Moskova

Rusya’nın başkenti olan Moskova, yaklaşık 13 milyon kişilik nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehirlerinden biri. Topraklarının tamamı Avrupa Kıtası’nda yer alan Moskova, Oka ve Volga nehirleri arasında konumlanıyor. Rusya’nın ülke olarak kapladığı alan göz önüne alındığında Moskova, ülkenin en küçük alanda bulunan şehri olarak ölçülüyor. Doğu Avrupa için ekonomi, kültür, bilim ve turizm merkezi olan şehir zengin tarihi eserlere ve kültürel değerlere sahip. Birçok müze, tiyatro ve akademik anlamda değerli kuruma ev sahipliği yapan şehir ülkenin önemli bilim adamları ve sanatçılarının yuvası.

İklim / Hava Durumu / Ne Zaman Gidilir

Moskova’da ılıman karasal iklimin etkileri görülüyor. Kışın hava sıcaklıkları düşüyor ve soğuk havaların etkisi uzun bir süre devam ediyor. Kasım ayında başlayan kış mevsimi mart sonuna kadar sürüyor. Ocak ayı ise şehrin en soğuk olduğu ay. Kış mevsimi boyunca havalar genellikle çok kısa süreliğine aydınlanıyor. Kışın bazı günlerinde 1 saat bile aydınlık bir hava yaşanmıyor. Nisan ayında ise havalar yavaş yavaş ısınmaya başlıyor. İlkbaharda sıcaklık ortalaması 10 derecelerde iken yaz aylarında 24 derece hissedilen ortalama sıcaklık oluyor. Ancak yazın akşam saatlerinde hava soğuyabiliyor. Yaz mevsiminin bitişinde gözle görülür bir sonbahar mevsimi yaşanmıyor. Yazın ardından hızla yağmurlu ve karanlık günlere geçiş yapılıyor. Moskova’da etkili olan hava koşulları göz önüne alındığında şehre gitmek için en uygun dönem için hava sıcaklarının arttığı nisan ayıyla başlayıp ağustos sonuna kadar süren zaman aralığı diyebiliriz. Ancak yaz mevsiminde şehrin genelinde fiyatlar yükseliyor. Bu nedenle siz güzel havalarda ekonomik bir tatil yapmak için nisan, mayıs ya da eylül aylarını tercih edebilirsiniz. Kışın havalar soğuk olduğu için yaz mevsimine kıyasla az turist ağırlandığından fiyatlar düşüyor. Eğer soğuk havalara katlanabileceğinizi düşünürseniz kışın da Moskova’ya seyahat edebilirsiniz
Önemli Yerler / Gezilecek Yerler
Kızıl Meydan

Moskova’da gezilecek yerler denince ilk akla gelen noktalardan olan Kızıl Meydan, Kremlin Sarayı’nın duvarlarının yeri belli olduktan sonra inşa edilmiş. Şehrin tam merkezinde bulunan bu geniş meydanda Sovyetler Birliği’nin kurucusu olan Vladimir İlyiç Lenin’in mozolesi ve Aziz Vasil Katedrali bulunuyor. Renkli bir atmosfere sahip olan meydan UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Siz de Moskova gezinizde bu meydanı mutlaka görmelisiniz.

Kremlin Sarayı

Moskova’da en görkemli yapı olan Kremlin Sarayı, Borovitsky Tepesi’nde konumlandığı için şehre yukarıdan bakıyor. Kırmızı duvarlarla çevrili sarayda devrimden önce Rus çarlarının yaşıyorlarmış. Kilisesi, altın kubbeleri ve toplantı salonlarıyla oldukça büyük bir alana yayılan saray, günümüzde devlet başkanının karargah noktası olarak kullanılıyor. Kremlin Sarayı’nın Çan Kulesi ve Müze alanı turist ziyaretlerine açık.

Aziz Vasil Katedrali

Şehrin sembolü haline gelmiş bir yapı olan Aziz Vasil Katedrali, renkli kubbeleriyle bir masalın parçası olabilecek bir yapıya benzetiliyor. 1550’li yılların ikinci yarısında Moğolları yendikten sonra zaferi kutlamak için inşa ettirilen yapının sekiz farklı kubbesi bulunuyor. En uzun kulesi ise yaklaşık 65 metre yükseklikte. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan bu yapı günümüzde bir müze olarak gezilebiliyor. Müzede bulunan en ilginç eser ise Çar Aleksey Mihayloveiç’in kadehi. Siz de Moskova’ya gittiğinizde bu masalsı yapıyı mutlaka görmelisiniz.

Puşkin Müzesi

Moskova Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar ve Antika Kabinesi olarak 1912 yılında açılan müze, Rus şair Aleksandr Puşkin’in 100. ölüm yıldönümü olan 1937 yılında günümüzdeki adı aldı. Avrupa sanatının en önemli eserlerinin yer aldığı Moskova’da bulunan en büyük müze olan Puşkin Müzesi’nde Troya Hazineleri ve Antik Mısır Eserleri gibi değerli eserler sergileniyor. Ayrıca Van Gogh, Gauguin, Picasso ve Matisse gibi önemli ressamların bazı eserleri de bu müzede yer alıyor.

Lenin Mozolesi

Kızıl Meydan’da konumlanan Lenin Mozolesi de Moskova için önemli noktalardan biri. Sovyetler Birliği’nin lideri olan Vladimir İlyiç Lenin 1924’te vefat edince naaşı mumyalanmış ve bu mozoleye getirilmiş. Yapımında siyah ve kırmızı granitlerinin kullanılmış olmasının ise anlamı var. Kırmızı rengin sosyalizmi siyahın ise yası temsil ettiği söyleniyor. Mozoleyi turistler ziyaret edebiliyor ancak içeri girerken ziyaretçilerin telefonları toplanıyor. Ayrıca herhangi bir şekilde saygısız bir duruş sergilerseniz görevliler sizi uyarabiliyor.

Bolşoy Tiyatrosu

Ünlü mimar Joseph Bové tarafından tasarlanan Bolşoy Tiyatrosu, Moskova’nın sanatsal ve kültürel merkezi olarak ön plana çıkıyor. Dünyaca tanınan opera ve bale topluluklarının sahne aldığı yapı, tarih boyunca çok değerli sanatçıların da konserlerinin ve gösterilerinin düzenlediği bir yer. Hatta önemli opera ve bale gösterileri dünya prömiyerlerini bu sahnede yapmış. Neoklasik tarzda mimarinin en güzel örneklerinden olan Bolşoy Tiyatrosu’nun müze kısmını mutlaka gezmelisiniz. Hatta Moskova’da olacağınız tarihte opera ya da bale gösterimi varsa mutlaka bilet alıp bu sahnenin etkileyici atmosferini en iyi şekilde deneyimlemelisiniz.

Tretyakov Galerisi

Adını, Rus sanat koleksiyoncusu olan Pavel Tretyakov’dan alan galeri Rus sanatını yakından incelemek isteyenlerin gittiği ilk adreslerden. Pavel Tretyakov’un kendi koleksiyonundan 2000 eserin şehre bağışlanmasıyla açılan galeride 11. ve 12. yüzyıllarda yaşamış ve dünyaca ün kazanmış isimlerin eserlerini görebilirsiniz. Devrim öncesine ait Rus sanatının geleneklerini de yakından inceleyebileceğiniz müzeyi mutlaka gezmelisiniz.


Kaynak En uygun

5 Beğeni