudi Arabistan dışlandı.
  • Bu durum, Suudilerin İran’ın "Şii Hilali" kurduğu kaygısını doğurdu.

⚰️ 7. 2005–2011: Lübnan, Filistin, Nükleer Gerilim

  • 2006: Hizbullah (İran destekli) ile İsrail arasında savaş çıktı. Suudiler, Hizbullah’ı açıkça eleştirdi.
  • 2006: İran’da Ahmedinejad dönemiyle nükleer program hızlandı. Suudi Arabistan tedirgin oldu.
  • Filistin’de Hamas (Sünni) ile İran yakınlaştı. Suudiler rakip El Fetih’i destekledi.

🧨 8. 2011: Arap Baharı – Mezhep Savaşlarının Fitili

  • Arap Baharı sonrası bölge kaosa sürüklendi.
  • Suriye İç Savaşı (2011– ):
    • İran, Esad rejimini destekledi.
    • Suudi Arabistan, Sünni muhalifleri ve İslamcı grupları destekledi.
  • Yemen (2015– ):
    • İran destekli Husiler başkenti ele geçirdi.
    • Suudi Arabistan liderliğinde Arap koalisyonu Yemen’e müdahale etti.

🔥 9. 2016: Suudi Arabistan-İran İlişkilerinin Kopması

  • Suudi Arabistan, Şii din adamı Nemr en-Nemr’i idam etti.
  • İran’da Suudi konsolosluğu ateşe verildi.
  • İki ülke resmi diplomatik ilişkilerini kesti.

🤝 10. 2023: Çin Arabuluculuğunda Normalleşme

  • Mart 2023’te Çin’in arabuluculuğuyla Suudi Arabistan ve İran ilişkileri normalleştirme kararı aldı.
  • Bu, ABD’nin bölgedeki etkisini zayıflattı.
  • İki ülke yeniden büyükelçilik açtı.
  • Ancak güven tam olarak sağlanmadı; vekil savaşlar (örneğin Yemen) tam olarak bitmiş değil.

📌 Özetle

DönemAna Tema
1932–1979Zayıf rekabet (her ikisi de ABD müttefiki)
1979–1988İslam Devrimi sonrası açık düşmanlık
1989–2002Görece yumuşama ve dengelenme
2003–2010Irak ve Lübnan üzerinden rekabetin artışı
2011–2022Arap Baharı sonrası vekâlet savaşları dönemi
2023–günümüzDenge arayışı, Çin arabuluculuğu, kontrollü yumuşama
 
Mezheplere inanılmaması gerektiği yönündeyim. Bence bir dini parçalara kendi kurallarına göre bölmek doğru değildir.

Rum Suresi 32. Ayet:
"Ve onlar, kendi dinlerinde ayrılığa düşenlerdir. Her bir grup, sadece kendi izlediklerini doğru kabul eder."

32: O ortak koşanlar ki, dini bir bütün hâlinde kabul edip uygulamaları gerekirken, onu parçalayıp bölük bölük olmuşlardır. Üstelik her grup, parçaladıkları dinden yanlarında kalan bilgi kırıntılarıyla böbürlenip durmaktadır.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

MEZHEP
Dinin inanç esaslarını veya amelî hükümlerini anlama ve yorumlama konusunda kendine özgü yaklaşımlara sahip düşünce sistemi;
bu yaklaşımlar etrafında meydana gelen ekolleşmenin ürünü olan ilmî ve fikrî birikim.

Mezhepler, İNANÇ SİSTEMLERİ DEĞİLDİR. Bu nedenle inanılıp, inanılmaması gibi bir durum söz konusu değil.

Sosyal bilimlerde
• “Natüralistik” ya da “Pozitivistik” sosyoloji kuramı,
• “Hümanistik” ya da “Yorumlayıcı” sosyoloji kuramı,
• “Değerlendirici” (evaluative) sosyoloji kuramıdır.
gibi kuramlar olduğu gibi din ilimlerinde de KURAMLAR vardır.
Bu kuramlar mezhep olarak ortaya çıkmaktadır.

Yani mezhepler DİN İLİMLERİNDEKİ GELİŞMELERİN DOĞAL BİR SONUCUDUR.
Mezhepler olmasın demek din olmasın demek ile aynı şeydir.

Kuramlardan birinin doğru olması diğerlerinin yanlış olmasını gerektirmez.


İnsanlar sosyolojik kuramlardan birini kabul etmeye zorlanamayacağı gibi belirli bir mezhebi kabul etmeye de zorlanamaz.
Sosyolojik kuramların tanıtılması çalışmaları gibi, mezheplerin tanıtılması çalışmaları da doğaldır.
 
  • Beğen
Tepkiler: emreunel159
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İran-İsrail ilişkileri, 20. yüzyıl boyunca dramatik bir dönüşüm geçirmiştir: 1948–1979 arasında yakın ve stratejik ortaklık, 1979'dan sonra ise açık düşmanlık ve vekâlet savaşı düzeyinde şiddetli bir rekabet hâline gelmiştir.

Aşağıda bu ilişkilerin kronolojik tarihçesini detaylı şekilde sunuyorum:

🕰️ İran-İsrail İlişkileri: Kronolojik Gelişim


🕍 1948–1979: Şah Dönemi – Stratejik Ortaklık


  • 1948: İsrail kurulduğunda, İran ilk başta tanımadı. Ancak...
  • 1950: İran, İsrail’i fiilen tanıyan ilk Müslüman ülkelerden biri oldu (resmî tanıma değildi ama diplomatik ilişki kuruldu).
  • 1953: İran’da Musaddık’a darbe sonrası Şah yeniden güç kazandı. Bu dönem, İsrail ile yakın işbirliğinin başlangıcıdır.
  • 1960’lar–70’ler:
    • Askerî işbirliği yapıldı (istihbarat, silah, eğitim).
    • Mossad ve İran istihbaratı SAVAK arasında sıkı ilişkiler kuruldu.
    • İran, İsrail’e petrol sağlayan en büyük ülkelerden biri oldu.
    • İsrail, İran’da tarım, sulama, güvenlik teknolojileri alanlarında faaliyet yürüttü.

🔥 1979: İran İslam Devrimi – Kırılma Noktası


  • Şah devrildi, Humeyni liderliğinde İslam Cumhuriyeti kuruldu.
  • Humeyni yönetimi, İsrail’i “şeytan rejimi”, “siyonist düşman” ilan etti.
  • İsrail ile tüm ilişkiler kesildi.
  • Filistin davası, İran dış politikasının merkezine alındı.
  • Tahran’daki İsrail büyükelçiliği kapatıldı; yerine Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) temsilciliği açıldı.

🎯 1980’ler: Gizli Temaslar ve Çelişkili Dönem


  • 1980–88 İran-Irak Savaşısırasında ilginç bir gelişme yaşandı:
    • İsrail, Saddam’ı durdurmak amacıyla İran’a silah sattı.
    • Bu olay İran-Kontra Skandalı olarak ortaya çıktı (ABD ve İsrail, İran’a gizlice silah sattı).
  • İran, İsrail’e doğrudan düşman görünse de, pragmatik nedenlerle dolaylı işbirlikleri yaptı.
  • Aynı zamanda, İran Lübnan’daki Şii Hizbullah’ı kurdu ve silahlandırdı (İsrail’e karşı silahlı direniş).

💣 1990’lar: Vekil Güçlerle Çatışma – Hizbullah ve Hamas


  • İran, Hamas ve Hizbullah’a açık destek vermeye başladı.
  • İsrail, İran’ı terörü finanse eden devlet olarak tanımladı.
  • 1992 ve 1994: Buenos Aires’te İsrail hedeflerine yapılan bombalı saldırılar (AMIA ve İsrail büyükelçiliği), İran ve Hizbullah’a bağlandı.
  • Bu dönemde İsrail istihbaratı, İran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili ilk ciddi raporlarını hazırladı.

