Afyonkarahisar - Sultandağı

Alıntı:
https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/sultandaginin-selcuklu-kent-meydani-tarihi-filmlere-hazirlaniyor/2578026

Sultandağı İlçesi, M.Ö. Bakırçağ Devirlerinde yerleşime konu olmuş eski bir maziye sahiptir. Bu dönemden itibaren coğrafi yapısından dolayı, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde batı doğu istikametinde önemli bir yol güzergahı üzerinde bulunmuştur. Ortaçağdan itibaren İpek Yolu üzerinde bulunması sebebiyle ticari önem kazanmıştır.

Büyük Selçuklular döneminde İpek Yolunun önem kazanmasıyla beraber kuzeybatı güneydoğu istikametinde yol güzergahı olması nedeniyle deve kervanlarını ağırlamıştır. 1958 yılında ilçe olmuştur. Tarihi itibariyle bölge İshaklı olarak adlandırılmaktadır. Büyük Selçuklu Komutanlarından Sahip Ata Paşanın bu bölgeye kervansaray yaptırmasından dolayı, bu isimle de bölge özdeşleşmiştir.

Neresi Ziyaret Edilir: İlçe merkezinde bulunan Selçuklu Dönemi eserlerinden olan tarihi Kervansaray ve Taş hamam ile, Yeşilçiftlik Beldesinde bulunan Deliklikaya ile Dereçine Beldesinde bulunan Buzluk Mağarası

Ne Yenir: Yörede hala geleneksel usullerle pişirilen börek, bükme, yağlıkuş, lokul gibi hamurişleri yenilmeden dönülmemesi gereken lezzetlerdir. Hemen hemen hepsinin hamurunda çoğunlukla haşhaş ezmesi, bazen de tahin bulunmaktadır.Fırınlarda ise,etli,peynirli ve tahinli pideler yapılmaktadır.Sultandağı ilçesinde yapılan tahinli pidenin tadına doyum olmaz.

Ne Alınır: Kiraz, vişne, erik, elma gibi bölgede yetişen meyve çeşitleri; katmer, bükme, yufka gibi hamur işi alınabilir. Her evde, ev ekonomisine katkıda bulunmak için kadınlar tarafından, ihtiyaca göre hazırlanan kazak, yün çorap, patik, eldiven, atkı, şal, yelek gibi el örgü ürünleri, yazma (oyalı çember), şalvar, entari, fistan gibi yöresel kıyafetler satın alınabilir.

Efsanesi:
Delikli Kaya Efsanesi: Bir rivayete göre Kurtuluş Savaşında Yunanlılar Yeşilçiflik’e kadar gelmişlerdir. Bir anne ve bebeği, kayanın birine saklanmışlardır. Bu kaya anne, bebeği ve beşiğini alabilecek büyüklüktedir. Anne ve bebeği Yunanlılardan bu kayaya saklanarak kurtulmuşlardır. Günümüzde bu kaya Yeşil çiftlik kasabasında yer almakta olup buraya giden ziyaretçiler hala oradan sallanan bir beşik ve bebek sesi geldiğini söylemektedirler.

Buzluk Mağarası Efsanesi: Halk arasında “Buzluk Mağarası” olarak bilinen mağara ile ilgili şöyle bir rivayet vardır: Bursa’nın Osmanlı Devleti’nin başkenti olduğu 1300’lü yılların ortalarında padişahın bir yakını hastalanır. Hekimler, hastalığının çaresinin “buz” olduğunu söylerler. Yazın ortasında buz nereden bulunacaktır? O sırada sarayda muhafız olarak bulunan Dereçineli (Sultandağı ilçesine bağlı kasaba) bir asker huzura çıkar ve kendisinin buz bulabileceğini söyler. Askerin emrine develer, katırlar verilir ve asker yola çıkar. Sultandağları’ndaki Buzluk Mağarası’na gelir, istediği kadar buzu samanların içerisinde muhafaza etmek suretiyle yaz sıcağında Karahisar’dan Bursa’ya götürür. Bu işten fazlasıyla memnun olan Padişah, askere sorar: “Dile benden ne dilersen?” Asker, köyünde başını sokacak bir evi olmadığını söyler ve kendine bir ev yapılmasını diler. Padişah ferman buyurur: "Tiz bu askerin köyüne bir ev yapın Hemen Dereçine’nin en güzel yerine asker için saray yavrusu bir ev yapılır. Hatta eve üç katlı olarak başlanır da evin yapıldığı yer rüzgâra açık olduğu için iki katlı olarak tamamlanır. Evin kalıntılarının hâlâ ayakta olduğu söylenmektedir.

Kaynak: Sultandağı

1 Beğeni