Türk Savunma Sanayi Ürünleri, Projeleri ve İhracat Haberleri

Titra Teknoloji, yeni ürünlerini tanıttı​

Pasifik Teknolojinin savunma sanayi sektöründe faaliyet gösteren şirketi Titra Teknoloji, son ürün ve sistemlerini SAHA EXPO'da ziyaretçilerle buluşturdu.
23 Ekim Çarşamba


Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul tarafından, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının destekleriyle, Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı devam ediyor.

Pasifik Teknoloji Genel Müdürü ve Titra Teknoloji Kurucu Ortağı Muhammed Selman Dönmez, burada şirketin yeni ürünlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Türkiye'nin ilk insansız helikopteri Alpin'in kara kuvvetlerine teslim edildiğini anımsatan Dönmez, bu ürün üzerinde iyileştirmeler yapıldığını ve yeni siparişlerin arifesinde olduklarını söyledi.

Dönmez, fuarda tanıttıkları DELİ 2, DELİ Mini, Merküt ve Dumrul'un özelliklerine ilişkin bilgi verirken, bu ürünlerin Türk mühendisliğinin gücünü ve yaratıcılığını ortaya koyarak, savunma sanayisine yeni bir soluk getireceğini aktardı.

Askeri birliklerin mobil veya sabit bir konumdan görüş hattı ötesi hedeflere karşı kullanabilmesi için tasarlanan DELİ 2'nin hedef tespiti ve imhası ile hedeflerin fotoğraf, video ve konum bilgilerini elde etme gibi kritik görevleri yerine getirdiğine işaret eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DELİ 2'nin en büyük artısı, kullanıcının elindeki harp başlıklarını entegre edebiliyor olması. Farklı harp başlıklarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanan yüksek güvenlikli elektromekanik tapa sistemi, DELi 2'nin güvenli şekilde geri çağrılmasını mümkün kılıyor. Elektrik motorlu sessiz bir helikopter olan DUMRUL ise 17-18 kilogram kalkış ağırlığına sahip ve 30 dakikaya kadar havada kalabiliyor. Yakın menzil takibi yapabilen DUMRUL, altına yerleştirilen silah sistemleri ve entegre görüntüleme kabiliyetleri sayesinde düşmanı etkisiz hale getirebiliyor."

Dönmez, DELİ Mini'nin GNSS'siz ortamlarda görev gerçekleştirme yeteneğiyle öne çıktığını, gelişmiş otonom ve yarı-otonom görev kabiliyetiyle sahada büyük avantajlar sunacağını belirterek, çok yönlü bir insansız hava aracı olarak nitelendirilen DELİ Mini'nin, 30 dakikalık uçuş süresi, 35 kilometre menzil ve 20 kilometrelik kontrol mesafesiyle geniş operasyonel alanlarda kullanılabileceğini anlattı.

"MERKÜT düşük ışık koşullarında görüntüleme yeteneğine de sahip"

MERKÜT'ün ise First Person View (FPV) olarak tasarlandığını ve tamamen yerli ve milli bir sistem olduğunu bildiren Dönmez, "Pilotun hedefi görerek manuel olarak kullandığı sistem, elektronik harp ortamında etkin şekilde görev yapabilme yeteneğine sahip. MERKÜT, düşmanı takip ederek kara hedeflerini etkisiz hale getirebiliyor. İHA operatörünün güvenli bir bölgeden, kendini riske atmadan görev yapabilmesine olanak sağlarken düşük ışık koşullarında görüntüleme yeteneğine de sahip." diye konuştu.

Dönmez, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarına birebir cevap verecek şekilde tasarladıkları yenilikçi çözümlerle savunma sanayisinin büyümesine katkı sunmayı amaçladıklarını da kaydetti.

Kaynak: savtekdergi.com.tr

Sarsılmaz, son ürün ve sistemleri ile SAHA EXPO'da​

Yerli silah üreticilerinden Sarsılmaz Silah Sanayi, son ürün ve sistemlerini SAHA EXPO'da ziyaretçilerle buluşturdu.

23 Ekim Çarşamba
Sarsılmaz Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyılmaz, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul tarafından, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) destekleriyle, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortaklığında, İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı'nda, şirketin 3 yeni ürünü hakkında bilgi verdi.






Sarsılmaz'ın grup şirketlerinden BEST Defence tarafından üretilen, BEST Defence 25 mm UKSS (uzaktan komutalı silah sistemleri) hakkında konuşan Özyılmaz, "Bu silah sistemi, silahı üreten, kuleyi üreten, mühimmatı üretebilen bir bileşkeyi içerdiğinden son kullanıcı için çok daha değerli. Teknolojik yatırımlar yapmaya devam ediyoruz." dedi.

SARBOT'un ise teknolojik vizyonlarının öncü ürünü olduğunu ifade eden Özyılmaz, ürünün "Türkiye'nin ilk silahlı robotu" olduğunu bildirdi.

Özyılmaz, SARBOT'un geliştirilmesine gece gündüz demeden devam edildiğini dile getirerek, "İletişim protokolleri, yazılım algoritmaları, bütün mekanik ara yüzü ve üzerine monte ettiğimiz silah sistemleri... Hepsi bizim yerli ürünümüz, ülkemizin ürünü, kendi mühendislerimizin gücü. Bu teknolojilere sahip olarak, geliştirmeye devam ediyoruz. Bu bir adım. Bu teknolojiler ülkemize güç kazandırıyor." diye konuştu.

Tanıtılan 3. ürün olan görev tabancası SAR-7/24'ün klasik bir ürün olduğuna dikkati çeken Özyılmaz, bu tabancanın, çeliğin mühendislikle nasıl yoğrulduğunu gösterdiğini vurguladı.

Kaynak: savtekdergi

MKE’den dev sözleşme: 2 milyar dolar​

Haber Merkezi24 Ekim 2024

Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. (MKE A.Ş.) ile Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında yaklaşık 2 milyar dolar değerinde iki mühimmat tedarik sözleşmesi imzalandı.

SAHA EXPO 2024 Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda düzenlenen bir törenle resmiyet kazanan anlaşmaları, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ve MKE A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet Sayhan’ın katılımıyla imzaladı.

İmzalanan iki sözleşmeden ilki, “5 Kalem Muhtelif Cins ve Miktarda Tank Topu Mühimmatı Seri Üretim Sözleşmesi” olarak adlandırılıyor. Bu sözleşme, çeşitli tiplerde tank topu mühimmatlarının yerli üretimini genişleterek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) operasyonel kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlıyor. İkinci sözleşme ise, “3 Kalem Muhtelif Cins ve Miktarda Havan Mühimmatı Seri Üretim Sözleşmesi” olup, farklı tiplerde havan mühimmatlarının yerli üretimine yönelik olarak imzalandı. Bu anlaşma, TSK’nın etkili savunma gücünü daha da artırmayı hedefliyor.

Yerli Üretim Kapasitesi Artıyor​

Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli üretim kapasitesini artırmaya yönelik bu adım, ülkenin savunma ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmayı amaçlıyor. MKE A.Ş., yüksek kalite ve güvenilirliğiyle dikkat çeken mühimmat üretimini sürdürmeyi hedefliyor. Anlaşmaların, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli üretim oranını artırma stratejisi çerçevesinde önemli bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor.

MKE A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet Sayhan, imza töreninde yaptığı konuşmada, “MKE A.Ş. olarak, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli ve milli üretime olan katkımızı artırarak sürdürmekten gurur duyuyoruz. Bu sözleşmeler, gelecekteki daha büyük projelerin başlangıcıdır.” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ise, Türkiye’nin savunma sanayiindeki ilerleyişine vurgu yaparak, “Türkiye, savunma sanayiinde dünya çapında bir güç olma yolunda hızla ilerliyor. Yerli üretim kapasitemizi artırarak, savunma ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılamaya yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz.” dedi.

---

Kaynak: Savunma SanayiST com

STM NETA geldi: İnsansız denizaltı aracı​

23 Ekim 2024

STM, yerli imkanlarla geliştirilen insansız otonom sualtı aracı STM NETA’yı, SAHA EXPO Fuarı’nda ilk kez tanıttı. Aracın ilk görevi, deniz mayınlarını tespit etmek olacak ve askeri ile sivil alanlarda kullanılabilecek.

Milli İnsansız Otonom Sualtı Aracı “STM NETA” SAHA EXPO Fuarı’nda ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. STM’nin kendi kaynaklarıyla geliştirdiği araç, askeri ve sivil kullanım için geniş bir görev yelpazesine sahip olacak. STM NETA’nın ilk operasyonel görevi ise deniz mayınlarının tespit edilmesi olarak belirlendi.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, fuar sırasında yaptığı açıklamada, insansız hava ve deniz platformlarının modern savaş alanlarında giderek daha fazla kullanıldığını vurgulayarak, STM’nin bu alanda önemli bir adım attığını ifade etti. Güleryüz, “Harp sahasında yaşanan dinamik gelişmeler, insansız hava ve deniz platformlarının kullanımının giderek yaygınlaştığını bizlere gösteriyor. Türkiye’nin askeri denizcilik alanındaki lider mühendislik firması olarak, denizcilik yetkinliklerimizi, taktik insansız hava araçlarındaki (İHA) otonom kabiliyetlerimizi ve komuta kontrol mühendisliğimizi birleştirdik ve kendi öz kaynaklarımızla milli insansız otonom sualtı aracımızı geliştirdik.

Bugün tanıtımını gerçekleştirdiğimiz ‘STM NETA 300’ sığ su sualtı aracımız bizim için sadece bir başlangıç ve ailenin ilk üyesi. STMNETA 300’ün ilk görevi mayınların tespit, sınıflandırma ve teşhisi olacak. STM NETA 300 modüler ve esnek tasarımı, yüksek otonomi seviyesi, özgün yazılımı sayesinde, hem askeri hem de sivil ihtiyaçlara cevap verecek çözümleri sunacak.” dedi.

Askeri ve Sivil Görevlerde Kullanılacak​

STM NETA, 300 metre derinlikte mayınları tespit edebilecek kabiliyete sahip olup, sualtı savunma harbine katkı sağlayacak. Aynı zamanda boru hatlarının incelenmesi, deniz tabanı araştırmaları ve jeofizik incelemeler gibi sivil görevlerde de kullanılabilecek. STM NETA’nın geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu belirten Güleryüz, “Askeri alanda keşif, gözetleme, istihbarat toplama gibi görevlerde hizmet verecek. Ayrıca, denizaltı savunma harbine katkı sağlayacak ve patlayıcı maddelerin imhası gibi kritik operasyonlarda kullanılacak. Sivil alanda ise boru hatları ve deniz üstü enerji kaynaklarının incelenmesi gibi görevlerde yer alacak.” dedi.

Mavi Vatan İçin Caydırıcı Güç​

STM NETA, Mavi Vatan’ın derinliklerinde güvenliği artırmak amacıyla geliştirilmiş olup, gelecekte daha büyük ve farklı görevler için insansız sualtı araçlarının da planlandığı ifade edildi. Güleryüz, sualtı araçlarının daha derinlerde görev yapabilmesi için yeni projelerin devam ettiğini belirterek, “STM NETA ailesinin genişleyeceğini ve bu araçların Türkiye’nin savunma kabiliyetini artıracağını düşünüyoruz. Aynı zamanda dost ve kardeş ülkeler için de ihracat potansiyeli yüksek bir ürün ailesi ortaya koymuş olacağız.” şeklinde konuştu.

STM NETA’nın Teknik Özellikleri​

STM NETA 300, yerli mühendislik ile geliştirilen bir insansız otonom sualtı aracı olarak 300 metre derinliğe kadar görev yapabiliyor. Yandan taramalı sonar ve boşluk doldurma sonarıyla donatılan araç, mayın tespit ve imha görevlerinde yüksek doğruluk sağlıyor. 70 kg’lık temel konfigürasyonu ile iki kişi tarafından taşınabilen araç, 5 deniz mili hıza ulaşabilecek ve 24 saate kadar görev yapabilecek bir batarya ile donatıldı. STM NETA, sentetik açıklıklı sonar (SAS) entegrasyonu ile geniş bir tarama alanı elde edebiliyor ve suüstü platformlarından kolaylıkla sevk edilebiliyor.
Kaynak: Savunma SanayiST com

ASELSAN BUKALEMUN: Düşman dronuna ay yıldız çizdirmek​

Haber Merkezi23 Ekim 2024

ASELSAN; KORKUT 25, BUKALEMUN. KANGAL FPV ve SEDA 100-cUAV gibi anti-dron sistemlerini ilk kez SAHA EXPO kapsamında tanıttı.

SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı sırasında ASELSAN’ın SAHA’ya çıkardığı anti-drone sistemleri arasında KORKUT 25 mm Yakın Hava Savunma Sistemi, BUKALEMUN GNSS Aldatma Sistemi, KANGAL FPV Anti-Drone Sistemi ve SEDA 100-Cuav Akustik Drone Tespit Sistemi bulunuyor.

KORKUT 25 İnsansız Kule​

KORKUT 25 İnsansız Kulesi, öncelikle zırhlı kara hedeflerine karşı geliştirildi. Taktik araçlara entegrasyon için mükemmel bir uyum sağlayan KORKUT 25, 4×4, 6×6 ve 8×8 tekerlekli veya paletli araçlara monte edilebiliyor. KORKUT 25, kırsal ortamlardaki mini ve mikro İHA tehditlerini de etkisiz hale getirmeyi amaçlayan özgün tasarımıyla öne çıkıyor. KORKUT 25, ASELSAN tarafından geliştirilen 25mm parçacıklı mühimmat ile birlikte, harici sensörlerden bilgi aldıktan sonra İHA tehditlerine işlevsel ve fiziksel imha kabiliyetine sahip.

Jiroskopla stabilize edilmiş yapısı, uzaktan komuta özelliği, yüksek çözünürlüklü kızılötesi kameraları, lazer mesafe bulucu, otomatik hedef tespit ve takip fonksiyonu, yüksek atış hassasiyetine sahip gelişmiş otomatik balistik hesaplaması ile KORKUT 25, tüm muharebe şartlarına uygun olarak tasarlandı.

Kapsamlı gözetleme, harici sensörlerle entegrasyon ve uzaktan kontrol yetenekleri sayesinde KORKUT 25, nişancının durumsal farkındalığını artırırken, İHA tehditlerinden kaynaklanan zafiyet saldırılarını da büyük ölçüde azaltıyor. KORKUT 25, hareket halindeyken mini ve mikro İHA tehditlerini tespit etme yeteneğine sahip olduğundan mobil birimler önemli ölçüde koruma sağlıyor.

Drone tehditlerini aldatıyor: Ay yıldız çizdirmek​

BUKALEMUN Sistemi de son zamanların en etkili silahı haline gelen drone tehditlerine karşı, güvenlik güçlerinin taktik sahadaki gözü kulağı olacak. GNSS bantlarında aldatma yeteneğine sahip olan BUKALEMUN ile Multi-GNSS bantlarında aldatma işlemi gerçekleştirilebiliyor. Bu sınıfta bilinen ilk sistem olan BUKALEMUN ile statik ve dinamik (Radar benzeri hedef konum belirleme sistemleri ile bütünleşik yapıda çalışarak) senaryolar dahilinde görece uzun mesafelerden aldatma işlevi başarıyla gerçekleştirilebiliyor.

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, “ASELSAN BUKALEMUN Sistemi ile GNSS bantlarının tamamında statik ve dinamik aldatma (spoofing) yapabiliyoruz. Hedef İHA’nın mevcut konumunu bozarak, istediğimiz konumu ve istediğimiz güzergahı (hatta ay-yıldızımızı) İHA operatörünün kontrol/telemetri ekranında çıkartabiliyoruz. Paylaştığımız fotoğraflarda, birçok hava platformunda yaygın kullanılan, iyi bilinen bir Multi-GNSS alıcının aldatmaya verdiği tepkiyi görebilirsiniz; benzer şekilde iyi bilinen ticari Mini/Mikro İHA’larda ve hatta GNSS bağımlılığı olan her cihazda (örneğin, cep telefonlarında) da bu etkiyi görebilmek mümkün” değerlendirmesinde bulundu.

Risklere karşı tam koruma​

ASELSAN’ın oyun değiştirici teknolojisiyle geliştirilen KANGAL FPV de askeri tesislerin, üslerin, devlet kurumu binalarının, üst düzey yetkili konutlarının, tören alanlarının ve kontrol noktalarının Drone/Mini İHA’lara karşı korunmasını sağlıyor. KANGAL, güvenlik güçlerinin araçlarına entegre edilerek, araçların seyri ve duraklaması sırasında olası risklere karşı koruma sağlıyor.

FPV sınıfındaki İHA tehditleri giderek yaygınlaşırken, özellikle Rusya-Ukrayna savaşında da sıkça gözlemleniyor. Söz konusu tehdit sınıfındaki ürünler, hedef küme birlik/üs bölgesi/kritik tesislerin yanı sıra insanlar ve kara araçları üzerinde de ciddi risk teşkil ediyor. Savaş bölgelerinde günde en az 1000’li adetli sayılarda düşük maliyetlerle üretildiği bilinen FPV tehditlerinin, karşı tedbir sistemleri ile etkisiz hale getirilmesi zorunluluk taşıyor. Bu kapsamda ASELSAN tarafından geliştirilen KANGAL-FPV Sistemi ile FPV tehditleri uygulanan elektronik taarruz yöntemleri ile bertaraf edilebiliyor.

İlave yetenekler kazandırıldı​

Mini ve mikro İHA tehditlerini şehir ve kırsal ortamda etkisiz hale getirmek için geliştirilmiş olan İHTAR Sistemi, kritik tesislerin ve üs bölgelerinin korunması, sınır güvenliği, kamu güvenliği ve kalabalık organizasyonların korunmasında kullanılıyor. Üzerinde elektro-optik ve radar gibi çeşitli sensörlerin entegre çalıştığı İHTAR Sistemine, SEDA 100-cUAV Sistemi de entegre edilerek, mini /mikro İHA’ların tespiti için ilave yetenek kazandırıldı.

SEDA 100-cUAV Sistemi, üzerindeki hassas tanımlanmış ve yerleştirilmiş mikrofonlar ile ortamı dinleyerek ortamda yer alan FPV’ler dahil olmak üzere sabit ve döner kanatlı İHA tehditlerini farklı menzillerde tespit etmeye yarayan bir sistem olarak dikkat çekiyor. Bu sistem muadillerine göre daha uzun menzillerde İHA tespiti yapabiliyor.
Kaynak: Savunma SanayiST com

İSTİF sınıfı firkateynlere yerli 76mm deniz topu​

Haber Merkezi24 Ekim 2024

MKE A.Ş. ile TAIS-OG ve STM İş Ortaklığı arasında MİLGEM projesi kapsamında Denizhan Milli Deniz Topu’nun tedariki için sözleşme imzalandı.

MKE A.Ş. ile TAIS-OG ve STM İş Ortaklığı Ticari İşletmesi arasında imzalanan MİLGEM 9-10-11-12 Deniz Topu Tedarik Sözleşmesi ile dört adet 76/62 mm Denizhan Milli Deniz Topu tedarik edilecek. Proje, Türkiye’nin deniz savunma kabiliyetlerini yerli üretimle güçlendirmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.
MKE A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet Sayhan, törende yaptığı konuşmada, “Bu sözleşmenin imzalanması, Türkiye’nin savunma sanayisinde attığı önemli adımlardan biridir. Denizhan Milli Deniz Topları, modern savaş gemilerinin gereksinimlerini karşılayacak ve Türk Deniz Kuvvetleri’ne önemli bir stratejik avantaj sağlarken aynı zamanda dışa bağımlılığı da ortadan kaldıracaktır.” ifadelerini kullandı.

Operasyonel Kabiliyetler Güçlenecek​

Denizhan Milli Deniz Topu, yüksek atış gücü ve hassasiyetiyle öne çıkıyor ve modern savaş gemilerinin ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirildi. Yerli üretim imkanlarının artırılmasına yönelik adımlar atılırken, Türk Deniz Kuvvetleri’nin operasyonel gücünü daha da ileri taşımak hedefleniyor. TAIS-OG – STM İş Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, törende yaptığı konuşmada, “Bugün burada, Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini güçlendirecek önemli bir projeye imza atmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu iş birliği, yerli üretimimizin artırılmasına ve savunma sanayisinde bağımsızlığımızın sağlanmasına katkılar sunacaktır.” dedi.

Sözleşme imza töreni, 22-26 Ekim 2024 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı kapsamında gerçekleştirildi. Törene, MKE A.Ş. adına Prof. Dr. İsmet Sayhan, TAIS-OG ve STM Savunma Teknolojileri ve Mühendislik A.Ş. İş Ortaklığı adına Metin Kalkavan ve STM Deniz Projeleri Direktörü Selahattin Deniz katıldı.

---

Kaynak: Savunma SanayiST com

Baykar’dan 300 milyon dolarlık motor yatırımı: Sürpriz​

Haber Merkezi25 Ekim 2024

Baykar, Akıncı insansız hava aracına (İHA) özel olarak turboprop motor geliştirmek amacıyla 300 milyon dolarlık bir yatırım yapacak.

Baykar; Ukrayna, Azerbaycan ve Afrika’da kullanılan Bayraktar TB2 ve Akıncı İHA’ları ile uluslararası alanda dikkat çekerken, bu araçları 35 ülkeye ihraç etmeyi başarmıştı. SAHA EXPO Savunma Fuarı’nda konuşan Haluk Bayraktar, tedarik zinciri sürekliliğinin dünya genelinde büyük bir sorun olduğunu belirterek, “Eksik olan parça, motor ve şimdi kendi geliştirme projemize başlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Baykar, Akıncı İHA için turboprop motor geliştirmek amacıyla 300 milyon dolarlık bir yatırım yapacak ve bu çalışmayı KIZILELMA insansız savaş uçağına yönelik turbofan motoru geliştirme projesi takip edecek. Halihazırda Akıncı ve KIZILELMA’da Ukrayna yapımı motorlar kullandığı, ancak Ivchenko-Progress firmasıyla bir turbofan motoru ortak geliştirme anlaşması imzaladığı da bildirildi.

KIZILELMA üretimi gelecek yıl başlıyor​

Haluk Bayraktar, uzun vadede insansız hava muharebe araçlarının insanlı savaş uçaklarının yerini alacağını öngörüyor. “Dünyada 13.000 insanlı savaş uçağı var ve önümüzdeki kırk yıl içinde bunların tamamının otonom hale geleceğine inanıyoruz.” dedi. Baykar’ın, TB2 ve Akıncı üretim hatlarını sabit tutarak, önümüzdeki birkaç yıl içinde TB3 ve Kızılelma hatlarını genişletmeye yatırım yapacağı belirtiliyor. KIZILELMA’nın seri üretimine gelecek yıl başlanacak ve 10 adet üretilmesi planlanıyor.

Ukrayna’da fabrika 2025 tamamlanacak​

Baykar, Ukrayna’da inşa edilen fabrikanın %80’inin tamamlandığını ve makinelerin sipariş edildiğini açıkladı. Fabrikanın Ağustos 2025’te üretime hazır olacağı bildiriliyor. Bu tesiste TB2 ve daha ağır faydalı yük taşıma kapasitesine sahip TB3 modelleri üretilecek.

Baykar’ın geçen yıl elde ettiği gelir 2 milyar dolar olarak kaydedildi, bu rakam bir önceki yıl 1.4 milyar dolardı. Şirketin gelirlerinin %90’ı yurt dışı pazarlardan elde ediliyor ve Türkiye’nin toplam savunma ve havacılık ihracatının yaklaşık üçte birini karşılıyor.

---

Kaynak: SavunmaSanayiST com / Reuters

ATMACA Füzesi için kritik imza: Üretim hızlanıyor​

Haber Merkezi25 Ekim 2024
Türkiye’nin ilk milli gemisavar füzesi ATMACA için Roketsan ve Kale Arge arasında ATMACA Blok-1 Dönem-2 için yeni bir sözleşme imzalanırken, Meteksan Savunma ile de radar altimetre tedarik anlaşması yapıldı.

ATMACA, Türk Deniz Kuvvetleri envanterine girdikten sonra seri üretim kapasitesi arttırılıyor. Kale Arge ve Meteksan Savunma ile yapılan yeni anlaşmalarla, üretim sürecinin hızlandırılması ve kapasitenin arttırılması amaçlanıyor.
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yerli ve milli imkanlarla gemisavar füze ihtiyacını karşılamak amacıyla, 2009 yılında ATMACA Gemisavar Füzesi’nin geliştirilmesine başlanmıştı. Seri üretim faaliyetlerinin hız kazanmasıyla birlikte Roketsan, ATMACA için Dönem-2 aşamasına geçmiş durumda. Bu kapsamda, Roketsan ile Kale Arge arasında “ATMACA BLOK-1 DÖNEM-2 Sözleşme Değişikliği” imza töreni gerçekleştirildi. Aynı törende, Meteksan Savunma ile Roketsan arasında ise “Radar Altimetre Tedariki” anlaşması imzalandı.

Arttırılan kapasite ile ATMACA’nın hem Türk Deniz Kuvvetleri hem de ihracat müşterilerine yönelik teslimatları sürdürülecek.

ATMACA Gemisavar Füzesi​

ATMACA Füzesi, Kasım 2019’da MİLGEM projesi kapsamında inşa edilen TCG KINALIADA (F-514) Korveti’nden yapılan ilk atış testinde, deniz yüzeyindeki sabit hedefi başarıyla vurmuştu. Roketsan ana yükleniciliğinde geliştirilen ve 250 kilometreden fazla menzile sahip olan füze, Aktif Radar Arayıcı Başlık (AR) ile donatılmış durumda.

Sahip olduğu düşük radar kesit alanı ve su sathına yakın uçuş yapabilme yeteneği (Super Sea Skimming) ile hedef platform tarafından ancak 18-20 kilometre mesafede tespit edebilen ATMACA, bu özellikleri sayesinde deniz hedeflerine karşı yüksek etkili bir saldırı kabiliyeti sunuyor. Füzenin geliştiricisi Roketsan, seri üretim sürecinde işbirliği yaptığı yerli firmalarla birlikte Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki yerli üretim kapasitesini daha da artırmayı hedefliyor.

---

Kaynak: SavunmaSanayiST com

İkinci HÜRJET prototipinde tarih belli oldu: İlk uçuş​

Haber Merkezi25 Ekim 2024


Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından milli imkanlarla geliştirilen HÜRJET Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı’nın ikinci prototipinin ilk uçuşunu önümüzdeki günlerde Ankara Kahramankazan’da gerçekleştirmesi bekleniyor.

TUSAŞ, 2022 yılında HÜRJET Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı’nın ilk prototipinin üretim ve montaj faaliyetlerine başlamıştı. Tek motorlu ve tandem koltuk düzenine sahip HÜRJET, modern aviyonik sistemleri ile tasarlanırken, üst düzey performans özellikleriyle dikkat çekiyor. Uçak, ilk kez havalandığı 2023 yılından bu yana 100 sortiden fazla uçuş gerçekleştirdi.

HÜRJET’in ikinci prototipinin ise 29 Ekim’de İlk uçuşunu gerçekleştirmesi planlanıyor.

HÜRJET’in geliştirilmesiyle, Türk Hava Kuvvetleri’ne hem eğitim hem de hafif taarruz görevlerinde önemli bir destek sağlaması açıklanıyor.

Üstün Teknik Özellikler​

HÜRJET, sahip olduğu modern kokpit ve aviyonik suite ile eğitim ve taarruz görevlerinde esnek kullanım sağlıyor. Türk mühendisler tarafından yerli ve milli olarak geliştirilen HÜRJET, ileri teknoloji radar sistemleri, yüksek faydalı yük taşıma kapasitesi ve geniş görev yelpazesi ile öne çıkıyor. Uçağın hafif taarruz versiyonu, sahip olduğu gelişmiş silah donanımı ve manevra kabiliyetiyle muharebe alanlarında yüksek etkinlik sunması amacıyla tasarlanıyor.

---

Kaynak: SavunmaSanayiST com

SAHA EXPO 2024'te 6,2 milyar dolarlık sözleşme imzalandı​

SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, "SAHA EXPO 2024'te gerçekleştirdiğimiz 133 imza töreninde 4,6 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 6,2 milyar dolarlık sözleşme sadece 4 günde imzalandı." dedi.​

25.10.2024-İstanbul

Anadolu Ajansı