☢️ 2000–2010: Nükleer Program ve Karşılıklı Tehditler


  • 2002: İran’ın gizli nükleer tesisleri (Natanz ve Arak) ortaya çıktı.
  • İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirdiğini iddia etti.
  • İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’ı "varoluşsal tehdit" olarak tanımladı.
  • İran ise İsrail’in nükleer silahlarını sorgulayan söylemlerle uluslararası arenada baskı kurmaya çalıştı.
  • 2006: Hizbullah–İsrail Savaşı. İran destekli Hizbullah, İsrail’e karşı ciddi askeri direnç gösterdi.

🧠 2010–2015: Siber Saldırılar, Suikastler, Nükleer Anlaşma


  • 2010: İsrail ve ABD ortaklığıyla İran’a karşı Stuxnet virüsü ile nükleer tesislere siber saldırı düzenlendi.
  • 2010–2012: İranlı nükleer bilim insanlarına suikastler (İran, İsrail’i sorumlu tuttu).
  • 2015: İran ile P5+1 ülkeleri arasında nükleer anlaşma (JCPOA)imzalandı.
    • İsrail buna şiddetle karşı çıktı. Netanyahu, ABD Kongresi'nde konuşarak anlaşmayı eleştirdi.

🚀 2016–2020: Savaşın Gölgesi – Suriye ve Lübnan Cephesi


  • İran, Suriye iç savaşına aktif olarak müdahil oldu (Esad lehine).
  • İsrail, Suriye’de İran üslerine ve konvoylarına onlarca hava saldırısı düzenledi.
  • İran, İsrail’e Irak, Suriye ve Lübnan’daki vekil güçleri aracılığıyla baskı kurdu.
  • Kasım Süleymani liderliğinde İran, "İsrail sınırlarına yaklaşan bir kuşatma stratejisi" izledi.

💥 2020–2022: Yüksek Gerilim ve Açık Çatışmalar


  • 2020: ABD, Kasım Süleymani’yi Bağdat’ta öldürdü (İsrail istihbaratı destek sağlamış olabilir).
  • 2020: İsrail’in bazı Arap ülkeleriyle (BAE, Bahreyn) barış anlaşmaları (Abraham Anlaşmaları) İran'ı öfkelendirdi.
  • 2021–2022: İran ve İsrail arasında siber saldırılar, suikastlar, tanker sabotajları artış gösterdi.

🎯 2023–2024: Bölgesel Gerilim Tırmanıyor


  • 2023 sonu – 2024: İsrail, İran’ın Suriye’deki üslerini ve silah sevkiyatlarını hedef aldı.
  • İran, Hizbullah, Hamas ve Iraklı milisler aracılığıyla misilleme yaptı.
  • 7 Ekim 2023 Hamas saldırısı sonrasında, İran’ın Hamas’a uzun süredir destek verdiği ortaya çıktı.
  • İsrail, İran’ı arka plandaki asıl tehdit olarak tanımlamaya devam etti.

🔥 2025: Açık Çatışma Eşiği


  • 13 Haziran 2025: İsrail, İran topraklarına yönelik sınırlı bir hava operasyonu düzenledi (nükleer altyapılara karşı).
  • İran, doğrudan karşılık verebileceğini açıkladı.
  • Vekil güçler (Hizbullah, Husiler, Haşdi Şabi) aracılığıyla saldırılar yoğunlaştı.
  • Dünya, İran-İsrail ilişkilerinde sıcak savaşa çok yakın bir döneme girmiş durumda.

📌 Özet Zaman Çizelgesi​


DönemOlaylar
1948–1979İsrail ile yakın, Şah dönemi ittifakı
1979–1988Devrim sonrası tüm ilişkilerin kesilmesi, ideolojik düşmanlık
1990’larHamas-Hizbullah destekleri, terör suçlamaları
2000–2010Nükleer tehdit algısı, suikastlar, proxy çatışmalar
2011–2020Suriye ve Lübnan’da dolaylı savaş, siber ve hava saldırıları
2021–2025Artan doğrudan ve vekil saldırılar, açık çatışma riski
 
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İran–Türkiye ilişkileri, Humeyni döneminden (1979 İran İslam Devrimi) itibaren hem ideolojik gerilimler, hem de stratejik işbirliği ekseninde inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Aşağıda bu ilişkilerin 1979'dan günümüze kadar olan tarihçesini kronolojik olarak sunuyorum:

🇮🇷🇹🇷 İran–Türkiye İlişkilerinin Tarihçesi (1979 sonrası)


🛑 1979–1989: Devrim, İdeolojik Gerilim ve Soğukluk


🔹 1979 – İran İslam Devrimi:​


  • Ayetullah Humeyni'nin önderliğinde İran’da İslam Cumhuriyeti kuruldu.
  • Humeyni, laik ve Batı yanlısı Türkiye modelini eleştirdi.
  • Türkiye, İran’daki rejim değişikliğini mesafeli ama temkinli karşıladı.

🔹 1980’ler:​


  • İran, İslam Devrimi'ni ihraç etmeye çalıştı.
  • Türkiye, laikliğin korunması adına İran’a karşı dikkatli bir tutum izledi.
  • İran–Irak Savaşı (1980–88) süresince Türkiye tarafsız kaldı ama her iki tarafla da ticareti sürdürdü.
  • İran’ın Türkiye içindeki İslamcı grupları etkilediği düşüncesiyle istihbari şüpheler oluştu.

🔹 1989 – Humeyni’nin Ölümü:​


  • Yerine Ayetullah Ali Hamaney geçti.
  • Bu dönem, ilişkilerin yavaş yavaş normalleşmeye açık hale geldiği bir eşikti.

🤝 1990–1997: Soğuk Savaş Sonrası Yumuşama ve Ekonomik İşbirliği


🔹 1990–91 – Körfez Savaşı:​


  • Irak’ın Kuveyt’i işgali sonrası Türkiye ve İran benzer kaygılarla hareket etti.
  • Her iki ülke de Kürt ayrılıkçılığı konusunda hassastı; PKK ve İran’daki PJAK gibi yapılar karşılıklı tehdit olarak görüldü.

🔹 1996 – Erbakan Dönemi:​


  • Necmettin Erbakan başbakan oldu.
  • İran’a resmî ziyaret gerçekleştirdi, ticaret ve enerji alanında işbirliği anlaşmaları imzalandı.
  • Bu yakınlaşma, Türkiye içinde "irtica tehlikesi" olarak yorumlandı.

🔹 1997 – 28 Şubat Süreci:​


  • Askeri vesayet döneminde İran’a karşı yeniden mesafe kondu.
  • Refah Partisi kapatıldı, Erbakan istifa etti.
  • Türkiye’de İran modeli siyaset tarzına karşı baskılar arttı.

⚠️ 1998–2002: Karşılıklı Suçlamalar ve Güven Bunalımı


  • 1999: İran, Türkiye'de irticai faaliyetlere destek verdiği iddiasıyla eleştirildi.
  • 2000: Türkiye, İran'ı PKK'ya göz yummakla suçladı.
  • İran'da bazı muhalif gazeteciler, Türkiye'yi "ABD işbirlikçisi" olarak tanımladı.
  • Ancak ekonomik ilişkiler düşük profilde de olsa sürdü (doğal gaz, kara taşımacılığı).

🔁 2002–2010: AK Parti Dönemi – Yakınlaşma ve Ortaklık Arayışı


  • 2002: AK Parti iktidara geldi.
  • Yeni yönetim, İran’la ideolojik çatışmaya girmeden pragmatik dış politika izlemeye başladı.
  • 2007: Türkiye ile İran arasında güvenlik işbirliği anlaşmaları imzalandı (PKK-PJAK karşıtı).
  • 2009: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran’ı ziyaret etti.
  • 2010: Türkiye, Brezilya ile birlikte İran nükleer dosyasına arabuluculuk yaptı (Tahran Anlaşması).
    • Bu girişim, Batı tarafından yetersiz görülse de Türkiye-İran arasında önemli bir işbirliği sinyaliydi.

🔥 2011–2016: Arap Baharı ve Suriye Krizi – Farklı Kamplar


  • 2011: Arap Baharı sonrası Suriye iç savaşı patladı.
    • İran, Beşşar Esad rejimini destekledi.
    • Türkiye, Sünni muhalifleri ve Özgür Suriye Ordusu’nu destekledi.
  • Bu durum ilişkileri ciddi şekilde gerdi.
  • İran, Türkiye’yi "ABD ve Siyonist eksene kaymakla" suçladı.
  • Türkiye ise İran’ı "mezhepçilik yapmakla" eleştirdi.
  • Ancak ticaret (özellikle enerji alanı) devam etti.

🔄 2017–2020: Kontrollü Yakınlaşma ve Astana Süreci


  • 2016 sonrası Türkiye-Rusya-İran üçlüsü, Suriye krizini çözmek için Astana Süreci’ni başlattı.
  • Bu diplomatik platform sayesinde:
    • Suriye’deki görüş ayrılıklarına rağmen işbirliği mekanizması oluştu.
    • Türkiye, İran ve Rusya, ABD’yi dışlayan bir çözüm modeli önerdi.
  • 2017: Katar Krizi’nde Türkiye ve İran, Katar’ı destekledi; bu da ikili yakınlaşmayı artırdı.

⚖️ 2020–2024: Rekabet ve İşbirliğinin Dengesi


  • İdlib ve Suriye’nin kuzeyi konusunda anlaşmazlıklar sürdü.
  • Irak ve Suriye’deki Şii milis gruplar ile Türkiye’nin operasyonları arasında zaman zaman gerilim yaşandı.
  • Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında Türkiye, Azerbaycan’ı açıkça desteklerken; İran denge siyaseti izledi.
  • İran, Türkiye’nin Türkmen ve Sünni nüfuzunu artırmasından rahatsızlık duyuyor.
  • Ancak taraflar yine de doğrudan çatışmadan kaçınarak ekonomi, sınır güvenliği ve enerji gibi konularda işbirliğini sürdürüyor.

🔥 2025: Yeni Dengeler ve İran’ın Şii Yayılmacılığına Karşı Türk Tepkisi


  • İran’ın Orta Doğu’daki vekil güçler üzerinden sürdürdüğü nüfuz mücadelesi, Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarıyla daha fazla çakışmaya başladı.
  • Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde İran destekli milislerin etkinliğinden rahatsız.
  • İran’ın İsrail’le tırmanan gerilimi sırasında Türkiye, tarafsız kalmakla birlikte bölgesel savaşın yayılmasından endişeli.
  • Türk-İran sınırındaki güvenlik sorunları (kaçakçılık, göç, terör) 2025’te daha fazla gündeme geldi.

📌 Özet Zaman Çizelgesi​


DönemAna Temalar
1979–1989Humeyni sonrası ideolojik soğukluk, devrimci yayılmacılık şüphesi
1990–1997Erbakan döneminde kısmi yakınlaşma, ardından 28 Şubat ile yeniden uzaklaşma
1998–2002Karşılıklı güvensizlik, sınır güvenliği sorunları
2002–2010AK Parti dönemiyle pragmatik yakınlaşma, enerji ve diplomasi işbirliği
2011–2016Suriye üzerinden açık çatışma, mezhepsel ayrışma
2017–2020Astana Süreci, bölgesel koordinasyon ve karşılıklı çıkar temelli dengeleme
2020–2025Sınırda gerilim, Irak-Suriye’de rekabet, ekonomik bağların korunması
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular