Türk Savunma Sanayi Ürünleri, Projeleri ve İhracat Haberleri

Güney Afrika ASELSAN ALKAR Havan Silahı ile güçleniyor​

1 Ekim 2024​

Güney Afrikalı DCD Protected Mobility şirketi, ASELSAN tarafından geliştirilen 120mm ALKAR havan sistemiyle donatılacak Çok Amaçlı Zırhlı AracıN (MPAV) çift kabinli yeni modelini tanıttı.

Afrika Havacılık ve Savunma (AAD) 2024 fuarında tanıtılan Springbuck SD MPAV Çift Kabin modeli, çeşitli silah sistemleriyle entegre edilmek üzere tasarlandı. ASELSAN’ın 120mm ALKAR Otomatik Havan Silah Sistemi entegre edilen ‘Zırhlı Havan Aracı’ konfigürasyonu da ilk kez fuar esnasında görüntülendi.

ALKAR sistemi, tüm havan mühimmatı türleriyle uyumlu bir şekilde 8 kilometreye kadar etkili menzile sahip. Hızlı ateşleme yeteneği ile otomatik yönlendirme sistemi sayesinde, kara hedeflerine karşı operasyonel üstünlük sağlıyor. Geri tepme mekanizması, ateşleme sırasında araca iletilen kuvveti önemli ölçüde absorbe ederek sistemin farklı araçlara entegrasyonunu da kolaylaştırıyor.

Zorlu Arazi, Yüksek Koruma: Springbuck SD​

Springbuck SD MPAV, EN 1522 Seviye B6 standartlarına uygun balistik zırhıyla hafif silah ateşine karşı direnç sağlıyor. Ayrıca STANAG 4569 Seviye 3A ve 3B standartlarına uygun olarak, 8kg TNT’ye eşdeğer patlamalara dayanıklı şekilde tasarlandı.



Kaynak: Savunma SanayiST com

GÜRCAN OKUMUŞ: ASSAN savunmada seri üretimin merkezi olacak​

Haber Merkezi2 Ekim 2024



ASSAN Group Savunma Genel Müdürü Gürcan Okumuş, şirketin seri üretim altyapıları ve ileriye dönük hedeflerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Savunma sanayii alanında ASSAN Group Savunma’nın bir seri üretim merkezi olma hedefiyle çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Gürcan Okumuş; 122mm Roket, Genel Maksat Bombaları, 155mm Obüs Mühimmatı ve 60/81/120mm Havan Mühimmatı başta olmak üzere devam eden ve ileride başlayacak üretimler hakkında bilgi verdi.
Okumuş tarafından SavunmaSanayiST.com Genel Yayın Yönetmeni Anıl Şahin’e yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“ASSAN GROUP, 40 yıllık makine üretim kabiliyetini savunma sanayii sektörüne aktarmış durumda. Artık savunma sanayii, ASSAN GROUP için çok daha önemli bir sektör haline gelmiş durumda. Başta MK Serisi Genel Maksat Bombaları olmak üzere; 122mm Roket, 155mm Obüs Mühimmatı ve 60/81/120mm Havan Mühimmatı üretimlerini yapıyoruz.

Roketsan, ASELSAN ve MKE A.Ş. ile çeşitli alt yüklenicilik anlaşmalarımız mevcut. Yaklaşık 700 kişilik bir ekibimiz var ve ana lokasyonlarımız Sincan ile Gerede.

Yılda 80 bin adet MK Serisi Genel Maksat Bombası üretimi!​

MK Serisi Genel Maksat Bombaları için yıllık yaklaşık 50 bin adet mekanik gövde üretebiliyoruz. Bunların çok büyük bir kısmını, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli EDGE firmasına ihraç ediyoruz. 2021 yılından bugüne kadar BAE ile çeşitli miktarlarda MK Serisi Bomba ihracatını sözleşme altına aldık ve çok yüksek bir kısmının teslimatını gerçekleştirdik. Yakında yine EDGE ile yeni bombaların tedariki ve ortak üretim hususlarında bir sözleşme imzalamayı planlıyoruz. Yıllık MK Serisi Bomba üretim kapasitemiz, yakında 80 bin olacak.

Şu ana kadar bu bombalar ile ilgili olarak aralarında; Bulgaristan, Brezilya ve Romanya’nın da bulunduğu 20’den fazla ülkeye mekanik gövde olarak ihracatımız oldu. Azerbaycan’a ise dolum hizmetini dışarıdan alarak tam atım mühimmat konfigürasyonunda bomba ihracatımız oldu.

Nahçivan’a MK Serisi Bomba Üretim Hattı​

Şu anda bir yerel ortak ile birlikte Azerbaycan’a MK Serisi Bomba Üretim Hattı kurma çalışmamız var, hükümet tarafından onaylandı ve izin süreçleri devam ediyor. 2025 yılı içerisinde hattı devreye almayı planlıyoruz. Nahçivan’da olacak ve yıllık 10 bin adet tam atım mühimmatı üretme kapasitesi bulunacak. Endüstriyel tesis kurulumunda da kabiliyetlerimiz var. Gerede’de devam eden yatırımlarımızda mikser ve reaktör gibi birçok şeyi kendi mühendislik kabiliyetimizle ürettik. Farklı ülkelerle de MK Serisi Bomba Üretim Hattı kurulumu için görüşmelerimiz devam ediyor.

ASELSAN’ın TOLUN Mühimmatı’nın ana alt yüklenicilerinden bir tanesi olduk. Mekanik gövde üretimi, enerjik malzeme dolumu, ASELSAN’dan gelen elektronikle mühimmatın bütünlenmesi, akabinde sandıklanarak ADB’li tırlarımız ile ASELSAN’ın istediği yere teslim etme gibi uçtan uca bir hizmet veriyoruz.

Yılda 360 bin adet 155mm Obüs Mühimmatı Üretilecek​

Gerede’deki tesislerimizde uçak bombaları ve 155’lik için TNT dolumu yapma planlarımız var. Orada, patlayıcı üretimi ve dolumu için tesis inşası faaliyetlerimiz devam ediyor. 2025 yılı ortasından itibaren 155mm’lik Obüs Mühimmatı üretimine başlamayı ve yıl sonuna kadar ise tam kapasiteye ulaşmayı planlıyoruz.

Kapasitemiz, yıllık 360 bin adet 155mm Obüs Mühimmatı üretimi olacak. Bunun bir kısmı 20 kilometre, bir kısmı ise 40 kilometre menzil gibi farklı konfigürasyonlarda olacak. Tabii ki 360 bin adetin tamamını dolu olarak veremeyeceğiz, ilk hedefimiz 200 bin adedinin dolumunu gerçekleştirmek. Geriye kalan kısmı ise çeşitli müşterilere doluma hazır gövde olarak satmayı düşünüyoruz.
Hem 122mm hem de 155mm mühimmatların gerek kendi ArGe faaliyetlerimizle gerekse teknoloji transferiyle tapalarını da kendimiz üretmeyi planlıyoruz. Mümkün olduğunca dikey entegrasyon içerisinde birçok şeyi kendimiz yapmak istiyoruz.

İleriye yönelik olarak Kırıkkale’de barut ile ilgili bir yatırım planımız var. İlk etapta belki tek bazlı, sonrasında modüler barutla da ilgili yatırım yol haritamız bulunmakta.

Silah alanında 60’lık Komando Havanı ve 84mm Geri Tepmesiz Top​

Savunma Sanayii Başkanlığı Projesi kapsamında 60’lık Komando Havanı’nı ürettik ve kalifiye ettik. Kasım 2024’te kabul testlerini ve akabinde teslimatını yapacağız. 84mm Geri Tepmesiz Top’un üretimini yapıyoruz.

Biz, Türkiye’nin çok güçlü bir seri üretim altyapısı olma hedefindeyiz. Halihazırda öyleyiz ancak bunu çok daha geliştirmek istiyoruz. Dolayısıyla savunma sanayiimizin güzide kuruluşlarının, seri üretim anlamında ana alt yüklenicileri olmak istiyoruz.

Şu anda ASELSAN TOLUN ile başlayan bu süreç, diğer güdümlü mühimmatlar ile devam edebilir. Roketsan ile de çeşitli alt yüklenicilik sözleşmelerimiz mevcut. Testlerden geçtiği taktirde belki de yüzlercesi sipariş edilecek. MKE ile çeşitli sözleşmelerimiz var. TUSAŞ ile de birçok ürünün seri üretimi konusunda görüşmelerimiz mevcut.

Türkiye’nin seri üretim alanındaki ihtiyacının giderilmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

---

Kaynak: Savunma SanayiST. com

HÜRKUŞ-2 ilk uçuşa gün sayıyor
3 Ekim 2024


HÜRKUŞ-2 Eğitim Uçağı’nın, yıl sonuna kadar ilk uçuşunu yapması ve akabinde devam edecek testler sonrası 2025 yılında envantere girmesi bekleniyor.

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, TEKNOFEST etkinliği sırasında Savunma SanayiİİST com’a yaptığı özel açıklamalarda HÜRKUŞ-2 projesinin son durumu hakkında bilgi verdi. HÜRKUŞ-2 nin montaj aşamasında son evreye gelindiğini belirten yaptığı açıklamada, “Ekim ayı içerisinde veya en geç Kasım’da uçmuş olur tabii test uçuşları olacak.

HÜRKÜŞ-2 şu anda son evresinde montaj anlamında. HÜRKUŞ-1 kadar ağır olmayacağını söyleyebilirim çünkü, o platform üzerine inşa ediyoruz. Sadece biraz değişiklikler yaptık. Aynı zamanda seri üretim fazımıza bir tık arkadan devam ediyor ki 2025’in içerisinde biz artık HÜRKUŞ’ları teslim etmeyi planlıyoruz.

Devlet büyüklerimizin, Milli Savunma Bakanlığımızın ve ordumuzun silahlı kuvvetlerimizin kararı olacaktır. Biz buna hazırız. HÜRKUŞ-2’yi, hem eğitim hem silahlı olarak hazırlıyoruz. HÜRKUŞ-1’de zaten bu konfigürasyonun ikisi de var. İstendiği takdirde biz teslimata hazır olacağız.

Sadece Türkiye için değil Azerbaycan da diğer ülkeler de bunla yakından ilgileniyorlar. Çok uzak olmayan bir gelecekte ihracat haberlerimizi de paylaşmayı ümit ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Savunma Sanayi İST

Özel: ANKA-3 gizli silah istasyonundan atışa hazırlanıyor
Haber Merkezi3 Ekim 2024


ANKA-3 İnsansız Savaş Uçağı’nın ikinci prototipi, iç silah istasyonundan mühimmat atışı gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, TEKNOFEST esnasında Savunma SanayiST com’a özel açıklamalarda bulundu. Demiroğlu, kısa süre önce kanat altı silah istasyonundan Roketsan TEBER Mühimmatı atışı gerçekleştiren ANKA-3’ün ikinci prototipinden de iç silah istasyonunu kullanarak mühimmat atışına hazırlandığını aktardı.

Demiroğlu tarafından yapılan açıklamada, ANKA-3 ilk atışını geçen ay içerisinde başarıyla tamamladı. İkinci mühimmat entegrasyonumuz da devam ediyor. Aynı zamanda ikinci prototipimizde de dahili (iç) mühimmat haznesinden atışı yapmayı planlıyoruz. Dolayısıyla ANKA-3’ün tasarımından gelen bir görünmezliği devam ettirmiş olacağız ve ilerleyen süreçte hem boya hem diğer faaliyetlerimizle görünmez bir uçak haline gelecek.

Bu senenin sonunda ANKA-3 görünmez olacak!
Bu senenin sonuna da bütün bu faaliyetlerimizi tamamlamayı hedefliyoruz. Gelişmelerimiz devam edecek. Hava Kuvvetlerimiz ile yakın çalışıyoruz. Onlara bir test uçuşuna, bir test kampanyasına verelim istiyoruz. Daha sonrasında bu geri bildirimleri de alarak alarak nihai konfigürasyonu tamamlayıp inşallah 2026’nın içerisinde de ilk teslimatlarımıza başlarız diye niyetimiz var.

Daha bitmemiş platformun Hava Kuvvetleri’ne teslimatı doğru olmaz. Beraber yürüteceğimiz bir süreç olacaktır. Zaten beraber çalışıyoruz, çalışmıyor değiliz. Hem KAAN’da çalışıyoruz hem HÜRJET’te ve HÜRKUŞ’ta birlikte çalışıyoruz. ANKA-3 için biraz daha bunu yapmamız lazım ki nihai konfigürasyona getirelim ve hem kendi Hava Kuvvetleri’mize hem de müttefik ülkelere bunu satabilelim, teslim edebilelim.

Diğer ülkelerden de ANKA-3’e talep var
Diğer ülkelerden de ciddi ilgi var onu söyleyebilirim. Geçen hafta sonu ziyaretimizde de konu gündeme geldi. Körfez ülkeleri olsun diğer Asya ülkeleri olsun bu konuda ciddi ilgi duyuyorlar. Çünkü gerçekten güzel bir platform. Görünmez olması onu çok ilgi çekici kılıyor.

Çalışmalarımız bu ara HÜRJET’le beraber kol uçuşunda ve birbirini görüntü aktarımı altıncı nesnede yola doğru giden çalışmalarında tabanını oluşturuyor ANKA-3 ve HÜRJET çalışmaları. Bu KAAN’ı hazırlanıyor. KAAN inşallah 2030‘ların başlarında beşinci nesil olarak, kendi motorumuzla ordumuza teslim ettiğimizde hem ANKA-3 hem diğer insansız platformlarımızı hem KIZILELMA’yı, KAAN’dan kullanabilir hale getirmeyi planlıyoruz.

Kaynak: Savunma SanayiST

Türk Donanması’nda bir ilk: CİRİT Podu görüldü
Haber Merkezi4 Ekim 2024


Türk Deniz Kuvvetleri envanterinde bulunan AH-1W SuperCobra Taarruz Helikopteri, Roketsan CİRİT Lazer Güdümlü Füze Podu ile görüntülendi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki 10 adet AH-1W SuperCobra Taarruz Helikopteri, TCG ANADOLU Amfibi Hücum Gemisi’nin envantere girmesiyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine kaydırılmıştı. AH-1W SüperCobra helikopterleri için bir dizi modernizasyon faaliyeti yürüten kuvvet, ilk adımı CİRİT Füzesi ile attı.
Savunma SanayiST com tarafından edinilen bilgiye göre; AH-1W SuperCobra Taarruz Helikopterleri’ne, Roketsan tarafından geliştirilen CİRİT Lazer Güdümlü Füze’nin entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. İkili CİRİT Podu ile teçhiz edilen AH-1W, TEKNOFEST esnasında ilk kez görüntülendi.

Öte yandan, AH-1W’lara yine Roketsan tarafından geliştirilen L/UMTAS Tanksavar Füzesi entegrasyonu da devam ediyor. Donanma tarafından ‘TEMREN’ olarak isimlendirilen L/UMTAS entegrasyonunun tamamlanmasıyla birlikte AH-1W için Hellfire Füzelerine yerli alternatif oluşturmuş olacak.
CİRİT Füzesi
Yarı aktif lazer arayıcı başlığa sahip olan 70mm çapındaki CİRİT Füzesi, hafif zırhlı kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılabiliyor. Füzenin etkili menzili ise 8 kilometre. AH-1W tarafından 16 adede kadar CİRİT Füzesi taşınabileceği değerlendiriliyor.

L/UMTAS Füzesi
Görüntüleyici kızılötesi (IIR) veyahut lazer arayıcı başlık kullanabilen L/UMTAS Füzesi, 160mm çapa sahip ve ağır zırhlı kara ile deniz hedeflerine karşı kullanılabiliyor. 8+ kilometre menzilli füzeden, AH-1W tarafından 8 adede kadar taşınabileceği değerlendiriliyor.

Öte yandan AH-1W platformlarına, ilerleyen aşamalarda çok daha uzun menzilli LUMTAŞ-GM Füzesi entegrasyonunun da gerçekleştirileceği tahmin ediliyor.

---

Kaynak: Savunma SanayiST com

Romanya’daki 32 milyar liralık ihaleyi Otokar aldı​

4 Ekim 2024

Otokar, Romanya’ya COBRA II 4×4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç ihracatıyla ilgili olarak 32 milyar liralık ihaleyi kazandığını açıkladı.

Romanya Milli Savunma Bakanlığı’nın şirketi olan C.N. Romtehnica S.A.’nın (Romtehnica) açmış olduğu 4×4 Taktik Tekerlekli Hafif Zırhlı araç alımı ile ilgili ihaleyi Otokar kazandı. Teknik değerlendirme, saha testleri ve ticari değerlendirme süreçlerinin tamamlanmasını takiben, ihale makamı tarafından sözleşme görüşmeleri için resmi davet yazısı Otokar’a iletildi.

4.263.286.655,66 RON (Rumen Leyi) tutarındaki ihale kapsamında ilk 278 adedi Otokar tesislerinde, kalan kısmı ise ileride belirlenecek bir yapıda Romanya’da üretilecek olan toplam 1059 adet COBRA II 4×4 Taktik Tekerlekli Hafif Zırhlı Araç ve bunlara konu bazı entegre lojistik destek hizmetleri bulunuyor.

Tedarike ilişkin program takvimi ve nihai bütçe, Romtehnica ve Otokar arasında gerçekleştirilecek sözleşme görüşmelerinin sonunda belirlenecek.

Kaynak: Savunma SanayiST com

Selçuk Bayraktar KIZILELMA’nın yerli motoru için tarih verdi​

5 Ekim 2024


Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “2025’te 10’dan fazla KIZILELMA üreteceğiz dedi.”

Adana’da düzenlenen TEKNOFEST alanında Habertürk’ün sorularını yanıtlayan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Kara ve denizlere hükmetmek için gök vatanda ve bunların da hepsine hükmetmek için uzayda varlık göstermeniz gerekiyor.” dedi.

Selçuk Bayraktar tarafından yapılan açıklamada, “KIZILELMA bizim 20 senelik hedefimiz. Biliyorsunuz milletimizin ülküsü bu. Vardıkça uzaklaşan bir şey. Biz oraya varınca milletimize söz verdik. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin ilk insansız hava uçağını uçuracağız dedik. Bir yıl önce uçurduk.

“KIZILELMA’ya Varmak 20 Yıl Sürdü”​

KIZILELMA ‘ya varmak 20 sene sürdü. Ne demek bu? Önce en ufağını yapmamız gerekti. En ufaktan başlayarak ufacık bir girişim olarak başladı. Baykar’ın hikayesini, buradaki takımlar gibi düşünün. Sonra Bayraktar Mini’yi yaptık. Ondan sonra Malazgirt İHA, sonra Bayraktar TB2.

Bayraktar TB2, dünyaya nam salmış bütün bu uçakları; AKINCI‘yı da KIZILELMA’yı da geliştirmemize vesile olan platform. 34 ülkeye ihraç edilmiş, adına marşlar bestelenmiş, dünyada bütün hava araçları arasında en fazla sayıda harp araç gereç ve teçhizatı etkisiz hale getiren bir uçak. Yani düşünün AKINCI iki tane Bayraktar TB2’yi kanadının altında taşır. Bir anlamda ufacık bir uçak aslında 700 kg. Attığı mühimmatlar da ufacık ama muharebede paradigma dönüşümüne neden oldu ve bütün bu platformları yapmamızı sağladı. Sadece yazılım değil her şeyini yapıyoruz artık. Motorundan, fren balatasına. Kamerası Kanada’dan geliyordu. ASELSAN, Kanada’dan gelenin 2 katı iyisini yaptı.

Bayraktar TB2 10’dan fazla ülkeye ihraç edildi. Ülkemiz o ihracattan da çok büyük gelir elde etti. O mühimmatları da Roketsan, Aselsan, TÜBİTAK yapıyor onlardan da ve bütün bir anlamda savunma sanayinde devrim gerçekleşti. Sonra AKINCI yaptık AKINCI‘dan sonra KIZILELMA‘yı uçurduk, şimdi Bayraktar TB3. Artık atmosferde yapacağımız en gelişmiş platform KIZILELMA.

Karalara hakim olabilmek için denizlere hükmetmeniz gerekiyor. Kara ve denizlere hükmedebilmek için gök vatanda varlık göstermeniz gerekiyor, göklerde. Bu üçüne de hükmedebilmek için hakim olabilmek için uzayda varlık göstermeniz gerekiyor artık. Dolayısıyla gözümüzü uzaya diktik.

“Yerli Motor İçin Çalışıyoruz”​

Bayraktar TB3 ve Bayraktar TB2’de yerli motor kullanıyoruz. Jet motorlarında da helikopter motoru var. Ama birkaç tip motor lazım Türkiye’ye şu anda. Jet motoru bir tanesi Akınca TAİ’nin ürettigi daha güçlü bir motor. Yani AKINCI’ya takacak olsak daha büyük bir AKINCI yapmamız lazım. Onunla alakalı da bir çalışmamız var. AKINCI platformunun daha büyüğü çünkü o motor epey bir güçlü AKINCI’dakiler 750 beygir, o 1400 beygir.

KIZILELMA motorunu da kendi geliştirme projemiz var. Motorunu şu anda biz Ukrayna’dan alıyoruz. Ama daha güçlü bir motor için çalışıyoruz. Bir de KIZILELMA’ya takılabilecek TAİ’nin yaptığı motor var. O projede devam ediyor. KIZILELMA için 5-6 sene içerisinde kendi motorumuzu yapmış oluruz. 2025’te 10’dan fazla KIZILELMA üretmeyi hedefliyoruz.

Kaynak: savunma SanayiST

Almanya'dan Türkiye'ye 336 milyon avroluk savunma sanayi ihracatı onayı

Alman haber platformu Spiegel'in iddiasına göre; Almanya, Türkiye'ye yaklaşık değeri 336 milyon avro olan bir silah paketinin satışına yeşil ışık yaktı.

Şayet iddia doğru ise Alman hükümeti, yıllar sonra ilk kez Türkiye'ye büyük çaplı silah ihracatına onay vermiş olacak.

Spiegel'e göre; gizli olarak toplanan Federal Güvenlik Konseyi, geçtiğimiz günlerde NATO üyesi Türkiye'ye birkaç yüz milyon avro değerinde Alman silahının teslim edilmesine yeşil ışık yaktı.

Bunlar arasında Türk Donanması için 100 adet RAM Hava Savunma Füzesi ile DM2A4 torpidolarının yanı sıra Türk denizaltılarının ve fırkateynlerinin modernizasyonu için malzeme paketleri de yer alıyor. Paket, MBDA tarafından 100 milyon avro değerinde 100 adet RAM Hava Savunma Füzesi ile Thyssenkrupp'un denizcilik birimi tarafından 156 milyon avro değerinde 28 adet DM2A4 SeaHake torpidosunun ihracatını kapsıyor.

Bunun dışında listede iki başka savunma anlaşması da yer alıyor. Alman savunma şirketlerinden oluşan çeşitli konsorsiyumlar, 79 milyon avro bütçeyle Türk TYPE209 denizaltılarının modernizasyonu için malzeme paketleri tedarik etme sözleşmesini kazandı. Türk korvet ve firkateynleri için motor parçalarının teslimatına da 1.9 milyon avro karşılığında izin verildi.

Almanya'da rota değişikliği

Rakamlar, Berlin hükümetinin kayda değer bir rota değişikliğini gösteriyor. Berlin son yıllarda Türkiye'ye silah ihracatını büyük ölçüde azalttı. ALTAY Ana Muharebe Tankı'nın Güç Grubu da başta olmak üzere birçok Türk savunma sanayii ürünü için Almanya, NATO müttefiği olan Türkiye'ye karşı ambargo uyguluyor.

Öte yandan Türkiye'nin 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı tedarikine Eurofighter konsorsiyumu üyesi İngiltere, İtalya ve İspanya izin verirken, yalnızca Almanya karşı durduğu için henüz satış gerçekleşemedi. Almanya'nın değişen tutumunun, yakında Türkiye'nin Eurofighter Typhoon tedarikine yeşil ışık yakılmasına neden olabileceği değerlendiriliyor.

Kaynak: Savunma SanayiST

Selçuk Bayraktar’a Kırgızistan’dan devlet nişanı​

09 Ekim 2024 Çarşamba 20:26

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından, ülkenin savunma kapasitesine ve askeri potansiyeline yaptığı katkılardan dolayı Kırgızistan Dank Devlet Nişanı ile onurlandırıldı.​

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te gerçekleştirilen Türk Devletleri Yapay Zeka Forumu’na onur konuğu olarak katılan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından ülkenin savunma kabiliyetine sağladığı önemli katkılar nedeniyle Kırgızistan Dank Devlet Nişanı ile taltif edildi.
Teknolojik iş birliğinde yeni adım
Bayraktar ve Caparov arasında gerçekleştirilen görüşmede, askeri ve teknolojik iş birliğinin derinleştirilmesi ile savunma projelerinin uygulanması ele alındı. Görüşmede, Baykar Teknoloji’nin katkılarının Kırgızistan’ın savunma sanayisinde büyük bir fark oluşturacağı vurgulandı. Bayraktar, iki ülke arasındaki iş birliğini daha da genişletmeye hazır olduklarını belirterek, sınır güvenliğinin sağlanması ve olası tehditlerin caydırılmasında modern teknolojilerin önemine dikkat çekti.
"Türk dünyası geleceğe emin adımlarla ilerliyor"
Madalya töreni sonrası bir açıklama yapan Selçuk Bayraktar, "Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Sadır Caparov tarafından takdim edilen ’Kırgızistan Dank Devlet Nişanı’ ile onurlandırılmaktan büyük gurur duydum. Gösterdikleri misafirperverlik ve iki ülke arasındaki dostluğu güçlendirme çabaları için kendilerine içtenlikle teşekkür ediyorum. Türk dünyası, geleceğe emin adımlarla ilerliyor" ifadelerini kullandı.

Manas Destanı’ndan ilham alan AKINCI

Selçuk Bayraktar, törende Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a, Kırgız kültüründe önemli bir yere sahip Manas Destanı’ndan sahnelerin işlendiği Bayraktar AKINCI TİHA’nın 1:10 ölçekli maketini takdim etti. Maketin gövdesi ve kanatlarında Manas Destanı’na ait sahneler yer alırken, bu detaylar Kırgızistan’ın zengin kültürel mirasını ve destanın kahramanlık hikâyelerini yansıtıyor.

Yapay Zeka Forumu’nun onur konuğu

Selçuk Bayraktar, Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Yapay Zeka Forumu’na onur konuğu olarak katıldı. Forumun ana konuşmacısı olan Bayraktar, yapay zekâ teknolojilerinin geleceği ile Türk devletleri arasındaki iş birliğine dair önemli bir konuşma gerçekleştirdi.

Karabağ nişanı sahibi

Selçuk Bayraktar, Karabağ’ın kurtuluşuna katkılarından dolayı 1 Nisan 2021’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Karabağ Nişanı, 2022’de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky tarafından Ukrayna Devlet Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi. 4 Nisan 2023’te Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov’dan Askeri İş Birliği Madalyası, 2 Ekim 2023’te ise ASAN Hizmet Madalyası aldı. Ayrıca 18 Ekim 2023’te Mali Cumhurbaşkanı Assimi Goita tarafından Mali Ulusal Nişanı, 28 Şubat 2024’te de Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi tarafından 1. Derece Nişanı ile taltif edildi. 2024’te ise Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi tarafından 1. Derece Nişanı ile onurlandırıldı.

Kaynak: İHA

LEVENT Hava Savunma Füzesi ilk testini geçti​

11 Ekim 2024


Roketsan tarafından geliştirilen LEVENT Hava Savunma Füzesi, ilk atış testini başarıyla tamamladı. LEVENT, deniz platformlarının yakın hava savunması için kullanılacak.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçlarına istinaden Roketsan tarafından geliştirilen LEVENT Yakın Hava Savunma Füze Sistemi, ilk kez IDEF’21 Fuarı’nda tanıtılmıştı. Roketsan, aradan geçen süre zarfında LEVENT’in geliştirme faaliyetlerini sürdürdü ve sistemi ilk atış testine hazır hale getirdi.

İlk atış testini başarıyla gerçekleştire LEVENT Hava savunma sistemi, deniz platformlarının hava tehditlerine karşı korunmasını sağlamak amacıyla geliştirildi. Gemisavar füzeler başta olmak üzere çeşitli hava hedeflerine karşı etkili olacak şekilde tasarlandı. Füze, 11 kilometre menzile ve 70 kilogram ağırlığa sahip.

SUNGUR Üzerine İnşa Edildi​

LEVENT Hava Savunma Füzesi, Roketsan’ın mevcut SUNGUR Portatif Hava Savunma Füzesi üzerinden geliştirildi. Füze, burun kısmındaki IIR arayıcı başlık ile hedefin görüntüsüne ve yaydığı ısıya kilitleniyor. Ayrıca, ön kısmında yer alan Pasif RF antenler sayesinde hedefin yayımladığı RF dalgalarına da güdümlenebiliyor. Bu çift modlu yapı, füzeye yüksek hassasiyet ve isabet oranı kazandırıyor.

Önümüzdeki dönemde test faaliyetleri tamamlanarak envantere girmeye hazır hale gelecek LEVENT’in, farklı konfigürasyonlarının da geliştirileceği değerlendiriliyor.

Kaynak: Savunma SanayiST com

Türk savunma sanayisinde 2 milyar dolarlık buluşma​

Türk savunma sanayisinin dünyaya açılan kapılarından SAHA EXPO'da, 22-26 Ekim'de İstanbul'da sektördeki yılın en büyük buluşmalarından birine imza atılacak.​

14.10.2024-Ankara
"Oyun değiştiren teknolojilere dokunun" temasıyla Türk savunma sanayisini nin gücünü sergilemeye, tüm dünyadan teknolojileri ve ziyaretçileri ağırlamaya hazırlanan SAHA EXPO için geri sayım başladı.
Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul tarafından organize edilen, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının destekleriyle düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı, Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında 22-26 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) gerçekleştirilecek.
İlk kez 2018 yılında düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek SAHA EXPO, geçen kısa sürede dünyanın en önemli savunma sanayisi fuarlarından biri haline geldi.
Bu yıl birçok açıdan kendi rekorlarını kıracak olan SAHA EXPO'ya, 120 ülkeden 1478 firma, 178 yabancı alım heyeti, 25’i bakan düzeyinde olmak üzere 312 resmi heyet katılım sağlayacak. Fuarda imzalanacak sözleşmeler ve görüşmelerde yaklaşık 2 milyar doların üzerinde iş ilişkisine ulaşılması bekleniyor.
Uluslararası ilginin yüksek olduğu SAHA EXPO, çok önemli global anlaşmalara zemin hazırlayacak; yerli üreticileri, teknolojileri dünyanın ihtiyacı olan alıcılarla buluşturacak.

200'den fazla imza atılacak​

Türk savunma, havacılık ve uzay sanayisinin tanıtımına ve ihracat potansiyelinin artırılmasına azami katkı sağlayacak şekilde gerçekleştirilen SAHA EXPO, bölgenin en büyük sektör buluşması olacak ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da önemli işbirlikleri için etkin bir platform oluşturacak.
Fuar kapsamından 200'den fazla imza töreni, 300'den fazla ürün lansmanı yapılacak.
Geleceği şekillendiren teknolojilerin yer alacağı fuarda yerli ve yabancı çok sayıda firma, kurum ve kuruluş en son ve yeni ürünlerini sergileme fırsatı bulacak. Önceki fuarda 78 binin üzerinde profesyonel ziyaretçiyi ağırlayan SAHA EXPO, bu yıl İstanbul Fuar Merkezi'nin 8 sergi salonu, fuaye ve dış alanlarını kapsayan toplam 90 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilecek. SAHA EXPO'da 150 binden fazla profesyonel ziyaretçinin ağırlanması hedefleniyor.

Kapanış konuşmasını Selçuk Bayraktar yapacak​

SAHA EXPO sadece bir fuar olarak değil, sektörde paydaş olan, sektörde faaliyet gösteren bütün profesyonellerin bir araya geldiği, bir buluşma olarak organize edildi. Bu doğrultuda alanında uzman ismlerin katılımıyla çok sayıda panel gerçekleştirilecek. Panellerde, yurt içinden ve dışından sektör profesyonelleri bir araya gelip çeşitli konuları detaylı şekilde değerlendirecek.
Etkinliğin son gününde BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, kapanış konuşması yapacak.
Bu sene SAHA EXPO’da bir ilk olarak yerli ve milli imkanlar ile üretilmiş harp gemileri ve insansız deniz araçları Sarayburnu ve Ataköy limanlarında resmi heyetlerin ve katılımcıların ziyaretine açılacak. Türk savunma sanayisinin son dönemde Deniz Kuvvetlerine kazandırdığı çeşitli platformlar bu kapsamda tanıtılacak.

Halkın ziyaretine de açık​

SAHA EXPO, geçen yıllarda 4 gün olarak düzenlenirken bu yıl fuara bir gün daha eklendi.
Savunma, havacılık ve uzay endüstrisi alanındaki son teknolojik gelişmeleri yerinde deneyimlemek, teknolojiye hükmedenlerin, geleceği şekillendireceği yeni dünyanın kapısını aralamak isteyenler için fuarın halka açık gün sayısı 2'ye çıkarıldı. Buna göre, 25 Ekim Cuma ve 26 Ekim Cumartesi günleri halk günleri olarak planlandı.

Anadolu Ajansı

Savunmadaki "milli hamle" Türkiye'ye kazandırdı​

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen yerli ve milli çözümler sayesinde savunma harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) oranı geriledi, savunma kapasitesi ve ekonomiye katkı arttı.​

15.10.2024-Ankara

Son yıllarda Türkiye'nin savunma sanayisinde yerli ve milli üretim oranının hızla artması, ülkenin askeri harcamalarının GSYİH'ye oranında önemli bir düşüşe neden oldu. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) verilerine göre, Türkiye 2000'li yılların başlarında savunma harcamalarını artırarak bölgesel ve küresel etkisini güçlendirmeye odaklandı, ancak yerli ve milli savunma sanayisinin gelişmesiyle birlikte, askeri harcamaların ekonomik büyümeye oranı yıllar içinde geriledi.
2001 yılında Türkiye’nin savunma harcamaları 7,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, bu rakam aynı yıl Türkiye’nin GSYİH'sının yüzde 3,6'sına karşılık geldi. O dönemde, savunma sanayisinin büyük ölçüde dışa bağımlı olması nedeniyle yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalınıyordu.
2002 yılında yüzde 3,8'e kadar çıkan bu oran yerli üretim kapasitesinin artması sayesinde izleyen yıllarda düşmeye başladı. 2023 yılına gelindiğinde Türkiye’nin savunma harcamaları 17 milyar dolara yükselmesine rağmen, bu harcamaların GSYİH'ya oranı yüzde 1,5'e kadar geriledi.
Bu düşüşte, yerli ve milli teknolojilerin ülke savunmasında kullanılması etkili oldu. Böylece ekonomik maliyetler düştü ve askeri harcamaların bütçe üzerindeki yükü hafifledi.
Türk savunma sanayisinin "millileşme" süreci, pek çok askeri teknolojinin yurt içinde üretilmesine olanak tanıyarak dışa bağımlılığı azalttı. Özellikle insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA), zırhlı kara araçları, milli gemiler, füzeler ve radar sistemleri gibi birçok stratejik ürün artık yerli kaynaklarla üretiliyor. Bu projelerin başını Bayraktar TB2, Bayraktar Akıncı, Anka, Aksungur gibi İHA/SİHA projeleri çekti. Bunlar mühimmat, füze, silah sistemleri, milli gemiler ve askeri kara araçlarıyla desteklendi. Birçok kritik alt sistem de yerlileştirildi.
Yerli üretim, ithalat maliyetlerini önemli ölçüde düşürdü, aynı zamanda dışa bağımlılığı azaltarak stratejik özerklik sağladı. Türkiye'nin 1970 ve 1979 yılları arasında askeri ve savunma harcamalarının yüzde 50'si ithalattan oluşurken, bu oran 2000 ve sonrasında yüzde 10'nun altına düştü. Savunma sanayisinde yerlilik oranı 2002 yılında yüzde 20 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 75-80'e ulaştı. Bu başarı, dış alımların maliyetini büyük ölçüde azalttığı gibi, yerli firmaların teknoloji üretme kapasitesini de artırdı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Türkiye'nin savunma ihracatı da bu süreçte büyüme göstererek 2002'de 250 milyon dolar seviyelerinden 2023 yılında 5,5 milyar dolara çıktı. Bu da yerli üretimin ülke ekonomisine katkısını gösterdi.
Yerli ve milli teknolojilerin artması, sadece maliyetleri düşürmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayisinde daha bağımsız bir aktör olmasını sağladı. Milli teknolojilerin geliştirilmesi, envanterdeki kritik sistemlerin dışa bağımlılığını azaltarak, ulusal güvenliğin güçlenmesine katkıda bulundu. Ayrıca yerli üretimle elde edilen teknolojiler, Türkiye'nin savunma ihracatını artırarak ülkeye döviz kazandırdı ve ekonomik büyümeye katkı sağladı.
Savunma sanayi projeleri, Türkiye’nin askeri, ekonomik, teknolojik gelişimine katkıda bulunurken, bu alandaki işletme ve istihdam sayısını da olumlu yönde etkiledi.

Anadolu Ajansı