Bu Siteyi Ziyaret Etmek İçin Lütfen Tarayıcınızda JavaScript'i Etkinleştirin.

Suriye'nin Yeniden İnşaası (İnşaat Ve Mimari) | Sayfa 3 | WowTurkey Kaliteli Genel Forum Sitesi Bilgi Resim Ulaşım

Suriye'nin Yeniden İnşaası (İnşaat Ve Mimari)

  • #41
Mısır akıllı ticareti her zaman seven bir ülke olmuştur.

Müdahale etmek demek askerlerin karşı karşıya gelmesi demek. Şu an bunu yapması gereken SMO
 
  • #42

Suriye Lideri Şara, "Tüm muhalif gruplar kendini feshedecek, Savunma Bakanlığı altında birleşecek, bu birleşmede anlaştık" dedi. Hatta YPG üst komutanlarından ayrılanlar oldu. Onlar alt kademelere veriliyor. Kabine de şekillendi sayılır. Türkiye ile yakın olan isimler kabinede yer alıyor. İsrail bence geçici olarak oralarda geziniyor. Suriye hükümeti gaza basınca İsrail oralardan bertaraf edilecektir.

Not : Öncelik, 300 bin kişilik ordunun kurulması ve inşaa aşaması. İnşaat şirketleri öncelikli olarak Türk firmalardan seçilecektir.
 
  • #43
2030 yılında Gaziantep'ten Halep, Hama, Humus ve Şam hattı boyunca düzenlenecek hızlı trenle Suriye ve Türkiye tam birleşirse kimse şaşırmasın.
 
  • Beğen
Tepkiler: Memoli58
  • #44
Suriye ile alışverişlerde ticarette kesinlikle TL kullanılmalı.

Piyasadaki fazla TL'yi Suriye'ye ihraç etmiş oluruz. TL'ye talep artar ve TL değer kazanır.
 
  • #45

Suriye ekonomisinin yeniden inşasında Türkiye’nin kilit rol oynaması bekleniyor​

Suriye'nin yeniden inşa sürecinde özellikle enerji ve tarım alanlarındaki gelişmelerin ön plana çıkması öngörülürken, uzmanlar finansman konusunda uluslararası kuruluşların desteğinin önemine işaret ediyor.​


Suriye'de Esed rejiminin devrilmesinin ardından ülke ekonomisi yeniden inşa dönemine girerken, özellikle Türkiye’nin bu süreçte kilit bir rol oynaması bekleniyor.
Baas rejimi 61 yılın ardından çökerken, Suriye’de iç savaş ve devrik rejimin yürüttüğü politikalar ekonomik faaliyetleri büyük ölçüde kesintiye uğrattı.
Ekonomik göstergelerin tümüyle bozulduğu ülkede, enflasyon, bütçe ile ihracat ve ithalat dengesi gibi kritik kalemlerde önemli sorunlar bulunuyor.
Öte yandan, Akdeniz’in kuzeydoğusunda yer alan Suriye, Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesiştiği bölgedeki konumuyla özellikle ticarette hızlı bir toparlanma sürecine girme potansiyeli taşıyor.
Bölgenin en büyük ekonomilerinden Türkiye’nin 2023 yılında Suriye’den ithalatı 363,5 milyon dolar seviyesindeyken, bu ülkeye ihracatı ise yaklaşık 2 milyar dolar düzeyindeydi.
Sektör yetkilileri, Türkiye ile Suriye arasındaki ticarette özellikle tarım, inşaat ve enerji gibi konularda önemli işbirlikleri ön plana çıkabileceğini belirtiyor.
Toplam 11 serbest ticaret bölgesi bulunan Suriye’de yakın gelecekte İdlib’de de bir serbest ticaret bölgesi kurulması planlanırken, ülkede yabancı yatırımcılara belirli organize sanayi bölgelerinde (OSB) yüzde 100 öz sermaye ile şirket kurabilme olanağı tanınıyor.

"Toparlanma siyasi bütünlüğe, uluslararası desteğe ve bölgenin tepkisine bağlı"​

Bu kapsamda AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan uluslararası uzmanlar, ülke ekonomisinde tekrar istikrarın sağlanması için atılması gereken adımları değerlendirirken, bölgenin yeniden inşası sürecinde Türkiye'nin oynayabileceği önemli role de değindi.
Avustralya merkezli Deakin Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Ali Mamouri, Suriye'deki yeniden inşa sürecinin yakın gelecekte sorunsuz bir şekilde yaşanmasının olası olmadığını söyledi.
On yıl süren iç savaş, yaptırımlar ve altyapının yok edilmesi nedeniyle Suriye ekonomisinin harabeye döndüğünü anlatan Mamouri, “Yeni hükümetin halkın güvenini yeniden tesis etmek, yabancı yatırımları çekmek ve temel altyapıyı yeniden inşa etmek için istikrar çabalarına öncelik vermesi gerekecek. Ancak toparlanma büyük ölçüde iç siyasi bütünlüğe, uluslararası aktörlerin desteğine ve bölgenin tepkisine bağlı olacaktır.” dedi.
Mamouri, yeni hükümetin aynı anda çok katmanlı bir plan üzerinde çalışması gerektiğine işaret ederek, Suriye’de öncelikle ülkenin para birimine yönelik güvenin artırılmasına ihtiyaç bulunduğunu ifade etti.
Bunun da mali açıkların giderilmesi, enflasyonun kontrol edilmesi ve para birimi reformlarının uygulanması anlamına geldiğini anlatan Mamouri, “Altyapının tahrip edilmesi ekonomiyi ciddi şekilde etkiledi. Yolları, enerji santrallerini ve iletişim ağlarını yeniden inşa etmek, ekonomik faaliyeti canlandırmak ve iş yaratmak için gerekli olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Mamouri, Suriye’nin yeniden inşası sürecinde insani ihtiyaçların ele alınmasının önemine değinerek, “Daha fazla sosyal huzursuzluktan kaçınmak ve uzun vadeli istikrarı desteklemek için gıdaya, sağlık hizmetlerine ve eğitime erişimin sağlanması temel öneme sahip olacaktır.” diye konuştu.
Özel sektörün de iş dostu bir ortam yaratılması ve yabancı yatırımcıların çekilmesi yoluyla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Mamouri, “Siyasi ve ekonomik yaptırımlar muhtemelen bir süre yürürlükte kalacak olsa da Suriye'nin insani yardım, krediler ve ticaret anlaşmaları için bölgesel güçler ve uluslararası kuruluşlarla müzakere etmesi gerekebilir.” dedi.
Mamouri, söz konusu adımlar arasında Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına yönelik girişimlerin bir numaralı öncelik olması gerektiğini altını çizdi.

Suriye enerji sektörü yatırıma ihtiyaç duyuyor​

Suriye’nin petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olduğunu ve yeniden inşa sürecinde bu rezervlerin önemli rol oynayabileceğine işaret eden Mamouri, “Üretim çatışmadan önemli ölçüde etkilendi ve petrol ve doğal gaz endüstrisinin yeniden inşası önemli yatırım ve istikrar gerektirecektir.” dedi.
Tarım sektörünün geçmişte Suriye ekonomisinin omurgasını oluşturduğunu anımsatan Mamouri, özellikle Fırat Nehri çevresindeki verimli bölgelerde bu sektörün yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Zengin bir kültürel mirasa sahip Suriye için turizm sektörünün de bir başka gelir kaynağı yaratabileceğini anlatan Mamouri, “Suriye'nin sanayi sektörü, özellikle tekstil ve gıda işlemede önemli bir gelir kaynağıydı. Bu sektörü canlandırmak istihdam sağlarken ve ihracatı teşvik edebilir.” ifadelerini kullandı.
Mamouri, Suriye'nin jeopolitik konumu sayesinde Irak ve Ürdün'den Türkiye'ye ve ardından Avrupa'ya giden, Doğu-Batı geçiş koridorunun bir parçası olabileceğini de dile getirdi.

Türkiye'nin rolünün önemi​

Suriye’de devlet bütçesinin mevcut durumuna ilişkin Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) raporuna atıfta bulunan Mamouri, “2023 bütçesi 2011 seviyesinin dörtte birinden daha az ve yaklaşık 5,88 milyar dolar veya kişi başına 256 dolara eşittir. Suriye'nin bütçesi şu anda devam eden çatışmalar, ekonomik yaptırımlar ve altyapının yaygın şekilde tahrip edilmesi nedeniyle sınırlı gelir elde etme kapasitesi sonucunda korkunç bir durumda.” diye konuştu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın Suriye’ye yönelik desteğini devam eden çatışmalar ve yaptırımlar nedeniyle uzatmadığına işaret eden Mamouri, “Yeni bir hükümet kurulursa, muhtemelen yeniden inşa ve büyümeyi teşvik etmek için bölgesel ve uluslararası desteği seferber etmeye odaklanması gerekecektir.” yorumunu yaptı.
Mamouri, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin önemli bir rol oynayabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Türkiye, Suriye'nin yeniden inşasında, inşaat hizmetleri, altyapı uzmanlığı ve yatırım fırsatları sunan kilit bir oyuncu olarak rol oynayabilir. Türk şirketleri, enerji, ulaşım ve telekomünikasyon dahil olmak üzere Suriye'nin altyapısının yeniden inşasına dahil olabilir. Ayrıca, Suriye, Türkiye'nin Katar'dan Avrupa'ya bölgesel enerji geçişi planlarına potansiyel olarak katılabilir ve örneğin Türkiye, bölgesel enerji kaynakları için bir kapı sağlayarak artan ticaret ve enerji işbirliğinden yararlanabilir.”

Uluslararası yardımlar acil öneme sahip​

Küresel risk ve stratejik danışmanlık şirketi Control Risks’ten Kıdemli Analist Victor Tricaud, Suriye ekonomisinin zayıf bir durumda olduğunu, özellikle 2019'dan beri derin bir krizle karşı karşıya kaldığını belirterek, gelecek aylarda istikrarsız durumun devam edeceği yorumunda bulundu.
Suriye ekonomisindeki verimliliğin onlarca yıl süren yağmacı ve müdahaleci bir otoriterliğin zararına uğradığını kaydeden Tricaud, “Nihai bir toparlanmanın kilit belirleyicisi, uluslararası yardımın sağlanması ve yaptırımların kaldırılması veya en azından muafiyetlerin getirilmesi ile yabancı sermayenin yeniden inşaların finansmanına izin verilmesi olacaktır.” diye konuştu.
Tricaud, Suriye’deki yeni hükümet için en acil konunun, kamu hizmetlerinin devamı ve yeterli güvenliğin sağlanması da dahil olmak üzere ekonomik faaliyetleri sürdürmek olacağını ifade etti.
İnsani yardımların hızlı bir şekilde sağlanması konusunun da önem arz ettiğine işaret eden Tricaud, “Sonrasında, önümüzdeki haftalarda yetkililerin ekonomik rekabet alanını eşitlemeleri, Esed rejimine yakın işadamlarının faydalandığı çarpıtmaların yanı sıra bürokrasiyi ve verimsiz kamu harcamalarını rasyonelleştirmeleri gerekecek.” ifadelerini kullandı.
Geçici hükümetin gelecek günlerde sınır kapılarını yeniden açtığı için gümrük vergisinden önemli bir gelir elde edebileceğini belirten Tricaud, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki haftalarda, büyük olasılıkla vergi toplama kabiliyetini yeniden tesis edecek ve yaygın yolsuzluk nedeniyle daha önce devletten kaçan vergi gelirlerine dokunacak. Enerji sektörü de dahil olmak üzere devlete ait kuruluşlar da gelirin korunmasına yardımcı olacak. Ancak kısa vadede gelir akışında artış sağlamak için karlılıkların önemli ölçüde nasıl artırılabileceği konusunda bir netlik yok.”
Tricaud, bölge ülkelerinin Suriye’nin yeniden inşasında oynayabilecekleri role ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:
“Suriye’de yeni döneme geçiş sürecinin düzenli bir şekilde kalması, yaptırımların kaldırılması veya muafiyetlerin sağlanması, büyük çok taraflı kalkınma bankaları da dahil olmak üzere dış ekonomik yardımın seferber edilmesi koşuluyla, Suriye'nin yeniden inşasına katılmak isteyen bölgesel yapılar, kalkınma aktörleri tarafından finanse edilen büyük ölçekli altyapı projelerine erişimden büyük olasılıkla yararlanacaktır. Ayrıca, yıllarca süren ekonomik büyümenin ardından ülkenin önemli ölçüde kullanılmayan ekonomik potansiyeli göz önüne alındığında, yabancı oyuncular muhtemelen yüksek potansiyel getiri sağlayan yatırım fırsatlarına erişebilecek.”
 
  • #46

‘HALEP VE ŞAM HAVALİMANLARININ HAYATA GEÇİRİLMESİ İÇİN 6 KİŞİLİK EKİP GÖNDERDİK’

'Türkiye, sizin de sorumluluk alanınızda Suriye ile ilgili neler planlıyor?' sorusu üzerine konuşan Uraloğlu, "Bizim sorumluluk alanımızda ulaştırmanın 4 tane yolu var. Havayolu, karayolu, demiryolu ve denizyolu. Bizde haberleşme de var. Nereden bakarsanız bakın bütün her konuda olduğu gibi bu konuda da çok kötü bir durum söz konusu. İlk etapta yapabildiğimiz tespitler var, devamında da yapmamız gereken tespitler var. İlk etapta uluslarası bir bağlantısallığın sağmanlası açısından Halep ve Şam havalimanlarının hayata geçirilmesi ile ilgili 6 kişilik ekip gönderdik. Orada arkadaşlarımız incelemelerini yaptılar. O incelemede hiç bir radar sisteminin olmadığını gördük" diye konuştu.
 
  • #47

"SURİYE HER ANLAMDA İHMAL EDİLMİŞ"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Suriye'deki son durumlarla ilgili, "Haberleşme alanında arkadaşlarımız sahaya gittiğinde iletişim kurmakta çok zorlanıyoruz. Suriye her anlamda ihmal edilmiş."
 
  • #48

İLK ETAP ŞAM-İSTANBUL SEFERİ

'Suriye'de sizin sorumluluk alanınızla ilgili bir takvim öngörüyor musunuz?' sorusu üzerine konuşan Bakan Uraloğlu, "Günler diyebiliriz. Önümüzdeki haftalarda Halep ve Şam havalimanları için muhtemelen görevlendirilen arkadaşlarımızı göndeririz. Devamında da demiryolu, karayolu, iletişim ilgili de devamında. Havalimanı çok çok önemli. İlk etapta zaten biz Şam ile İstanbul havalimanı arasında bir sefer başlattığımzı zaman İstanbul üzerinden dünyanın her tarafına onları bağlamış oluruz. birinci önceliği havayoluna verdik. Gelişmelere göre önümüzdeki haftalarda böyle bir ziyaret olabilir" dedi.

"SURİYE KALKINMA YOLU'NA DAHİL EDİLMELİ"

Kalkınma yolu ile ilgili sorulara cevap veren Bakan Uraloğlu, "Kalkınma yolunun başladığı nokta Basra körfezi'nde Irak'ın Fav Limanı ki ilk fazı önümüzdeki sene devreye alınacak. Dünyadaki sayılı limanlardan biri olacak. Buradan çıkan bir demiryolu 1200 km bir hatla Ovaköy'e bağlanması ordan da Türkiye içerisinden 2 bin 92 kmlik bir hatla Kapıkule'ye bağlanması. 1200 km'lik bölümün aşağı yuları projesi bitti. Türkiye, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar burada mutabakat zaptımız var. 2025 yılı içerisinde yapım çalışmalarını başlatabilir miyiz bunun gayretindeyiz. Suriye'de de oturup konuşabilceğimiz muhattaplarımız var daha önceki sorularınıza cevap olarak. Hemen böyle bir olasılıktan bahsedersek doğru olmaz ama bir şekilde Suriye'yi de kalkınma yoluna entegre etmek düşünülebilir ama bunu düşünmek için zamana ihtiyacımız olur. Suriye burada önemli bir coğrafya. Böyle bir projeye mutlaka entegre etmemiz gerekir diye düşünürüz ama ana projede değişiklik yapılmasında erken söylemiş oluruz" dedi.
 
  • #49
Kalkınma Yolu ve Suriye'nin Dahili
 

Ekli dosyalar

  • Screenshot_20241227_082430.jpg
    Screenshot_20241227_082430.jpg
    198.1 KB · Görüntüleme: 16
  • #50

Türkiye'den Suriye'ye yeni destek! Bakan Bolat: Gümrük rejimlerimiz hazırlanıyor​

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 'Yeni dönemde inşallah Suriye'de yeni yönetimin de ülkeyi ayağa kaldırması noktasında Türk sanayicileri olarak hep birlikte bir takım çalışması yapacağız. Gümrük rejimlerimiz ona göre hazırlanıyor.' dedi.​


Öncelikli konulardan birinin de Suriye ile ticaretin artırılması olduğuna değinen Bolat, "Suriye ile ticaret konusunda hazırlıklarımızı tam gaz ilerletiyoruz. Zaten ihracat bazı ürünler hariç serbestti ve biz Suriye'ye 2 milyar dolara yakın ihracat yapıyorduk. Yeni dönemde inşallah Suriye'de yeni yönetimin de ülkeyi ayağa kaldırması noktasında, Türk sanayicileri ve imalatçıları, ihracatçıları olarak, yatırımcılar olarak, hep birlikte bir takım çalışması yapacağız. Gümrük rejimlerimiz ona göre hazırlanıyor. Suriye masası, Ticaret Bakanlığında 7/24 çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
 
  • #51
Sadece Kilis ve Reyhanlı'da 13 bin kişi gitmiş. İstanbul'da 2 bin, Ankara'da 1500 kişi. Toplam 35 bin kişi olmuş. Göç işleri bu sayıyı verdi.
Okullar kapandığında 1 milyonu geçer. Hepsi okulun kapanmasını bekliyor. 5 milyon kişi varsa çeyreği gider işte.
Türkiye inşaat konusunda iş yapar, yeni hükümet ile arası bal kaymak.
 
  • #53
Sadece Kilis ve Reyhanlı'da 13 bin kişi gitmiş. İstanbul'da 2 bin, Ankara'da 1500 kişi. Toplam 35 bin kişi olmuş. Göç işleri bu sayıyı verdi.
Okullar kapandığında 1 milyonu geçer. Hepsi okulun kapanmasını bekliyor. 5 milyon kişi varsa çeyreği gider işte.
Türkiye inşaat konusunda iş yapar, yeni hükümet ile arası bal kaymak.
Suriyeliler Kilis'ten giderse Kiliste nüfus kalırmıki?
 
  • #55

Üç Bakan'dan Suriye açıklaması: Düğmeye basıldı!​

Türkiye'nin Suriye'ye yönelik atacağı adımlar ile ilgili üç bakandan açıklama geldi... Ülkeyle ilgili birçok sorunun üzerinde durulduğunu belirten Bakanlar, Türkiye olarak harekete geçildiğini ve çalışmaların hızlandığını belirtti.​

 
  • #56
TARIM :

SURİYE'DEKİ TARIMSAL ALANLARA YÖNELİK ADIMLAR ATILACAK​

Suriye'deki son durumlar üzerine açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı şu ifadelere yer verdi.

İki gün önce oraya giden heyetimiz geri döndü. Bakan yardımcımız ve birçok uzman arkadaşlarımızla birlikte. Şartlar olgunlaştığında oraya gidecek tarım ateşesi atama konusunda da hazırlığımız var.

Arkadaşların orada yapmış oldukları temaslar ve tespitlerle birlikte rapor hazırlanıyor. Bununla ilgili değerlendirmeleri yapacağız. İlk tespitlerimize göre tarımsal altyapıda 2/3 oranında hasar oluştuğuna dair bir gözlem var. Ama bunu saha tespitleriyle teyit edilmesi gerek. Aksi takdirde çok güvenilir bir veri olduğunu söylemek mümkün değil.

Özellikle savaş dönemi boyunca makine ve ekipman yenilemesi olmadığı için bu konuda geriler.

SURİYE'DEKİ SU KONUSUNDAKİ SORUNLARA DİKKAT ÇEKTİ​

Bakan Yumaklı, Suriye'deki su konusundaki sorunlarla ilgili son durumu paylaştı. Bakan Yumaklı'nın konuyla ilgili açıklamaları bu şekilde;

"Sınırı aşan sular hususlarında dışişleri bakanlığımızın koordinasyonunda, ilgili bakanlıklar, ilgili kurumlar var.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız söyledi. Irak'ta da temaslar var. Suriye ile ilgili de hayati konuları zaten ilgili arkadaşlarımız tespitlerini yapmış olacak.

Süreç sonunda birlikte çalışma imkanı ve ortamı oluşacaktır. Buradaki ana husus iki ülkenin de menfaatleri. "
 
  • #57
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR :

"EKİPLERİMİZ ŞAM'A ULAŞTI!"​

Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Türkiye'den gönderilen ekiplerin Şam'a ulaştığını belirterek şu açıklamalarda bulundu:

Suriye konusunda söylediğim gibi ekibimiz dün itibarıyla Şam’a ulaştı ve çalışmalarına devam ediyor, muhtemelen yarın da orada olacaklar.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da ifade ettiler, biz de esas itabıyla Suriye’de şu anda bizim elektrik ve enerji hizmetlerini Türkiye üzerinden sağladığımız yerler var. Şu anda bizim elektrik ve enerji hizmetlerini Türkiye üzerinden sağladığımız yerler var, özellikle harekat bölgeleri, İdlib, Afrin, diğer bölgeler. Ama ötesinde özellikle Halep ve daha güneyde ilk tespitlerimiz şöyle: 8 bin 500 megavatlık savaş öncesi kurula güce sahip Suriye bunun yaklaşık 5 bin megavatını kaybetmiş durumda, şu anda 3 bin 500 megavatlık bir kurulu gücü var. İnsanların büyük bir çoğunluğu jeneratörlerle elektrik ihtiyaçlarını karşılıyorlar, dolayısıyla çok ciddi bir aslında elektrik ihtiyacı var.
SURİYE'NİN KENDİ KAYNAKLARINI DEĞERLENDİREBİLMESİMESİ İÇİN TESPİTLER YAPILIYOR

Gerek Suriye’nin, gerek Lübnan’ın bu anlamda ihtiyaç duyduğu elektriğin belki ilk etapta Türkiye’den ihraç etmek suretiyle, tabi iletim şebekesindeki durumu gördükten sonra biraz daha tabloyu görebiliriz. Bunun ötesinde tabi Türkiye’den Suriyeli insanların ülkelerine dönüşle alakalı ciddi bir talepleri ve hedefleri var, ama bunların bir kısmı Suriye’deki durum biraz daha vuzuha kavuşup, açıklığa kavuşup oradaki şartlar iyileştiğinde dönmeyi hedefliyorlar, dolayısıyla bizim oradaki çalışmalarımızın böyle bir yansıması da olacak. Ve tabi bütün bunları yaparken bir taraftan yaptırımlar var, kaynak ihtiyacı var, kaynakla ilgili nelerden bunlar tedarik edilebilir, Suriye’nin kendi kaynaklarından onları ekonomiye kazandırmak nasıl olabilir, heyetimizin içerisinde bu anlamda da petrol ve doğal gazla ilgili yapılabilecekleri görmek üzere bir temsilci grubumuz da var. Onlar da 2011 öncesinde 350 bin varillere ulaşan günlük petrol üretimi olan Suriye’nin bugün neler yapabilir, onunla ilgili ilk açıkçası çalışmaları da yapmış olacaklar.
 
  • #58
21 günde 35 bin 114 kişi geri döndü.

8 Aralık'tan sonra günde bin 700'e yakında dönüş oluyor. 9 Aralık-29 Aralık tarihleri arasında günlük dönüş ortalaması bin 672.
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular