Envar-ül hamit camii

Camii Tarihi özelliğe sahip olan ENVAR-ÜL HAMİT CAMİİ 4000m2 alan üzerine kurulmuştur. Camii 1890 yılında Hacı Hüseyin Efendi ve Hacı BİCİK Efendi tarafından yaptırılmıştır. 3000 kişi kapasiteli olup,taş duvar,çatı betondan oluşmaktadır. Camii alanı içerisinde müftülük misafirhanesi ve toplantı salonu, şadırvan, su kuyusu, tuvalet, şehitlik ve tek şerefeli minare vardır. 1930 yılında restoresi yapılmıştır.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler sonrası, Osmaniye’de 267 camiden 115’i yıkıldı. Şehir merkezindeki tarihi özelliğe sahip Envar-ül Hamit Camii (Büyük Cami) kısmen hasar görürken, minaresinin ise tamamen yıkıldığı görüldü. Cami alanı içerisinde bulunan Müftülük misafirhanesi, toplantı salonu, şadırvan, su kuyusu, tuvalet, şehitlik de hasar gördü.
Vali Erdinç Yılmaz, beraberinde Belediye Başkanı Kadir Kara ile birlikte, 1890 yılında yapılmış olan ve depremde zarar gören Cevdet Sunay Caddesi’ndeki Envar-ül Hamit Camii 'nde incelemelerde bulundu. İl Müftüsü Ali Çakmak’tan detaylı bilgi alan Vali Yılmaz, tarihi caminin aslına uygun olarak restorasyonunun yapılacağını söyledi.

ENVAR-ÜL HAMİT CAMİİ HAKKINDA

Milli Mücadele döneminin en önemli simgelerinden biriydi
4 bin metrekare alan üzerine kurulmuş Envar-ül Hamit Camii, 1890 yılında Hacı Hüseyin Efendi ve Hacı Bicik Efendi tarafından yaptırılmıştı. Milli Mücadele döneminin en önemli simgelerinden biri olan cami, Osmaniye’nin Fransızlar tarafından işgalini lanetlemek ve protesto etmek amacıyla 28 Mayıs 1919 tarihinde cami meydanında toplanan halkı dağıtmak isteyen Fransızların top ateşiyle minaresi tahrip edilmiş, daha sonra yakılmak istenmişti. 3 bin kişi kapasiteli, taş duvar ve çatı betondan oluşan cami 1930 yılında restore edilmişti.
Şehit düşen Kuvâ-yı Milliyecilerden Kelcioğlu Ali ve Palalı Süleyman defnedildiği için caminin haziresi, Millî Mücadele Şehitliği haline gelmişti.
Depremden Önceki Hali


Depremden Sonraki Hali

3 Beğeni

Envar-ül Hamit Camisi Osmaniye’nin kalbi gibidir. Peygamber Efendimizin sakalının telini cam muhafazasında saklayan ahşap minberi, mihrabı bir sanat eseridir. Kıblesindeki küçük şirin bahçesi Rahime Hatun ve diğer şehitlerimizin ebedî istirahatgâhıdır.

Arpacı Ali’den bugüne en güzel ezanlar, en acıklı salalar onun minaresinden dinlenir. Oruçlar en emin o minarede yanan ışıkla açılır. Kutlu gecelerde Osmaniye Belediyesi’nin ikramı, Cuma günleri halkın meyam şerbeti hayratı o bahçede dağıtılır. Cam bir çanta içinde minik şişeler dolu kokucular durup bakanlara şırıngayla koku sıkarlar, tesbihçiler, ayakkabı boyacıları, dilencileri her şeyi kendine hastır Enver’ül Hamid Camisi’nin. Şehit Cenazeleri bu bahçeden kaldırılır, 7 Ocak Törenleri bu şehitlere saygı duruşuyla başlatılır…

Emperyalist Fransızlar’ın Osmaniye’yi işgali de bu kutlu camiye saldırıyla başlamıştı. Minare top atışıyla yıkılmış, cami ateşe verilmişti. Daha sonra 7 Ocak İlkokulu adını alacak bina işgalcilere karşı koyan çetelerimizin karargahıydı. Camilerinin ateşe verildiğini gören çetelerimizden bir grup ateş altında su arkının içinde sürünerek camiye ulaşmışlar ve henüz yanmamış halıları, kilimleri suda ıslatarak alevler üzerine atmaya başlamışlardır. O büyük heyecanla yapılan mücadele ile yangın söndürülmüş bitkin bir halde Alibekirli’ye cephe gerisine çekilen bu kahramanlardan Hacela Ahmet farkına bile varmadığı kas yırtıkları, organ parçalanmaları sebebiyle şehit olmuştur.

Bu Cuma sabaha karşı Enver’ül Hamid Camisi iç kapısı yakılmış, erkenci cemaatin ve erken müdahele eden görevlilerin çabasıyla yangın söndürülmüştür. Yapılan açıklamalara göre yakalanan saldırgan uyuşturucu bağımlısıdır ve Cami Cuma Namazına cemaate hazır olacaktır.

Enver’ül Hamid Camisi de Osmaniyeli de sakindir. Nice badireler atlatmıştır, atlatacaktır.

Reşat Gürsel

1 Beğeni

Camii nin Arka kısmında olan Şehitlik


images (69)
images (68)

3 Beğeni
2 Beğeni