Son yıllarda Türkiye'nin dört bir yanında yükselen yeni yapılar, modern mimariyle göz kamaştırırken bir yandan da şehirlerin özgün kimliğini tehdit ediyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi köklü şehirlerde betonarme apartmanlar, cam kaplı plazalar ve AVM’ler; eski konakların, taş yapılı hanların, tarihi sokakların yerini hızla alıyor.
Mahallenizin son 10 yıl içindeki değişimini bir düşünün…
Mahallenizdeki tarihi bir yapı yıkıldı mı?
Yerine yapılan bina estetik mi sizce?
Eski mahalle dokusundan eser kaldı mı?
Bu dönüşüm sizi mutlu ediyor mu, yoksa kaygılandırıyor mu?
Özellikle şu sıralar sosyal medyada viral olan “aynılaşan şehir siluetleri” ve “yıkılan tarihi binalar” gündemi, kent estetiği konusunu yeniden alevlendirmiş durumda.
Gelin birlikte tartışalım:
Sizce Türkiye'de şehircilik ve estetik arasında bir denge kurulabiliyor mu?
Modernleşme adına tarih ve ruh siliniyor mu?
Yaşadığınız şehirde sizi rahatsız eden ya da beğendiğiniz yeni bir yapı var mı?
Konuya destek için “öncesi-sonrası” fotoğraflar paylaşabilirsiniz.
Mimariden şehir planlamasına, kişisel gözlemlerden nostaljik anılara kadar her katkınız kıymetli.





Özellikle şu sıralar sosyal medyada viral olan “aynılaşan şehir siluetleri” ve “yıkılan tarihi binalar” gündemi, kent estetiği konusunu yeniden alevlendirmiş durumda.

Sizce Türkiye'de şehircilik ve estetik arasında bir denge kurulabiliyor mu?
Modernleşme adına tarih ve ruh siliniyor mu?
Yaşadığınız şehirde sizi rahatsız eden ya da beğendiğiniz yeni bir yapı var mı?

