Afyonkarahisar - Dinar

Alıntı: Dinar’da Gezilecek Yerler | Dinar Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu

Afyonkarahisar il merkezine uzaklığı 106 km. dir. Büyük Menderes nehri kaynaklarından ikisi; Suçıkan ve Düden kaynaklarının içerisinde bulunduğu bir alanda yer almaktadır.

Dinar’ın bilinen geçmişi MÖ.1200 yıllarına kadar uzanır. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir.Dinar, Antik çağlarda Kelenia, Hellenler döneminde Apameia(Apameia Kibitos), Osmanlılar zamanında Geyikler ve 1912 tarihinden sonra ise Dinar olarak adlandırılmıştır. Geçiş ve kavşak noktası olması dolayısıyla Hititler, Arzava Seferine giderken Afyonkarahisar’dan geçmiş; Frigler, sonunda Afyon’a gelip yerleşmişler; Persler, Apameia(Dinar)’yı merkez edinmişlerdir.

Ayrıca birçok Antik kaynakta, Büyük Menderes Nehri’nin kaynağında Anadolu’nun dört önemli ticaret yolunun kavşağında kurulan Kelenia(Dinar) Şehri’nden sık sık bahsetmektedir. Antik Kelenia ve Apameia şehir yerleşmeleri Dinar ve çevresi, Frigler ve Lidyalılardan sonra M.Ö. 6.yy. dan itibaren Pers’lerin egemenliğine girmiştir. Bu dönemde bir Dünya devleti konumuna yükselen Persler, Ege denizi ile bağlantıyı sürekli ellerinde tutabilmek için Kelenia şehrini, eyalet merkezi konumuna getirmişlerdir. Yine bu dönemlerde Lidya’nın merkezi olan Sardes’ten Pers’lerin merkezi olan Sus’a kadar uzanan bir yol yapılmıştır. Kral Yolu olarak adlandırılan bu yol, Kelenia Şehri’nden geçmektedir. Kral yolu, şehir ve çevresinde bu döneme ait bulunan gümüş sikkelerden anlaşılacağı üzere şehre, ticari açıdan önemli bir işlerlik kazandırmıştır.

Yaklaşık iki yüzyıl süren Pers egemenliği, Büyük İskender’in M.Ö. 333 yılındaki Asos zaferiyle sona ermiş ve Helenistik dönemde, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde olduğu gibi Afyon ve çevresinde de yeni kentler ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi de Apameia(Dinar) dır. Apameia, Afyon’un güney kesimi yani Güney Frigya’nın önemli bir merkezi konumundadır. Apameia şehri, Hellen krallarından Antiochos III tarafından Persli annesi Apama adıyla eski Kelenia şehri yakınında kurulmuştur. Günümüz Dinar Şehri de bu alan üzerinde bulunmaktadır. Strabon’a göre; Roma döneminde Apameia, Efes’ten sonra Asya eyaletinin en önemli alışveriş ve idari merkezidir. Şehir, önemini Ankara’dan Antalya’ya ve Doğudan Efes’e giden yolların kesişme noktasında olan ticari bir merkez konumunda olmasından kazanmaktadır. Dinar ve çevresi, sonraki yıllarda sırasıyla Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların hakimiyetine girmiştir. Şehir ve çevresinde, yaşanan depremler nedeniyle eski belirleyici unsurlara pek fazla rastlanılamamaktadır.

Efsane: Tanrıça Athena; Eldere gölünde yetişen sazlardan, “ilk flütü” yapmış. Ancak göldeki yansımasında, flütü çalarken yanaklarının şiştiğini görünce, görüntüsünü beğenmediği için flütü oraya atıvermiş.

Satyr Marsyas denen bir genç, burada dolaşırken bulduğu flütü oradan alır. Çalmayı öğrenir ve zamanla, yörede büyük bir müzik üstadı olarak tanınır. Öyle ki, lir üstadı Tanrı Apollon, onunla yarışmak ister. Frig kralı Midas’ın başkanlığındaki 2 su perisi ile 3 kişilik hakem heyeti ve halkın önünde yarışma başlar. Apollo arpını çalar. Yarışmayı Marsyas kazanır. Apollo aletlerimizi tersten çalalım önerisinde bulunarak yarışmayı yeniler. Kendisi arpı ters tutup çalar, ama flüt tersten çalınmadığı için ses vermez. Tanrı Apollo’ya karşı oy vermek, hakemleri korkutur. Midas haksızlık yapıldığını düşünerek, oyunu Marsyas’a verirken, diğer iki hakem Tanrı Apollon lehine oylarını kullanırlar. Başkanın oyu: iki oy sayıldığından, yarışmanın sonucu berabere ilan edilir. Apollo kendisinin üstün sayılmamasına kızar ve Marsyas’ı diri diri derisini yüzerek, Dinar’daki Suçıkan kayalıklarına astırır. Marsyas’ın ölümüne üzülen kayalar ağlayarak Suçıkan’ı oluştururlar. Apolla flütü Suçıkan’a atar. Flüt yeşerir ve Menderes nehrinin kamışlarını oluşturur. Marsyas’ın acılı bedeni ve feryadına dayanamayan su perileri, ona secde ederler. Midas’da Apollo’nun gazabından kurtulamaz. Apollo Midas’a: “Sen benim lirimin namelerini değerlendirmekten acizsin. O kulakların eşek kulağı gibi uzasın, kıllarla dolsun” diye bağırır. Midas’ın kulakları uzar ve kıllarla kaplanır. Kral durumu bir süre gizlese de, traş olması gerektiğinde, berberi kulaklarını görür. Bu sırrı; uzun bir süre saklayan berber: sonunda dayanamayıp, Suçıkan’da bir çukur açar ve içine “ Midas’ın kulakları eşek kulakları” diye seslenir ve çukuru kapatır.
Apollon ve Marsyas arasında gerçekleşen bu yarışma tarihin ilk müzik yarışması ve Dinar Suçıkan’da müzik yarışmasının yapıldığı yerdir.

Kaynak:

3 Beğeni

4 Beğeni