Dodurga konusunda mevcut belediyeleri suçlamak haksızlık olur. Ankara'nın her yerindeki imar rezillikleri gibi bu da (özellikle Dodurga'da akılalmaz boyutta) vurgun yapan Jeliboncu'nun marifeti. Belediye değişmeden evvel mahkemelik olmuş ve yürütmesi durdurulmuş bir plan bu. Mahkeme 5 seneden fazla sürdü, üstelik çıkan karar bile abes, akıl dışı (Hem kademeli emsali yasaklayıp, 2 emsalli parsellerde kaldıran, ama 1,75 emsal parsellerde kademeli emsali kaldırmayan hukuki bir ucubelik). Neyse ki Çankaya belediyesi planın bütün arızalı noktalarının tamamını düzeltecek raporu sundu ve umuyorum ki Büyükşehir'de bu arızaların tamamını gideren revizyon yapılarak çözülecek. Hayırlısıyla çıkacak kararla hissedarların çektiği işkence son bulacak.
Ankara'da imar konusunda nasıl bir 25 sene yaşadığımızın filmi yapılsa Science Fiction derler kimse inanmaz.
Arada bir 2 yıllık Mustafa Tuna dönemi oldu, adam farklı, Jeliboncu'dan sonra düzgün biri sanıldı. O da iki imar çıkardı. Belören planını belediye kendi geri çekmek zorunda kaldı, diğeri ise Dikmen'de kendi kardeşine özel çıkarttığı ve yine akılalmaz bir avanta içeren plandı, onu da tabii mahkeme iptal etti.
İmar konusunda lazım olan çare ilçe belediyeleri, büyükşehir ve hatta cumhurbaşkanının aynı partiden olması değil, sadece ve sadece hukuka uygun olması. Hukuka uygun olmadığı zaman her kombinasyonun sonunda duvara tosluyor, iptal oluyor.
Kombinasyonlara gelince, orada zaten aslında parti farklılıklarının zerre önemi yok. İş avantaya gelince sahnede kavga edenlerin, kuliste nasıl beraberce iş tuttuğunu bilseniz "yuh artık" dersiniz. En basit örneği Jeliboncu ile Yenimahalle belediye başkanının parsel niteliğinin değiştirilmesi yoluyla bir sürü yerde yaptıkları şeylerdir, insanın resmen ağzını açık bırakır.