Maya Uygarlığı

Maya” terimi; farklı bölgelerde yaşayan modern bir halkı ve bu halkın Orta Amerika’ya yayılmış antik bir uygarlığa hayat veren atalarını ifade eder. Maya uygarlığı MS birinci binyılda altın çağını yaşadı; bu antik uygarlıktan geriye kalan yapılara, günümüzde, Orta Amerika’nın farklı yerlerinde rastlanabilir.

Maya uygarlığı hiçbir zaman tek bir devlet olarak var olmadı; aksine, krallar tarafından yönetilen şehirler ve bu şehirlerin etrafına kurulmuş devletlerden oluşuyordu. Bazen, güçlü bir Maya devleti daha zayıf bir devlet üzerinde hakimiyet kurup onları haraç ödeyip iş gücü sağlamaya zorluyordu.


Coe’ya göre, çiftçilik bu dönemde daha etkili bir hal aldı, bunun sebeplerinden birisi daha verimli mısır türlerinin ıslah edilmesiydi; hatta, belki daha da önemlisi, “nikstamalizasyon” işleminin keşfiydi. Bu işlemde, mısır; limon ya da benzeri bir şeye batırılıp pişiriliyordu; böylece mısırın besin değeri büyük oranda artıyordu. Böylece, Mayalar tarafından halihazırda kullanılan kabak, fasulye, çili biberi ve manyoka mısır da eklenmiş oldu.

Bu dönemlerde, Mayalar büyük ihtimalle batılarındaki Olmec uygarlığının etkisi altındaydılar. Hatta, Coe; günümüzde Meksika’sının Veracruz ve Tabasco eyaletlerinde yaşamış olan Olmec halkının, Mayaların meşhur uzun sayım takviminin esas mucitleri olabileceğini düşünüyor. Ancak, antik bir Maya yerleşimi olan Ceibal’da keşfedilen MÖ 1000 yılından kalma bir tören yerinin, Mayalar ile Olmecler arasındaki ilişkinin tahmin edilenden çok daha karmaşık olduğunu gösterdiğine inanılıyor. Söz konusu tören yerinin Olmeclerin inşa ettiği sitelerden 200 yıl daha eski olması, aslında Olmeclerin Mayalara ilham olmadığını gösteriyor olabilir.

Maya Tarihi, Uygarlığı ve Tanrıları

Yazar: [Enes Gençtürk]

MS 1. binyılda altın çağını yaşayan köklü Maya uygarlığının geride bıraktığı eserler, günümüz Orta Amerika’sının her tarafında görülebilir.

Kral Pakal’ın yeşim maskesi. C: Wolfgang Sauber – CC BY-SA 3.0

“Maya” terimi; farklı bölgelerde yaşayan modern bir halkı ve bu halkın Orta Amerika’ya yayılmış antik bir uygarlığa hayat veren atalarını ifade eder. Maya uygarlığı MS birinci binyılda altın çağını yaşadı; bu antik uygarlıktan geriye kalan yapılara, günümüzde, Orta Amerika’nın farklı yerlerinde rastlanabilir.

Maya uygarlığı hiçbir zaman tek bir devlet olarak var olmadı; aksine, krallar tarafından yönetilen şehirler ve bu şehirlerin etrafına kurulmuş devletlerden oluşuyordu. Bazen, güçlü bir Maya devleti daha zayıf bir devlet üzerinde hakimiyet kurup onları haraç ödeyip iş gücü sağlamaya zorluyordu.

Kökenler

Göçebe avcı toplayıcılar Orta Amerika’da binlerce yıldır varlıklarını sürdürmekteydi; arkeologlar tarafından Klasik Öncesi olarak adlandırılan dönemde (MÖ 1800 – MS 250), bu göçebe topluluklar mısır ekmeye ve kalıcı köyler inşa etmeye başladılar. Bu durum erken Maya şehirlerinin ortaya çıkışını sağladı.

Yale Üniversitesi’nden antropoloji profesörü Michael Coe, “Mayalar” adlı kitabında, “Yoğun nüfusa sahip köylerde görülen çiftçilik, Klasik Öncesi dönemde ortaya çıktı.” diye belirtiyor.

Coe’ya göre, çiftçilik bu dönemde daha etkili bir hal aldı, bunun sebeplerinden birisi daha verimli mısır türlerinin ıslah edilmesiydi; hatta, belki daha da önemlisi, “nikstamalizasyon” işleminin keşfiydi. Bu işlemde, mısır; limon ya da benzeri bir şeye batırılıp pişiriliyordu; böylece mısırın besin değeri büyük oranda artıyordu. Böylece, Mayalar tarafından halihazırda kullanılan kabak, fasulye, çili biberi ve manyoka mısır da eklenmiş oldu.

Bu dönemlerde, Mayalar büyük ihtimalle batılarındaki Olmec uygarlığının etkisi altındaydılar. Hatta, Coe; günümüzde Meksika’sının Veracruz ve Tabasco eyaletlerinde yaşamış olan Olmec halkının, Mayaların meşhur uzun sayım takviminin esas mucitleri olabileceğini düşünüyor. Ancak, antik bir Maya yerleşimi olan Ceibal’da keşfedilen MÖ 1000 yılından kalma bir tören yerinin, Mayalar ile Olmecler arasındaki ilişkinin tahmin edilenden çok daha karmaşık olduğunu gösterdiğine inanılıyor. Söz konusu tören yerinin Olmeclerin inşa ettiği sitelerden 200 yıl daha eski olması, aslında Olmeclerin Mayalara ilham olmadığını gösteriyor olabilir.

Maya tanrısı Chaac’ın suretinde yapılmış toprak işi bir tütsü kabı.

Arkeologlar, erken Maya şehirlerinin dikkatli bir planlamanın ürünleri olduğunu ortaya koydular. Günümüzde Guatemala’nın Petén şehrinde yer alan Nixtun-Ch’ich, piramitleri, tapınakları ve bir ızgara sistemi ile tasarlanmış farklı yapıları bünyesinde barındırarak bir şehir planlamasının varlığını gösteriyor. Nixtun-Ch’ich şehri MÖ 600-300 yılları arasında gelişti.

KAYNAK. Arkeofili. Com

2 Beğeni

ABD-Guatemala ortak arkeolojik araştırmasından araştırmacılar, Washington Post’a verdiği bir röportajda, 177 kilometrelik “otoyollar” ile birbirine bağlanan, yaklaşık 3 bin yıl öncesine dayanan 417 şehir keşfettiklerini açıkladı.
images (5)



images (3)
KAYNAK NTV

3 Beğeni