Türk Savunma Sanayi Ürünleri, Projeleri ve İhracat Haberleri

Yerli Uçak Gemisi için 110 kişilik ekip görev başında​

Haber Merkezi24 Nisan 2024

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Dizayn Proje Ofisi Müdürlüğü (DPO), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifi doğrultusunda, “milli uçak gemisi” tasarlıyor.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda bulunan DPO, kapılarını basın mensuplarına açtı. Tersane Komutanı Tuğamiral Erdinç Yetkin ile DPO Müdürü Doç. Dr. Mühendis Albay Hakan Uçar, tersanede ve Dizayn Proje Ofisi’nde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Buna göre, İstanbul Tersanesi Komutanlığının geçmişi, 1454’te Fatih Sultan Mehmet döneminde Haliç’te kurulan Tersane-i Amire’ye dayanıyor. 1999 Gölcük Depremi sonrası Pendik’e taşınan tersanede faaliyet gösteren DPO ise 1997’de Türkiye’nin ilk milli deniz harp platformu olan MİLGEM Projesini gerçekleştirmek amacıyla oluşturuldu.

MİLGEM Proje Ofisi adıyla 12 Mart 2004’te faaliyetlerine devam eden bu birim, 2010’da yeniden Dizayn Proje Ofisi Müdürlüğü olarak isimlendirildi.

EylüI 2015’ten itibaren tersanedeki yeni binasında faaliyetini sürdüren DPO, askeri gemi tasarım inşa standartlarını oluşturan, muharip gemilerin tekne, makine, elektrik ve savaş sistemleri ile sistem entegrasyon tasarımlarını yapan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın uzman kurumu olarak çalışıyor.

MİLGEM ve İstif Sınıfı Fırkateyn projeleri​

MİLGEM Projesi kapsamında İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda inşa edilen TCG Heybeliada, TCG Büyükada, TCG Burgazada ve TCG Kınalıada isimli ADA sınıfı korvetlerin tasarım ve entegrasyon faaliyetleri DPO Müdürlüğünce yapıldı. Bu gemiler 2011, 2013, 2018 ve 2019 yıllarında hizmete girdi.

Uluslararası alanda da takdir edilen ADA sınıfı korvetlerden daha üstün harekat ve manevra görev fonksiyonlarına sahip olan bir fırkateyn tasarımı hedefiyle DPO’da MİLGEM projesi esas alınarak “İstif Sınıfı Fırkateyn Projesi”nin tasarım faaliyetlerine başlandı.

İstif Sınıfı Fırkateyn Projesi’nin ilk gemisi olan TCG İstanbul fırkateyni, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda inşa edildi. 19 Ocak 2024’te hizmete başlayan, yüzde 80 oranında yerli üretim olarak inşa edilen TCG İstanbul’un tasarımı ise yüzde 100 yerli.

Yakıt ikmali yapmadan Gölcük’ten New York’a gidebilecek​

Projenin ilk 4 gemisi olan ADA sınıfı korvetlerden daha farklı kabiliyetlere, daha yüksek deplasmana sahip 113 metre uzunluktaki ve 14,4 metre genişlikteki TCG İstanbul, yakıt ikmali ihtiyacı duymadan, Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’ndan New York’a kadar gidebilecek özellikte.

Fırkateynde aynı zamanda Roketsan tarafından geliştirilen 120 deniz mili menzile sahip ATMACA güdümlü mermi kullanılabiliyor. Gemide, su üstü hedefleri ile kara hedeflerine atış yapabilen bir adet 76 milimetrelik baştopu ile 2 adet 25 milimetrelik uzaktan komutalı silah sistemi de yer alıyor.

Gemide, yerli ve milli silah sistemlerinin yanı sıra Türk mühendisler tarafından geliştirilen Alper seyir ve gezi radarı, Cenk hava arama radarları ile Denizgözü Ahtapot sensörü ve Gökdeniz entegre takip sensörleri bulunuyor. Geminin beyni olarak nitelendirilen Savaş Harekat Merkezi’ndeki tüm cihazların yazılımları ise Havelsan tarafından tamamen yerli olarak yapıldı.

Kritik proje TF-2000​

DPO’nun yürüttüğü bir diğer proje, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca 14 Ocak 2019’da verilen direktif ile başlanan “TF 2000 Hava Savunma Harbi Muhribi Projesi”.

Ülke hava savunmasının denizden başlayarak kademeli olarak karşılanması ve üstün taarruz ve hava savunmakabiliyetine sahip bir yüzer platform ihtiyacının giderilmesi maksadıyla milli kaynaklarla geliştirilen projenin tasarım çalışmalarına devam ediliyor.

Bu muhripte, ADA sınıfı korvet ve istif sınıfı fırkateynden farklı olarak bölge hava savunma harbi kabiliyetine sahip olunması amacıyla milli olarak tasarlanmış çok fonksiyonlu ve uzun menzilli radarlardan oluşan çok amaçlı faz dizinli radar ve 96 hücreli Milli Dikey Atım Sistemi bulunacak.

Ayrıca gemide, hava savunma harbi kabiliyeti ile üstün denizaltı savunma harbi kabiliyeti de olacak. Bu gemide kullanılacak olan karinaya monteli sonar sistemi ve düşük frekanslı aktif sonar sistemi ile geminin denizaltı savunmaharbi menzilinin 80 bin yarda, yani 73 kilometre üzerine çıkması bekleniyor.

DPO’da yapılan çalışmalar doğrultusunda TF-2000 tasarımı ile yerli ve millilik oranının yüzde 85’e çıkarılması hedefleniyor. Bu da TF-2000’in, Türkiye’nin en yüksek yerli ve millilik oranına sahip savaş gemisi olacağını gösteriyor.

110 kişilik ekip TCG Anadolu’nun daha büyüğünü tasarlıyor​

Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifi ile Deniz Kuvvetlerinin caydırıcılığını, güç aktarım yeteneğini artırmak ve ülke savunmasını daha etkin yapabilmek amacıyla “Milli Uçak Gemisi Projesi” yürütülüyor.

TCG Anadolu’dan daha büyük bir milli uçak gemisinin tasarımı, DPO’da yapılıyor. İspanya Donanmasına bağlı Juan Carlos I gemisi model alınarak tasarlanan TCG Anadolu’nun yüzde 70’i yerli üretimle inşa edilmişti. Şimdi ise DPO’da tasarlanan yeni milli uçak gemisinde bu oranın artırılması hedefleniyor.

Konsept tasarım aşamasında olan gemide, yerli ve milli insanlı ve insansız hava araçlarının konuşlandırılması planlanıyor. Bu amaç doğrultusunda havacılık sektöründe ileri gelen Baykar ve TUSAŞ firmaları ile çalışmalar yapılıyor.

Fizibilite çalışması yapılan yeni milli uçak gemisi için Deniz Kuvvetlerinin farklı birimlerinden uzman personelin de katılımıyla DPO bünyesinde 110 kişilik Uçak Gemisi Çalışma Grubu oluşturuldu. Çalışma Grubu, uzmanlık alanlarına göre alt gruplara bölünerek konsept tasarıma başladı.

Halihazırdaki teknolojik kazanım dikkate alınarak gemiden kalkış-iniş yapabilecek hava araçları ile pist geometrisinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapıldı.

Kaynak: AA; SavunmaSanayiiST
 

Kamikaze İHA DELİ ihracat hedefine ilerliyor​

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen kamikaze insansız hava araçlarından (İHA) DELİ’ye yurt dışı kullanıcılardan gösterilen ilginin bu yıl ihracat başarısına dönüştürülmesi hedefleniyor.​

görüntü


26.04.2024 - Ankara

Pasifik Teknoloji’nin, Titra Teknoloji AŞ hisselerinin yüzde 51’ini satın alması sonrasında üretim ve ihracat hedeflerini yakalamaya yönelik kapsamlı bir çalışma yürütülüyor.
görüntü


Pasifik Teknoloji Genel Müdürü ve Titra Teknoloji Kurucu Ortağı Muhammed Selman Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki şirketin yollarının yakın zamanda kesiştiğini söyledi.
görüntü


Özellikle yurt dışına açılım ve üretim kapasitesinin artması noktasında sağladıkları hedef birlikteliğini resmi süreçlerin ardından bir birleşmeye dönüştürdüklerini anlatan Dönmez, bu birlikteliğin savunma, yazılım, sağlık gibi alanlardaki ürünlere yönelik yurt içi ve dışı hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracağını ifade etti. Dönmez, üretim kapasitesini artırmak için de 5 yıllığına yeni bir yer kiraladıklarını belirtti.
Üzerinde çalıştıkları kamikaze insansız hava aracı (İHA) ürün grubunun özellikle bölgedeki sıcak çatışma ortamlarından dolayı sıklıkla gündeme geldiğine işaret eden Dönmez, ilk kez SAHA Expo’da sergiledikleri DELİ Kamikaze İHA’nın geçen sürede birçok yetenek kazandığını kaydetti.

Dönmez, DELİ ile karıştırma ortamlarında görev yapma, hedef imhası gibi testler gerçekleştirdikleri bilgisini paylaşarak şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yurt dışında yine karıştırma ortamlarında testler gerçekleştirdik ve bu testlerde çok başarılı oldu. Beraberinde görüntü işleme, hedef takibi gibi kabiliyetleri aynı zamanda süreç içerisinde kazanmış olduk. Sürü kabiliyeti kamikaze İHA’larda çok etkin olması gereken bir kabiliyet. Tüm bunları birer yetenek olarak kamikaze İHA’mıza ekledik. Yurt dışında özellikle çok ciddi bir potansiyel var. Yapmış olduğumuz testlerde çok başarılı oldu ürünümüz. Halihazırda yürüyen sözleşme, ortak üretim görüşmelerimiz var. Bu yıl içerisinde bunların bir kısmının sonuçlanmasını hedefliyoruz.”

DELİ’nin seri üretime hazır olduğunu bildiren Dönmez, üretim kapasiteleri ölçüsünde belli adetlerde üretim faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi.

Dönmez, aldıkları geri bildirimlerle DELİ’nin yeni versiyonlarına yönelik geliştirme çalışmalarının da sürdüğünü dile getirdi.

Muhammed Selman Dönmez, yeni tesisle beraber üretim adetlerinin artacağını ve müşterilerine çok daha hızlı cevap verebilir hale geleceklerini vurguladı.

Anadolu Ajansı
 

Milli Muharip Uçak KAAN’ın silahları için kritik millileştirme​

Milli Muharip Uçak KAAN’da kullanılacak Çoklu Bomba Salanı ile kritik bir teknoloji daha milli olarak ülkeye kazandırılacak.​

30.04.2024 - Ankara

görüntü


Bugüne kadar yaklaşık 10 milyon saatlik mühendislik çalışmasıyla savunma sanayisinde ihtiyaç duyulan kritik teknolojileri geliştirerek birçok önemli projeyi başarıyla hayata geçiren Altınay Savunma Teknolojileri AŞ, yeni bir sorumluluk üstlendi.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ile imzalanan sözleşme doğrultusunda Milli Muharip Uçak KAAN Projesi kapsamında Salan Sistemi’nin geliştirilmesine başlandı.

Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, değerlendirmesinde, TUSAŞ işbirliğiyle bir kez daha ülkenin savunma endüstrisinin gelişimine katkı sağlamanın gururunu yaşadıklarını söyledi.

Attıkları bu adımla ülke savunma sanayisinin gücüne güç katmayı ve ihracat potansiyeli yüksek savunma sistemleri geliştirilmesini hedeflediklerini vurgulayan Altınay, Türkiye’nin savunma teknolojilerindeki üretim kabiliyetlerini daha ileriye taşıyarak ulusal kapasitenin artırılması için faaliyetlerine kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.

8 farklı hedefe saldırı imkanı sağlıyor​

Altınay Savunma Teknolojileri, 2016-2020 yılları arasında ASELSAN’ın alt yüklenicisi olarak özel bir Çoklu Bomba Salan Sistemi’ne ait kritik alt bileşenlerin tasarımı ve üretimini gerçekleştirerek tüm testleri başarıyla geçen sistemin Türk Hava Kuvvetleri envanterine kazandırılmasında önemli bir rol üstlenmişti.

Yüksek güvenilirlik, yüksek çıkış hızı, kullanım kolaylığı ve kısa sürede operasyona hazır hale gelme yetenekleri ile ön plana çıkan Salan Sistemi, modern uçak bombalarının pnömatik itki gücüyle kontrollü olarak bırakılmasını sağlayacak bir teknolojiye sahip bulunuyor.

F-16 uçağının iki istasyonuna entegre olabilen ve bir sortide 8 farklı hedefi etki altına alma imkanı sağlayan Çoklu Bomba Salan Sistemi’nin kritik bileşenlerine yönelik çalışmalar yapan Altınay Savunma Teknolojileri, Milli Muharip Uçak (KAAN) Salan Sistemleri için TUSAŞ’a alt yüklenicilik desteği sağlayarak bu alandaki bilgi birikimini daha da ileriye taşımayı hedefliyor.

250 uçağa entegre edilmesi planlanıyor​

Milli Muharip Uçak Salan Sistemi’nin TUSAŞ tarafından Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilmesi planlanan yaklaşık 250 uçağa entegre edilmesi planlanıyor.

Dünyada gün geçtikçe daha yaygın kullanılmaya başlanan sistemin, Türkiye’nin yeni bir ihracat kalemi olarak uluslararası alanında da önemli bir yer edineceği öngörülüyor.

Yerli sistem ve ürün geliştirme potansiyelini yükseltmeyi hedefleyen Altınay Savunma Teknolojileri, yüksek teknoloji gerektiren yeni projeler ve iş birlikleri konusunda çalışmalarına devam ediyor.

Altınay Savunma Teknolojileri, hareket kontrol sistemleri, insansız sistemler, deniz sistemleri, silah destek sistemleri, mühimmat imha ve kritik üretim sistemleri alanlarında yurt içi ve yurt dışındaki kamu, özel sektör paydaşlarına ürün ve teknolojiler sunuyor, kritik projelerin yükleniciliğini üstleniyor.

Anadolu Ajansı
 

TSK’ya NEFER Kuleli ZMA-15 teslimatı​

Haber Merkezi2 Mayıs 2024

Türk Silahlı Kuvvetleri, NEFER Kuleli ZMA-15 Zırhlı Muharebe Araçlarını (ZMA) teslim almaya devam ediyor. Son olarak, muhtelif miktardaki aracın kabul faaliyetleri tamamlandı.

ZMA-15 araçlarının yarı ömür modernizasyonu devam ediyor. Son olarak, Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından muhtelif miktardaki aracın kabul faaliyetleri tamamlandı. Proje kapsamında teslimatların, bu yıl tamamlanması planlanıyor.

Konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca; muhtelif miktarda “NEFER” Kuleli Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA) ile DROPS aracının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Modernize Edilen ZMA-15’ler​

ASELSAN ana yükleniciliğinde yürütülen modernizasyon kapsamında ZMA’lara; 25mm NEFER Silah Sistemi, Lazer Uyarı Sistemi, Yakın Mesafe Gözetleme Sistemi, Sürücü Görüş Sistemi, Yön Bulma ve Seyrüsefer Sistemi, KBRN Sistemi, Komutan, Nişancı, Personel ve Sürücü Gösterge Panelleri entegre edildi.

Ayrıca, FNSS tarafından ZMA platformlarında bakım, onarım faaliyetleri yapıldı ve İklimlendirme Sistemi, Isıtma Sistemi, Yangın Söndürme ile İnfilak Bastırma Sistemi alt sistemleri, platformlara entegre edildi

ZMA-15 Modernizasyon Projesi ile 134 adet eski nesil silah kulesine sahip araca modern insansız kule entegre etmek suretiyle araçların ateş gücü, tehdit algılama ve uyarı sistemleri ile beka yetenekleri güç ve aktarma sistemlerindeki iyileştirmeler ile hareket kabiliyeti en üst düzeye getiriliyor.

Kaynak: **Savunma SanayiST com
 

Bayraktar TB3 yerli motoruyla rekor kırdı​

Haber Merkezi2 Mayıs 2024

Ekli dosyayı görüntüle 35286

Bayraktar TB3 SİHA, yerli motoruyla 33.000 feet irtifaya çıkarak yeni bir rekora imza attı ve Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı.
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı BayraktarTB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyetimizin 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı.

YERLİ MOTORLA REKOR İRTİFA

Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33.000 feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı.

Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihimizin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor.

TOPLAM UÇUŞ 327 SAATE ULAŞTI

Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5.700 km yol katetmişti.

MİLLİ SİHA, MİLLİ KAMERA

Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi.

TCG ANADOLU’DAN İLK UÇUŞ 2024’TE

Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak.

Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak.

İHRACAT ŞAMPİYONU

Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin %83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Son yıllarda gelirlerinin %90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın hâlihazırda imzalanan sözleşmelerinin %97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

CANiK’ten 30x113mm top müjdesi: Ağustos 2024​

Haber Merkezi3 Mayıs 2024
görüntü


ABD ve Fransa’nın ardından Türkiye’yi 30x113m top üretebilen üçüncü ülke haline getiren CANiK, VENOM LR ile modern muharebe sahasına ışık tutuyor. İlk teslimat için tarih de paylaşıldı.

CANiK, 5 yıl önce ortaya koyduğu vizyonu ve orta kalibre top üretimine yönelik yaptığı yatırımla, dünyanın en gelişmiş modern ordularına ürün tedarik edebilir hale geldi. ABD ve Fransa’dan sonra 30x113mm top üretebilen dünyadaki 3 şirketten biri olan CANiK, oluşturduğu strateji doğrultusunda, çok avantajlı bir konuma yükseldi. CANiK’in bu alandaki en önemli ürünlerinden olan ve Ağustos 2024 itibariyle teslimatlarının yapılacağını duyurduğu düşük geri tepmeli VENOM LR, modern dünya ordularının şimdiden gözdesi haline geldi.

Dünyanın önde gelen hafif ve orta kalibre silah üreticisi CANiK, son dönemde yaptığı yatırımlar ve sunduğu yenilikçi top teknolojileriyle, küresel savunma arenasında önemli bir konuma ulaştı. 30x113mm’nin geleceğin silahı olacağını 2019 yılında öngörerek vizyonunu bu yönde ortaya koyan CANiK’in de içinde bulunduğu Samsun Yurt Savunma(SYS), bu kapsamda 2022 yılında köklü İngiliz şirketi AEI Systems’ı satın almıştı.

SYS Grubu şirketlerinden AEI Systems ile birlikte CANiK böylece, Amerikan Northrop Grumman ve Fransız Nexter’dan sonra orta kalibre top üreten dünyadaki ilk üç şirketten biri haline geldi. Son olarak dünya savunma devlerinden İtalya merkezli Leonardo da orta kalibre revolver mekanizmalı top üretimine başlayacağını duyurdu. Bu da dünyada yükselen bir trend haline gelen orta kalibre top alanında, CANiK’in vizyon ve stratejisinin avantajlarını gözler önüne seriyor.
görüntü

Türkiye teknoloji kabiliyetlerini 10 yıl ileriye götürdü​

CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, “CANiK olarak ateşli silahlar alanında portföyümüze sürekli yeni ürünler eklerken, muharebe sahasının değişen ve gelişen ihtiyaçlarını yakından takip ederek orta kalibre silahlar konusunda da Türk savunma ve havacılık sanayisinde dominant aktör haline geldik.

Orta kalibre top üretimine yönelik 5 yıl önce oluşturduğumuz vizyon doğrultusunda, CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grubu olarak Birleşik Krallık merkezli AEI Systems’ı bünyemize katmış, böylece ülkemizi bu alanda 10 yıl ileriye götürecek bir bilgi birikimi, deneyim ve ticari kazanım elde etmiştik.

Şu anda orta kalibre alanında, başta ülkemiz olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkeleri, önemli bir imkana ve kabiliyete kavuşturmuş durumdayız. Bugün, yıllar önce vizyon koyarak, geleceği okumanın verdiği öngörü ile yol almanın avantajını yaşıyoruz. Geliştirdiğimiz, dünyanın en çok platforma entegre edilebilen çok maksatlı düşük geri tepmeli orta kalibre topu olan VENOM LR’nin de ilk teslimatlarını Ağustos ayında gerçekleştireceğiz. Şimdiden modern dünya ordularının gözdesi haline gelen düşük geri tepmeli VENOM LR, sahip olduğu eşsiz özelliklerle tüm kara, hava ve deniz araçlarına kolaylıkla entegre edilebiliyor” dedi.

Geleceğin en fazla talep edilecek ürünlerinden biri​

Orta kalibre toplar, potansiyeli ve gücüyle, yakın geleceğin en fazla talep edilecek ürünlerinden biri olarak görülüyor. Gelişen teknolojilerle artan kabiliyetlere paralel olarak daha da yıkıcı hale gelen savaş alanlarında, düşük geri tepmeli yüksek ateş güçlü toplara olan ihtiyaç giderek artıyor.

Daha önce sadece sabit ve döner kanatlı askeri hava platformlarına özel çözüm olarak algılanan 30x113mm otomatik top sistemleri, insanlı ve insansız kara, deniz ve hava araçlarında yakın geleceğin silahı olarak nitelendirilmeye başlandı. Türkiye ise savunma sanayi alanındaki prestijini orta kalibre top üretimi ile daha görünür hale getirdi.

İlk teslimatlar Ağustos ayında gerçekleşecek​

CANiK’in de içerisinde yer aldığı Türk savunma sanayisinin öncü şirketlerinden SYS Grubu’nun inovatif ürünleri, global savunma sektöründe önemli bir yer tutuyor. 30x113mm mühimmat kullanan VENOM LR, diğer 30mm mühimmatlarını kullanan toplara kıyasla daha az geri tepme özelliği ile öne çıkıyor. VENOM LR, hem hafif ve kompakt taret sistemlerine hem de uzaktan komutalı ya da mürettebat tarafından kullanılan silah istasyonlarına kolaylıkla entegre edilebiliyor.
görüntü


Yeni mühimmat sistemleri ve teknolojileri ile uyumlu 30mm mermileri sayesinde, özellikle hava ve deniz üstü dronlar, hafif zırhlı/zırhsız hedefler ve siper arkasındaki düşman birliklerine karşı ihtiyaç duyulan ateş gücünü sağlıyor. AEI Systems tarafından hayata geçirilen düşük geri tepmeli 30x113mm otomatik orta kalibre top VENOM LR’nin ilk teslimatları, Ağustos ayında gerçekleştirilecek.
VENOM LR; 4×4/6×6/8×8 zırhlı araçlarda, insanız kara araçlarında, pick-up’larda, tanklarda, zırhlı muharebe araçlarında, açık deniz karakol gemilerinde, hücumbotlarda, ani müdahale botlarında, insansız deniz araçlarında, botlarda, taarruz helikopterlerinde ve genel maksat helikopterlerinde kullanılabilecek.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

Yerli savunma sanayi ürünleri, sabit ve hareketli kara hedeflerini imha etti​

Bayraktar TB2 üzerinde ASELFLIR-500’ün havadan işaretlemesi ve Roketsan’ın yerli mühimmat-füze teknolojileriyle sabit ve hareketli kara hedefleri nokta atışıyla imha edildi.​

05.05.2024 - İstanbul

ASELSAN’ın X’teki paylaşımına göre, iki vuruş gerçekleştirildi. İlk vuruşta hareketli insansız hedefi, Bayraktar TB2 üzerinde ASELFLIR-500 işaretledi, MAM-L vurdu.
  1. vuruşta ise sabit hedefi, Bayraktar TB2 üzerinde ASELFLIR-500 havadan işaretledi, KMC ve CİRİT karadan vurdu. Böylece, sabit ve hareketli kara hedefleri nokta atışıyla imha edildi.
    görüntü


    görüntü


    Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, X’teki paylaşımında, milli teknolojinin zoru başardığını, imkansızın biraz zaman aldığını belirterek, “Milli İHA’larımız, mühimmat ve elektro-optik sistemlerimiz modern harp sahasında tarih yazmaya devam ediyor. Dünyada alanının en iyisi ASELSAN ASELFLIR-500, gururumuz Bayraktar TB2, Roketsan’ın üstün mühimmat ve füze teknolojileri, zorlu harp senaryolarına hazır olduklarını bir kez daha gösterdi. Emeği geçen tüm teknik ekibi kutluyoruz.” ifadelerini kullandı.
    görüntü


    görüntü


    Anadolu Ajansı
 

Milli muharip uçak KAAN ikinci kez gökyüzü ile buluştu​

Türkiye’nin en önemli teknoloji projelerinden Milli Muharip uçak KAAN, ikinci uçuşunu başarıyla tamamladı.​

GİRİŞ 06.05.2024 17:03GÜNCELLEME 06.05.2024 17:05EKONOMİ

görüntü

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), milli muharip uçak KAAN’ın ikinci uçuşunda 14 dakika havada kalarak 10000 feet irtifada 230 knot hıza ulaştığını bildirdi.​

KAAN’ın ikinci uçuşu dolayısıyla SSB’den yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi;

Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın muharip uçak ihtiyacını karşılamak amacıyla başlatılan ve Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Millî Muharip Uçak KAAN Projesi kapsamında, ikinci uçuş başarıyla gerçekleştirildi.​

Haber7
 

Roketsan, çözümlerini Malezya’da sergiliyor​

Roketsan, son teknolojiye sahip savunma sistemlerini Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen Asya Savunma Hizmetleri (Defence Services Asia/DSA) fuarında sergiliyor.​

06.05.2024 - İstanbul

Şirketten yapılan açıklamada, sadece sektör profesyonellerine açık bir etkinlik olan DSA 2024, 6-9 Mayıs’ta Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da katılımcılarını ağırlıyor. 60 ülkeden 1200 şirket ve 45 ülkeden 400’ün üzerinde delegasyonun katılması beklenen DSA 2024’e, Roketsan da bölgenin ihtiyaçlarına yönelik son teknoloji sistemleri ile katılıyor.

Roketsan, Türkiye’nin bölgedeki en önemli ortaklarından biri olan Malezya ve bölge ülkelerine olan ihracatını artırmayı hedefliyor.
görüntü


görüntü


görüntü


Açıklamada görüşlerine yer verilen Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, şirketin geliştirdiği ürünlerin dünyanın birçok coğrafyasında başarısını sahada kanıtladığını belirterek, “Biz bu alanda dünya devleri ile rekabet ederken ürünlerimiz hem kaliteleri hem performansları hem de fiyatlarıyla rakiplerinden sıyrılıyor.” ifadesini kullandı.
Geliştirdikleri roket, füze ve silah sistemleriyle bölgenin en güçlü ordularından biri olan Malezya Silahlı Kuvvetlerinin her türlü ihtiyacını karşılayabilecek durumda olduklarını aktaran İkinci, şunları kaydetti:

“Malezya Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere bölgedeki dost ve müttefik orduların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mevcut fırsatları görüşmek ve işbirliklerimizi bir üst noktaya taşımak için DSA fuarına katılımımız çok büyük önem taşıyor. Bugün bölgenin coğrafi konumunu göz önüne aldığımızda deniz savunma harbinin stratejik bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Roketsan’ımız bu alanda geliştirdiği son teknolojiye sahip ürünleri ile bölgenin önemli bir ihtiyacına cevap veriyor.”

Roketsan, DSA 2024’te Malezya Silahlı Kuvvetlerinin de envanterine katmaya hazırlandığı kısa menzilli tanksavar silahı KARAOK’un yanı sıra deniz savunma harbine yönelik olarak gemisavar füzesi ATMACA ve seyir füzesi Çakır, tanksavar sistemlerinden lazer güdümlü füze CİRİT, uzun ve orta menzilli tanksavar füzeleri UMTAS ve OMTAS’ı sergiliyor.

Sergilenenler arasında, hava savunma füze sistemi SUNGUR, orta irtifa hava savunma füzesi HİSAR-O, uzun menzilli hava savunma füze sistemi SİPER ve milli dikey atım lançer sistemi MİDLAS, mini akıllı mühimmat ailesinden MAM-C, MAM-L, MAM-T, kara sistemlerinden TRLG-230 füzesi, BORA silah sistemi ve ALKA yönlendirilmiş enerji silah sistemi de bulunuyor.

Anadolu Ajansı
 

AKINCI TİHA’dan denizdeki sabit ve hareketli hedeflere vuruş​

Haber Merkezi7 Mayıs 2024

görüntü


Bayraktar AKINCI TİHA, sabit ve hareketli deniz hedeflerini ASELFLIR-500, MAM-L ile MAM-T gibi yerli savunma sanayii ürünlerini kullanarak vurdu.
Türk savunma sanayiinin insansız hava platformları alanındaki meydan okumaları devam ediyor. Son olarak Bayraktar AKINCI TİHA test faaliyeti kapsamında deniz yüzeyindeki sabit ve hareketli hedefleri imha etti. Test sırasında, ASELSAN üretimi ASELFLIR-500 Elektro-Optik Sistem ile Roketsan üretimi [MAM-L]ve MAM-T mühimmatı kullanıldı. İlaveten hareketli hedef olarak da ASELSAN üretimi Albatros-S İnsansız Deniz Aracı (İDA) kullanıldı.

Test senaryosu kapsamında ilk olarak, deniz yüzeyindeki sabit hedefe yönelik MAM-T mühimmatı atışı gerçekleştirildi. Sabit deniz hedefi, MAM-T ile tam isabetle vuruldu. Akabinde ise AKINCI TİHA, seyir halindeki Albatros-S İDA’ya MAM-L mühimmatı atışı gerçekleştirdi. Albatros-S, MAM-L ile başarıyla imha edildi. Her iki faaliyette de hedef tespit, takip ve lazer hedefleme görevini ASELFLIR-500 yerine getirdi.

9 ülke tarafından tercih edildi​

Türkiye’nin halihazırda kullanımdaki en yüksek faydalı yük kapasitesine sahip SİHA’sı olan Bayraktar AKINCI, Türk Silahlı Kuvvetleri ile diğer bir güvenlik birimi tarafından aktif olarak kullanıyor. F-16 savaş uçağı tarafından taşınan birçok mühimmatı taşıma kapasitesine sahip olan AKINCI için şu ana kadar 9 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.

AKINCI ihracatı, Türk savunma sanayii ürünü sensör, mühimmat, haberleşme ve elektronik-harp sistem faydalı yüklerinin de ihracatına da kapı aralıyor.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

HAVELSAN BARKAN’a UNIROBOTICS TRAKON LITE entegrasyonu​

Haber Merkezi9 Mayıs 2024

görüntü


HAVELSAN tarafından geliştirilen BARKAN Silahlı İnsansız Kara Aracı (İKA), UNIROBOTICS’in TRAKON LITE Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS) ile teçhiz edildi.
CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grubu şirketlerinden UNIROBOTICS tarafından geliştirilen TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS), HAVELSAN’ın BARKAN İnsansız Kara Aracı’na başarıyla entegre edildi. UNIROBOTICS akıllı kule ailesi böylece, hem İnsansız Deniz Araçlarında hem de İnsansız Kara Araçlarında kendini kanıtladı.

SYS Grubu şirketlerinden UNIROBOTICS, silahlı insansız araçlara yönelik başarılı çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Geçtiğimiz haftalarda, İnsansız Deniz Aracı SALVO’ya Milli Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS) entegre eden UNIROBOTICS, bu kez İnsansız Kara Araçlarında da gücünü sergiliyor.

HAVELSAN ortaklığında yürütülen BARKAN İnsansız Kara Araçları projesinde UNIROBOTICS, ileri teknolojilerle donatılmış TRAKON LITE UKSS’yi entegre etti. 40 mm otomatik bomba atarın da eklenmesi ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yeni bir akıllı sistemi daha envanterine kazandırmış oldu.
görüntü


Kaynak: Savunma SanayiST com
 

Türk Donanması’ndan bir ilk: SİDA’lar oyuna dahil oldu​

Haber Merkezi12 Mayıs 2024

görüntü


Türk Donanması, Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA)’nı aktif olarak kullanıma aldı. S/İDA’lar, ilk kez Türk Deniz Kuvvetleri envanterinde bir tatbikata katıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın planlı tatbikatlarından DENİZKURDU-II/2024’ün Seçkin Gözlemci Günü, 11 Mayıs 2024 tarihinde başarıyla icra edildi. 18 mayısa kadar devam edecek tatbikata, Türk Donanması’na ait; 94 suüstü gemisi, 7 insansız deniz aracı, 8 denizaltı, 10 deniz karakol uçağı, 16 helikopter, 28 S/İHA, 2 SAT Timi, 3 SAS Timi ve kıyı birlikleri katılım sağlıyor.

Tatbikata damgasını vuran unsurlardan bir tanesi ise yerli imkanlarla geliştirilen insansız deniz araçları (İDA) oldu. TCG SALİHREİS Firkateyninden tatbikatı takip eden seçkin gözlemcileri selamlayanlar arasında, S/İDA’lar da yer aldı.

ASELSAN tarafından geliştirilen ve 19 Ocak 2024 tarihinde Türk Donanması’na teslim edilen MARLİN SİDA TCB1101 TCG SALİHREİS’i selamladı. Türk Deniz Kuvvetleri envanterine giren ilk SİDA olan MARLİN’in üzerindeki uzaktan komutalı silah sistemi ve elektronik-harp faydalı yükleri dikkat çekti.

Öte yandan yine ASELSAN tarafından geliştirilen 3 adet ALBATROS-S İDA da TCG SALİHREİS Firkateyni’ni selamladı. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen test sırasında ALBATROS-S İDA, hedef gemi rolündeki bir nakliye gemiyesine kamikaze saldırı gerçekleştirmiş ve gemi çok kısa süre içerisinde batmıştı.

DENİZKURDU-II/2024 Tatbikatı ile birlikte Türk Donanması, envanterindeki SİDA ve İDA’ları ilk kez bir görev kapsamında kullanmış oldu. Yakın gelecekte Türk Donanması’nın S/İDA envanterinin ve kullanım alanlarının genişleyeceği öngörülüyor.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

Polonya’ya tarihi Bayraktar TB2 ihracatında işlem tamam​

Haber Merkezi16 Mayıs 2024

Baykar, Polonya’ya yönelik 24 adet Bayraktar TB2 SİHA ve ilgili ekipmanlarım teslimatını tamamladı. Polonya, Bayraktar TB2’yi tedarik eden ilk NATO ve AB üyesi ülke konumunda bulunuyor.

Mayıs 2021’de Polonya, BAYKAR ile 24 adet Bayraktar TB2 SİHA ve ilgili ekipmanların tedariki için 270 milyon dolar tutarında sözleşme imzalamıştı. Her biri 6 adet hava aracı ile 3 adet yer kontrol istasyonundan oluşan 4 sistem Bayraktar TB2 SİHA]siparişi veren Polonya’ya dördüncü ve son parti teslimat gerçekleştirildi.

Son teslimat kapsamında Polonya’da Polonya Milli Savunma Bakan Yardımcısı Pawel Bejda’nın ev sahipliğinde düzenlenen törene, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Türkiye’nin Varşova Büyükelçisi Rauf Alp Denktaş ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar katıldı.

Edinilen bilgiye göre her bir Bayraktar TB2 SİHA sisteminde; 3 adet Mobil Yer Kontrol İstasyonu, 6 adet MX-15 EO/IR Sensör, 2 adet SAR Radarı, 6 adet IFF Sistemi ve 3 adet Mobil Veri Terminali bulunuyor.

Polonya’nın bu sistemlere ek olarak Lazer Arayıcı Başlıklı mühimmatlar (Roketsan üretimi MAM-L ve MAM-C mühimmatları) tedarik ettiği de biliniyor.

Baykar Bayraktar TB2

Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından aktif olarak kullanılan Bayraktar TB2 SİHA’nın, 33 ülkeye ihracatı gerçekleştirilmiş durumda.

1 milyon uçuş saatine yaklaşan TB2, 2014’ten bu yana aktif olarak kullanılmaktadır. Şu anda Türkiye ile beraber ihraç edildiği ülkelerde toplam 600 adetten fazla Bayraktar S/İHA Platformu kullanıma alınmıştır. Bayraktar TB2 bu ölçekte ihraç edilen ilk hava aracı unvanını da taşımaktadır.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

ASELSAN ALP 300-G Erken İhbar Radarı teslimatına başladı​

Haber Merkezi20 Mayıs 2024


ASELSAN, ALP 300-G Taşınabilir Erken İhbar Radarı Sistemi (TEİRS)’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik teslimatlarına başladı.

Bugün ASELSAN’ın Gölbaşı tesislerinde gerçekleşen törene Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Org. Metin Gürak, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Ziya Cemal Kadıoğlu Başta olmak üzere çok sayıda kurum kuruluş temsilcisi katıldı.

Toplantıda proje hakkında bilgi veren ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İlk ALP 300-G Sisteminin geçici kabul testlerinin tamamlanarak kendi mevzisinde aktif olarak çalışmaya başladığını açıkladı. İlgili hava sahasını tam bir kapsama ile gözleyen ALP 300-G ile Hava Kuvvetleri Komutanlığının farkındalık gücünün çok daha üst bir noktaya taşındığını belirten Akyol, “Üretilecek diğer sistemleri ile ALP 300-G Türkiye’nin Erken İhbar gücünü oluşturacaktır” dedi.

Bakan Güler: “Tehditleri önceden algılayan sistemler hayati öneme sahiptir”​

Tören kapsamında bir konuşma gerçekleştiren Milli Savunma Bakanı Yaşar, konuşmasında Erken İhbar Radarı’nın önemine vurgu yaptı. Bakan Güler, “Gelişen harp teknolojisi ile asimetrik risk ve tehditler, savunma ve güvenlik doktrinini sürekli değiştirmektedir. Dolayısıyla artık geleneksel askerî tedbirlerin yanı sıra / en modern teknolojiye dayalı modern savunma sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu bağlamda, tehditleri erkenden tespit edip algılayan / ve karşı reaksiyon üreterek etkisiz hale getirebilen radar sistemlerinin varlığı,hayati öneme sahiptir.

Özellikle erken ikaz radar sistemleri;

– Uçaklar ve diğer hava hedeflerinden / balistik füzelere kadar, geniş tehdit yelpazesini tespit edebilmekte ve menzilleri nispetinde etkisiz hale getirebilmekte,

– Bu yönüyle de ülkeler için muazzam bir savunma imkânı sunmaktadırlar.

Bunun bilinciyle, Türkiye olarak gerekli çalışmaları başlattık ve neticede Savunma Sanayi Başkanlığımız ve Aselsan, yıllardır büyük bir gayretle üzerinde çalışarak erken ikaz radar sistemini üretmeyi başardı.

Bu yeni nesil radar sistemimiz: Türkiye’nin en uzun menziline sahip olması / erken ihbar yeteneği / hızlı kurulum ve toparlanma gibi etkin hareket kabiliyeti ile / kendi klasmanında en donanımlı özellikleri bünyesinde barındırıyor.

Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımızsayesinde;

– Çok yönlü tehditlerin, önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak,

– Böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız.

Ayrıca personelimizin etraflıca bilgi sahibi olması, hızlı karar alarak icraata yönelmesi bakımından da radarımız, ordumuza önemli bir üstünlük sağlayacaktır.” açıklamasında bulundu.

ALP 300-G Taşınabilir Erken İhbar Radarı Sistemi (TEİRS)

Hava Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı doğrultusunda Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yönetiminde ASELSAN tarafından geliştirilerek üretilen ilk uzun menzilli yerli ve milli erken ihbar radar sistemi olan Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemi (ALP 300-G), AESA ve sayısal huzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip, taktik tekerlekli platformlar üzerinde hızlı bir şekilde kurulum toplanma yapılabilen yeni nesil S-Bant bir radar olarak öne çıkıyor.

Sahip olduğu yeni nesil radar algoritmaları, sayısal anten mimarisi, elektronik huzme yönlendirme yeteneği ve bütün anten yüzeyine dağıtılmış GaN yapıya sahip gönderme alma modülleri sayesinde tüm hava hedeflerini çok uzak mesafelerden tespit ve takip edebiliyor.Sistem ayrıca sahip olduğu aktif huzme yönlendirme özellikli dost düşman tanıma alt sistemi ile de emsallerinin ötesine geçiyor. Ağ üzerinde çalışan radar mantığı sayesinde birden fazla TEİRS sistemi tek bir radar gibi davranıyor ve sistem bu sayede görünmeyeni görünür hale getirebiliyor.

Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemi ile geçici kabul testleri öncesinde enstalasyon, entegrasyon, performans ve süreklilik testleri icra edildi. Bu testler sırasında ALP 300-G ile Türkiye’nin sahip olduğu mevcut erken ihbar radarları ile gözlenen hedef tespit menzillerinin çok ötesinde hedef tespiti yapılabildiği gözlendi.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

Ekli dosyalar

  • F46C2C5F-4E3A-4F6B-A0BA-182757C0D067.jpeg
    F46C2C5F-4E3A-4F6B-A0BA-182757C0D067.jpeg
    108.1 KB · Görüntüleme: 0

TUSAŞ’tan çift motorlu ANKA-3 açıklaması​

Haber Merkezi23 Mayıs 2024

görüntü


TUSAŞ, çift motorlu ANKA-3 İnsansız Savaş Uçağı konfigürasyonunun geliştirildiğini açıkladı. Açıklama, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’den geldi.
Halihazırda uçuş testleri devam eden ANKA-3’ün yeni bir konfigürasyonu geliyor. Jet motorlu İnsansız Hava Aracı (İHA) için çift motorlu bir tasarım yapılıyor. Çift motorlu uçan kanat konseptine sahip olacak İHA, süpersonik yani ses hızının üzerinde uçacak.

Tolga Özbek’in haberine göre; Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, yeni tasarımlar hakkında bilgi verdi. “CEO’ya sor” serisinde yeni İHA için çalışmalar yapıldığını belirten Kotil, şunları söyledi:

“Şimdi ANKA-3 yüksek ses altı hızda. Ama onun 2 motorlusu gelecek yakında o da süpersonik olacak ve KAAN’a eşlik edecek. Gelecekte ANKA-3 ’ün 2 adet TEI-TF10000 turbofan motor ile uçması bekleniyor. TEI-TF10000’in geliştirme çalışmaları devam etmekte olup tamamlandığı zaman 6.000lbf kuru ve 10.000lbf art yakıcılı (A/B) itki sağlaması hedefleniyor”

ANKA-3 İnsansız Savaş Uçağı​

TUSAŞ’ın İnsansız Hava Araçları (İHA) ailesinin 3’üncü üyesi olan ANKA-3’ün ilk uçuşu 1 saat 10 dakika sürmüştü. Bu uçuşta 8 bin feet irtifaya ulaşan ANKA-3, 150 knot sürate kadar çıkmıştı. 28 Aralık sabah saat 08.38’de pisten teker kesen ANKA-3, bu ilk uçuşu sırasında touch-and-go olarak bilinen pisti pas geçme testini de gerçekleştirmişti.

Yeni nesil İHA sistemi olan ANKA-3, keşif, gözetleme ve istihbarat; farklı hava-yer mühimmatları ile taarruz; hava-hava mühimmatları ile düşman helikopter, pervaneli uçak, İHA’larına angaje olarak av taraması; düşman RF yayımı yapan radar ve hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme; hava ve karada dost kuvvetlere himaye; sinyal ve haberleşme istihbarat; elektronik harp; diğer dost unsurlarla beraber operasyon ve haberleşme rölesi gibi bir çok görevi yerine getirebilecek.

ANKA-3 sistemi, gövde içerisinde yer alan iki istasyonun her birinde 650 kg, kanat iç istasyonlarının her birinde 650 kg, dış istasyonlarının her birinde ise 100 kg mühimmat taşıyabilecek. Böylelikle, günümüzdeki insansız hava araçlarında en sık kullanılan mühimmatlardan; SOM-J, MK-82 ve Minyatür Bomba (SDB) gibi büyük mühimmatlara kadar pek çok seçeneğin entegrasyonu sağlanabilecek.

Performans

  • Maksimum Seyir Hızı: 0.7 Mach
  • İrtifa Tabanı: 40.000 ft.
  • Faydalı Yük Kapasitesi: 1200 kg.
  • Havada Kalış: 10 saat
Kaynak:Savunma SanayiST com
 

TSK’ya üst üste OMTAS, MAM-L, AVCI ve ÇBSMT teslimatı​

Haber Merkezi23 Mayıs 2024

Türk Silahlı Kuvvetler’ne; OMTAS Tanksavar Füzesi, MAM-L Mini Akıllı Mühimmat, AVCI Kaska Monteli Nişangah ve Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsiz (ÇBSMT) teslimatı gerçekleştirildi.

Türk savunma sanayii, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik yerli silah, sensör ve haberleşme sistemlerinin teslimatını sürdürüyor. Son olarak Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na aynı hafta içerisinde 4 farklı sistemin teslimatı gerçekleştirildi.

Konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca; muhtelif miktardaMini Akıllı Mühimmat (MAM-L), Orta Menzilli Tanksavar OMTAS Silah Sistemi, Kaska Entegre Görüntüleme Sistemi (AVCI) ile Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsizin (ÇBSMT) muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

OMTAS Tanksavar Füzesi​

Roketsan tarafından geliştirilen OMTAS, orta menzilli bir tanksavar füzesidir. Modern zırhlı hedeflere karşı etkili olacak şekilde tasarlanmış olan bu füze, hem at-unut hem de at-güncelle atış yeteneklerine sahiptir. Öte yandan OMTAS, hedef zırhlı platformu doğrudan veyahut zırhlarının en ince olduğu üstten vurma kabiliyetini bünyesinde bulundurmaktadır.

Teknik Özellikler:

  • Menzil: 200 – 4.000 metre
  • Ağırlık: Füze yaklaşık 35 kg, lançer ile birlikte yaklaşık 70 kg
  • Uzunluk: 1.800 mm
  • Çap: 160 mm
  • Harp Başlığı: Tandem zırh delici harp başlığı
  • Güdüm Sistemi: Termal ve gündüz görüş kameraları ile hedef tespiti ve takibi
  • Hedef Tipi: Sabit ve hareketli zırhlı araçlar, hafif yapılar

Kullanım Alanları:

  • Piyade Birlikleri: Taşınabilir lançerler ile piyade birlikleri tarafından taşınarak kullanılabilir.
  • Zırhlı Araçlar: Kara araçlarına entegre edilerek zırhlı birliklerin ateş gücünü artırır.
  • Sabit Savunma Mevzileri: Kritik bölgelerde sabit olarak konuşlandırılarak savunma kapasitesini artırır.

Stratejik Avantajlar:

  • Yerli Üretim: Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltan yerli üretim
  • Yüksek İhracat Potansiyeli: Uluslararası pazarda rekabet edebilir niteliklere sahip, ihracat başarısı elde etti
  • Esnek Kullanım: Çeşitli operasyonel senaryolarda ve farklı platformlarda kullanılabilme yeteneği

AVCI Kaska Monteli Nişangah​

ASELSAN tarafından geliştirilen AVCI Kaskı, kaska monteli nişangâh ve hedefleme sistemidir. Özellikle T129 ATAK helikopterlerinde kullanılmak üzere tasarlanmış olan bu sistem, pilotların durumsal farkındalığını artırarak muharebe alanında üstünlük sağlamalarına yardımcı olur.

Teknik Özellikler:

  • Görüntüleme: Yüksek çözünürlüklü gündüz ve gece görüş sistemi
  • Ağırlık: Hafif ve ergonomik tasarım
  • Sensörler: Entegre hareket sensörleri ve ivmeölçerler
  • Görüntü Sistemi: Baş üstü görüntüleme (HUD) ile kritik uçuş ve görev bilgilerini doğrudan göz önüne getirme
  • İletişim: Entegre ses ve veri iletişim sistemleri

Öne Çıkan Özellikler:

  • Durumsal Farkındalık: Pilotun baş hareketlerine duyarlı olarak görüntü ve bilgi sağlayan gelişmiş görüntüleme sistemleri
  • Entegre Sistem: Helikopterin silah sistemleri, sensörler ve diğer aviyonik sistemlerle tam uyum
  • Gece ve Gündüz Operasyonu: Hem gündüz hem de gece şartlarında yüksek performans
  • Çoklu Görev Yeteneği: Hedef tespit, teşhis, takip ve angajman gibi görevlerde etkin kullanım
  • Ergonomik Tasarım: Uzun süreli kullanımlarda dahi konfor sağlayan hafif ve dengeli yapı

Stratejik Avantajlar:

  • Yerli Teknoloji: Türkiye’nin savunma sanayii kapasitesini ve bağımsızlığını artıran yerli üretim
  • Pilot Güvenliği: Yüksek durumsal farkındalık sayesinde pilot güvenliğini artırır
  • Operasyonel Etkinlik: Entegre sistemler sayesinde operasyonel etkinliği ve görev başarısını artırır
  • Maliyet Etkinliği: Dışa bağımlılığı azaltarak uzun vadede maliyet etkin çözümler sunar
Kaynak:Savunma SanayiST com
 

Fergani uydusunun motoru testi geçti: BAYKAR’dan uzay adımı​

Haber Merkezi25 Mayıs 2024

BAYKAR tarafından geliştirilen Fergani uydusunun hidrojen peroksit uzay motorunun ateşleme testi başarıyla gerçekleştirildi.

BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Fergani uydusunun hidrojen peroksit uzay motorunun ateşleme testinin başarıyla gerçekleştirildiğini duyurdu. Dünyanın önde gelen SİHA üreticisi BAYKAR, savunma sanayindeki başarısının ardından Fergani aracılığıyla uzay alanına giriş yaparak önemli bir adım attı.

BAYKAR’ın Uzay Vizyonu​

BAYKAR, bu gelişme ile Türkiye’nin uzay sanayiine katkıda bulunma hedefini daha da ileriye taşıyor. Hidrojen peroksit uzay motorunun ateşleme testi, BAYKAR’ın uzay projeleri kapsamında attığı en önemli adımlardan biri olarak dikkat çekiyor. Bu testin başarılı sonuçlanması, gelecekte gerçekleştirilecek uzay misyonları için önemli bir temel oluşturuyor.

FERGANİ’nin ilk iki görevi arasında, Small-GEO diye tabir edilen küçük hacimli uydular ile yörünge transfer aracı (YTA) bulunuyor. FERGANİ’nin üreteceği 100 kg sınıfındaki mikro uydular, 500-600 km irtifa aralığında hizmet verecek. Bu uydular haberleşme, coğrafi konumlandırma gibi çeşitli faydalı yüklere sahip olacak. Ku, Ka, S, L bandlarında haberleşme sağlayabilecek olan bu uydular küresel kapsama ağına sahip olacak.

İlk Milli Yörünge Transfer Aracı (YTA)​

Öte yandan BAYKAR, ilk milli yörünge transfer aracını geliştirmek için de kendi kaynaklarıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Fırlatma sistemleri tonlarca yükü, önceden belirlenmiş yörüngelere çıkarıyor. YTA çözümünün olmadığı durumda, uydu işletmecisinin uydusunu göndermek istediği yörünge ile fırlatma sistemlerinin yörünge planı çoğu zaman birbiri ile uyum sağlamıyor.

Bu durumda uydu işletmecisi ya kendi talep ettiği yörüngeye uygun fırlatma planını bekliyor ya da fırlatma şirketi ile anlaşarak bütün maliyeti kendisinin üstlendiği bir fırlatma gerçekeleştiriyor. Her durumda şirket ya ciddi bir zaman kaybı ya da yüksek bir maliyetle karşı karşıya kalıyor.

FERGANİ’nin uydu işletmecilerine sunacak olduğu YTA çözümü ile beraber işletmeci, gideceği yörünge fark etmeksizin planladığı tarihe uygun olan herhangi bir fırlatma programına ikincil yük olarak dahil olacak, uzaya ulaştıktan sonra, kendi hedef yörüngesine YTA ile erişecek.

Kaynak: Savunma SanayiST com
 

SSB Başkanı Haluk Görgün Altay tankı müjdesini verdi: Seri üretime geçtik​

SSB Başkanı Haluk Görgün seri üretimine 2025’te geçmesi beklenen Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen Yeni ALTAY Tankı için sürpriz gelişmeye açıkladı: Seri üretime geçtik, farklı ülkelerden teklifler var.​

GİRİŞ 29.05.2024 16:42
GÜNCELLEME 29.05.2024 17:35EKONOMİ

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, TRT Haber’e açıklamalarda bulundu.

“MİLLİ TANKIMIZ ALTAY’IMIZIN SERİ ÜRETİMİNE GEÇTİK”

İşte kara araçlarımız biz kara araçları konusunda ülke olarak çok güçlü bir ülkeyiz. Yani birden fazla yurt dışına ihracat yapan firmamız var. Hepsinin ürünleri birbiriyle, dünyada dünyadaki rakipleriyle karşılaştırılabilecek seviyede üstünlükleri olan ürünler. Onun için işte yakın zamanda büyük bir alımı duyurmuştuk. Yeni alımlar var. Yine Avrupa’da NATO ülkelerinin tercih ettiği ürünlerimiz var. Yeni açılımlar da olacak. Personel taşıyıcı araçlar, zırhlı araçlar konusunda açılım içindeyiz. Yine aynı şekilde biliyorsunuz milli tankımız Altay’ımızın seri üretimine geçtik. Onun da yine uluslararası alanda beraber kullanabileceğimiz paydaş ülkelerin ve bizlerle birlikte çalışmak isteyen ülkeler var. Onlarla da görüşmelerimize devam ediyoruz.

Altay tankı, muharebe ortamının koşullarına uygun olarak yenilendi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı projesiyle BMC Savunma tarafından üretilen yeni nesil Altay tankı, modern muharebe ortamının koşullarına uygun olarak yenilendi.

Birçok alt sistemi yerlileştirilen, güncellenmiş teknolojiler ve yenilikler eklenerek muharebe kabiliyeti artırılan Altay tankına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) son yıllarda icra ettiği operasyonlar çerçevesinde edinilen tecrübelere ilişkin ilave özellikler kazandırıldı.
görüntü


DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN KULLANIMI ARTIRILDI
Bu çerçevede Altay’da, dijital teknolojilerin kullanımı artırıldı. Bu sayede tank, düşman unsurlarını tespit etmek, hedeflerini belirlemek ve ateş etmek için daha hassas ve hızlı şekilde kullanılabilecek.

Yeni Altay’ın atış kontrol sistemi, Lazer Mesafe Ölçer (LRF) ve daha hassas Görüntü Sabitleyici Stabilizasyon Sistemi gibi modern teknolojileri içeriyor. Bu sayede tank, uzun mesafelerde hedefleri tespit edebilecek ve doğru şekilde muharebe sahasında karşılaşılabilecek tüm hedeflere yüksek atımda vuruş oranıyla angajman sağlayabilecek.

3+ NESİL TANK KORUMA ÖZELLİĞİ

Tankların en önemli 3 kabiliyetinden biri olan beka kabiliyeti, Yeni Altay’larda modüler olarak pasif koruma sağlamakta olan gelişmiş zırh modüllerinin ve aktif koruma sağlayan AKKOR Aktif Koruma Sistemi’nin eklenmesiyle 3+ Nesil tank olma özelliğine sahip oldu. Bu sayede HİBRİT koruma konsepti de yeni Altay tanklarıyla birlikte dosta güven düşmana korku salacak seviyeye geldi.

BİRÇOK SİSTEMİ YERLİLEŞTİRİLDİ

Yeni Altay’da 12,7 mm ve 7,62 mm silah sistemleri başta olmak üzere mühimmat rafları, kule çember dişlisi, rotor, düz periskoplar, nişancı ikinci derece yardımcı görüş sistemi, kayar bilezik, elle ateşleme sistemi, yakıt-ısıtma ve sintine pompaları, hidrolik pompalar, yol tekeri ve soğutma yeleği gibi sistemler de yerlileştirildi.

Yeni Altay, daha yerli olarak, güncellenmiş teknolojisi, geliştirilmiş zırh sistemi, artırılmış hareket kabiliyeti ve modern atış kontrol sistemi ve eğitim sistem ve kabiliyetiyle TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış modern muharebe tankı olarak görev yapacak.

Haber7
 

SARSILMAZ Best Savunma’yı aldı: Kule hamlesi​

Haber Merkezi28 Mayıs 2024

“Best Savunma Teknolojileri A.Ş.”, uzaktan kumandalı silah kuleleri üreterek, Sarsılmaz’ın kara ve deniz unsurlarına monte edilebilen 7.62, 12.7, 20 MM, 25 MM ve 30 MM’lik yüksek teknolojili, tamamen yerli silah sistemlerini bu kulelere entegre edecek.

Savunma sanayinin geleceğini “robotik silah sistemlerinde” gören Sarsılmaz, “savunma sanayine odaklanan bir teknoloji şirketi” olma stratejisini hayata geçirme yolunda önemli bir yol daha kaydetti. Sarsılmaz, Uzaktan Kumandalı Silah Sistemleri (UKSS) alanında yüksek mühendislik ve entegrasyon kabiliyetine sahip Best Grup’u bünyesine kattı.

Sarsılmaz, “Best Defence” markası altında kara ve deniz unsurlarına yönelik 7.62, 12.7, 20 MM, 25 MM ve 30 MM yüksek ateş gücüne sahip silah sistemlerini uzaktan kumandalı “Silah Kuleleri ”ne entegre ederek savunma sanayi sektöründe önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.

Best Defence envanterinde yer alan ve artık Sarsılmaz ile Best Savunma Teknolojileri A.Ş. altında üretilmeye devam edecek “Koralp Silah Kulesi”, dünyada geçerli tüm kalibrelerdeki silahlara uyumlu olan standart olarak lazer mesafe ölçer, gündüz kamerası, termal kamera, kalan mühimmat sayacı, son mühimmat uyarısı, balistik koruma ve acil durumlarda manuel kullanım gibi özellikler içeriyor.

Koralp Silah Kulesi ayrıca otomatik hedef tanımlama, otomatik hedef takibi, dokunmatik ekranlar, yüksek hassasiyet, farklı silahlarla uyumluluk, yüksek stabilizasyon ve hafiflik gibi avantajlar sunuyor. Koralp UKSS ailesi, milli olarak geliştirilen yapay zeka hedef tespit ve öğrenme yetenekleri sayesinde dünyadaki benzerleri arasında öne çıkıyor. Ayrıca sahip olduğu özel tasarımı ile büyük kalibreli silahlarda dahi geri tepmeyi en aza indirerek atış başarısını en üst seviyeye çıkarıyor.

“Sarsılmaz teknoloji şirketi olma yolunda hızla ilerliyor”​

Sarsılmaz’ın savunma sanayi odaklı bir teknoloji şirketi olma yolunda hızla ilerlediğini söyleyen Sarsılmaz Genel Müdür Yardımcısı ve Best Savunma Teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akalın, “Dünyada savunma sanayi alanındaki paradigmalar hızla değişiyor. Sarsılmaz olarak bu süreçte ortaya çıkan tüm ihtiyaçlara cevap vermek istiyoruz. Farklı ölçeklerde ve kalibrelerde robotik silah sistemlerinin geliştirilmesi stratejik olarak odaklandığımız alanlardan biriydi. Sarsılmazın Sarbot ile başlayan robotik silahlar alanındaki yatırımları bu anlaşmayla birlikte genişleyerek devam ediyor.

Best Grup’un silah kuleleri birimini bünyemize katarak, Sarsılmaz’ın kara ve deniz unsurlarına monte edilebilen 7.62, 12.7, 20 MM, 25 MM ve 30 MM yüksek teknolojili, tamamen özgün silah sistemlerini silah kulelerine entegre etmeyi hedefledik. Bu sayede paydaşlarımıza, Sarsılmaz silahları entegre edilmiş silah kulelerine tek bir kanaldan ulaşma imkânı sağlayacağız. Best Defence’in sahip olduğu silah kuleleri, Sarsılmaz’ın silahları ile birlikte ilk kez Efes 2024 tatbikatında sergilenmeye başlandı. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.”

“Silah kuleleri Sarsılmaz ile farklı noktalara ulaşacak.​

İleri güvenlik, savunma ve havacılık sanayinde geliştirdikleri fonksiyonel çözümlerle kısa sürede önemli başarılara imza attıklarını belirten Best Savunma Teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Best Grup Genel Müdürü Caner Buğday ise “Ar-Ge ve mühendislik kabiliyetlerimizi saha tecrübemizle birleştirerek sektörümüzün ihtiyaç duyduğu kritik alanlarda yüksek teknolojili ürün ve çözümler geliştiriyoruz.

Dünyanın önde gelen üreticilerinden Sarsılmaz ile yaptığımız işbirliğinden büyük memnuniyet ve gurur duyuyoruz. Üzerinde titizlikle çalıştığımız top kulelerinin, Sarsılmaz’ın bilgi birikimi ve teknolojisi ile çok daha ileri aşamalara ulaşacağına inanıyoruz. Best Defence, sektördeki yerlileşme oranını artırma hedefinden sapmadan, tüm dünyadaki muadilleriyle rekabet edebilecek kalitede üretim yapacaktır. Bu işbirliğinin hayırlı olmasını diliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Koralp Silah Kulelerinin Teknik Özellikleri:​

Koralp 7.62 mm Uzaktan Kumandalı Silah Kulesi, lazer mesafe ölçer, balistik bilgisayar ile otomatik yükselme ve durma, gündüz kamerası, termal kamera, kullanılmış mühimmat sayacı, son mühimmat uyarısı, balistik koruma, acil durumlarda manuel çalıştırma gibi standart özellikler içermektedir.

Sistem ayrıca otomatik hedef tanımlama, otomatik hedef takibi, dokunmatik ekranlar, yüksek hassasiyet, farklı silahlarla uyumluluk, yüksek stabilizasyon, hafiflik ve düşük hareket maliyeti gibi avantajlar sunuyor.

Koralp Dual Uzaktan Kumandalı Silah Kulesi, ana silah olarak 12,7 mm uçaksavar, yardımcı silah olarak 7.62X51 mm makineli tüfek monte edebilme, gelişmiş uzaktan komuta sistemi, yapay zeka destekli hedef tespiti, otomatik hedef takibi, hareketli hedeflere atış yapabilme, stabilizasyon ile hareket halinde atış yapabilme, bilgisayar tabanlı balistik hesaplama ve atış kontrolü, gündüz ve gece görüş kabiliyeti, lazer mesafe bulma kabiliyeti, acil durumlarda manuel kullanım, balistik koruma, operasyonel kablosuz komuta, düşük siluet ve hafiflik gibi özellikler sunuyor.

Kaynak: SARSILMAZ
 

Konu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular