Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Galatasaray 🟠🔴 | Sayfa 6 | WowTurkey Kaliteli Genel Forum Sitesi Bilgi Resim Ulaşım

Galatasaray 🟠🔴

  • #102
Galatasaray 90 puan üzeri alarak ligi sürklase edecek gibi duruyor. Hücum hattı çok güçlü. Net isimler var. Mertens, Sara ve Barış lige iyi başladı. Yunus üzerine koyarak gelmiş.
İcardi ve Osimhen dünya yıldızı.
Batshuayi her zaman hazır.
 
  • #103
Galatasaray evet iyi ama bu işler belli olmaz.
Young Boys çıktı eledi adamlar hâlâ berbat, Beşiktaş çıktı 5 attı hâlâ iyi.

Ligte farklı bi mağlubiyet bozar.
 
  • #105

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde yarın Yunanistan ekibi PAOK’u konuk edecek​

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi ilk hafta maçında yarın Yunanistan’ın PAOK takımını konuk edecek.​

RAMS Park’ta saat 22.00’de başlayacak müsabakayı İspanyol hakem Alejandro Hernandez yönetecek.

Organizasyonun yeni formatında 8 takımla karşılaşacak Galatasaray, PAOK ile yapacağı müsabakadan sonra sırasıyla RFS, Elfsborg, Tottenham, AZ Alkmaar, Malmö, Dinamo Kiev ve Ajax ile maç yapacak.

Anadolu Ajansı
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
  • #107
Renklerin Öyküsü 🟠 🔴

Galatasaray Spor Kulübü’nün ilk renkleri kırmızı-beyaz’dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-lacivert renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen’den dinleyelim:

“Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı’daki Şişman Yanko’nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu.” Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba’nın II.Beyazıt’a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.

image
 
  • #109
@sezgin_ist

Maç öncesinde öne çıkan istatistiksel veriler şu şekilde:

- Avrupa kupaları tarihinde PAOK ile ilk kez eşleşen Galatasaray, bugüne kadar Yunanistan takımlarını konuk ettiği üç maçı da 1-0 kazandı (Olympiakos x2 & Panathinaikos).

- Kulüp tarihinde Türk takımlarıyla oynadığı üç Avrupa kupası maçını da kaybetmeyen PAOK’un (2G 1B), bu turnuvalarda temsilcileriyle mağlubiyet almadan daha fazla karşılaştığı iki ülke bulunuyor: Gürcistan (4G) & Polonya (3G 1B).

Geçen sezondan bu yana Avrupa kupalarında PAOK’tan (14) daha fazla galibiyet alan tek takım Viktoria Plzen (15).

- Galatasaray, bugüne kadar UEFA Avrupa Ligi’nin grup/lig aşamasında çıktığı altı iç saha maçının hiçbirini kaybetmedi (4G 2B) ve bu karşılaşmaların tamamında en az bir gol sevinci yaşadı.

- UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı son iki deplasman maçını kaybeden PAOK, daha önce bu turnuvada üst üste üç dış saha mağlubiyeti almadı.

- Galatasaray, Avrupa kupalarının ön elemeler sonrası aşamalarında boy gösterdiği son dört sezonun hiçbirinde çıktığı ilk maçı kaybetmedi (2G 2B).

- Takımımızın yıldızlarından Victor Osimhen, Avrupa kupalarında görev yaptığı son 17 maçta çektiği 20 isabetli şutun 11’ini gole çevirdi (%55).

- Geçen sezon PAOK formasıyla Konferans Ligi’nde altı gol atan Andrija Zivkovic (ön elemeler dahil), Avrupa kupaları kariyerinde en fazla gol sevinci yaşadığı sezonu geride bıraktı.

- UEFA Avrupa Ligi’nde görev yaptığı 12 maçın altısını kazanan Okan Buruk (1B 5M), bu turnuva tarihinde galibiyet yüzdesi en yüksek Türk teknik direktör konumunda (%50).
 
  • #110
PAOK maçı hazırlıkları başladı

Galatasaray Futbol Takımı, UEFA Avrupa Ligi’nde PAOK ile oynayacağı maçın hazırlıklarına bugün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla başladı.

Topla ısınmayla başlayan idman, üç grup halinde 8’e 2 pas çalışmasıyla devam etti. Teknik direktörümüz Okan Buruk yönetimindeki antrenman, topa sahip olma ve 2’ye 2 oyun çalışmasının ardından çift kale maçla sona erdi.

Hakim Ziyech takımdan ayrı saha çalışmalarını fizyoterapist ve atletik performans uzmanı eşliğinde sürdürdü.

Galatasaray Futbol Takımı, yarın saat 18.00’de yapacağı idmanla hazırlıklarını tamamlayacak.

image
 
Son düzenleme:
  • #111
PAOK maçı biletleri satışa çıktı!

Futbol takımımız, UEFA Avrupa Ligi Turu 1. maçında, 25 Eylül Çarşamba günü saat 22.00’de PAOK takımı ile Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde karşı karşıya gelecektir. Maçın biletleri 23 Eylül Pazartesi günü GS Logolu passolig kartlarına passo.com.tr ve passo uygulaması üzerinden satışa sunuldu.

image


image
 
  • #113
Galatasaray Kunyesi

Galatasaray Spor Kulübü

Kuruluşu

1905 Sonbaharı

Kurucuları
Ali Sami Yen, Asım Tevfik Sonumut, Emin Bülend Serdaroğlu, Celal İbrahim, Bekir Sıtkı Bircan, Reşat Şirvanizade, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver

Kurulduğu Yer
Galatasaray Lisesi 5. sınıfı

İlk Renkler
Kırmızı-Beyaz (Sonradan Sarı-Siyah ve Sarı -Kırmızı)

İlk Lokal
Galatasarayda Bulgar Sütçünün Dükkanı

İlk Amblem
Tobler Çikolatasındaki Kartal

İlk Başkan
Ali Sami Yen

İlk Maç
Galatasaray- Kadıköy Faure Mektebi (2-0)

İlk Spor Dalı
Futbol

İlk Şampiyonluk
İstanbul Pazar Ligi Şampiyonluğu

Kuruluş Hedefi
“İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. Türk olmayan takımları yenmek.” Ali Sami Yen
 
  • Beğen
Tepkiler: srntn123
  • #114
Galatasaray Logosu’nun Doğuşu

image


Galatasaray’ın ilk amblemi, 333 Şevki Ege tarafından çizildi. Bu, ağzında futbol topu olan kanatları gerili bir kartaldı. “Kartal”, Galatasaraylıların üzerinde durduğu bir amblem örneğiydi. Ancak, kartal adı benimsenmeyince, Şevki Ege’nin kompozisyonu bir kenara itildi. Sonraları, Galatasaray amblemi doğdu ve benimsendi.

Cumhuriyetin ilan edildiği yıl olan 1923’te Galatasaray’ın artık 1919’dan bu yana kesintisiz olarak yapılmaya başlanan kongrelerinden birisi daha yapıldı. Kulüp henüz 18 yaşındaydı ve Bu kongreye özellikle gençler daha çok ilgi göstermişti.

Ancak bu kongrenin tarihi bir özelliği olacaktı. O güne değin elde ettiği başarılar ile kendisini hem ülke içinde, hem de ülke dışında kabul ettiren Galatasaray’ın, bir kulübün sahip olması gereken bir alamet-i farikaya yani kendisine özgü sembole o kongrede kavuştu.

Amblemin ortaya çıkışı kendi halinde, sessiz sedasız, mütevazı Ahmet Ayetullah isimli bu gencin kalemi sayesinde olmuştu. Arkadaşlarının kısaca Ayet olarak çağırdıkları Ayetullah, kendisi gibi bir dergi çıkarmaya ve bu sayede Galatasaraylı öğrencilerin sesi olmaya meraklı olan arkadaşı Şinasi ile Kara Kedi adını verdikleri bir dergi çıkarmaktaydı. Daha önce yazdığımız gibi, dergi öyle matbaada basılan bildik dergilerden değildi. Bu dergi tüm arkadaşların katılımı ile hazırlanıyor ve Ayet’in inci gibi el yazısı ile de yazılıyordu. Yani söz konusu dergi tam anlamıyla el emeği, göz nuru bir çabanın ürünüydü.
Lise I. Sınıf öğrencisi olan Ayet’in ağırlıklı olarak arkadaşı Şinasi ile birlikte hazırladığı Kara Kedi’nin çizeri Ayet, inanılmaz bir çizgi yeteneğine sahipti. Sayfalarımızdaa bol bol örneklerini gördüğünüz kara kalem çalışmaları, Ayet’in müthiş gözlem yeteneği ile birleştiğinde dönemin yatakhane kültürü, lise gündelik hayatı, İstanbul yaşamı, Beyoğlu ve birçok değişik olaylar üzerinde canlı bir arşiv oluşturuyordu…

İşte o müthiş çalışmaların birinde Ayet, kendi zevkine göre bulduğu ve geliştirdiği dekoratif unsurlar ya da elle çizilmiş resimler ile süslediği derginin bir sayfasında herkesin dikkatini çeken bir figür kullanmıştı.

Ayet, Harf devrimi öncesinde kullanılan alfabenin G ve S’ye karşılık gelen gayın ve sin harflerini ahenkli bir tasarım ile birlikte çizmiş, her zaman yaptığını yaparak, ortasına da kendi dergisinin adını ve “logosunu”, o sevimli kara kedisini yerleştirmişti!

Çizim, hemen herkesin çok hoşuna gitmişti. “Galata” ve “Saray” kelimelerinin baş harflerinin çok şık bir tasarım ile istiflenerek bir araya getirilmesinden oluşan- tabii ki kara kedisiz!- bu amblemin kulüp yöneticilerine gösterilmesi kararı verildi.

İşte kulübün 1923 yılında toplanan kongresi bu çalışmanın heyete sunulması ve kabul edilmesi için çok iyi bir fırsattı. Kendi halinde sessiz bir kişiliğe sahip Ayet’in o heyecanlı kongre ortamında kendi çalışmasını ortaya çıkarmas biraz zordu ama daha atılgan karakterli yakın dergi arkadaşı Şinasi, gayın sin’li resmi Ayet’ten alarak kongreye sunmaya karar vermişti.

Ancak o da sonuçta çok gençti; bir noktadan sonra elindeki bu amblem ile ortaya çıkmaya cesaret edememişti. Daha “oturaklı”, “sözü geçen” bir üyeye ihtiyaç vardı. Şinasi’nin yanıbaşında oturan Doktor Namık (Canko) bir girişimde bulunmuş ve Şinasi’nin elindeki taslağı alarak kürsüye çıkmıştı.
Doktor Namık konuşmasına “ … arkadaşlar genç kardeşlerimizden Şinasi Reşit kongremize bir rozet şekli getirmiştir. Kulübümüzün remzi ve rozetimiz olarak kabul edilmesini teklif ederim …” diyerek başladı. Sonrasında da Şinasi’den aldığı büyük bir resim kağıdına çizilmiş olan sarı kırmızı gayın sin’i ortaya çıkardı. Resmin ortaya çıkması ile birlikte salonda büyük bir alkış koptu ve tüm Galatasaraylıların gönülden ittifakı ile üzerinde hiçbir tartışma olmaksızın bu amblem kabul edildi. Artık Galatasaray’ın da tüm dünyadaki önde gelen kulüpler gibi bir amblemi, kendisini semboller ile tanıtmasını sağlayacak bir logosu olmuştu.

Ayet’in eliyle yazdığı öğrenci dergisinin kapağı için tasarladığı amblemin kulübün resmi logosu haline gelmesi ve kongrenin aldığı karar ile kullanımına işlerlik kazandırılması sonrasında, söz konusu amblem ilk kez 1925 yılında yeni kurulmuş olan Galatasaray talebe sandığının zarf ve mektup kağıtlarında kullanılmıştı. Daha sonrasında ise lise öğrencilerinin kasketlerine ve ceketlerine işlenmişti. Elbette aynı yıllardan itibaren hangi branşta sahaya çıkarsa çıksın tüm Galatasaraylı sporcuların formalarına da.
 
  • Beğen
Tepkiler: srntn123
  • #115
Galatasaray Şehitleri

image


Bugünkü Galatasaray Lisesi’ne girer, ağaçların doğal bir koridor oluşturduğu yoldan ilerlerseniz karşınıza çıkacak olan Mektep binasının ana kapısına ulaşırsınız. İçeriye girin tüm Galatasaraylılar ve Galatasaraylı olmayanlar ve tarihin bir bölümüne tanık olun.

İçerdeki bu taş ve mermer salonda sizi “VATAN” ve “GALATASARAYLILIK” sevgisi karşılayacaktır. Kapının tam karşısındaki bölümde yalın olmasına karşın görkemli bir anıtta vatan uğruna şehit düşen Galatasaray Lisesi öğrencilerinin listesi yer almaktadır.

Bu anıtı gördükten sonra “fazla söze gerek olmadığını” siz de anlayacaksınız. Salonun, giriş kapısına göre sağ tarafında, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1910 senesi hudutlarını gösteren bir harita, haritanın her iki yanında ise şehit olan gencecik yurtseverlerin fotoğrafları sıralanmıştır. Ve haritanın üstünde bir ibare: “Galatasaray’ın bu kahraman evlatları, 500 yıllık bu vatan topraklarını kurtarmak için şehid düştüler.”

Bu bölümün tam karşısındaki duvarda ise Donanma Mecmuası’nın Ekim 1915 sayısının Spor İlavesi’nde yayınlanmış olan Galatasaray mensubu şehitlerin, yaralıların ve cephelerde vuruşanların listeleri “Şerefli İdmancılar” başlığı altında yer alıyor. Bu liste Donanma Mecmuası’nın büyük boyda yayımlanan haftalık dergisinin “İdman Sütunları” ismi altında verdiği ilavelerin 118 ve 119. sahifelerinde yayımlanmıştır.

Bu panoların yanındaki bir başka panoda, Devrin en büyük gazetesi Tasvir-i Efkar’ın 13 Nisan 1913 tarihli ve 725 sayılı nüshasında çıkan resmin ve yazının bugünkü Türkçe’yle ifadesi bulunuyor: ‘1913 Balkan Harbine Gönüllü Giden Galatasaray Talebeleri Hakkında’ başlığıyla verilen yazıda, talebeyken savaşa gidenlerin haberi yer alıyor. Çoğu öğrenciyken gönüllü olarak katıldıkları savaşlarda şehit olan bu yurtseverler hiçbir zaman unutulmadı.

Ruhları şâd olsun.

Galatasaraylı Şehitler

1- Ahmet Muhtar Bey, mektep numarası 783; Sultaniyi bitirdikten sonra (1895 mezunu) asker oldu, İstanbul’da 31 Mart 1908 ihtialinde şehit edildi. Taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir.

2- İdris Bey, talebe iken 1911’de gönüllü olarak katıldığı Trablus Garb harbinde şehit oldu.

3- Fuad Bey, talebe iken 1912’de gönüllü olarak katıldığı Balkan Harbinde şehit oldu.

4- Arif İsmail Bey, Trakya’da zengin bir çiftçinin oğlu idi, Balkan Harbinde talebe iken Bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu.

5- Ahmet Refik Bey, mektep numarası 119, mektebin 1911 yılı mezunlarından; Hammer mütercimi Mehmet Ata Beyin büyük oğlu, Dr. Galib Ataç ile yazar Nurullah Ataç’ın ağabeyleri, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1914’de şehit oldu.

6- Cahid Bey, mektep numarası 206, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

7- Cemil Bey, mektep numarası 64, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

8- Halid Fuat Bey, mektep numarası 134; müşir Deli Fuat Paşanın oğlu, 1911’de gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı ve Çanakkale’de şehit oldu.Paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur.

9- Muzaffer Bey, mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

10- Vecdi Bey, mektebi son sınıfta terk ederek önce gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı, Çanakkale’de şehit oldu.

11- Hasnun Galib Bey, valiliklerde bulunmuş Galib Paşanın oğlu. Galatasaray Kulübünün en iyi futbolcularındandı, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu (1915). Kulüp binasının bulunduğu sokak onun adını taşımaktadır.

12- Mehmet Ali Bey, Kadıköylü Enver Paşanın oğlu, talebe iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine, sonra Birinci Cihan Harbine katıldı ve 1915’de şehit oldu.

13- Aziz Ulvi Bey, şair Ali Ulvi Beyin oğlu, 1915’de mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı 1. Cihan Harbinde şehit oldu.

14- Agop Elmasyan, askeri doktor olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1915’de bombardıman altında yaralıları tedavi ederken vatanı yolunda öldü.

15- İbrahim Orhan Bey, mektep numarası 794, mektebin 1912 yılı mezunlarından; Dr. Sadık Beyin oğlu, Sadullah Paşanın torunlarından, gönüllü olarak hava subayı oldu, Çanakkale Muharebelerinde iki defa yaralandı. 1916’da uçağı ile Semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu, harpte düşen ilk havacımızdır.

16-Said Fuad Bey, son sınıfta iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu; mektebin ilk Keşşaflarından (izcilerinden) idi, Keşşaf Said diye anılırdı.

17- Neş’et Bey, mektep numarası 434, Bandırmalı Tevfik Paşanın oğludur, mektebin son sınıfında iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine katılmış, 1. Cihan Harbinde şehit olmuştur.

18- Mehmet Refik Bey, talebe iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1914’de Kafkas Cephesinde şehit oldu.

19- Cevad Bey, mektep numarası 317, mektebin 1912 yılı mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1916’da Kafkas Cephesinde şehit oldu.

20- Halet Bey, talebe iken Balkan Harbine gönüllü olarak katıldı, sonra orduda kalarak Birinci Cihan Harbinde Sina Cephesine gitti, “Fedai Hecinsüvar Birliği” kumandanı iken mektepten sınıf arkadaşı Memduh Beyle birlikte şehit oldu (1916).

21-Memduh Bey, mektep numarası 669, Halet Beyin sınıf arkadaşı, 1912’de yalnız Türkçe’den ehliyatname almış, bir ara mektepte muid (mubassır) olarak çalışmıştı, mektepte “Alişpaşazade” diye anılırdı, Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Sina cephesinde arkadaşı Halet Beyle birlikte şehit oldu.

22- Hasib Bey, mektep numarası 13, mektebin 1913 senesi mezunlarından, Almanya’da ziraat tahsilinde iken tahsilini yarım bırakarak gönüllü katıldığı Birinci Cihan Harbinde Kafkas Cephesinde şehit oldu.

23- Celal İbrahim Bey, mektep numarası 6, mektebin 1914 yılı mezunlarından ve Galatasaray takımının ünlü futbolcularından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917’de Irak cephesinde şehit oldu.

24- Ahmed Hamdi Bey, mektep numarası 117, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917’de Gazze’de şehit oldu.

25- Mehmed Ali Bey, mektep numarası tesbit edilemedi, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbi’nde 1917’de Sina’da şehit oldu.

26- Sadi Bey, Mektebi Sultani’den Harbiye’ye geçti, muvazzaf subay oldu, 1921’de Sakarya Muharebesi’nde şehit oldu.

27- Fatin Bey, mektep numarası 1073, mektepten 1920’de mezun oldu, askeri tıbbiyeyi bitirdi. 1932’de askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi. Menemen’in Kubilay’ı gibi, hatırası kutlanacak, Ağrı’ya yahut Karaköse’ye abidesi dikilecek bir şehittir.

Galatasaray Dergisi, Ağustos 2002, Sayı 2, Mustafa Bayka
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular