Türk Savunma Sanayi Ürünleri, Projeleri ve İhracat Haberleri

HÜRJET’te kritik gelişme: Max A/B​

Haber Merkezi 13 Şubat 2024

görüntü


HÜRJET Jet Eğitim Uçağı, 27’nci uçuşunu gerçekleştirildi. HÜRJET’in tasarım fazı sona erdi.
Jet Eğitim Uçağı , Ekim ayında 27’nci kez gökyüzüne taşındı. 11 Ekim 2023 tarihi itibarıyla toplamda 18 saat havada kalan uçağın 27’nci kez havalandığı bu uçuşta, hava veri sisteminin kalibrasyonu ve model doğrulamaları yapıldı.

Yüksek hızlı testlerin icrası için uçağın iniş takımları toplanarak motor gücü Max A/B seviyesine çıkarıldı.

Motor gücünün Max A/B’e ulaşmasıyla beraber hava aracında kullanılan itki sistemi de yüzde 50 daha fazla itki kuvveti üreterek uçağın, ses hızının 0.6 katına çıkmasını sağladı.

Ses hızı üzeri hızlara çıkacak olan HÜRJET’in ilgili hız zarfı açılmaya devam ediyor. İlerleyen süreçte diğer HÜRJET prototipleriyle de ses hızı üstü testler gerçekleştirilecek.

HÜRJET-İniş-Takımı-Kapalı


İki pilotun beraber uçacağı şekilde çift kokpitli ve kol uçuşlarıyla birlikte pas geçme testleri de gerçekleştirilen, temel eğitim uçağı olarak tasarlanan HÜRJET’in öğrenci ve öğretmen pilot konfigürasyonunun kullanımına yönelik operasyonel değerlendirmeleri bu testlerle birlikte tamamlanmış oldu.

Uçuş eğitimleri esnasında karşı karşıya kalınabilecek acil durumlarda yapılacakların değerlendirilmesi amacıyla sürekli olarak gerçekleştirilen pas geçme operasyonu da başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Sonraki süreçte HÜRJET’in uçak sistemlerinin geliştirme ve doğrulama testleri yapılarak mevcut limitasyonları açılacak. İlgili limitasyonların açılmasıyla beraber de zarf genişletme testleri icra edilecek. Bu sayede daha yüksek sürat ve irtifalara çıkılarak HÜRJET’e gökyüzünde daha agresif manevralar yaptırılacak.

2 Eylül 2023 tarihinde Türk Yıldızları’nın altı uçağıyla birlikte kol uçuşu gerçekleştiren HÜRJET, yapılan testlerde kanıtladığı te mel eğitim uçağı kabiliyetlerinin yanı sıra bu gösteriyle akrobasi uçuşlarındaki başarısını da ispatlamıştı.

HÜRJET

Tasarım fazı sona erdi​

HÜRJET projesi kapsamında, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü (AFGM) ve Şirketimizin katılımıyla gerçekleştirilen iki ayrı oturumla Kritik Tasarım Değerlendirme Toplantısı düzenlendi.

3-4 Ekim 2023 tarihinde yapılan toplantının ilk oturumunda, uçağın çeşitli sistemlerine dair sunumlar yapılırken, katılımcılar görüşlerini paylaştı.

20-21 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 2’nci oturumda toplantılarla projenin güncel durumu değerlendirildi.

Yapılan sunumların ardından, görüşlerin alınmasıyla tasarım fazı faaliyetleri tamamlanmış oldu.

Kaynak:
 

Aziz Yıldırım’dan Kazakistan’da savaş gemisi hamlesi​

Haber Merkezi 12 Şubat 2024

görüntü


Aziz Yıldırım’a ait Dearsan Tersanesi, Kazakistan’da savaş gemileri üretmek için tersane kurulmasına yönelik anlaşma imzaladı.

Fenerbahçe’de yürüttüğü başkanlık görevi nedeniyle Türkiye’nin en popüler figürlerinden biri haline dönüşen Aziz Yıldırım, son günlerde savunma sanayiinde yapmış olduğu anlaşmalar ile gündem oluyor.

Yıldırım’a ait olan ve çok sayıda açık deniz karakol gemisi, karakol gemisi ve korvet üreten Shipyard, ihracat faaliyetlerini sürdürüyor. 2023 yılında Nijerya Deniz Kuvvetleri’ne 2 adet karakol gemisi ihraç etmeyi başaran Aziz Yıldırım’ın Dearsan Shipyard şirketi, üretimlerinin tamamına yakınını Tuzla’da yer alan tersane aracılığıyla sağlıyordu.

Nijerya’dan sonra Kazakistan’a savaş gemisi satacak

Nijerya Deniz Kuvvetleri için üretilen Açık Deniz Karakol Botu OPV 76’nın ardından Dearsan, Kazakistan için de savaş gemişleri üretecek. Öte yandan yakın geçmişte Dearsn, Türkmenistan Donanması’na adete bir ‘Donanma’ teslim etmişti.

dearsan-opv-76

2024 yılında üretime başlayacak

Şirket, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Savunma Sanayimizin faaliyet alanlarında ülkemizi yurtdışında çeşitli ülkelerde başarıyla temsil eden Dearsan, çalıştığı projelere bir yenisini daha ekledi.17 Kasım tarihinde Dearsan olarak, Kazakistan Devlet Yetkilileri ile tersane yatırımı yapmak üzere bir sözleşme imzaladık.” dedi.

Kaynak: , Gazete Pencere
 

Malezya’ya MİLGEM savaş gemisi ihracatında yeni detaylar​

Haber Merkezi 14 Şubat 2024

görüntü


Malezya, LMS Batch II Programı kapsamında Türkiye’den ilk etapta 3 ve nihai aşamada ise 8 MİLGEM ADA Sınıfı Korvet tedariki gerçekleştiremeye hazırlanıyor. Sözleşme, iddialara göre bu yılın ilk yarısı içerisinde imzalanabilir.
Kıyı Görev Gemisi (LMS) Batch II Tedarik Programı kapsamında Malezya, ilk etapta 3 adet korvet tedarik edecek. Malezya’nın LMS Batch II Programı için ADA Sınıfı Korvetleri değerlendirdiği bir dönemde STM, Mayıs 2023’te Technology Depository Agency Berhad (Malezya-TDA) ile askeri denizcilik alanında teknoloji transferi de içeren iyi niyet anlaşmasına imza atmıştı.

Defence Security Asia’ya göre; Malezya Kraliyet Donanması’nın LMS Batch II Programı’nda STM’nin, ‘ana yüklenici’ olarak seçilmesi bekleniyor. İlk etapta 400 milyon dolardan fazla bütçeyle 3 adet Kıyı Görev Gemisi’nin tedarik edileceği proje, ‘Devletten Devlete (G2G) Anlaşma’ yoluyla yürütülüyor.

3 adet LMS Batch II gemisinin inşasına yönelik sözleşmenin yıl imzalanması ve 13. Malezya Planı (2026-2030) sırasında 5 tane daha geminin inşa edilmesi için karar alınması bekleniyor. Böylelikle 2030 yılına kadar Malezya Donanması, MİLGEM ADA Sınıfı Korvet tasarımını baz alan 8 adet Kıyı Görev Gemisi’ne sahip olacak.

MİLGEM-TCG-BÜYÜKADA


MİLGEM ADA Sınıfı Korvet

İddiaya göre Malezya Donanması, sözleşme imzası için gerekli yükümlülükleri bu yılın ilk yarısı içerisinde tamamlamayı hedefliyor. Malezya Maliye Bakanlığı’nın, bahsi geçen gemiler için satın alma talebini onayladığı açıklandı.

DSA’e göre; Malezya Savunma Bakanlığı, 3 adet LMS Batch 2 gemisinin inşa sürecini başlatmak için 2024 bütçesinden 50 milyon dolar tahsis etti.

LMS Batch II Özellikleri​

LMS Batch II Programı kapsamında tedarik edilecek korvetlerin; 80 ila 99 metre uzunluğa, satıhtan satha füze sistemlerine, 76mm ana batarya topuna, 30mm ikincil toplara ve hava savunma füzelerine sahip olması planlanıyor.

Halihazırda Türk Donanması envanterinde 4 adet MİLGEM ADA Sınıfı Korvet bulunuyor. Pakistan için 4, Ukrayna için ise birden fazla korvetin inşa faaliyetleri devam ediyor. Ayrıca MİLGEM ADA Sınıfı Korvet tasarımı baz alınarak geliştirilen ilk MİLGEM İSTİF Sınıfı Firkateyn’ni olan TCG İSTANBUL, 2024 yılı içerisinde Türk Donanması’na teslim edildi. İlave için inşa faaliyetleri ise 2023 yılı içerisinde başladı. Ayrıca kısa süre önce 4 adet İSTİF Sınıfı Firkateynin inşası için de karar alındı.

Kaynak:
 

Türkiye ile Pakistan’dan hava hava füzesinde iş birliği​

Haber Merkezi 15 Şubat 2024

görüntü


Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral İrfan Özsert ve beraberindeki heyet, Pakistan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nı ziyaret etti. İki ülke arasında, havadan havaya füze alanında teknoloji paylaşımı olacağı açıklandı.
Pakistan Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Zaheer Ahmed Baber Sidhu’yu ziyaret eden Orgeneral İrfan Özsert ve beraberindeki heyet, iki ülke arasındaki askeri iş birlikleri hakkında görüş alışverişinde bulundu. İki taraf, teknoloji geliştirme ve temel kabiliyet değişimlerine odaklanan Ortak Çalışma Grupları aracılığıyla mevcut ortaklığı daha da ileriye götürme konusunda mutabık kaldılar.

Pakistan Hava Kuvvetleri’nden yapılan açıklamaya göre; görüşmede, her iki Hava Kuvvetleri için azami fayda sağlamak üzere Havadan Havaya Füze Teknolojisi değişim programının sürdürülmesi de ele alındı. Mevcut iş birliği düzeyini daha da pekiştirmek amacıyla her iki taraf da devletten devlete, şirketten şirkete, askerli makamlar arasında ve Hava Kuvvetlerinden Hava Kuvvetlerine iş birliğini güçlendirme konusunda mutabık kaldı.

Türkiye ve Pakistan, savunma sanayii alanındaki iş birliğini her geçen gün arttırıyor. ASFAT A.Ş. ana yükleniciliğinde halihazırda Pakistan Donanması için 4 adet MİLGEM Korveti’nin inşa faaliyetleri devam ediyor. İlk gemi PNS BABUR, kısa süre önce teslim edildi.

PNS-BABUR


Öte yandan BAYKAR ise Pakistan’a hem AKINCI TİHA hem de Bayraktar TB2 SİHA ihraç etmiş durumda.

GÖKTUĞ Projesi​

Projesi Sözleşmesi, Hv.K.K.lığının hava-hava füzesi ihtiyaçları doğrultusunda, MSB ARGE ile TÜBİTAK SAGE arasında 14 Aralık 2012 tarihinde imzalanmış, Kasım 2016 tarihinde ise SSB’ye devredilmiştir.

Mevcut GÖKTUĞ Projesi Sözleşmesi çerçevesinde Görüş İçi (BOZDOĞAN-GİF) ve Görüş Ötesi (GÖKDOĞAN-GÖF) olmak üzere F-16 PO-I uçakları için iki farklı konfigürasyonda füzenin tasarım ve geliştirmesinin gerçekleştirilmesi, kalifikasyonun tamamlanması ve prototiplerinin teslimatı planlanmaktadır.

BOZDOĞAN

BOZDOĞAN Görüş İçi Hava Hava Füzesi (WVRAAM)​

, ABD üretimi AIM-9X’in muadili olan Görüş İçi Hava Hava Füzesi’dir. Mükemmel Nişan Hattı Sapma (off-boresight ) açısı sağlayan yüksek çözünürlüklü Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) Arayıcı Başlığa sahip olan BOZDOĞAN, elektronik harbe karşı dayanıklı yapıdadır. Yaklaşık 25 kilometre menzile sahip olan füze, ses hızının 3 katı hıza (Mach 3) ulaşabilmektedir ve vektör kontrolü sayesinde yüksek manevra yeteneğine sahiptir. IIR başlığı sayesinde, seyir füzelerine dahi etki edebilecek şekilde geliştirilmiştir.
Füze Adı:BOZDOĞANAIM-9X Sidewinder
Ağırlık:140 kilogram84 kilogram
Uzunluk:3.3 metre3 metre
Çap:160 milimetre127 milimetre
Menzil:25+ kilometre30+ kilometre
Hız:4+ Mach2.5+ Mach
Tipi:Görüş İçiGörüş İçi
TÜBİTAK-SAGE ve 401’inci Test Filo Komutanlığı iş birliği ile Nisan 2019’da çırpıntı (flutter) testleri başlatılan BOZDOĞAN’ın; Kasım 2019’da yerdeki F-16 kanadından test atışı gerçekleştirilmiş ve 4 kilometre yükseklikteki yüksek hızlı insansız hava aracını başarıyla imha etmiştir. BOZDOĞAN’ın, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alan AIM-9 Sidewinder Füzelerinin yerini alması planlanmaktadır.

GÖKTUĞ-Hava-Hava-Füzesi

GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava Hava Füzesi (BVRAAM)​

GÖKDOĞAN, ABD üretimi AIM-120 AMRAAM’ın muadili olan Görüş Ötesi Hava Hava Füzesi’dir. Katı hal tasarımlı Aktif Radar (AR) Arayıcı Başlığı bulunan GÖKDOĞAN; at-unut, birden fazla hedefe kilitlene bilme, atış sonrası kilitlenebilme ve her açıdan atış yeteneklerine sahiptir. Elektronik harbe karşı dayanıklı olan füze, karıştırma kaynağına güdümlenebilmektedir. Yaklaşık 65 kilometre menzile sahip olan füze, veri bağı sayesinde hedef güncellemesi yapabilmektedir.

Kaynak:
 

Özgür Güleryüz’den uçak gemisi açıklaması: Yapabiliriz​

Haber Merkezi 15 Şubat 2024

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, ‘Yerli Uçak Gemisi’ hakkında açıklamalarda bulundu. Güleryüz, Türk savunma sanayiinin yerli uçak gemisini yapabilecek kabiliyette olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen son Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında, için ön tasarım çalışmalarına başlanılması yönünde karar almıştı. Uçak gemisinin tasarımı için gözlerin çevrildiği STM’nin Genel Müdürü Özgür Güleryüz, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Genel Yayın Yönetmeni Anıl Şahin’in sorularını yanıtlayan Güleryüz, “Eğer yapılabilir bir şey ise mutlaka biz de yapabiliriz. Belki süre uzun olur, bütçe kısıtlar ama Türkiye’de artık askeri gemi tasarımı konusunda çok büyük bir yetkinlik oluştu. Bunun çok büyük bir kısmı STM’de.

Bir taraftan ekosistemimizde gördüğümüz yüzlerce firmamız var. Onlarda da çok önemli niş yetenekler var. Savunma Sanayii Başkanlığı’mızın koordinasyonunda böyle bir yapılanmayla beraber yine Deniz Kuvvetleri’mizin desteğiyle bu tarz projelerin mutlaka üstesinden geleceğiz ve ortaya da çok güzel sonuçlar çıkacak diye düşünüyorum.” dedi.

Kaynak:
 

Milli İnsansız Denizaltı projesindeki son durum​

Haber Merkezi 15 Şubat 2024
görüntü


STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, “Milli İnsansız Denizaltı Projesi” hakkında açıklamalarda bulundu. Güleryüz, proje için yüksek mühendislik çözümleri oluşturduklarını vurguladı.
’un sorularını yanıtlayan STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, deniz projeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Güleryüz, açıklamalar sırasında “Milli İnsansız Denizaltı Projesi”ne de değinerek son duruma ilişkin bilgiler verdi.

Otonom Taktik İHA’larda STM’nin sahip olduğu mühendislik gücüne vurgu yapan STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, “Yurtiçi ve yurtdışı denizaltı projelerimize baktığımızda, şirketimizde gerçekten çok ciddi bir denizaltı tasarım yetkinliği var. Biz bunları birleştirdiğimizde, özellikle insansız denizaltı konusunda STM’nin mutlaka çalışması gerektiğini düşünüyoruz ve faaliyetlerimiz çok yoğun bir şekilde devam ediyor.

Denizaltında haberleşme konusu olsun, otonom navigasyon olsun gerçekten sıkıntılı ve yüksek mühendislik çözümleri oluşturmak gereken ihtiyaçlar var. Amacımız bunları en başta çok sağlıklı bir şekilde çözebilmek, bir platform oluşturabilmek ve adım adım bu platforma ek etkinlikler katarak gerekirse boyutunu büyüterek, işte kullanım amaçlarını değiştirerek bir aile oluşturabilmek.

Çok hızlı bir çözüm ortaya çıkarmak gibi bir motivasyonumuz yok ama temelini sağlam atarsak ondan sonra bu varyasyonu çok hızlı bir şekilde ortaya çıkarabiliriz diye düşünüyorum.” dedi.

Kaynak:
 

Türkiye Avrupa’nın hava savunma girişimine katılıyor​

Haber Merkezi 15 Şubat 2024
görüntü


Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Dendias, “Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi Niyet Mektubu’na Türkiye ve Yunanistan’ın Katılımına Dair Düzenleme Belgesi”ni imzaladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in NATO Savunma Bakanları Toplantısı için gittiği Brüksel’deki temasları devam ediyor.

Bu kapsamda Bakan Güler’in katılımıyla, Almanya’nın NATO Daimi Temsilciliği’nde, “Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi (The European Sky Shield Initiative-ESSI) Niyet Mektubu’na Türkiye ve Yunanistan’ın Katılımına Dair Düzenleme Belgesi İmza Töreni” yapıldı.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un ev sahipliğinde gerçekleşen törende, Bakan Güler ile Yunanistan SavunmaBakanı Dendias belgeyi imzaladı.

Bakan Güler imza töreninde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

Korkut


“Almanya’nın liderliğindeki bu girişim, müttefiklerin birlikte çalışabilirlik ve entegrasyonunu sağlarken, NATO’nun gerekliliklerinin yerine getirilmesi yolunda da önemli bir adımdır. Türkiye olarak, geniş bir yelpazedeki milli imkanlarımızla bu girişime katkıda bulunmaya hazırız. Bu önemli girişimdeki koordinatör rolü için Almanya’ya teşekkürlerimi sunmak isterim. Kolektif savunma anlayışına hizmet eden bu girişimde sizlerle çalışmaktan memnuniyet duyacağız.”

Kaynak:
 

Roketsan’dan düşük maliyetli yeni tank avcısı: LOMTAS​

Haber Merkezi 17 Şubat 2024
görüntü


Roketsan, LOMTAS Lazer Güdümlü Orta Menzilli Tanksavar Füzesi için çalışmaları başlattı. Geliştirilen füze, 4+ kilometre menzile kadar etkili olacak.
tarafından edinilen bilgilere göre; Roketsan, düşük maliyetli tanksavar füzeler için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, görüntüleyici kızılötesi arayıcı (IIR) başlıklı OMTAS Füzesi üzerinden LOMTAS Tanksavar Füzesi’ni geliştirmek üzere çalışmalara başlanıldı.

OMTAS’tan farklı olarak tıpkı MAM-L gibi yarı aktif lazer arayıcı başlığa sahip olacak LOMTAS Tanksavar Füzesi, OMTAS’a kıyasa aşırı derecede düşük bir maliyetle üretilecek. Yakında atış testlerine başlanması beklenen LOMTAS ile Roketsan, hem Türk Silahlı Kuvvetleri için hem de ihracat pazarı için önemli bir ürün ortaya koymuş olacak.

Halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde lazer güdümlü tanksavar füze olarak, Rusya Federasyonu üretimi KORNET-E Tanksavar Füzesi kullanılıyor. Laser beam-rider güdümlü KORNET-E Tanksavar Füzesi, Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) Projesi kapsamında geliştirilen FNSS KAPLAN ve PARS STA araçlarına da OMTAS ile birlikte entegre edildi.

Silah Taşıyıcı Araç STA


KAPLAN STA

LOMTAS Tanksavar Füzesi ise yarı aktif lazer güdümlü olması hasebiyle KORNET-E, Skif ve Corsar gibi lazer beam-rider güdümlü füzelere nazaran çok daha üstün yeteneklere sahip olacak. LOMTAS Füzesi’nin, gerek zırhlı kara platformları ve çeşitli hava platformları gerekse üç ayak üzerinden piyade unsurları tarafından sahada aktif olarak kullanılması bekleniyor.

Roketsan tarafından geliştirilen 8 kilometre menzilli UMTAS ve L-UMTAS Tanksavar Füzeleri, halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanılıyor. 2.5 kilometre menzile sahip omuzdan atılan KARAOK Füzesi’nin ise yakında envantere girmesi planlanıyor. 16+ kilometre menzilli Füzesinin atışları ise başarıyla devam ediyor.

LOMTAS Füzesi’nin, düşük maliyetine ilaveten hızlı üretilebilme özelliğiyle günümüz muharebe ihtiyaçlarına en etkin şekilde uyum sağlayacağı değerlendiriliyor.

Kaynak: **SavunmaSanayiST
 

Türk Uçak Gemisi’nin konsept özellikleri belli oldu​

Haber Merkezi 17 Şubat 2024

Türk Deniz Kuvvetleri için tasarlanan yerli uçak gemisinin konsept özellikleri belli oldu. Türk Uçak Gemisi, 285 metre tam boya ve STOBAR sistemine sahip olacak.

Son Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında alınan karara binaen, Türk savunma sanayii ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ‘ ‘ne yönelik çalışmalara başlandı. Uçak gemisinin tasarımı, Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Dizayn Proje Ofisi tarafından yapılıyor.

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu öncülüğündeki heyet, Dizayn Proje Ofisi’ni ziyaret etti. Heyette; Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erhan Afyoncu, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci yer aldı.

Ziyaret esnasında Dizayn Proje Ofisi Müdürlüğünün yüksek mühendislik tabanlı üstün tasarım yeteneği ve mühendislerimizin en son TCG İstanbul Fırkateyninin tasarım ve imalatıyla taçlandırdığı, harp gemisi tasarım gelenek ve tecrübesi ile hayata geçirilen Millî Uçak gemisi tasarım faaliyetleri yerinde incelendi.
görüntü


Edinilen bilgiye göre yerli uçak gemisi; 285 metre tam boya, 68 metre genişliğe, 60 bin ton deplasmana, 25 knots hıza, COGAG tahrik sistemine, STOBAR uçak kalkış/iniş sistemine ve 10.1 metre su çekimine sahip olacak şekilde tasarlanıyor.
Halihazırda Türk Donanması’nın envanterinde bulunan TCG ANADOLU Amfibi Hücum Gemisi’ne, tedarik edilmesi durumunda F-35B gibi dikey iniş/kısa kalkış özelliğine sahip savaş uçakları konuşlandırılabiliyor. Öte yandan 232 metre uzunluğundaki gemiye, KIZILELMA ve Bayraktar TB3 gibi insansız platformların konuşlandırılması planlanıyor. Yerli Uçak Gemisi’ne ise çok daha geniş bir kategorideki savaş uçakları iniş/kalkış yapabilecek.

Kaynak:
 

Başkan Görgün ihracat için alınan kritik kararları açıkladı​

Haber Merkezi 18 Şubat 2024

Sektör ihracatının arttırılması için Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’nda alınan kararlar, Prof. Dr. Haluk Görgün tarafından açıklandı.

Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı, 16-18 Şubat 2024 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. 190 kişilik geniş bir katılım ile gerçekleştirilen konferansta, Türk savunma ve havacılık sanayii sektörü masaya yatırıldı ve ihracatın arttırılması için önemli kararlar alındı.

Konferansın kapanış töreni sırasında bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, savunma ve havacılık ihracatının arttırılması için gelen öneriler ve verdiği talimatlar hakkında açıklamalarda bulundu.

Görgün tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

Sektörden Gelen Öneriler​

“Kısaca özetlemek gerekirse, gelen öneriler şu şekilde maddelendirilebilir:
  1. Başkanlığımızın sektörde ihracat odaklı dönüşümü ve teşkilat yapısının güçlendirilmesi ihtiyacı,
  2. İhracata yönelik yeni finansman modellerinin ortaya konulması gerekliliği,
  3. NATO ülkeleri ve ihalelerine yönelik olarak odaklı çalışmaların başlatılmasınınönemi,
  4. Devletten devlete satış ve uluslararası konsorsiyum gibi yenilikçi proje ve ihracat modellerinin yürürlüğe alınması,
  5. Yabancı ülkelerde girilen ihalelerde Türk firmaları arası yıkıcı rekabetin önlenmesi konusunda oluşturulacak iş birliği modelleri,
  6. İhracat izinlerinin Başkanlığımız koordinasyonunda yürütülmesi,
  7. Alt sistem üreticileri ve KOBİ’lerin ihracat faaliyetlerine daha etkin bir şekilde katılımının organize edilmesi,
  8. Savunma sanayiimizin uluslararası fuarlara katılım desteğinin artırılması,
  9. İhracat Bilgi Yönetim Sistemininkurulması,
  10. Savunma sanayiinde üretilen ürünlerin sivil sektörlerde çift kullanımlılık esasınadayalı olarak yaygınlaştırılarak ihracatının geliştirilmesinin desteklenmesi.
Savunma-Sanayii-İhracat

SSB tarafından atılacak adımlar​

Sizlerden gelen görüş ve önerilere ilişkin kısa vadede atacağımıza inandığım adımları ve sektörümüze yönelik öneri ve talimatlarımı şu şekilde özetleyebilirim:

Birinci konumuz İhracatın Finansmanı:
Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile görüşüyoruz, yeni yani, mevcutta olmayan finansal kaynaklar bulacak ve ihracatın uzun vadeli finansmanını sağlayacağız. Bunun için mesafe aldık, inşallah bu yıl içerisinde güzel gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.

İkinci konumuz Verimlilik ve Sinerji:
Bir yandan ihracatımızı artırmayı hedeflerken diğer yandan da mutlaka ve mutlaka verimli ve sinerjik çalışmayı da öğrenmeli ve bunu önemsemeliyiz.

Başta Vakıf şirketlerimiz olmak üzere tüm savunma sanayii ekosistemimiz, yurt dışındaki ofis ve şirketlerimiz ile ortaklaşmalı ve gider mükerrerlikleri başta olmak üzere her harcamaya ve imaj dağınıklığına dikkat etmeli.

Üçüncü konumuz Gelişimi Ölçmemiz ve Ödüllendirmemiz:
İhracatın artırılmasında dünyada uygulanan performans göstergelerini ve ölçümlerini mutlaka şirketlerimize adapte etmeli ve bu göstergeleri performans yönetim sistemlerimiz ile ilişkilendirerek ölçmeli ve ödüllendirmeliyiz.


Bu hususta ilgili tüm sorumlu paydaşların en kısa sürede çalışmalarını bitirmelerini ve uygulamaya başlamalarını bekliyorum.

Dördüncü konumuz Başkanlığımız bünyesinde kurulması önerilen NATO Müdürlüğü:
Bu konuda kısa vadede organizasyonel bir adım atacak ve yapılanmamızı buna göre şekillendireceğiz.

Yapılandırılacak Müdürlüğümüz;

  • Avrupa Birliği,
  • Organisation for Economic Cooperation and Development (OECD),
  • Birleşmiş Milletler ve
  • Organisation for Joint Armament Cooperation (OCCAR) İlişkilerini ve faaliyetlerini takip edecek.”
Kaynak:
 

GÜR Sınıfı Denizaltılar milli sistemlerle modernize edilecek​

Haber Merkezi 19 Şubat 2024
görüntü


GÜR Sınıfı Denizaltılar, modernize edilecek. Denizaltıların yarı ömür modernizasyonuna ilişkin sözleşme, STM-ASELSAN-ASFAT-HAVELSAN İş ortaklığı (İO) ile SSB arasında imzalandı.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde, Türkiye’nin savunma sanayii ve milli teknoloji hamlesinde önemli bir rol üstlenen STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş., Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli vurucu unsurlarından denizaltıların modernizasyon faaliyetlerinde kritik görevler almaya devam ediyor.

Denizaltı Filosu Komutanlığı’nın Mavi Vatan’daki bel kemiği; Preveze ve Gür Sınıfı denizaltılarda önemli bir kilometre taşına imza atıldı. Türk Donanması’nın envanterinde yer alan, Preveze Sınıfı Denizaltı Yarı ömür Modernizasyonu Projesi içeriğine Gür Sınıfı Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyonu faaliyetlerini de ekleyen Sözleşme Değişikliği STM-ASELSAN-ASFAT-HAVELSAN İş ortaklığı (İO) ile SSB arasında 17 Ocak 2024 tarihinde imzalandı.

Sözleşme ile ilk aşamada, İş Ortaklığı tarafından Gür Sınıfı Denizaltıların kritik bazı seyir, makine ve muhabere sistemlerinin modernize edilmesi hedefleniyor. STM’nin sistem tedarik ve platform entegrasyonu sorumluluğunu üstlendiği projenin 6 yılda tamamlanması planlanıyor.

GÜR-Sınıfı-Denizaltı

Denizaltılara Milli Savaş Yönetim Sistemi Platform Entegrasyonu STM’ye Emanet

Preveze-YÖM projesi ile çerçevesi çizilen tedarik ve entegrasyon işlemlerinin yanı sıra TÜBİTAK BİLGEM tarafından geliştirilen Milli Üretim Entegre Savaş Yönetim Sistemi (MÜREN) ile ADVENT MÜREN Savaş Yönetim Sistemlerinin PREVEZE ve GÜR Sınıfı Denizaltılara, platform entegrasyonu faaliyetleri de STM sorumluluğunda yürütülüyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nde 2004 yılından itibaren göreve başlayan 4 adet Gür Sınıfı Denizaltı bulunuyor.

Preveze Sınıfı Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyonu

SSB tarafından 2019 yılında başlatılan, Preveze Sınıfı Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyonu’nda, ilk denizaltı TCG PREVEZE’de bugüne kadar tarafından tedarik edilen ve platform entegrasyonu tamamlanan Atalet Seyir Sistemi, CTD Problar, Soğutulmuş Su Sistemi ve Statik İnverterlerin kabul faaliyetleri 2023 yılında tamamlandı ve proje kapsamında modernizasyon faaliyetleri başarıyla devam ediyor.

Preveze Sınıfı Denizaltı Yarı Ömür Modernizasyonu Projesi; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterinde bulunan TCG Preveze (S-353), TCG Sakarya (S-354), TCG 18 Mart (S-355) ve TCG Anafartalar (S-356) denizaltılarının modernizasyonunu kapsıyor. STM’nin pilot ortak görevini yürüttüğü projede; 9 adet sistemin tedarik faaliyetleri ve Proje kapsamında tedarik edilen sistemlerin tamamının platform entegrasyonu sorumluluğu STM tarafından yürütülüyor.

Güleryüz: Denizaltı Filomuzun Gücüne Güç Katmayı Sürdüreceğiz

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, denizaltı tasarım, inşa ve modernizasyon alanlarında STM’nin önemli görevler üstlendiğini belirterek, “Nitelikli insan kaynağımız ve mühendislik gücümüzle Donanmamızın ve kardeş ülkelerin denizaltılarında kritik çalışmalar yürütüyoruz. Modernizasyon kapsamında da AY Sınıfının ardından, PREVEZE ve GÜR Sınıfı denizaltılarımızın da, en gelişmiş sistemlerle donatılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Alınan kararların ve projelerimizin, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza ve tüm paydaşlarımıza hayırlı olsun. Mavi Vatan’da ‘Sessiz ve Derinden’ ilerleyen Denizaltı Filosu Komutanlığımızı gücüne güç katmak için faaliyetlerimizi aralıksız sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

STM Denizaltı Projeleri

STM, Türk Donanması ile dost ve kardeş ülke donanmalarının su üstü ve denizaltı platformlarının, daha etkin görevler yapması için tasarım, inşa ve modernizasyon faaliyetleri kapsamında, ihtiyaca özel özgün ve esnek mühendislik çözümleri üretiyor.

Türk Donanmasının denizaltı modernizasyon ve inşa projelerinde önemli görevler üstlenen STM, ana yüklenicisi olduğu 2 adet AY Sınıfı Denizaltının Modernizasyonunu 2015 yılında başarı ile tamamladı. Halen 4 adet Preveze Sınıfı Denizaltının modernizasyonunda pilot ortak olarak sistem tedarik ve platform entegrasyonu faaliyetlerini sürdüren STM, Pakistan’ın sahip olduğu Fransız yapımı Khalid Sınıfı denizaltıların modernizasyonunda da 2016 yılından beri ana yüklenici olarak görev yapıyor. Agosta 90B Modernizasyon projesinde ilk iki denizaltıyı teslim eden STM, üçüncü denizaltının modernizasyon çalışmalarını Pakistan’da sürdürüyor.

TCG-PİRİREİS


STM, havadan bağımsızlı tahrik sistemi (AIP) ile donatılan Yeni Tip Denizaltı (Reis Sınıfı) İnşa Projesi’nde de önemli görevler üstleniyor. Türk Donanması’nın son modern denizaltı platformu olan “Reis” Sınıfı denizaltılarda tasarım, mühendislik ve sistem entegrasyon faaliyetlerini başarıyla yürüten STM, dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının, (ana silahların) yer aldığı baş kısım “Section 50”yi yerlileştirerek, Proje kapsamında tüm teslimatları gerçekleştirdi.

Diğer taraftan STM mühendisleri tarafından ve milli imkânlarla dizayn edilen küçük boyutlu STM500 denizaltısının mukavim tekne test üretimi de Haziran 2022 itibariyle başladı. STM ayrıca, insansız otonom sualtı aracı geliştirmek için Ar-Ge faaliyetlerini devam ediyor.

Kaynak: STM
 

Türk Uçak Gemisi’ne uçaklar nasıl inecek? STOBAR nedir?​

Haber Merkezi19 Şubat 2024
görüntü


Yerli Uçak Gemisi için tasarım faaliyetleri, son Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) sırasında alınan karara binaen başlatıldı. Türk Uçak Gemisi, STOBAR sistemini kullanacak.
STOBAR, “Short Take-Off But Arrested Recovery (Kısa Kalkış Ancak Yakalama İle İniş)” anlamına gelir ve uçak gemilerinde kullanılan bir uçak kalkış ve iniş sistemi türüdür. Bu sistem, mesafeden kalktığı ancak iniş sırasında kanca ve yakalama kabloları kullanılarak durmalarının sağladığı bir sistemdir.

STOBAR sistemi, uçak gemilerinde kullanılan birkaç farklı kalkış ve iniş sistemi türünden biridir. Diğerleri arasında CATOBAR (Catapult Assisted Take-Off But Arrested Recovery) ve STOVL (Short Take-Off and Vertical Landing) bulunur. STOBAR sistemi, uçakların kalkış sırasında bir rampadan kısa bir mesafe boyunca hızlanmasını sağlar. Uçak gemiside, uçağın kalkış sırasında hızlanmasına yardımcı olmak için bir rampa bulunur. Ancak, uçak iniş sırasında yakalama kabloları kullanarak durur.

STOBAR sistemi, CATOBAR sistemine göre daha basit bir tasarıma sahiptir ve daha az alana ihtiyaç duyar. Bu nedenle, STOBAR sistemi genellikle daha küçük uçak gemilerinde kullanılır. Katapultun yer aldığı CATOBAR sistemi, daha büyük uçak gemilerinde kullanılır ve uçakların daha ağır yükler taşımasına izin verir. STOBAR sistemi, özellikle Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin uçak gemilerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Hindistan'ın ilk yerli uçak gemisi INS Vikrant


STOBAR ve CATOBAR sistemlerini kullanan bazı uçak gemileri şunlardır:

1. STOBAR (Short Take-Off But Arrested Recovery) Sistemini Kullanan Gemiler:​

INS Vikramaditya (Hindistan): Hindistan Donanması’na ait , STOBAR sistemini kullanmaktadır. INS Vikramaditya, MiG-29K savaş uçaklarını bünyesinde bulunmaktadır.

Çin Uçak Gemileri de STOBAR kullanmaktadır.

2. CATOBAR (Catapult Assisted Take-Off But Arrested Recovery) Sistemini Kullanan Gemiler:​

USS Gerald R. Ford (ABD): USS Gerald R. Ford, Amerika Birleşik Devletleri Donanması’nın en yeni uçak gemisidir ve CATOBAR sistemini kullanmaktadır. Bu gemi, Nimitz sınıfı uçak gemilerinin yerini alacak şekilde tasarlanmıştır. USS Gerald R. Ford; F-35, F/A-18E/F Super Hornet, E-2D Advanced Hawkeye ve C-2A Greyhound gibi uçakları barındırabilir.

F-35C Paslanması/USS Carl Vinson


F-35C Paslanması/USS Carl Vinson

Charles de Gaulle (Fransa): Charles de Gaulle, Fransız Donanması’na ait bir uçak gemisidir ve CATOBAR sistemini kullanır. Bu gemi, Fransız Donanması’nın tek uçak gemisidir ve Rafale M ve E-2C Hawkeye gibi uçakları barındırabilir.

Cavour (İtalya): Cavour, İtalyan Donanması’na ait bir uçak gemisidir ve CATOBAR sistemini kullanır. Bu gemi, İtalyan Donanması’nın tek uçak gemisidir ve AV-8B Harrier II ile F-35B Lightning II gibi uçakları barındırabilir.

Queen Elizabeth (Birleşik Krallık): Queen Elizabeth Sınıfı, Birleşik Krallık Kraliyet Donanması’na ait iki uçak gemisinden oluşur: HMS Queen Elizabeth ve HMS Prince of Wales. Bu gemiler, CATOBAR sistemini kullanır ve F-35B Lightning II gibi uçakları barındırabilir.

Türk Uçak Gemisi​

Uçak-Gemisi


Edinilen bilgiye göre yerli uçak gemisi; 285 metre tam boya, 68 metre genişliğe, 60 bin ton deplasmana, 25 knots hıza, COGAG tahrik sistemine, STOBAR uçak kalkış/iniş sistemine ve 10.1 metre su çekimine sahip olacak şekilde tasarlanıyor.

Halihazırda Türk Donanması’nın envanterinde bulunan TCG ANADOLU Amfibi Hücum Gemisi’ne, tedarik edilmesi durumunda F-35B gibi dikey iniş/kısa kalkış özelliğine sahip savaş uçakları konuşlandırılabiliyor. Öte yandan 232 metre uzunluğundaki gemiye, KIZILELMA ve Bayraktar TB3 gibi insansız platformların konuşlandırılması planlanıyor. Yerli Uçak Gemisi’ne ise çok daha geniş bir kategorideki savaş uçakları iniş/kalkış yapabilecek.

Kaynak:
 

Milli Muharip Uçak KAAN ilk uçuşunu gerçekleştirdi​

Milli Muharip Uçak KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. KAAN test uçuşu ardından başarıyla piste geri indi.​

GİRİŞ 21.02.2024 09:18
GÜNCELLEME 21.02.2024 09:34

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen en büyük proje olan Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN ilk uçuşunu 21 Şubat 2024 sabah saatlerinde başarıyla gerçekleştirdi.

Başarılı geçen ilk test uçuşu ardından KAAN, sorunsuz şekilde iniş gerçekleştirdi.

KAAN GÖKYÜZÜ İLE BULUŞTU​

KAAN ilk uçuşunu TUSAŞ tesislerinin de bulunduğu Mürted Hava Meydan Komutanlığı’ndan yaptı.

YSdJk_1708497221_2564.jpeg

KAAN’IN ÖZELLİKLERİ

KAAN, radar dalgalarını sönümleme özelliğine sahip kompozit malzemelerden üretilmiş olup çift motorlu, düşük görünürlüklü, gelişmiş atış sistemleri ve çift fonksiyonlu radar gibi özelliklere sahiptir.

Uçak, ASELSAN tarafından geliştirilen elektronik harp sistemi ve elektro optik 360 derece gözetleme sistemini kullanacak ve dördü gövde içinde, dördü gövdenin yanlarında olmak üzere toplam sekiz adet orta ve uzun menzilli füze taşıyabilecek.

Türkiye, KAAN ile 5. nesil savaş uçağına sahip ülkeler arasında yer alacak ve yüksek hava muharebe menzili ve süpersonik hızda stratejik taarruz yeteneğe sahip olacak.

TEKNİK ÖZELLİKLER​

Mürettebat: 1

Uzunluk: 21 metre (69 ft)

Yükseklik: 6 metre (20 ft)

Kanat açıklığı: 14 metre (46 ft)

Güç kaynağı: 2 × General Electric F110-GE-129 artyakıcı turbofan

Artyakıcı olmadan itki gücü: 2 × 17.155 pounds-force (76 kN)

Artyakıcı ile itme gücü: 2 × 29.400 pounds-force (131 kN)

KAAN PERFORMANS BİLGİLERİ​

Azami hız: Mach 1,8 (2.210 km/sa; 1.190 kn)

Servis tavanı: 55.000 fit (17.000 m)

G limiti: +9g / -3,5g

KAAN AVİYONİKLER TEKNİK ÖZELLİKLERİ​

ASELSAN’ın yerli AESA Radarı Bütünleşik RF Sistemi (BÜRFİS)

SAR (Sentetik Açıklıklı Radar Sistemi)

IRST (Kızılötesi Arama ve Takip) sensörü

EOTS (Elektro-optik hedefleme sistemi)

Kaska Monteli Nişangah Sistemi

KAAN İSMİNİN ANLAMI​

Kaan, erkeklere verilen doğum adı ve soyadıdır. Aslı Türk halklarına dayanan Kaan ismi, “yönetici” ya da “Kralların Kralı” (Khagan) anlamına gelmektedir.

 

Milli muharip uçak KAAN’ın ilk uçuşu Alman medyasında geniş yer aldı​

Alman medyasında, milli muharip uçak KAAN’ı ilk uçuşundan övgüyle bahsedildi.​

GİRİŞ 22.02.2024 04:16GÜNCELLEME 22.02.2024 09:34DÜNYA

Alman Welt gazetesinin “Bu dönüm noktası, Türkiye’nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor” başlıklı haberinde KAAN’ın ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan için bunun ABD’ye karşı kazanılmış bir zafer anlamına geldiği ifade edildi.

Türkiye’nin modern savaş uçaklarının üretiminde kendi kendine yeterlilik için giderek daha fazla çaba sarf ettiği aktarılan haberde, bunun hızla büyüyen savunma sanayisi için tarihi bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekildi.


Çift motorlu savaş uçağının, 5. nesil olarak adlandırılan ve gizlilik özelliklerine sahip bir model olduğu, bu nedenle radar tarafından tespit edilmesinin zor olduğu belirtildi.

“F-16 MODELİNİN TAMAMEN VEYA KISMEN YERİNİ ALABİLİR”

Türkiye’nin teknolojiden altyapıya, bilgi birikimi ve üretim kabiliyetine sahip çalışanlarına kadar modern savaş uçağı üretimine yönelik değerler zincirinin tamamına sahip olan dünyadaki sayılı ülkelerden biri olmayı hedeflediği bu amaçla çeşitli Türk şirketlerinde modern sensörler, radarlar ve diğer silah teknolojileri geliştirildiğine işaret edildi.

Haberde KAAN’ın 2030 yılı itibarıyla Türk Hava Kuvvetlerindeki ABD F-16 modelinin tamamen veya kısmen yerini alması beklendiği vurgulandı.

cgn8y_1708563698_0126.jpg

“TÜRKİYE’NİN UMUT IŞIĞI”

Havacılık sitesi Flugrevue’deki haberde de KAAN’ın Türkiye’nin umut ışığı ve gökyüzündeki yeni savaş uçağı olduğu belirtildi.

Gizli özelliklere sahip Türk milli muharip uçağının, başarılı ilk uçuşunu gerçekleştirdiği aktarıldı.

Türk Hava Kuvvetlerinin gelecekteki amiral gemisi olması beklenen KAAN’ın ilk uçuşunu 13 dakika sürdüğü ve 2440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 km hıza ulaştığı kaydedildi.

“TÜRKİYE KAAN’I SUNDU”

Frankfurter Allgemeine gazetesi de “Türkiye KAAN’ı sundu” başlıklı haberinde Türk yapımı ilk savaş uçağının ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı ifade edildi.

Uçuşun tamamlanmasının ardından Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar’ın X sosyal medya platformunda, “Ukraynalı şirketlerin Türkiye için çok önemli olan bu projeye katılmalarından memnuniyet duyduğunu” yazdığına dikkati çekti.

Gazete şimdiden Ukrayna’nın Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı KAAN ile ilgilendiği aktarıldı.

 

ASELSAN’ın Sonik Silahı Ağrı’da görüntülendi​

Haber Merkezi 21 Şubat 2024

görüntü


ASELSAN tarafından geliştirilen Sonik Silah AVAZ, ASLAN İnsansız Kara Aracı (İKA)’na entegre edildi. AVAZ, Jandarma Genel Komutanlığı envanterine girdi.
Milli imkanlarla ASELSAN tarafından geliştirilen AVAZ Uzun Menzilli Sonik Silah, Ağrı’da icra edilen bir faaliyet sırasında ASLAN İKA’ya entegre şekilde görüntülendi. ASLAN, AVAZ ile birlikte Jandarma Genel Komutanlığı envanterine girdi.

AVAZ, uzun mesafelere yönlü olarak akustik yayın yapan ve sesli mesaj iletimi sağlayan yüksek performanslı bir sistem olarak öne çıkıyor. Toplumsal olaya müdahale için kullanılabilen ve öldürücü olmayan AVAZ, 153 dB dar huzmeli akustik yayın yapabilme kabiliyetine sahip. Sistemin; kayıtlı bir sesi yayınlama, konuşma sesi veya belirli uyarı tonlarını 1.250 metre mesafeye kadar etkin olarak iletme yeteneği bulunuyor.

Sesin silah olarak kullanılması durumunda bunlara “ses topu” veya **“sonik silahlar”**deniyor. Günümüzde çeşitli ülkeler ordularında ve hatta kolluk kuvvetlerince kullanıyor. Güvenlik şirketleri de buna dahil. Son derece şiddetli ses dalgaları, bir hedefin kulak zarlarını yırtabilir ve şiddetli ağrıya veya yönelim bozukluğuna neden olabilir. Bu genellikle bir kişiyi ehliyetsiz kılmak için yeterlidir. Daha az şiddetli ses dalgaları, insanlarda mide bulantısı veya rahatsızlık yaşanmasına neden olabilir.

ASELSAN AVAZ

İnsan fizyolojisine etkisi​

Çeşitli iç organlar ve merkezi sinir sistemi üzerindeki (işitme ile ilgisi olmayan) biyolojik etkiler arasında vibrotaktil duyarlılık değişikliği, kas kasılması, kardiyovasküler fonksiyon değişikliği, merkezi sinir sistemi etkileri, vestibüler (iç kulak) etkiler ve göğüs duvarı / akciğer dokusuna etkileri listelenebilir.

Fareler üzerinde yapılan testler, hem akciğer hem de karaciğer hasarı için eşiğin yaklaşık 184 dB’de gerçekleştiğini göstermektedir. Yoğunluk arttıkça hasar da hızla artıyor. AVAZ, 153dB’e kadar yayın seviyesini yükseltebiliyor

Sonik Silahların Kullanım Örnekleri​

2005 yılında gemiyi kovalayan ve saldıran korsanları caydırmak için Seabourn Spirit yolcu gemisi mürettebatı tarafından bir LRAD (Uzun Menzilli Akustik Sistem) kullanıldı.

2017 yılında Küba’daki ABD elçiliğinde bir olay yaşandı. ABD yetkilileri, personelin keskin kulak ağrısı, baş ağrısı, tek kulakta çınlama, baş dönmesi, yönelim bozukluğu, dikkat sorunları ve hafif travmatik beyin hasarı veya sarsıntıyla uyumlu belirtiler gibi çeşitli semptomlarla karşılaştığını belirtti. “Neredeyse tüm durumlarda, rahatsızlıklardan önce bir tür “akustik eleman”, örneğin “yüksek perdeli bir ses huzmesi” vardı.” Fakat herhangi bir ses silahına dair kanıt bulunmadığı belirtiliyor.

Kaynak: ** ,EGESAVTEK
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular