Demiryolları Ulaşımı Haberler ve Duyurular

Türkiye, Yüksek Hızlı Tren Ağıyla Avrupa’da 6’ncı​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 17 Eylül 2024’te yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yüksek hızlı tren altyapısında önemli bir konumda olduğunu belirtti. Uraloğlu, ülke genelinde 2 bin 251 kilometre yüksek hızlı tren ağı kurduklarını ve Türkiye’nin bu alanda Avrupa’da 6’ncı, dünyada ise 8’inci sırada yer aldığını ifade etti. Özellikle son dönemde açılan Ankara-Sivas hattının bu gelişmelerde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Samsun’da düzenlenen toplantıda konuşan Uraloğlu, AK Parti hükümetleri döneminde Samsun’a 75 milyar liranın üzerinde bir yatırım yapıldığını belirtti. Ayrıca, Samsun Havalimanı’nın genişletilmesi ve Samsun-Sivas-Kalın demir yolu yenileme çalışmaları gibi projelerden bahsetti.

Bakan Uraloğlu, Kırıkkale-Samsun demir yolu hattı projesinin bu yıl içinde ihaleye çıkarılacağını ve ilk etapta Kırıkkale ile Çorum arasındaki 115 kilometrelik bölümün ihalesinin yapılacağını açıkladı. 2025 yılı için ise Çorum-Samsun demir yolu hattı ihalesinin planlandığını belirterek, Samsun’dan Sarp’a kadar devam edecek olan sahil demir yolunun da bu projeyle entegre edileceğini ifade etti.

Kaynak: Ray Haber
 

Hollandalı Horus ile Türkiye’nin Demiryolu Verimliliği Artacak​

Birlik Mapping, Türkiye’nin demiryolu altyapısını daha iyi yönetmek ve verimliliği artırmak amacıyla Hollandalı teknoloji sağlayıcısı Horus ile stratejik bir ortaklık kurdu. Bu iş birliği, demiryolu varlıkları hakkında doğru veriler elde etmek için en son mobil haritalama teknolojisinin kullanıldığı bir projeyi kapsamaktadır. Proje, Türkiye’deki 3.000 km’lik yüksek hızlı demir yolu ağı boyunca yüksek çözünürlüklü verilerin toplanmasını amaçlamaktadır.

Proje Amacı ve Zorluklar

Projenin temel amacı, 250 km/saate kadar hızlarda seyahat eden trenlerle yüksek çözünürlükte coğrafi verileri toplayabilen bir mobil haritalama sistemi geliştirmekti. Bu, teknolojinin aşırı hız koşullarında güvenilir performans göstermesini ve veri doğruluğunu garanti altına almasını gerektiriyordu. Ayrıca, mevcut tren altyapısına sorunsuz bir şekilde entegre edilebilecek bir çözüm tasarlanması gerekiyordu.

Yüksek hızlı seyahat sırasında hassas veri sağlamak zorluğu, sistemin kusursuz çalışmasını ve veri güvenilirliğini garanti altına almayı zorunlu kıldı. Aynı zamanda, tren tasarımına uygun bir şekilde kurulabilen ve çalıştırılabilen bir çözümün geliştirilmesi kritik önem taşıyordu.

Teknolojik İş Birliği

Bu zorlukların üstesinden gelmek için Birlik Mapping, Horus’un uzmanlığına güvendi. Proje, Horus’un yüksek çözünürlüklü kameralar ve GNSS/IMU sistemleri gibi ileri teknolojik bileşenlerini içerdi. Horus tarafından sağlanan özel yazılım, verimli veri sıkıştırma ve işleme işlemlerinde kullanıldı. Bu süreçte yüksek performanslı dizüstü bilgisayarlar seçildi ve yazılım, veri toplama süreçlerini yönetmede kilit bir rol oynadı.

Test ve Uygulama Süreci

İlk aşama, teknolojinin kentsel ortamlarda test edilmesini içeriyordu. Bu testler, sistemin performansını doğrulamak için hayati önem taşıdı. Horus’un yazılımı, kamera seçiminden veri entegrasyonuna kadar birçok aşamada kritik bir rol oynadı. Başarılı testlerin ardından, sistem bir trene kuruldu ve veri toplama süreci başladı. Tren yolculukları, yüksek hızlı demir yolu ağının yaklaşık 2.500 km’sini kapsayacak şekilde gerçekleştirildi. GPS ve GNSS/IMU sistemleriyle konum verileri işlenerek, her üç metrede bir görüntü alındı.

Sonuçlar ve Başarı

Projenin final adımları, altyapı öğelerinin dijitalleştirilmesi ve verilerin çeşitli formatlara dönüştürülmesini içerdi. Derlenen veriler, ‘Varlık Yönetimi’ yapısı içinde düzenlendi ve ilgili makamlara iletildi. Birlik Mapping ve Horus arasındaki iş birliği, hızlı ayarlamalar, hassas kamera seçimi, yazılım entegrasyonu ve kapsamlı stres testleri ile başarılı bir şekilde tamamlandı. Bu proje, yüksek hızlı haritalama teknolojisinin ve uzman koordinasyonunun demiryolu varlık yönetiminde nasıl etkili bir çözüm sunduğunu göstermektedir.

Kaynak: Ray Haber
 

Karadeniz’e hızlı tren geliyor! Bakan Uraloğlu’ndan müjde​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Samsun-Sarp arasında yapılması planlanan 510 kilometrelik hızlı tren hattının 300 kilometresinin tünel olacağını açıkladı​

 

Ekli dosyalar

  • karadenize_hizli_tren_geliyor_bakan_uraloglundan_mujde_1726689613_1592.jpg
    karadenize_hizli_tren_geliyor_bakan_uraloglundan_mujde_1726689613_1592.jpg
    73.1 KB · Görüntüleme: 0

İzmit YHT Garı’na 5 Asansör Yapılacak​

TCDD, İzmit YHT Garı üst geçidine 5 yeni asansör tesis edilmesi için ihale açtı. Proje, 180 günde tamamlanacak.

T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD), İzmit YHT Garı üst geçidine 5 adet asansör tesisi için ihale düzenliyor. İhale, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca açık ihale usulü ile gerçekleştirilecek. Projenin detayları ve ihale koşulları, EKAP üzerinden duyuruldu.

İHALE DETAYLARI PAYLAŞILDI​

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalede, 800 kg kapasiteli, panoramik kabinli ve 2 duraklı 5 asansörün kurulumu öngörülüyor. Bu asansörlerin bir tanesi alt ve ast kat kapı girişleri aynı yönde olacak şekilde yapılırken, diğer dört asansör üst kat kapı girişi düz, alt kat kapı girişi ise sağ veya sol yönlü olacak.

İŞİN SÜRESİ 180 GÜN​

Proje kapsamında yer tesliminden itibaren işin 180 takvim günü içinde tamamlanması planlanıyor. İhale dokümanları EKAP üzerinden görüntülenebilir ve teklifler elektronik ortamda alınacak. İhale için son teklif verme tarihi ise 9 Ekim 2024 saat 14.00 olarak belirlendi.

YERLİ İSTEKLİLER KATILABİLECEK​

İhaleye sadece yerli firmalar katılabilecek ve en avantajlı teklif sadece fiyat kriterine göre belirlenecek. Tekliflerin geçerlilik süresi 120 gün olarak belirlenirken, istekliler teklif ettikleri bedelin en az %3’ü kadar geçici teminat sunmak zorunda olacak.

Kaynak: Ray Haber
 

2 yeni istasyon geliyor! Bakan Uraloğlu detayları paylaştı​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yalnızca 4,5 ayda İstanbul-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı ile seyahat eden yolcu sayısının 200 bin 186’ya ulaştığını ifade ederken, açıldığı tarihten bugüne kadar Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı ile 1 milyon 306 bin 159 yolcunun seyahat ettiğini açıkladı. Bakan Uraloğlu ayrıca İstanbul-Sivas hattında iki yeni istasyonun daha hizmete gireceğini duyurarak Yıldızeli ve Elmadağ istasyonlarının yarın hizmete alınacağını belirtti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete sunulduğunu, İstanbul-Sivas Hattı’nda ise yolcu taşınmasına 4 Mayıs 2024’te başlanıldığını hatırlatırken, “Kırıkkale, Yozgat ve Sivas illerinin Ankara merkezli YHT ağına bağlanmasıyla yaklaşık 1,3 milyon vatandaşımız hızlı tren konforuyla tanıştı. Açıldığı tarihten bugüne kadar Ankara-Sivas YHT Hattımız ile 1 milyon 306 bin 159 yolcu seyahat etti. Sadece 4,5 ayda ise İstanbul-Sivas YHT Hattı ile seyahat eden yolcu sayısının 200 bin 186’ya ulaştığını belirtmek istiyorum. Bu ilginin, yeni istasyonların hizmete girmesiyle daha da artmasını bekliyoruz. Her yeni istasyon, sadece bir ulaşım noktası değil, aynı zamanda bölgelerimiz arasındaki bağı güçlendiren bir köprü vazifesi görüyor.” ifadelerini kullandı.

ELMADAĞ VE YILDIZELİ İSTASYONLARI 23 EYLÜL’DE HİZMETE AÇILIYOR

İstanbul-Ankara-Sivas YHT Hattı’nda yer alan Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun ve Akdağmadeni istasyonlarının ardından Yıldızeli ve Elmadağ istasyonlarının da yolcuların hizmetine açılacağını bildiren Bakan Uraloğlu, "En son 23 Ağustos’ta yolcu kullanımına sunulan Yerköy İstasyonu’nun ardından Yıldızeli ve Elmadağ istasyonlarımızı da 23 Eylül günü hizmete alıyoruz. Yarından itibaren hem İstanbul-Sivas YHT hem de Ankara-Sivas YHT, vatandaşlarımızın konforlu ve hızlı ulaşım ihtiyacına cevap veren bu iki istasyonumuzda yolcularını karşılayacak.” diye konuştu.

Kaynak: Milliyet
 
Son düzenleme:

Türkiye demir yolu taşımacılığının kalbi olacak​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Avrupa ile Asya arasındaki yaklaşık 75 milyar dolarlık taşımacılık hacminden çok daha büyük bir pay alacak olan Türkiye, yapılan yatırımlarla demir yolu taşımacılığının kalbi durumuna gelecek.” dedi.​

Uraloğlu, Demir yolları Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin refahını arttırma, lojistikte bölgesel lider olma, demir yollarında yaşanan sorunları giderme ve iyileştirme adına iki ana politika olduğunu anlattı.

Bu politikaların “Demir yolu Ağı Geliştirme Politikası” ve “Demir yolları Yolcu ve Yük Taşımacılığı Hizmetleri Geliştirme Politikası” başlıkları altında toplandığını dile getiren Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Çok yüksek hızlı tren güzergahı, yüksek hızlı tren (YHT) güzergahı, hızlı tren güzergahı, konvansiyonel güzergahları geliştirmek için birçok çalışma yürütüyoruz. Ülkede yolcu ve yük taşımacılığında demir yollarının payının arttırılması adına atılan adımlardan biri olan hızlı tren güzergahlarının, 2053’e kadar yaygınlaşmasını planlanıyoruz. Türkiye’de 2053’e kadar 6 bin 425 kilometre hızlı tren güzergahı, 1474 kilometre konvansiyonel güzergah, 393 kilometre yüksek hızlı tren ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren güzergahı olmak üzere toplam 8 bin 554 kilometrelik demir yolu güzergahı inşası yapılması öngörülüyor. Türk demir yolu tarihi, ilk demir yolu hattı olan 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattının, bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 1856’da yapılmasıyla başlamıştır ve şu anda ülkede demir yolu ağı yaklaşık 14 bin kilometreye ulaştı.”

Uraloğlu, demir yoluna öncelik verilerek tüm ulaşım modlarının entegrasyonunu sağlayacak ulaşım altyapılarını planlamak ve gerçekleştirmek için, yerel ağa, uluslararası demir yolu koridorlarına bağlanan liman, endüstriyel tesis ve lojistik merkezlerinin sayısının arttırılacağını bildirdi.

Demir yolu ağının yüksek standartlı, güvenli ve ülke ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaygınlaştırılacağını aktaran Uraloğlu, kent içi ulaşım altyapısının geliştirilmesine katkı verileceğini dile getirdi.

Demir yolu ulaştırma faaliyetlerinin serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını sağlayacaklarını belirten Uraloğlu, “Güvenli, konforlu, entegre, afetlere dirençli, çevreci ve erişilebilir bir sistemle demir yolu payının arttırılmasına yönelik projeleri hayata geçireceğiz. Demir yolu yük taşımacılığında ortalama ticari hızı bu yıl yüzde 28 olurken biz bu hızı 2028’de yüzde 38’e çıkarmayı hedefliyoruz. Devam eden demir yolu projelerini tamamlayacağız. Organize sanayi bölgeleri (OSB), limanlar ve maden ocakları gibi önemli yük merkezlerinin demir yolu bağlantılarını sağlayacağız.” diye konuştu.

“Demir yollarını öncelikli sektör olarak belirledik”​

Bakan Uraloğlu, demir yolunun Türkiye’nin uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında stratejik önemi olduğunu ifade ederek, demir yollarını 2003’ten itibaren öncelikli sektör olarak belirlediklerini söyledi.

Türkiye’nin bulunduğu konumunun fırsatını değerlendirmek için her alanda olduğu gibi demir yolunda da yeni projeler hayata geçirdiklerine dikkati çeken Uraloğlu, şöyle devam etti:

“Demir yolu hatlarımızın lojistik merkezlerine, havaalanlarına ve limanlara bağlantısını sağlayarak demir yollarını kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle sadece doğu-batı hattını değil, kuzey-güney kıyıları arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi hedefledik. Özellikle iltisak hatlarıyla, sanayici, üretici ve ihracatçıların rekabet gücünü artırdık. Türkiye’nin ulusal demir yolu ağı üzerinde 439 kilometre uzunluğunda 286 iltisak hattı bulunuyor. İltisak hatlarıyla gerçekleştirilen taşımalar tüm demir yolu yük taşımalarının yaklaşık yüzde 45’ini oluşturuyor. Demir yolunda bütün iltisak hatlarını 2026’ya kadar tamamlayacağız. 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda, 74,5 kilometresi TCDD, 141 kilometresi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından olmak üzere toplam 215,5 kilometre ilave ederek, lojistik merkezlerinin, fabrika, sanayi, OSB ve limanlara bağlantılarının sağlanması amacıyla toplam iltisak hattı uzunluğumuzu 654 kilometreye çıkartmayı hedefliyoruz.”

Uraloğlu, demir yolunun diğer ulaşım modlarına göre daha güvenli, ekonomik ve çevre dostu olduğunu aktararak, “Konforlu, gürültüsüz, çevre dostu ve enerji tasarruflu sistemler kullanılarak demir yolununun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Bunları yaparken elektrifikasyon, sinyalizasyon ve haberleşme tesisleri tercih edilecek. İlgili alanlarda gerekli mevzuat çalışmalarının tamamlanmasıyla projeler yürütülecek.” değerlendirmesini yaptı.

YHT’lerle vatandaşlara konforlu seyahat imkanı sunduklarının altını çizen Uraloğlu, “Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul ve en son 26 Nisan 2023’te işletmeye açılan Ankara-Sivas hatlarında işletilen YHT’ler, ayrıca bölgesel trenler ya da otobüs bağlantılı kombine taşımacılıkla birçok şehre seyahat süresini önemli ölçüde kısaltıyor.” dedi.

Uraloğlu, son 22 yılda ciddi bir ulusal demir yolu endüstrisi oluşturduklarını anlatarak, TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ’ı, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ ) çatısı altında birleştirerek Türkiye’deki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme yakaladıklarını dile getirdi.

TÜRASAŞ’ı, Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdiklerini kaydeden Uraloğlu, “Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda, yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, cer konvertörü, cer motoru, dizel motor, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz.” dedi.

“Türkiye, dünyanın 10. hızlı tren işletmecisi”​

Uraloğlu, Türkiye’yi dünyanın 10. hızlı tren işletmecisi ülkesi haline getirdiklerini bildirerek, 2 bin 251 kilometre hızlı tren hattı yaptıklarını, çalışmaları devam edenlerin de olduğunu aktardı.

Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu demir yolu hattının fiziki olarak bu yıl yüzde 10’unu hayata geçireceklerini ifade eden Uraloğlu, 2028’de projeyi tamamlayacaklarını söyledi.

Uraloğlu, demir yolu alanında yapılacak önemli projelerden birinin de Büyük İstanbul Tüneli Projesi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bu proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon vatandaşımızın kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacağız. Projenin 2025’te yüzde 25’ini ve 2028’de de tamamını bitirmeyi planlıyoruz. Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 2034’te tamamlanacak. Ankara-İzmir hızlı tren hattı yaklaşık 508 kilometre uzunluğunda olacak. 2027’nin başlarında İzmir’i bitirmeyi planlıyoruz. Hattımız bittiğinde İzmir-Ankara 3,5 saatte gidilecek. Öte yandan Gebze Yavuz Sultan Selim Köprüsü-Çatalca Demir yolu Projesi’nin ihale süreci devam ediyor. Kalkınma Yolu için hayata geçirilecek kesintisiz demir yolu ağı çalışmaları da sürüyor. Şırnak Ovaköy’den Edirne’ye kadar kesintisiz demir yolu ile yük taşınacak. Bu hattın 439 kilometresi aktif hizmet verirken, 928 kilometresinin yapım aşaması sürüyor ve 727 kilometresi ihale aşamasında. Ülkemizin kalkınması için ulaşımın tüm modlarında yatırım yaparken demir yolu yatırımlarını önceliklendireceğiz. Bu kapsamda 2025-2027 Orta Vadeli Program’da demir yolu projelerinin tamamlanması hedefini koyduk. Yatırımlarımız ve bütünleşik kalkınma yaklaşımıyla bölgesel endüstrilerin liman ve demir yolu bağlantıları üretim ve yük merkezlerini uluslararası pazarlara erişimle güçlendirileceğiz. Demir yollarında planlanan çalışmalar tamamlandıkça Türkiye’nin demir yolu sektöründe uluslararası ve bölgesel çapta önemi artacak. Avrupa ile Asya arasındaki yaklaşık 75 milyar dolarlık taşımacılık hacminden çok daha büyük bir pay alacak olan Türkiye, yapılan yatırımlarla demir yolu taşımacılığının kalbi durumuna gelecek.”

Kaynak: Anadolu Ajansı
 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Ülkemizin her tarafına hızlı treni yaymak istiyoruz​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Ülkemizin her tarafına hızlı treni yaymak istiyoruz.” dedi.​

Berlin’de iki yılda bir düzenlenen Avrupa’nın en büyük uluslararası ulaşım teknolojileri, sistemleri ve araçları fuarı InnoTrans’da Türk şirketlerini desteklemek için bulunan Bakan Uraloğlu, fuar ziyaretini AA muhabirine değerlendirdi.

InnoTrans’ın raylı sistem araçları başta olmak üzere altyapı ve üstyapının sergilendiği ve konuşulduğu bir fuar olduğunu belirten Uraloğlu, fuarda Türkiye’nin görünürlüğünün arttığını kaydetti.

Uraloğlu, “Tabii geçmişte InnoTrans’a bizim firmalarımız bir elin parmakları kadar sayıda katılıyor ya da katılamıyordu. Bugün katılan 64 firma var. Ben şimdi neredeyse hepsine uğradım. Mümkün olduğu kadar destek olalım istedim. Bir taraftan da bazı firmalarımızın 2025-2026 hatta 2027 siparişlerini bile aldığını burada gördüm. Gurur verici bir seviye. Yeterli mi? Asla yeterli değil.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de hem lokomotif, hızlı tren setleri ihtiyacı ve üretimi anlamında bir süreç işlediğini dile getiren Uraloğlu, bu konuda dünya çapında iş yapan firmalarla görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin ihtiyaçlarını yerli ve millileştirerek aynı zamanda bir teknoloji transferi de yaparak karşılama noktasında bütün ekibimizle beraber gayret ediyoruz.” diye konuştu.

InnoTrans’da Fransız Alstom ve Alman Siemens başta olmak üzere birçok firmayla da görüşme yaptıkların anlatan Uraloğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye’de 30 tane yüksek hızlı tren seti var. Ve bunlar yetmiyor maalesef. Tam kapasite çalışıyorlar. Onun için ilk etapta hızlı bir şekilde bu setleri nasıl karşılarız onu konuştuk. 12 tane civarında set ihtiyacımız var. Mutlaka Türkiye’de ortaklaşa yatırım imkanlarını konuştuk. Belli mesafeler aldık. İlerleyen zaman dilimi içerisinde karar verip yolumuza inşallah devam edeceğiz.

Raylı sistemler yük ve yolcu taşımacılığında artık karbon ayak izinin azaltılması, sıfırlanması, emisyon salınımının sıfırlanması noktasında kıymetli. Hepimiz, bütün dünya ve Türkiye’de o yolda yatırım yapma gayreti içerisinde oluyoruz. Şu anda 14 bin kilometre demir yolu ağımız var. 3 bin 700 kilometre civarında inşaatı devam eden var. İlk etapta 2028’e kadar 18 bin kilometreye inşallah çıkarmış olacağız. 2053’te de 28 bin kilometreye çıkarmış olacağız. Dolayısıyla dünyadaki bu trendi biz de yakalamış olacağız. Ve bunu da mutlaka yerli ve milli üretimlerle, ortaklaşa olan üretimlerle karşılayalım istiyoruz."

Hızlı trenin Sivas’a kadar ulaştığını hatırlatan Uraloğlu, hedeflerinin hızlı trenleri Bakü, Tiflis ve Kars’a kadar getirmek olduğunu söyledi.

Uraloğlu, “Ülkemizin her tarafına hızlı treni yaymak istiyoruz. Kars’taki amcamızı, Karadeniz’deki teyzemizi, Güneydoğu’daki olsun, İzmir’deki olsun bütün vatandaşlarımızı bu emniyetli, hızlı ve güvenli taşımacılık sistemiyle inşallah hepsini tanıştıracağız.” ifadelerini kullandı.

Raylı sistemler konusunda gelişmelere uzak kalmamak adına bakanlık olarak fuarda bulunduklarını da dile getiren Uraloğlu, “Fuarda 64 Türk firmasının bulunması ve onların ciddi bir ihracat yapıyor olması bizim için kıymetli.” değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ajansı
 
  • Beğen
Tepkiler: Rafet

SAYIN YOLCULARIMIZIN DİKKATİNE!

25 Haziran-30 Ekim 2024 tarihleri arasında işletilecek olan İstanbul-Sofya Ekspresi’nin Sofya-Halkalı yönündeki kalkış saati Sofya’dan 17.50 olarak, Halkalı-Sofya yönündeki seyahatin Sofya varış saati ise 11.00 olarak güncellenmiştir.​

Kaynak: TCDD Taşımacılık
 
  • Beğen
Tepkiler: Rafet

Türkiye’nin Demir Yolu Lojistiğinde Çevreci Gücü ’Körfez Ulaştırma’​


Turkiyenin-Demir-Yolu-Lojistiginde-Cevreci-Gucu-Korfez-Ulastirma.jpg


Tüpraş’ın demir yolu taşımacılığındaki iştiraki Körfez Ulaştırma, Türkiye’de akaryakıt lojistiğinin çevreci ve güvenli bir şekilde sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor. 2017 yılında Kırıkkale ve İzmit rafinerileri arasında karşılıklı birer trenle faaliyetlerine başlayan şirket, geçen 6 yıl içinde lojistik operasyonlarını genişleterek Türkiye’nin en büyük akaryakıt taşıyıcılarından biri haline geldi. Körfez Ulaştırma, kara yolundaki emisyon ve trafiği azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılarda bulunurken, Tüpraş’ın rafinerileri arasında akaryakıt ve ara ürün taşımacılığı sağlıyor.


Şirket, Türkiye’nin ilk özel demir yolu işletmecisi olarak büyük bir başarı yakaladı. Bugüne kadar 10 milyon kilometrelik tren işletmeciliği gerçekleştirdi ve bu, dünyanın çevresini 260 kez dolaşmaya eşdeğer bir mesafe. Şirketin Genel Müdürü Tufan Başarır, bu operasyonların Türkiye ekonomisine ve sanayisine önemli bir katkı sağladığını vurguluyor. Körfez Ulaştırma, sadece Tüpraş için değil, aynı zamanda pazarın en büyük dört akaryakıt dağıtıcısına da hizmet veriyor ve bu iş modelini farklı sektörlere taşımak için çalışmalarına devam ediyor.

Çevre Dostu Hibrit Lokomotiflerle Karbon Emisyonlarını Azaltma

Körfez Ulaştırma, çevreci taşımacılık anlayışıyla hareket ederek 2022 yılından itibaren İsviçreli Stadler firmasından satın aldığı hibrit lokomotifleri filosuna kattı. Hibrit lokomotifler hem dizel hem de elektrikli modda çalışarak esneklik sağlıyor ve çevreye zarar vermeyen bir taşımacılık imkanı sunuyor. Şirketin filosunda şu anda 9 hibrit lokomotif bulunuyor ve 2024’te teslim alınacak 2 yeni hibrit lokomotif ile bu sayı daha da artacak.

Başarır’ın belirttiği gibi, demir yolu taşımacılığı kara yolu taşımacılığına kıyasla çok daha düşük emisyon seviyelerine sahip. Şirketin bugüne kadar kara yolundaki tanker trafiğini azaltarak 145 bin ton karbondioksit eşdeğerinde emisyonu önlediği ifade ediliyor. Bu, Tüpraş’ın 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefleri doğrultusunda önemli bir katkı sağlıyor. Körfez Ulaştırma’nın bu vizyonu, Türkiye’nin çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da yardımcı oluyor.

Kadın İstihdamı ve Çeşitlilik

Körfez Ulaştırma, sadece çevre dostu taşımacılık konusunda değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk alanında da öncü adımlar atıyor. Özellikle demir yolu sektöründe kadın istihdamına yönelik çalışmalar, şirkette kapsayıcılık stratejilerinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Kırıkkale ve İzmit’te görev alan kadın operasyon görevlileri bu stratejinin bir sonucu olarak işe alındı. Ayrıca, makinistlik eğitimlerini tamamlayan kadın çalışanlar 2025’in ikinci çeyreğinde sahada görev almaya başlayacaklar. Bu adımlar, hem saha hem de ofis kadrolarında kadın istihdam oranını sistematik olarak artırmayı hedefleyen şirketin bu alandaki kararlılığını ortaya koyuyor.

Başarır, kadın çalışanların demir yolu taşımacılığı sektöründeki varlığını artırarak, bu alanda da öncü olmayı hedeflediklerini belirtiyor. Körfez Ulaştırma’nın kadın istihdamındaki bu liderlik rolü, sektördeki çeşitliliği artırırken, şirketin kapsayıcı işyeri uygulamalarıyla da örnek teşkil ediyor.

Bakım, Onarım ve Yüksek Standartlar

Körfez Ulaştırma, lojistik operasyonlarının sorunsuz bir şekilde devam etmesi için bakım ve onarım süreçlerine büyük önem veriyor. Tüpraş’ın Kırıkkale Rafinerisi’nde yer alan ECM sertifikalı atölyeleri, Avrupa ve Türkiye’de demir yolu araçlarının bakımını yapmak üzere yetkilendirilmiş durumda. Bu atölyelerde 2023 yılında 22 Körfez vagonu ve 45 diğer firma vagonunun bakımı gerçekleştirildi. Teker çakma faaliyetleri için yapılan yatırımlar, yurt içi imkanlarla tamamlanarak önemli bir yerli üretim katkısı sağladı.

Körfez Ulaştırma’nın bakım ve onarım süreçleri, sadece şirketin filosunun verimliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda sektördeki diğer firmalara da yüksek standartlarda hizmet sunarak Türkiye’de demir yolu taşımacılığının genel kalitesini yükseltiyor. Vagon takip sistemi kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde ise filodaki vagonların performansı ve durumu daha etkin bir şekilde izlenebiliyor.

Tüpraş’ın 2050 Karbon Nötr Hedefi ve Sürdürülebilirlik

Körfez Ulaştırma, ana şirketi Tüpraş’ın “Karbon Nötr 2050” hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. 2030 yılına kadar faaliyetlerinden kaynaklanan Kapsam 1 emisyon yoğunluğunu 2019 baz yılına göre %45 oranında azaltmayı hedefleyen şirket, bu konuda ISO 14064-1 standardına uygun olarak bağımsız denetimlerden geçiyor. Demir yolu taşımacılığı, özellikle elektrikli lokomotiflerle yapılan taşımacılık sayesinde, kara yolu taşımacılığına kıyasla çok daha düşük emisyon seviyelerine ulaşıyor.

Körfez Ulaştırma’nın sürdürülebilirlik alanındaki bu kararlı duruşu, Tüpraş’ın genel çevre stratejileriyle de uyumlu. Şirket, gelecekte daha çevreci ve verimli taşımacılık çözümleri sunarak hem Türkiye ekonomisine hem de çevresel hedeflerine katkıda bulunmayı sürdürecek.

Körfez Ulaştırma, Türkiye’nin demir yolu taşımacılığındaki en önemli aktörlerinden biri olarak, çevreci vizyonu, yüksek standartlarda lojistik hizmetleri ve kapsayıcı işyeri uygulamaları ile sektörde öne çıkıyor. Şirket, hibrit lokomotifleri ve genişleyen filosu ile daha az emisyonlu taşımacılık sağlarken, aynı zamanda demir yolu sektöründe kadın istihdamını artırmaya yönelik çabaları ile de fark yaratıyor. Körfez Ulaştırma’nın sürdürülebilirlik odaklı çalışmaları, Türkiye’nin çevre dostu lojistik çözümlerine katkıda bulunarak, gelecekte de önemli bir rol oynamaya devam edecek.

Kaynak: Ray Haber
 

Trenlere yerli ve milli muayene sistemi geliyor​

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, tamamen Türk mühendislerce geliştirilen otomatik tren muayene istasyonlarını (OTMİ) yıl sonunda devreye almayı planladıklarını söyledi.​


Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü (TÜBİTAK RUTE) tarafından geliştirilen OTMİ çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ve demir yolu ağının çeşitli noktalarına yerleştirilecek OTMİ'lerle trenlerin tekerlerinde oluşması muhtemel çatlak, kırık, fren sistemi hatalarıyla olağan dışı ısınmalar gibi kusurların önceden tespit edilebileceğini bildiren Uraloğlu, "Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen OTMİ'ler trenler hareket halindeyken dahi otonom olarak demir yolu araçlarını, mevcuttaki muayene istasyonlarından daha ileri seviyede muayene edilebilecek. Böylece araçlardaki kusurlar büyük kayıplara yol açmadan tespit edilecek." değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, kara yollarındaki akıllı ulaşım sistemleri dönüşümünü demir yollarında da başlattıklarına işaret ederek, "Demir yollarında dijitalleşme ve akıllı sistemler alanında imza attığımız en önemli projelerden biri olan OTMİ, uluslararası standartlara ve gelişen teknolojiye uygun, güvenli, hızlı ve konforlu yolcu ve yük taşımacılığına imkan sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Daha önce doğrudan insan eliyle yapılan demir yolu araçları yürüyen aksam, yük dengesi ve olası arıza kontrollerinin OTMİ sayesinde tamamen elektronik sensörler ve akıllı yazılımlarla trenler hareket halindeyken dahi yapılabileceğini bildiren Uraloğlu, demir yollarında bakım ve onarımda dışa bağımlılığın önüne geçerek, işletme maliyetlerini düşüreceklerinin altını çizdi.

Raydan çıkmaların önüne geçilmesi sağlanacak​

Uraloğlu, TCDD ve TÜBİTAK RUTE arasında OTMİ Geliştirme Projesi Protokolü'nün 2021 yılında imzalandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Uygulama yeri olarak seçilen Köseköy İstasyonu'nda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Proje kapsamında ilk olarak geliştirdiğimiz Tren Tanıma Pantograf Denetleme ve Tekerlek Apleti Tespit Sistemlerini 2023 yılında devreye almıştık. Şimdi de bu yıl sonuna kadar Fren Sabo, Fren Balata, Disk Asıntı ve Aks Rulman Sıcaklık Ölçüm Sistemlerini devreye almaya planlıyoruz."

Geliştirilen sistemlerin Avrupa Birliği araştırma ve inovasyon projeleri içerisinde öncelikli projelerden olduğunu vurgulayan Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen OTMİ, tamamen otonom olarak demir yolu araçlarını mevcuttaki muayene istasyonlarından daha ileri seviyede muayene edilebilecek. Toplanan bilgiler, akıllı algoritmalarla makine öğrenmesi ve görüntü işleme teknikleriyle analiz edilerek anomali tespiti yapılabilecek. Bir araçtan toplanan bilgilerin zamana göre değişimi ve tarihçesi toplanarak bakım çalışmaları olası bir arızadan önce yapılabilecek. Böylece araçlardaki kusurlar büyük kayıplara yol açmadan tespit edilebilecek. OTMİ'lerle hem tesis edildiği bölgelerden gelen veriler hem de tüm ülke ağındaki sistemlerden gelen verilerle birlikte Ankara'da kurulacak izleme merkezinden takip edilecek. Böylelikle olası raydan çıkmaların önüne geçilmesi sağlanacak."

Uraloğlu, anlaşma kapsamında mini OTMİ tesisleri kurulacağını, mevcut hatlara kurulacak istasyonlarda ise lokasyon özelliklerini dikkate alacaklarını belirterek, "Hat kapasitesi ve yoğunluğu, güzergah üzerinden taşınan yük cinsi, kent içi ve dışına ulaşım yapan hatlar gibi bazı sınıflandırmalar yaparak tren muayene istasyonları kurulumlarını yapacağız." bilgisini paylaştı.

Kaynak: Anadolu Ajansı
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular