Türk Savunma Sanayi Ürünleri, Projeleri ve İhracat Haberleri

UNIROBOTICS’ten SİDA’ya TRAKON LITE UKSS entegrasyonu​

Haber Merkezi19 Mart 2024

UNIROBOTICS tarafından geliştirilen TRAKON LITE Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS), SALVO Silahlı İnsansız Deniz Aracı’na entegre edildi.

CANiK’in de içerisidne bulunduğu SYS Grup şirketlerinden UNIROBOTICS, uzaktan komutalı silah sistemi alanındaki çalışmalarında devam ediyor. Son olarak UNIROBOTICS,DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen SALVO SİDA’yaTRAKON LITE UKSS’yi entegre etti.

Entegrasyon faaliyetleri kapsamında 22 Şubat 2024 tarihinde Marmara Denizi’nde gerçekleştirilen atış testlerinde, yaklaşık 11 kilometre menzilden komuta edilen SALVO SİDA, TRAKON LITE UKSS ile, ilk denemesinde isabetli atışlar elde edildi. Test faaliyetleri, büyük başarıyla tamamlandı.

Kullanıcı dostu tasarıma ve düşük bakım maliyetine sahip TRAKON LITE UKSS, 12.7mm’lik makineli tüfek veyahut 40mm’lik otomatik bombaatar ile teçhiz edilebiliyor. TRAKON LITE’ın hassas optik ve sensörleri ile yazılımı sayesinde deniz platformları, şiddetli dalgaların bulunduğu deniz durumlarında dahi hassas bir şekilde angajman gerçekleştirebilecek.

“Tüm dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçları gözetilerek tasarlandı”​

Konuyla ilgili olarak UNIROBOTICS Genel Müdürü Ömür Baç tarafından yapılan açıklamada, “UNIROBOTICS olarak ülkemiz için büyük önem taşıyan projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz.

Üstün komuta kontrol ve seyrüsefer sistemleri ile donatılan ve DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen SALVO’ya kendi öz kaynaklarımızla finanse edip yürüttüğümüz, tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirdiğimiz Deniz Tipi UKSS TRAKON LITE ürünümüzü başarıyla entegre ederek, Türk Savunma Sanayiimize kazandırdığımız için mutluyuz.

Bildiğiniz gibi ülkemizin milli SİDA’ları, başta Türkiye olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin envanteri ve ihtiyaçları gözetilerek tasarlanmaktadır. Bu proje ile Türkiye’nin denizcilik alanındaki yeteneklerini artırarak uluslararası rekabet gücünde öne çıkma hedeflerine hizmet edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de insansız deniz araçlarının silahlandırılması alanında öncü bir rol üstlenerek yerli teknoloji geliştirmeye ve Türkiye’nin savunma sanayideki yerli üretim kapasitesini artırmaya devam edeceğiz.

Günümüzün en önemli teknolojilerinden insansız deniz araçlarına yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları, dünyada birçok ülke tarafından yürütülüyor. Gelecekte, insansız deniz araçlarının rolünün teknolojideki gelişmelerle birlikte daha da artması bekleniyor. Bu minvalde tamamen yerli ve milli teknolojilerle geliştirilen SALVO SİDA v.b. otonom insansız deniz araçlarının performans ve verimliliği arttırılarak, operasyonel yeteneklerin genişletilmesi hedefleniyor.” ifadelerine yer verildi.

Romanya’daki milyar dolarlık ihale Otokar’a kaldı​

Haber Merkezi 20 Mart 2024

Otokar, Romanya’nın binden fazla aracın tedarikini kapsan zırhlı araç ihalesinde sona kaldı. İhalenin toplam bedelinin, 1 milyar doları geçeceği öngörülüyor.

Romanya Savunma Bakanlığı’nın 4×4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç tedariki için açtığı ihalede sona, Türk savunma sanayii şirketlerinden Otokar kaldı. İhaledeki ağır koşullar nedeniyle Fransız Arquus ve Amerikalı Oshkosh şirketleri teklif sunmadı.

Defense Romania’ya göre; sert ve pek çok açıdan gerçekçi olmayan sözleşme koşulları, Fransız ve ABD şirketlerin teklif sunmama kararların temelinde yer aldı. İhale kapsamında yalnızca Otokar teklif sundu. ABD’li Oshkosh ise ihale şartları içerisinde teknoloji transferinin yer alması, ancak teknoloji transferi için kongre onayı alınamaması üzerine geri çekildi. Fransız Arquus, Sherpa zırhlı araçları ile rekabet etmek istiyordu. Otokar ise aracıyla en ucuz teklifi sundu.

4×4 zırhlı araç tedarik programı, Romanya Milli Savunma Bakanlığı unsurlarını donatmak için 9 farklı konfigürasyonda 1.059 adet aracın tedarikini kapsıyor. Söz konusu 1.059 adet aracın tahmini satın alma maliyeti KDV hariç yaklaşık 1 milyar dolar.


COBRA, Otokar tarafından geliştirilen ve ilk ünitesi 1997 yılında üretim hattından çıkan çok yönlü bir zırhlı araçtır. Başlangıçta Türk ordusu için tasarlanan araç; zırhlı personel taşıyıcı, tanksavar aracı, keşif platformu, yer gözetleme birimi, ileri gözetleme noktası ve hatta zırhlı ambulans olarak işlev görmeyi de içeren bir dizi yetenek sunuyor.

COBRA II; 12.7 mm makineli tüfekler, 20 mm toplar ve tanksavar füzeleri dahil olmak üzere çeşitli silah ve taret seçenekleriyle donatılabilir. V şeklindeki çelik gövdesi mayınlara (hem anti-personel hem de anti-tank), el yapımı patlayıcılara, topçu şarapnellerine ve uzun menzilli silahlara karşı koruyucu niteliklere sahiptir.

Bayraktar TB3’te ikinci prototip ve gövde içi kamera detayı​

Haber Merkezi 21 Mart 2024

Baykar Bayraktar TB3 SİHA’nın 23’üncü test uçuşunda, bazı özel detaylar göze çarptı. Test sırasında, ikinci prototip ve gövde içine giren CATS görüntülendi.

23’üncü test uçuşunda orta ve yüksek irtifaya çıkan Bayraktar TB3, ASELSAN tarafından geliştirilen CATS Elektro-Optik Sistemi ile havalandı. Test sırasında ise bazı detaylar dikkat çekti. 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirilen Bayraktar TB3, 23’üncü uçuş testi sırasında kardeşini yani ikinci prototipini görüntüledi.

Yakın gelecekte Bayraktar TB3 projesindeki test faaliyetlerine, iki prototiple birlikte devam edileceği üzerinde duruluyor. Böylelikle hem test faaliyetleri hızlanacak hem de TCG ANADOLU’ya ilk iniş/kalkış hedefine bir adım daha yaklaşılmış olunacak.

Öte yandan yine 23’üncü test uçuş sırasında Bayraktar TB3’te dikkat çeken bir detay ise Elektro-Optik Sistemi’nin hava aracının gövdesinin içerisine girmesi oldu. Kalkış esnasında Bayraktar TB3’ün gövdesinin içerisine alınan CATS, iniş takımlarının kapandığı kalkış sonrasında ise gövde içerisinden çıkarak kullanıma hazır hale getirildi. Böylelikle özellikle kötü hava koşullarında Bayraktar TB3’ün, rüzgara direnç uygulayan kısmı azaldığı için daha stabil bir iniş/kalkış yapacağı üzerinde duruluyor. Bu da deniz platformlarından iniş/kalkış gerçekleştirecek Bayraktar TB3 için oldukça avantajlı bir özellik olarak öne çıkıyor.

TCG ANADOLU’DAN İLK UÇUŞ 2024’TE​

Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, için 2024 yılı içinde gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak.

Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak.

Türkiye’nin ilk uçak fabrikası HÜRJET’i kanatlandıracak​

Türkiye’nin ilk uçak fabrikası olan ve Kayseri’de yeniden kurulan TOMTAŞ Havacılık ve Teknoloji AŞ, jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET’in üretiminde görev alacak.​

23.03.2024 - Ankara

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “küllerinden yeniden doğduğunu” ve tüm savaş uçaklarına parça üretip, montaj yaptığını ifade ettiği TOMTAŞ, Türkiye’nin ilk insanlı jet motorlu uçağı HÜRJET’in üretimine katkı sağlayacak.

TOMTAŞ Havacılık İcra Kurulu Üyesi Ali Ekşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın TOMTAŞ ile ilgili ifadelerinden çok mutlu olduklarını söyledi.

“Ülkemizin 'Gök Vatan’a altın harflerle yazdığı destanın bir parçası olmak bizim için gerçekten gurur verici.” diyen Ekşi, şöyle konuştu:

“Açıkçası HÜRJET gibi önemli bir projede görev almayı bekliyorduk. Bu hedef için de durmadan, yorulmadan çalıştık. Köklü tarihimizden de aldığımız güçle Kayseri’yi havacılıkta merkez haline getirmek istiyoruz. HÜRJET de bu hayallerimiz için önemli bir dönüm noktası. Buradaki görevimiz sadece bir parçanın üretilmesi ya da montajı değil. On binlerce parçadan oluşan dev kuşların 45 bin fitte, 1600-1700 kilometre/saat hızla hareket etmesi için gerekli bilgisayar ve aviyonik birimleri de başarıyla tamamlamak. Milyonda bir hataya dahi yer olmayan bir alandan bahsediyoruz. O sebeple burada önemli bir risk ve meydan okuma var. Biz TOMTAŞ olarak bu meydan okumayı gerçekleştiriyor, ülkemiz için hazırız diyoruz. Burada Türk Havacılık Uzay Sanayiine (TUSAŞ) de gönülden bir teşekkür etmemiz lazım. Ülkemizin gurur kaynağı, ortağımız TUSAŞ’ın elini taşın altına koyarak bu süreçte bize yaptığı hamilik çok kıymetli. Allah bizi mahcup etmesin inşallah.”

Kayseri’de geçmişte “gömülen uçak” olduğu iddialarından hareketle bugün gelinen noktayı değerlendiren Ekşi, şunları söyledi:

“Gömülen uçaklar var mı diye biz de çok araştırdık fakat bir şey bulamadık. Gömülen uçaklar var mıdır bilmiyorum fakat Türk insanının uçak üretebileceğine, muasır medeniyetler seviyesinde teknoloji geliştirebileceğine dair inanç ve umudunun çok güçlü olduğunu söylemek isterim. Bir nebze olsun üretimine katkı sağlamaktan gurur duyduğumuz Milli Muharip Uçağımız KAAN’ın havalanması ve ondan önce HÜRKUŞ, HÜRJET, Bayraktar TB2, ATAK ve nicelerinin başarı öyküleri şairin de dediği gibi ‘Umudumuzun gömüldüğü mezarlardan yükselen bahar çiçekleri oldular.’ Biz kendimize inanmalıyız. Çok zeki ve kabiliyetli insanlarımız, gençlerimiz var. TOMTAŞ olarak biz de birçok ilki başaran havacılık firmalarımıza destek olmaya hazırız.”

Eğitimler tamamlanacak, üretim başlayacak​

Ekşi, “Türkiye Yüzyılı” anlayışı çerçevesinde gelişen, üreten ve her alanda dünyanın en iyisi olmak için gayret eden bir Türkiye bulunduğunu dile getirerek, Türkiye’nin bu yüzyılın parlayan yıldızı olacağına inandıklarını ifade etti.

Bu vizyonun en önemli sac ayaklarından birinin savunma sanayisi ve havacılık olduğunu vurgulayan Ekşi, bu kapsamda sorumluluklarının farkında olduklarını belirtti. Ali Ekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O yüzden çok çalışıyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren TUSAŞ Kahramankazan Tesisleri’nde personellerimizin eğitimine başlayacağız. 500 kişilik bir ekiple montaj faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Buradaki gereksinimlere göre planlarımız 2 katına da çıkabilir. İlk hedefimiz, ayda 2 HÜRJET komponent seviyesi montajını Kayseri’de yapmak. Bu arada talaşlı imalat hattımızda da bu yıl içinde 200 kişilik bir ekibe ulaşarak milli projelerimize parça üretimine büyük bir özveriyle devam edeceğiz.

Bu üretimler çok önemli, çünkü oluşturduğu ekosistemle birlikte binlerce insanımıza nitelikli istihdam oluşturacak. Sahip olduğumuz tüm kabiliyet ve birikimimizi, borçlu olduğumuz bu topraklara adadık ve Kayseri’mizi tıpkı geçmişte olduğu gibi yine havacılıkta bir marka haline getirmek için emin adımlarla yürüyoruz."

“TOMTAŞ’ın kapısı gençlerimize sonuna kadar açık”​

Gençlere çağrıda bulunan Ali Ekşi, “Hayal kurmaktan ve kurdukları hayalin peşinden koşmaktan hiç ama hiç geri durmasınlar. Tarihimizden de ilham alarak tıpkı geçmişteki havacılık kahramanları gibi isimlerini tarihe altın harflerle yazdırabileceklerini unutmasınlar. Biz gençlerimizi çok seviyoruz. Onlar geleceğimizin teminatı. Oğuz Kağan’ın ‘Güneş tuğumuz, gök çadırımız’ sözü ‘Kızılelmamız’ olsun. TOMTAŞ’ın kapısı gençlerimize sonuna kadar açık. Hayallerimize ortak olmak isteyen gençlerimizle birlikte yol yürümeye her zaman hazırız.” dedi.

Hedef, 2025​

TUSAŞ, HÜRJET’in seri üretim sürecinde ilk yıl 6-7 uçak yapıp sonraki seneden itibaren ayda 2, yılda 24 uçak imal etmeyi hedefliyor. 2025’ten sonra her ay 2 HÜRJET’in müşteriye teslim edilebilir olması amaçlanıyor.

HÜRJET’in Türk Hava Kuvvetlerine teslimatlarının da 2025’te başlaması planlanıyor.

HÜRJET için Savunma Sanayii İcra Komitesinde seri üretim kararı alındı. Bu doğrultuda ilk aşamada Hava Kuvvetlerine 16 HÜRJET teslim edilecek.

Tek motorlu ve tandem kokpitli HÜRJET, üstün performans özellikleriyle modern savaş uçağı eğitiminde kritik rol oynamak üzere tasarlandı. HÜRJET, harbe hazırlık geçiş eğitimi, hava devriyesi (silahlı ve silahsız) ve akrobatik gösteri uçağı gibi roller icra edebilecek.

T70 helikopteri ilk kez HEWS ve ASELFLIR-400 ile görüldü​

Haber Merkezi 24 Mart 2024

TUSAŞ tarafından üretilen T70 Genel Maksat Helikopteri, ilk kez HEWS ve ASELFLIR-400 sistemleriyle donatılmış halde görüntülendi.

T70 Genel Maksat Helikopteri’nin üretim faaliyetleri, TUSAŞ tesislerinde devam ediyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’na toplamda 38 adet T70 teslim edecek olan TUSAŞ, helikopterlere talep edilen konfigürasyonlara göre sistem entegrasyonunu da sürdürüyor.






Bu kapsamda bir , ilk kez Helikopter Elektronik Harp Sistemi (HEWS) ve ASELFLIR-400 Elektro-Optik Sistemi entegre edilmiş halde görüntülendi. Bahsi geçen helikopterin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı veyahut Özel Kuvvetler Komutanlığı’na teslim edileceği tahmin ediliyor.

HEWS Projesi kapsamında helikopterlere; Radar İkaz Alıcısı Sistemi, Füze İkaz Sistemi, Lazer İkaz Alıcısı Sistemi, RF Karıştırıcı Sistemi, Karşı Tedbir Atma Sistemi ve Suit Merkezi Yönetim Birimi entegre ediliyor. Böylelikle hava araçlarının; lazer, kızılötesi ve radar güdümlü füzelere karşı öz direnicinin arttırılması sağlanıyor.

ASELFLIR-400 Elektro-Optik Sistemi ise gelişmiş özellikleri sayesinde, hava aracının gündüz ve gece koşullarında yerdeki hedefleri hassas olarak tespit edebilmesine olanak sağlıyor. Gece görüş gözlüğüyle uyumlu yapıdaki ASELFLIR-400, HD görüntü alabiliyor.

ABD’den T70 İçin Lisans Uzatma Talebinde Bulunulacak​

İlk etapta 5 kullanıcı için 109 adet T70 helikopterinin üretimi planlanıyordu. Ancak Türkiye’nin ABD’den aldığı 10 yıllık lisans hakkı, yakın gelecekte dolacak. Bu sebepten ötürü TUSAŞ, 2024 yılına kadar 38 adet helikopterin üretimini tamamlayacak. Geri kalan 71 helikopter için TUSAŞ, ABD’den lisans süresinin uzatılması için talepte bulundu.

ABD Kongresi’nin onaylaması durumunda üretilecek helikopter sayısı, 109’a tamamlanacak. 109 adet helikopterden; Kara Kuvvetleri Komutanlığı 22 adet, Hava Kuvvetleri Komutanlığı 6 adet, Özel Kuvvetler Komutanlığı 11 adet, Jandarma Genel Komutanlığı30 adet, Emniyet Genel Müdürlüğü 20 adet ve Orman Genel Müdürlüğü’nün 20 adet helikopteri teslim alması planlanıyordu.

Orman Genel Müdürlüğü, alacağı helikopterlerin 17’sinden vazgeçerek bunları TSK ve Jandarma’ya devretti. Bu kapsamda Orman Genel Müdürlüğü için üretilmesi planlanan 17 helikopterden 14’ü TSK’ya, 3 adedi de Jandarma Genel Komutanlığı’na aktarıldı.

TUSAŞ T70 Projesi​

T70 Genel Maksat Helikopteri Projesi kapsamında; Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ana yükleniciliğinde ve Sikorsky, ASELSAN, TEI, Alp Havacılık firmalarının alt yükleniciliğinde, Sikorsky Aircraft firmasının S70i Helikopteri’nden yola çıkılarak geliştirilen T70 Genel Maksat Helikopteri, Türkiye’de lisans altında üretim modeliyle, 5 farklı kullanıcıya teslim edilecek.

109 adet üretilecek olan helikopterin kullanıcıları; Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü.

Proje kapsamında, ana yüklenici TUSAŞ; T-70 helikopterlerinin kabin, kokpit, kuyruk konisi, yatay ve dikey kuyruk, ana ve kuyruk rotor palleri gibi tüm ana parçaların üretimini, nihai montaj işlemlerini, testlerini ve entegre lojistik desteğini; ASELSAN, temel aviyoniklerin geliştirilmesini, entegrasyonunu ve Sikorsky ile birlikte helikopter kokpiti geliştirilmesini (IMAS); TEI, T700 motorunun üretimini; Alp Havacılık ise iniş takımları, dişli kutusu detay parça üretimi ve dinamik parçalarının üretim ve montajını gerçekleştiriyor.

MSB: 5 Süper Mushshak uçağı 2. Ana Jet Üs Komutanlığı envanterine katıldı​

Milli Savunma Bakanlığı, 5 SMK (Süper Mushshak) uçağının 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı envanterine katıldığını bildirdi.​

24.03.2024 - Ankara


Bakanlığın sosyal medya hesabında yer alan açıklamada, 5 SMK uçağının 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığı envanterine girmesi nedeniyle Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür’ün katılımıyla karşılama, kurban kesimi ve ilk uçuş faaliyeti düzenlendiği belirtildi.
Paylaşımda, 21 Mart’ta düzenlenen faaliyete ilişkin görüntülere de yer verildi.

FATİH ve YAVUZ ile diğer gemilere eğitim gemisi statüsü​

Haber Merkezi 25 Mart 2024

Türk Deniz Kuvvetleri, YAVUZ Sınıfı Firkateynlerden TCG FATİH ve TCG YAVUZ’u ‘Test ve Eğitim Gemisi’ olarak sınıflandırmaya başladı.

Edinilen bilgiye göre; Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, muharip deniz platformlarının sınıflandırmasıyla ilgili bir dizi değişilik kararı aldı. Bu kapsamda YAVUZ Sınıfı TCG FATİH ve TCG YAVUZ firkateynleri, DOĞAN Sınıfı TCG VOLKAN ve TCG TAYFUN hücumbotları, AY Sınıfı TCG BATIRAY ve TCG YILDIRAY denizaltıları, artık ‘Test ve Eğitim Gemisi’ olarak anılacaklar.

Bu değişiklikle birlikte Türk Deniz Kuvvetleri envanterindeki muharip görevdeki firkateyn sayısı, 14’e düştü. ‘un kabul faaliyetlerinin tamamlanmasıyla birlikte sayı 15’e yükselecek. Hücumbot sayısı 16’ya düşerken, ile yakın gelecekte bu sayının arttırılması hedefleniyor. Öte yandan denizaltı sayısı ise 10’a düşerken, TCG PİRİREİS’in kabul faaliyetlerinin tamamlanmasıyla birlikte sayı 11’e yükselecek. Akabinde ise diğer 5 adet REİS Sınıfı Denizaltı için kabul faaliyetleri icra edilecek.

YAVUZ Sınıfı Firkateynler ortalama 36 yaşındayken, AY Sınıfı Denizaltılar 50 ve DOĞAN Sınıfı Hücumbotlar ise 46 yaşında.

Bu değişilik ile birlikte Türk Deniz Kuvvetleri personelinin eğitim ve Türk savunma sanayii ürünlerinin test faaliyetlerinde hızlanma bekleniyor.

ANKA III üçüncü kez havalandı: 10 bin feet​

Haber Merkezi 26 Mart 2024



ANKA III İnsansız Savaş Uçağı, üçüncü kez havalandı. Yaklaşık 2 saat boyunca havada kalan ANKA III, 10 bin feet irtifaya çıktı.


Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, ilk uçuşunu 28 Aralık 2023’te gerçekleştirdiği için geliştirme ve test faaliyetlerine devam ediyor. İlk uçuştan elde edilen verilerle iyileştirilen ve devamında yeni test uçuşları yapan ANKA III, üçüncü kez gökyüzüyle buluştu. Son uçuşunda 2 saat havada kalan ANKA III, 160 knot hıza ulaştı, 10 bin feet irtifaya çıktı.

Uçuşta, otopilot ve uçuş mekaniği testleri gerçekleştirildi.

Temel aviyonik mimarisi ANKA ve AKSUNGUR ile ortak olan ANKA III’ün yeni itki sistemi başta olmak üzere değişen alt sistemlerine yönelik tasarım çalışmaları icra edildi. Ekim 2022’de Kritik Tasarım Gözden Geçirme Fazı başladı. Kasım 2022’de ise hava aracının ilk detay parça üretimi gerçekleştirildi. Ocak 2023’te yapısal montajı, şubatta ekipman ve kablaj yerleşimleri tamamlanan ANKA III’ün sesi ilk kez mart ayında duyuldu. ANKA III, Nisan 2023’te taksi testleri için pist başına geçti. ANKA III’ün ilk uçuşu ise Aralık 2023’te gerçekleştirildi.

TUSAŞ ANKA III​

Anadolu Ajansı’na göre ANKA III; gövde içinde yer alan iki istasyonun her birinde 650, kanat iç istasyonlarının her birinde 650, dış istasyonlarının her birinde ise 100 kilogram mühimmat taşıyabilecek. Böylelikle ANKA III’e insansız hava araçlarında en sık kullanılan SOM-J, MK-82 ve Sığınak Delici Bomba gibi büyük mühimmatlara kadar pek çok seçeneğin entegrasyonu sağlanabilecek.

ANKA III sistemi; taşıma kapasitesinin yüksekliği, çok sayıdaki dahili ve harici mühimmat istasyonu ve görünürlüğü düşük tasarımıyla pek çok görevde başrolü üstlenecek yeteneğe sahip olarak geliştirildi. ANKA III, keşif, gözetleme ve istihbarat, farklı hava-yer mühimmatları ile taarruz, İHA’lara angaje olarak av taraması, düşman RF yayımı yapan radar ve hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme gibi görevleri icra edecek. Ayrıca hava ve karada dost kuvvetlere himaye, sinyal ve haberleşme istihbarat, elektronik harp, diğer dost unsurlarla beraber operasyon ve haberleşme rölesi gibi bir dizi görevi de yerine getirebilecek.

Milli AESA Burun Radarı ilk kez F-16 ÖZGÜR ile uçtu​

Haber Merkezi.26 Mart 2024

ASELSAN Milli AESA Burun Radarı, F-16 ÖZGÜR savaş uçağıyla ilk uçuşunu gerçekleştirdi. İlk uçuş sırasında Milli AESA Burun Radarı’nın performansı önemli veriler elde edildi.

Milli imkanlarla ASELSAN tarafından geliştirilen AESA Burun Radarı, kısa süre önce ÖZGÜR modernizasyonlu F-16 Blok 30 savaş uçağına entegre edildi. İlk uçuşunu platformuyla gerçekleştiren Milli AESA Burun Radarı, test sırasında oldukça başarılı performans sergiledi.

Test faaliyetleri devam edecek olan AESA Radar, çok kısa süre içerisinde Bayraktar AKINCI TİHA ile de ilk uçuşunu gerçekleştirecek. Radar; KIZILELMA, KAAN, HÜRJET, ANKA III, AKINCI ve F-16 gibi hava platformlarında kullanılacak.

Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk GÖRGÜN tarafından yapılan açıklamada, “AESA radarı ile F-16 ÖZGÜR Platformu 4,5 nesil uçaklar seviyesine taşınırken, KAAN ve muharip İHA’lar ilave yetenekler ve düşük görünürlük özellikleriyle 5’inci nesil ve ötesinde platformlar haline gelecek.” ifadelerine yer verildi.

Yerli F-16 Blok 70​

ÖZGÜR Projesi kapsamında modernizasyona uğruyan F-16 Blok 30 savaş uçakları, yerli aviyonik ve yazılımlarla teçhiz ediliyor. Milli AESA Radar ile teçhiz edilen F-16 ÖZGÜR uçakları, F-16 Blok 70 savaş uçağıyla benzer bir kabiliyete erişmiş olacak.

Açık kaynaklara göre Milli AESA Radarı’nın işlev ve yetenekleri ise şu şekilde:

HAVA-HAVA İŞLEVLERİ:​

• Uzun Menzilli Arama
• Ararken Takip
• Çoklu Hedef Takibi
• Ara Safha Güdüm
• Akın Tespit
• Hava Durumu Tespit
• Hava Muharebesi Manevrası

HAVA-YER İŞLEVLERİ:​

• Şerit SAR
• Nokta SAR
• Yer Haritalama
• Hareketli Yer Hedefi Tespiti ve Takibi
• Deniz Arama ve ISAR
• Hava-Yer Mesafe Ölçümü
• Doppler Huzme Keskinleştirme
• Otomatik İrtifa Belirleme
  
  

YETENEKLER:​

• Çok Fonksiyonlu Radar
• Eş Zamanlı Hava-Hava ve Hava-Yer Görevleri
• İşbirlikçi Olmayan Hedef Tanımlama
• Otomatik Hedef Tanıma
• Karıştırmaya Karşı Dayanıklılık
• Elektronik Destek
• Elektronik Taarruz

FNSS’in KAPLAN MT tankı Brezilya yolunda​

Haber Merkezi 26 Mart 2024

FNSS tarafından geliştirilen KAPLAN MT Hafif Tankı, Brezilya yolunda. KAPLAN MT Tankı, Brezilya Ordusu tarafından test edilecek.

Milli ve yerli imkanlarla geliştirilen FNSS KAPLAN MT Hafif Tankı, kısa süre önce Endonezya’ya ihraç edilmişti. Türkiye’nin ilk tank ihracatını gerçekleştiren FNSS, bu alanda yeni başarılara imza atmayı hedefliyor. Bu kapsamda KAPLAN MT, Brezilya’ya sevk edildi.

Edinilen bilgiye göre; Cockerill® 3105 kulesi ile teçhiz edilen Tankı’nın halihazırda gümrük işlemleri devam ediyor ve Mart ila Nisan ayları arasında ülkeye ulaşması hedefleniyor. Tankın, mayıs ayında Tramandaí şehrinde düzenlenecek geleneksel ulusal tören olan Süvari Festivali’ne katılması bekleniyor.

Törenin ardından araç, demonstrasyon için Santa Maria’daki Zırhlı Eğitim Merkezi’ne gönderilecek. Brezilya Ordusu envanterinde halihazırda; 40 adet Leopard 1A1BE, 220 adet Leopard 1A5BR ve 30 adet M60A3 ana muharebe tankı bulunuyor.

KAPLAN MT Hafif Tank​

FNSS’nin KAPLAN MT orta ağırlık sınıfı tankı, modern harbin gelişen ihtiyaçlarına yanıt veren benzersiz bir örnek niteliğindedir. Özgün tasarımıyla KAPLAN MT, sınıfının en düşük siluetine ve en yüksek güç/ağırlık oranına sahiptir. Optimum ağırlık ve hareket kabiliyeti için tasarlanan bu platformun son teknoloji güç paketi; gelişmiş elektronik kontrol sistemleri, Yardımcı Güç Ünitesi (APU) ve güçlü bir süspansiyon sistemi ile bir araya getirilmiştir.

Bu özellikler, tankın gece ve gündüz operasyonları için muharebe alanındaki keşif manevraları sırasında güvenilirliği ve sürekli güç aktarımının sağlamasına olanak tanımaktadır. Ayrıca KAPLAN MT’nin gelişmiş hareket kabiliyeti, kullanıcı deneyimini ergonomik açıdan artırmakta ve tüm görev ekipmanlarının kullanım ömrünü uzatmaktadır.

KAPLAN MT’nin tasarım mimarisi, gelişmiş balistik koruma ve sınıfının en iyisi mayın koruma sisteminden oluşan üstün bir beka kabiliyeti sağlamaktadır. Ayrıca kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak üzere isteğe bağlı olarak aktif koruma sistemi de entegre edilebilmektedir. KAPLAN MT’nin iç tasarımı, harekât esnasında, kullanıcıların genel performansını artırmak için kullanıcı ergonomisine ve mürettebat konforuna odaklanmıştır. KAPLAN MT, gündüz ve termal kameralar, çok fonksiyonlu dijital sürücü gösterge paneli ve sürücü için geniş açılı optik periskoplarla donatılmıştır. “Avcı-nişancı” kabiliyeti sağlamak amacıyla hem nişancı hem de komutan için üçüncü nesil yüksek performanslı bir görüş Sistemine de sahiptir.



Ayrıca tankta, mürettebat için yüksek düzeyde taktik durumsal farkındalık sağlamak üzere Muharebe Alanı Yönetim Sistemi (BMS – Battlefield Management System) ve Lazer Uyarı Sistemleri (LWS – Laser Warning Systems) bulunmaktadır.

KAPLAN MT, benzersiz zırh delme kabiliyeti ve yüksek tahrip gücünü; ileri teknoloji ürünü kuleye entegre yüksek basınçlı 105 mm’lik topu sağlamaktadır. Muharebe alanındaki tüm tehditlere karşı, kısa tepki süresi ile yüksek ateş gücüne sahiptir. Bu silah, yerdeki unsurların ilerlemesini sağlamak için ateş destek emirlerini yerine getirecek şekilde, görerek ve görmeyerek atış yapmayı sağlan atış kontrol sistemi ile donatılmıştır. İlk atışta yüksek isabet yeteneği, açık ve engebeli araziler ile meskûn mahallerde angajmana olanak vermektedir.
Kaynak: Defesa Brasil Noticias,

ASELSAN’dan 35 milyon dolarlık yurt dışı satış sözleşmesi​

28.03.2024 - Istanbul

ASELSAN ile Asya-Pasifik bölgesindeki müşterileri arasında yaklaşık 35 milyon dolar tutarında yurt dışı satış sözleşmesi imzalandı.

ASELSAN’ın Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yer alan açıklamasında, “ASELSAN ile Asya-Pasifik bölgesinde yer alan müşterileri arasında savunma sistemlerinin ihracatına yönelik toplam bedeli 34 milyon 957 bin dolar olan yurt dışı satış sözleşmeleri imzalanmıştır.” ifadesi kullanıldı.

CANiK ve AEI Systems 30mm VENOM LR’da teslimata başlıyor​

Haber Merkezi 29 Mart 2024

Orta kalibre top sistemlerine yönelik geliştirdikleri VENOM LR’nin 2024 Ağustos’ta ilk teslimatlarını gerçekleştireceklerini belirten SYS Grubu Genel Müdürü Cahit Utku Aral, “Yenilikçi çözümlerimizle küresel arenada pozisyonumuzu güçlendiriyoruz. ‘Takip eden değil, takip edilen’ olma vizyonumuz doğrultusunda inovatif ve rekabetçi çözümlerle, başta ülkemiz olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin hizmetindeyiz” dedi.

Dünyanın önde gelen hafif ve orta kalibre silah üreticisi , yenilikçi top teknolojileriyle küresel savunma arenasındaki liderliğini sürdürüyor. CANiK’in de içerisinde yer aldığı Türk savunma sanayisinin öncü şirketlerinden SYS (Samsun Yurt Savunma) Grup’un ‘takip eden değil, takip edilen’ vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği inovatif ürünler, global savunma sektöründe önemli bir yer tutuyor.

2022 yılında SYS Grup’a dahil olan ve 60 yılı aşkın süredir orta kalibre toplar tasarlayıp üreten köklü İngiliz şirketi AEI Systems, 30x113mm VENOM ve düşük geri tepmeli versiyonu VENOM LR ile modern savaş konseptindeki önemli açıkları kapatıyor. İlk defa IDEF’23 ve DSEI’23 fuarlarındaki lansmanlarla sektöre tanıtılan bu yenilikçi ürünler, Ağustos ayından itibaren de müşteriyle buluşmaya hazırlanıyor.

‘Deniz, kara ve hava platformlarına yön veriyoruz’​

SYS Grubu Genel Müdürü Cahit Utku Aral “Türk savunma sanayisinin öncü şirketlerinden biri olarak, yenilikçi çözümlerimizle küresel arenada liderliğimizi güçlendiriyoruz. Deniz, kara ve hava platformları için tek bir otomatik top konseptiyle savunma sektörüne yepyeni bir anlayışla yön veriyoruz. ‘Takip eden değil, takip edilen’ olma vizyonumuz doğrultusunda, geliştirdiğimiz çok amaçlı orta kalibre top konsepti, modern orduların ihtiyaçlarına cevap veriyor ve böylece ihracat hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz.

Geliştirdiğimiz inovatif ürünler, deniz ve kara platformlarının drone tehdidine karşı savunulması başta olmak üzere, birçok yeni modern muharebe alanı sorunsalına karşı çok maksatlı bir çözüm sunuyor. Öne çıkan ürünlerimizden VENOM ve VENOM LR, 30x113mm nitelikli mühimmat kullanıyor ve modern savaş alanındaki ihtiyaçlara cevap veriyor. Özellikle VENOM LR, düşük geri tepme, hafif ağırlık ve kompakt yapısıyla dünya üzerindeki en geniş platforma uyum sağlayabilen orta kalibre top olma özelliği taşıyor.

Bununla beraber sahip olduğu ayarlanabilir atış hızı tekli atımdan dakika 1.200 atıma kadar da farklı hızlarda atış yapabiliyor. VENOM LR, Ağustos ayından itibaren ilk müşterileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yenilikçi ürünümüzle, global savunma sektöründe önemli bir boşluğu doldurmanın heyecanını yaşıyoruz. Her zaman inovatif ve rekabetçi çözümlerle, başta ülkemiz olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin hizmetindeyiz” dedi.

VENOM LR sunduğu teknoloji ile önemli bir boşluğu dolduruyor​

Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalar, konvansiyonel savaş alanlarında yeni nesil top ihtiyacını yeniden gündeme getiriyor. Bu ihtiyaca yönelik olarak, SYS Grubu bünyesindeki AEI Systems, ideal çözümler sunmaktadır. Uzun yıllardır havacılık sektöründe kendini kanıtlamış olan 30×113 mm kalibrelik toplar, özellikle 1950’lerden 2000’lerin başına kadar İngiliz ve Fransız savaş uçaklarının ana silahı olarak hizmet vermiştir.

ABD yapımı Apache ve Avrupa Birliği yapımı Tiger helikopterleri gibi döner kanatlı platformlar, yıllardır 30x113mm mühimmatını kullanan toplarla donatılmıştır. Ayrıca, yerli ağır sınıf helikopterimiz ATAK 2 de 30x113mm kalibre topa sahip olması planlanmaktadır.

30x113mm mühimmat kullanan VENOM LR, diğer 30mm mühimmatlarını kullanan toplara kıyasla daha az geri tepme özelliği ile öne çıkmaktadır. VENOM LR, hem hafif ve kompakt taret sistemlerine hem de uzaktan komutalı ya da mürettebat tarafından kullanılan silah istasyonlarına kolaylıkla entegre edilebilir. Yeni mühimmat sistemleri ve teknolojileri ile uyumlu 30mm mermileri sayesinde, özellikle hava ve deniz üstü dronlar, hafif zırhlı/zırhsız hedefler ve siper arkasındaki düşman birliklerine karşı ihtiyaç duyulan ateş gücünü sağlamaktadır.

Bu özelliğiyle VENOM LR, 12.7mm ve daha yüksek kalibreli otomatik toplar arasında bir yetenek boşluğunu doldurarak, taktik kara araçlarının donanımında önemli bir yer tutmaktadır. Yüksek patlayıcılı mühimmat atabilmesi sebebi ile deniz platformlarında ise, özellikle kamikaze botlar ve İHA’lara karşı etkili bir savunma sunarak kademeli savunma sistemlerinde yeni bir katman oluşturuyor.

Kara Havacılığın Kalbi: 5. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü​

Haber Merkezi 30 Mart 2024

Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 5. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü, Türk güvenlik birimlerinin envanterindeki helikopterler ve özel görev uçakları için stratejik önem sahip.

SavunmaSanayiST olarak 5. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Türk Silahlı Kuvvetleri ile diğer güvenlik birimlerinin envanterindeki helikopter ve özel görev uçakları, bu fabrikada bakım, onarım ve modernizasyondan geçiyor.

Bu hava araçları arasında; Sikorsky S70 Black Hawk , S70B Seahawk, AS-532 Cougar, AH-1W SuperCobra, UH-1, King Air 350, AH-1P Cobra ve AB-212’ler de bulunuyor. Ziyaretimizin ardından bakım, onarım ve modernizasyonu tamamlanan Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait S-70 Black Hawk Genel Maksat Helikopteri ile test uçuşuna katıldık.

Türk savunma sanayiinin gururu olan Taarruz ve Taktik Keşif helikopterlerinin bakım ve onarımları da yeni kurulan bir hat sayesinde 5. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde gerçekleştiriliyor. Fabrikanın özverili şekilde çalışan personeli sayesinde hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekat bağımsızlığı korunuyor hem de yurt dışına gidecek önemli bir finansal kaynak ve yetenek gücü yurt içinde tutuluyor.

ASELSAN’dan füzelerin radar arayıcı başlığı için yeni hamle​

Haber Merkezi 1 Nisan 2024

ASELSAN’ın milli füze sistemlerinin radar arayıcı başlık seri üretimleri için Gölbaşı’nda kurduğu üretim hattından ilk ürünler çıktı.

Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen , SİPER ve HİSAR RF Hava Savunma Füzeleri ve GÖKDOĞAN Hava Hava Füzesi’nde ASELSAN’ın radar arayıcı başlıkları kullanılıyor. ASELSAN, artan talebi karşılamak için radar arayıcı başlık seri üretiminde yeni bir hamle yaptı.

Bu kapsamda, ASELSAN’ın Gölbaşı yerleşkesinde radar arayıcı başlık seri üretimleri için kurulan üretim hattından ilk ürünler çıktı. Radar Arayıcı Başlık ürün ailesi için tasarlanan yeni üretim holünde düzenlenen ilk ürün çıkış törenine ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da katıldı.

ATMACA, SİPER, GÖKTUĞ, HİSAR radarları başta olmak üzere arayıcı başlık radarlarının yüksek sayıdaki talebini karşılamak üzere yalın kurguyla oluşturulan üretim hattı, yeni hizmete alınan üretim binasında tüm montaj ve test faaliyetlerinin aynı yerde yapılmasına olanak verecek şekilde tasarlanarak işletmeye alındı.

Arayıcı başlıklar​

Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen füzeler, genellikle lazer, görüntüleyici kızılötesi (IIR) ve radar (RF) arayıcı başlıkları kullanıyor. Özellikle ATMACA, SİPER ve GÖKTUĞ gibi nispeten uzun menzilli füzeler, RF arayıcı başlık sayesinde çevresel şartlardan çok daha az etkilenerek hedeflerini bulabiliyor. Lazer arayıcı başlık kullanan füzelerde hedefin başka bir unsur tarafından işaretlenmesi gerekirken, IIR arayıcılı füzeler ise hedefin geneline ve kızılötesi izine kilitleniyor.

RF arayıcılı füzeler ise hedeften yansıyan radyo dalgalarına yani daha çok kesit alanına güdümleniyor. Yarı aktif radar arayıcı başlık kullanan füzeler için harici bir radar kaynağı hedefi aydınlatırken, aktif radar arayıcı başlıklı füzeler ise hedef kendi RF dalgalarını gönderiyor. Halihazırda Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen bütün füzeler, aktif RF arayıcı başlığa sahip. Ancak özellikle hava savunma füzeleri, istenildiği taktirde yarı aktif radar arayıcı başlık mimarisine uygun şekilde de çalışabiliyor.

SDT’den milyonlarca dolarlık elektronik harp sözleşmesi​

Haber Merkezi 3 Nisan 2024

Türk savunma sanayii şirketlerinden SDT, Savunma Sanayii Başkanlığı ile elektronik harp alanında yeni bir sözleşme imzaladı

Konuyla ilgili olarak SDT tarafından yapılan açıklamada, “Şirketimiz, kurmuş olduğu tüzel kişiliği olmayan yüzde elli yüzde elli paylaşımlı iş ortaklığı vasıtasıyla, 03.04.2024 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı ile elektronik harp alanında toplam bedeli 12.840.000.- ABD Doları tutarında bir sözleşme imzalamıştır.

Söz konusu iş ortaklığında Şirketimizin payı 6.420.000 ABD Doları olup, işin 2025 yılı içinde tamamlanması planlanmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Radar, elektronik harp ve haberleşme sistemleri alanında tecrübeli bir şirket olan SDT, bugüne kadar birçok farklı ürünün geliştirilmesine rol oynadı. SDT’nin elektronik harp alanındaki portföyünde; Taşınabilir DF-COMINT Sistemi, Anti-Drone Sistemleri, RF Sinyal Analiz Sistemi (ELINT) ve Güdümlü Mermi Simülatörü bulunuyor.

Savunma Sanayii İhracatı: Mart 2024​

Haber Merkezi 4 Nisan 2024

Türk savunma ve havacılık sanayii sektörünün 2024 yılının Mart ayında gerçekleştirdiği toplam ihracat 370.6 milyon dolar olarak açıklandı.

2024 yılının Mart ayında toplam 370 milyon 654 bin ABD Doları tutarında ihracat gerçekleştiren Türk savunma ve havacılık sanayii sektörü, yılın ilk 3 ayında ise bir önceki yılın ilk 3 ayına göre %6.5 düşüş ile 1 milyar ABD Doları ihracat gerçekleştirmiş oldu.

Türkiye’nin Mart 2024’te gerçekleştirdiği 22.5 milyar dolarlık genel ihracattan Türk savunma ve havacılık sanayii sektörü, %1.6’lık bir pay aldı.

Sektör 2023 yılını, 5.5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapatmıştı. İhracatta başı, önceki senelerde olduğu gibi SİHA’lar ile mühimmat çözümleri çekmişti. Türkiye’nin bu alanda yıllık 6 milyar dolar ve üzeri bir bantta tutunabilmesi için ortalama ‘500 milyon dolar / ay’ ihracat gerçekleştirmesi gerekiyor. 2024 yılının ilk 3 ayının ortalaması ise ‘333 milyon dolar / ay’ bandında.

TUSAŞ ile Airtificial’dan HÜRJET sözleşmesi: 4.8 milyon avro​

Haber Merkezi 4 Nisan 2024

TUSAŞ ile İspanya merkezli Airtificial şirketi arasında, HÜRJET için uçuş kumanda çubuklarının geliştirilmesi için 4.8 milyon avro tutarında bir sözleşme imzalandı.

Edinilen bilgiye göre; Airtificial, söz konusu sözleşme kapsamında TUSAŞ için pasif ve aktif olmak üzere iki farklı uçuş kumanda çubuğunun tasarımını ve üretimini gerçekleştirecek. Daha önceki bir anlaşmanın üzerine yapılandırılan bu yeni anlaşma, HÜRJET Jet Eğitim Uçağı için imzalandı.

Airtificial’a göre, yeni sözleşme, çubukların iki yeni versiyonunun geliştirilmesi ve üretilmesi için iki aşamadan oluşuyor. Yaklaşık 1.3 milyon avro değerindeki ilk aşama; 2020 yılında imzalanan ilk projenin kapsamını, yeni uçuk kumanda çubuklarının pasif versiyonu için artırılmış teknolojik ve mekanik yetenekleri içerecek şekilde genişletiyor.

Yaklaşık 3.5 milyon avro değerindeki ikinci aşama ise savaş uçağı versiyonu için farklı mekanik, elektronik ve kontrol özelliklerine sahip aktif kumanda çubuklarının üretimini içeriyor.

HÜRJET Jet Eğitim Uçağı Projesi​

TUSAŞ, eğitim uçağı/sistem üretimi ve tasarımında sahip olduğu maliyet etkin bilgi ve tecrübeyi kullanarak pazarda ortaya çıkan potansiyele yönelik HÜRJET Programını başlattı.

HÜRJET ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alan T-38 uçakları ile akrobasi gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerine geçecek olan yeni nesil jet eğitim uçağının tasarlanması, üretilmesi, kalifikasyon ve sertifikasyon faaliyetlerinin tamamlanması hedefleniyor.

Proje kapsamında sertifikasyon faaliyetlerinin 2025 yılı sonu itibarıyla tamamlanarak jet eğitim uçağı varyantının kullanıma sunulması da bu hedefler arasında yer alıyor.

Proje kapsamında iki adet prototip uçabilir uçak ile test faaliyetlerinde kullanılmak üzere bir adet statik ve bir adet yorulma test uçağı üretilmesi planlanıyor. İlk prototip ile şu ana kadar çok sayıda test uçuşu gerçekleştirildi.

HÜRJET Teknik Özellikler​

• Kanat Açıklığı 9,5 m
• Uzunluk 13,6 m
• Yükseklik 5,1 m
• Kanat Alanı 35 m^2
• İtki 17.600 lb
• Azami Hız 1,4 Mach
• Servis Tavanı 45.000 ft
• G Limiti +8 G/-3 G
• Menzil 2222 km
• Yük Kapasitesi 2721 kg